Canim merhaba, ben varim. Diger yorumlari okumadim ama kendi tecrubelerimi anlatayim.
Ben ogretmenlik mezunuyum, KPSS ile ogretmen olarak atanamayinca "ne is olsa yaparim" deyip onume gelen her isin pesinde kostum. Istanbulda yasiyordum, Istanbul Adliyesi katip alimi yapacagini aciklamisti. Basvuru sartlari da KPSS en az 70 almak ve bilgisiyar sertifikasi idi. (birkac belge daha vardi da bunlar en onemli olan) Ben universitede bilgisayar dersi aldigimi gosterir transkriptimi ve KPSS sonuc belgemi adliyenin basvuru bolumune goturup teslim ederek basvurumu yaptim. Sonra klavye sinavi vardi. Sinav yeri ve saati adliyenin sitesinde aciklaniyor. O gun klavye sinavina gittim ve elime verilen kagittaki yazilanlari dk da 90 kelime olmak uzere uc dk da yazdim. (cok heyecanli ya, saatlerce sogukta bekledikten sonra donmus ellerimle kagittaki kelimeleri yazmaya calistim.) Bunun egzersizini katipler.net de yapabilirsin. Sonra klavye sinavini gecip, katiplik mulakatina girmeye hak kazandim. (Adliyenin websitesinde aciklaniyor liste) Hic unutmam haftasonu idi, sabah 8 de adliyenin bahcesinde toplanmistik, 300 kusur insan vardi, hepimiz katip olmaya calisiyorduk, herkes heyecanla mulakattan cikanin etrafina toplaniyordu, ne sordular diyordu. Sorular inanilmaz komikti: 4 halife kimdir, Istanbulu kim fethetti, guslun farzlari kactir, nelerdir, Kabe nerededir vs vs tarzinda cogunlugu dini icerikli sorular. O gun bana sira gelmedi, saatlerce disarda bekletildik, aksama dogru da usuduk diye adliyenin icindeki bos alana aldilar sonunda. Aksam 10 a dogru mulakat bitti gidin, kalanlar yarin gelsin dedi. Hey yavrum hey. Sonra bizi yolladilar, ertesi gun sabah tekrar gittim adliyeye. Cogunluk onceki gun mulakat olsa da hala bircok insan bekliyordu. Bizleri 10 arli gruplar olarak once asagida topluyorlardi. Sonra yukarda once sagda, sonra solda, en son mulakat kapisinin onune kadar ayni on kisilik grup gidiyorduk. Tabi mulakata teker teker girdik. Sira bana geldi iceri girdim. Masanin karsi tarafinda bassavci oturuyor, yaninda adliye muduru, onun yaninda bir adam daha vardi. Bassavcinin onunde mulakata giren kisilerin bilgileri duruyor, oradan okuyor. Bana bakarak demek sen ogretmensin dedi, evet efendim dedim. Eee sen ataninca bizi birakip gideceksin dedi, cok ugrastim, atanamadim, o yuzden bu isi cok istiyorum dedim. Cok duyduk boyle diyenleri dedi. Ve sorular soyleydi:
- Montaigne i taniyor musun dedi, biliyorum dedim denemelerini okumustum. Demek edebiyat seviyorsun dedi ve devam etti:
- Vadideki zambak kimin eseri? (vadideki zambagi okumus biri olarak yazarini o an saskinliktan soyleyemedim, hatirlamiyorum dedim)
- Moliere in en unlu tiyatro eseri hangisidir? (Cimri, tabi o an bilmiyorum dedim)
Ne o hocanim, ne oldu dedi. Ve cikabilirsin dedi ciktim. Baya bozulmustum. Resmen alinacak kisiler belliydi ve ben ogretmen oldugum icin elenmistim. Ogretmen oldugum icin hem atanamiyorum, hem de zabit katibi olamiyorum. Birkac gun sonra mulakat sonuclari yayinlandi. Bana mulakattan gecemeyecek bir not verdiler ve ben katip falan olamadim. Ogretmen de olamadim tabi. Ama Allah baska kapilar acti, hayirlisi buymus demek ki.
Bu da benim 2011 yilinda yasadigim bir is basvurusu tecrubem. Daha birkac tane daha var. Ben sadece basimdan geceni paylasmak istedim. Hakkinda hayirlisi olsun.