• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Karacaolan iirleri

KOŞMA - 1



Ala gözlü nazlı dilber

Sen d(e) olasın benim gibi

Zülfün dökük boynun bükük

Sen d(e) olasın benim gibi



Bahçende güller bitmesin

Dalında bülbül ötmesin

Kapından cerrah gitmesin

Sen d(e) olasın benim gibi



Gül yerine diken bitsin

Kuşyerine baykuş ötsün

Gözün yaşı sele gitsin

Sen d(e) olasın benim gibi



Karac'oglan der mert gibi

Yanar yüreğim od gibi

Bir ok yemiş bozkurt gibi

Sen d(e) olasın benim gibi

KARACAOĞLAN

*******************************************************

KOŞMA - 2



İzin ver hey ağam ben de gideyim

Ah çekip de arkam sıra ağlar var

Bakarım bakarım sılam görünmez

Aramızda yıkılası dağlar var



Coşkun sular gibi akıp durulma

Kuru yaprak gibi esip savrulma

Nerde güzel görsen ona çevrilme

Bizim ilde cana kıyar beyler var



Karşıdan karşıya yanar bir ışık

Bunu söyleyenin dilleri aşık

Bir bugday benizli zülfü dolaşık

Gitme diye beni yolda eğler var



Karac'oğlan der ki kendim öğeyim

Taşlar alıp kara bağrım döğeyim

Güzel sevme derler nasıl sevmeyim

Kaşlar arasında çifte benler var

KARACAOĞLAN

**********************************************************

KOŞMA -4



Eğer benim ile gitmek dilersen

Eğlen güzel yaz olsun da gidelim

Bizim iller kıraçlıdır aşılmaz

Yollar çamur kurusun da gidelim



Aşamazsın Karaman'ın ilini

Köprüsü yok geçemezsin selini

Gerdan yaylasının Perçem belini

Lale sümbül bürüsün de gidelim



Sökülsün dağların buzu sökülsün

Öne insin, çöl ovaya dökülsün

Erzurum dağının karı çekilsin

Ak koyunlar yürüsün de gidelim



Karac'oğlan der ki buna ne fayda

Hiç rağbet kalmadı yoksula payda

Bu ayda olmazsa gelecek ayda

Onbir ayın birisinde gidelim.

KARACAOĞLAN

*********************************************************

KOŞMA 5



Yüceden mi geldin sen seher yeli

Daha dostum eller ile gezer mi?

Solmuş derler gül benzinin iziği,

Daha dostum eskisinden güzel mi?



O ne dedi, sen ne dedin varıncak?

Oğlan aşık mısın? Dedi görüncek

El kavuşturup divanına duruncak

Daha dostum eskisinden güzel mi?



Kolda götürürüm yavrı baz gibi

Yüzerim göllerde boymul kaz gibi

Bahçandan açılan top nergiz gibi

Toplar toplar, dost zülfüne dizer mi?



Karac’oğlan, gider kendi yoluna

Çiğ ibrişim pek yakışır beline,

Divitin, kalemin almış eline;

O dost bizi defterine yazar mı?

KARACAOĞLAN

*********************************************************

KOŞMA 6



Seherden uğradım dostun köyüne“

Hoş geldin sevdiğim, in!” dedi bana.

Domurcuk memesin verdi ağzıma,

“Yorgunsun sevdiğim, em!” dedi bana.



Benim yârim gelişinden bellidir,

Ak elleri deste deste güllüdür,

İbrişim kuşaklı ince bellidir

“İnce bellerimi sar!” dedi bana.



Benim yârim bana yalan söylemez.

Söylerse de gıybetimi eylemez.

İl yanında ikrârını söylemez

“İlleri uyut da gel!” dedi bana



Mestine de deli gönül mestine,

Âşık olan gül gönderir dostuna.

Telli mahramasın attı üstüme

“Terlersen sevdiğim, sil!” dedi bana



Karac’oğlan, sırrın kime danışır?

Siyâh zülfü mah yüzüne kıvrışır.

Ayrılanlar elbet bir gün kavuşur“

Ağlama sevdiğim, gül!” dedi bana

KARACAOĞLAN
 
KOYUN MELER KUZU MELER



Koyun meler kuzu meler

Sular hendeğine dolar

Ağlayanlar bir gün güler

Gamlanma gönül gamlanma



Yiğit yiğide yâd olmaz

İyilerde ham süt olmaz

Bin kaygı bir borç ödemez

Gamlanma gönül gamlanma



Yiğit yiğidin yoldaşı

At yiğidin öz kardaşı

Sağlıktır cümlenin başı

Gamlanma gönül gamlanma



Yiğit yiğide yâr olur

Kötülerde ham süt olur

Kara gün ömrü az olur

Gamlanma gönül gamlanma



Nâçar Karac'oğlan nâçar

Pençe vurup göğsün açar

Kara gündür gelir geçer

Gamlanma gönül gamlanma

KARACAOĞLAN
 
MADEM DİLBER



Madem dilber meylin yoğudu bende

Ezelinden ikrar vermeyeydin

Muhabbettir güzelliğin nişanı

Uğrun uğrun bakıp gülmeyeyidin



Siyah saçlarını eylersin perde

Beni sen uğrattın bin türlü derde

ben kendi halımda gezdiğim yerde

Çağırıp yağdigar vermeyeyidin



Karacaoğlan der ki ey mahı mestim

Kaşla göz edersin benimi kestin

Severler güzeli darılma dostum

Darıldıysan güzel olmayayıdın

KARACAOĞLAN
 
NEDENDİR?



Nedendir de kömür gözlüm nedendir

Şu benim geceler uyumadığım?

Çetin derler ayrılığın derdini

Ayrılık derdine doyamadığım



Dostun bahçesine yad eller dolmuş

Gülünü toplarken fidanın kırmış

Şunda bir kötünün koynuna girmiş

Şu benim sevmeye kıyamadığım



Kömür gözlüm seni sevdim sakındım

İndim has bahçeye güller sokundum

Bilmiyorum nerelerine dokundum

Bir belli haberin alamadığım



Karac'oğlan der ki yandım da öldüm

Her deliliği ben kendimde buldum

Dolanıp da kavil yerine geldim

Kavil yerlerinde bulamadığım...

KARACAOĞLAN
 
NEM KALDI



Terkeyleyim seni hey kaşı keman

Vefası olmayan yârda ne kaldı

Hiç mi yok sevdiğim göğsünde iman

Beni mecnun eden yârda nem kaldı



Felek benden beter etsin hâlini

Ben ölürsem yadlar sarsın belini

Garip bülbül güle versin meylini

Figanım arttıran yârdan nem kaldı



Akar gözüm yaşı bir dem silinmez

Ko başım sağ olsun yâr mı bulunmaz

O yârin yanında kadrim bilinmez

Kadrimi bilmeyen yârda nem kaldı



Karacaoğlan der ki severim candan

Can esirgemezdim cananım senden

İşittim sevdiğim vazgeçmiş benden

Giderim gurbete daha nem kaldı

KARACAOĞLAN
 
N`EYLEYEYİM ŞU DÜNYANIN ZİYNETİN



N`eyleyeyim şu dünyanın ziynetin,

Akibeti ölüm olduktan geri?

İstemem bahçemde bülbüller ötsün,

Benim gonca gülüm solduktan geri.



Çöze idim düğümelerin döşünden,

Öpe idim gözlerinden, kaşından;

Güzelliğin soyha kalsın başından

Ben inli, boranlı olduktan geri.



Yalanmış dünyanın ötesi, yalan.

Felektir muradım elimden alan.

Mısr`a sultan olsam istemem kalan,

Dost ağlayıp düşman güldükten geri.



Karac`oğlan der ki: Bu, ne hal bilmem?

Gelmişim dünyaya, bir daha gelmem.

Alem bir yan`olsa, o yari vermem,

Yarin gönlü bende olduktan geri.

KARACAOĞLAN
 
NUH`UN GEMİSİNE BÜHTAN EDENLER



Nuh`un gemisine bühtan edenler,

Yelken açıp yel kadrini ne bilir?

O Süleyman kuş dilini bilirdi,

Her Süleyman dil kadrini ne bilir?



Arap atlarında olur fırkalar,

Kimi sarhoş yürür, kimi ırgalar.

Zibilliğe inip konan kargalar,

Has bahçede gül kadrini ne bilir?



Dünya benim diye zenginlik satan,

Helal ekmeğine haramlar katan,

Sonradan sonraya beğliğe yeten

Zalim olur, el kadrini ne billir?



Karac`oğlan der ki: Belim büküldü,

Ağzım içinde dişim döküldü,

Nuh Nebi`nin haddesinden çekildi,

Saz çalmayan tel kadrini ne bilir?

KARACAOĞLAN
 
ON BİRİNDE BİR YAR SEVDİM



On birinde bir yar sevdim

Yeni açmıs güle benzer

On ikide şeker şerbet

Oğul vermiş bala benzer



On üçünde gözün süzer

Zülüfün gerdana düzer

Kargı kamış gibi uzar

Boyu servi dala benzer



On dördünde pek derbeder

Dostun ikrarını güder

Nere çekersen ora gider

Boynu toklu kula benzer



On beşinde yaşar yaşın

Her örnekten bağlar başın

Tenhalarda arar eşin

Tez alışkın tele benzer



On altıda kurt bilekli

Yüreği Hakka dilekli

Sağrısı yesil örekli

Esen poyraz yele benzer



On yedide delidolu

Hiç bilmez gittiği yolu

Hasbahçenin gonca gülü

Kız turnada tele benzer



On sekizde geçer gücü

Kız oğlana bulur suçu

Gelinin ibrişim sacı

Kızın altın tele benzer



On dokuzda olur hasta

Zülüfleri deste deste

Gelin şeker şerbet tasta

Kız petekte bala benzer



Naçar Karac(a) oğlan naçar

Aşkın kitabını açar

Yiğirmide vakti geçer

Geçmez akça pula benzer

KARACAOĞLAN

 
ÖLÜM ARDIMA DÜŞÜP DE YORULMA



Ölüm ardıma düşüp de yorulma

Var git ölüm bir zaman da gene gel

Akıbet alırsın komazsın beni

Var git ölüm bir zaman da gene gel



Şöyle bir vakitler yiyip içerken

Yiyip içip yaylalarda gezerken

Gene mi geldin ben senden kaçarken

Var git ölüm bir zaman da gene gel



Çıkıp boz kurtlayın ulaşamadım

Yalan dünya sana çıkışamadım

Eşimle dostumla buluşamadım

Var git ölüm bir zaman da gene gel



Karac'oğlan der ki derdim pek beter

Bahçede bülbüller şakıyıp öter

Anayı atayı dün aldın yeter

Var git ölüm bir zaman da gene gel

KARACAOĞLAN
 
ÖMRÜM UZUN EYLE



Ömrüm uzun eyle Barı Hüda,

Hamd ü sena, şükür etmek isterim,

Çalısıp, kazanıp nefis taamlar

Dişlerim var iken yemek isterim.



Açıldı dehanım, söyler zebanlar.

Sana muhtaç bunca şahlar, gedalar.

Ay, yeşil hırkalar, türlü libaslar,

Böylece münasip geymek isterim.



Bir küheylan at ver, istemem eşek.

Üstü kaplan postu, tek olsun öşek.

Kuş tüyünden yastık, yumşak döşek,

Keçeler içinde yatmak isterim.



Bir güzel isterim, ahu bakışlı;

Gerdanı bir karış benli, nakışlı;

Inci dişli olsun, hem kara kaşlı;

Boynuna sarılıp yatmak isterim.



Kalk gönül, gezelim helv`alayına.

Ol helvalar da dişe kolayına.

Her akşam de pirinç pilavına,

Kahvaltıda ballı kaymak isterim.



Bamyayı severim, dolma hoş olur.

Balli börek pişer, içi boş olur.

Hele zerdali yanında hoş olur,

Yedıkçe karnıma koymak isterim.



İçli köfte gerek yola gidene,

Bumbar doldurması benzer harane.

Baklavayla börek şifa bedene,

Yedıkçe ellerim yumak isterim.



Sütlü ile tek helise olaydı,

Tavuk kızartması sahna dolaydı,

O tel helvası da dişe kolaydı,

Aranmaz, üşenmez emek isterdim.



Kaz, turaç olmasa, günde yüz serçe.

Ya kuzu doldurması nere kaça?

Seherden evvel de ekşili paça,

Limon bulunmaza somak isterim.



O güzel meyvalar bittiği zaman,

Toplayan, getiren cümleden heman.

Dediler lezzetli şol adı yaman,

Anında kabuğun soymak isterim.



Nerde kaldı şekerli kurabiye?

Ne demeli furun eti kebaba?

Bazılar da su mu katar şaraba?

Neme lazım, adın demek isterimç



Kocadım, ihtiyar oldum kardaşlar.

Halime rahm edin, bakın yoldaşlar.

Döküldü, ağzımda kalmadı dişler.

Yağlıca höşmerim koymak isterim.



Yedirdin, içirdin hepsi de yalan.

Ahir ömrümüzü ederler talan.

Bu sözüm dinleyip nasihat alan,

İşitip tutanı duymak isterim.



Azrail göğsüme çöktüğü zaman,

Öyle bilin, halim perişan, yaman,

Bülbülüm kafesten uçtuğu zaman,

Cesedimi kabre koymak isterim.



Karac`oğlan der ki: Böyle kalaydım,

Zahir, batın muradıma ereydim.

Ol gün dahi cemalini göreydim,

Hakk`ın dıdarını görmek isterim

KARACAOĞLAN
 
ÖTME, TURAÇ, ÖTME; İŞİN VAR SENİN.



Ötme, turaç, ötme; işin var senin.

Şahan salıp avlanacak yer değil.

Vardım, gördüm, ağyar göçmüş yurdundan;

Vatan tutup eğlenecek yer deyil.



Güzel, senin ak saraylı yurdun var;

Divitin var, kalemin var, ördün var;

Güzel, senin türlü türlü derdin var;

Hosça sallan, karşındaki tor değil.



Bir düğme diktirem göğsün ağ ise.

Etrafı da lale, sünbül, bağ ise.

Eğer güzel bende gönlün yoğ ise,

Benim işim minnet ile zor değil.



Karac`oğlan der: Gezelim yurtları,

Söyleyelim başa gelen dertleri,

Sevmeseydim senin gibi sertleri.

Ah, n`eyleyim, aklım başa yar deyil.

KARACAOĞLAN
 
SABAHTAN ÇIKTIM DA SEYRAN YERİNE



Sabahtan çıktım da seyran yerine

Ay yıldız karşımda salınıp durur

Kadir Mevlam ben günahkar kulunum

Defterim elinde dürülüp durur



On iki yıldızın ucu terazi

Karıştı ülkere, gitti birazı

O mahşer yerinde aralar bizi

Hak mizan terazi kurulup durur



iki derler bu dünyanın kapısın

Yerden göğe inmiş anın yapısı

Korkulu yollarda sırat köprüsü

Ummanın üstünde salınıp durur



Karac'oğlan der ki, nedip nederler

Hak olan işleri beyan ederler

Zemanede doğru eğri söylerler

Ay, gün, yıldız gibi durulup durur

KARACAOĞLAN
 
SABAHTAN UĞRADIM BEN BİR GÜZELE



Sabahtan uğradım ben bir güzele

Ala gözlerine sürmeler çekmiş

Taramış zülfünü dökmüş bir yana

Salıvermiş ince belin üstüne



Bir hoş durur eda naz gibi

Arkasında saçı tel tel saz gibi

Has bahça içinde top nergiz gibi

Karalar mı giydin al'ın üstüne



Alma alma yanakları al gibi

Boyu uzar gider selvi dal gibi

Seherde açılan gonca gül gibi

Sandım kan damlamış karın üstüne



Çıka çıka çıktım yoluna vardım

Verdiği çevreyi koluma sardım

Uğrunda ölümü göze aldım

Dİvanına durdum yolun üstüne



Çekiverdim gücün gücün içine

Al karanfil takmış sünbül saçına

Ömrümü koymuşum ferman bacına

Yarim sultan olmuş ilin üstüne

KARACAOĞLAN
 
SARI EDİK GEYMİŞ GONCU KISARAK



Sarı edik geymiş goncu kısarak

Gidiyor da birim birim basarak

Anası huri de kızı beserek

Emirler'den bir kız indi pınara



Sarı edik geymiş goncu dizinde

Arzumanım kaldı ala gözünde

Böyle güzel m'olur köylü kızında

Emirler'den bir kız indi pınara



Meles gömlek geymiş vücudu nazik

Kollarını sıkmış altun bilezik

Aşnası kötüdür ceylana yazık

Emirler'den bir kız indi pınara



Karac'oğlan der ki n'olup n'olmalı

Keten gömlek geymiş kolu sırmalı

Anasın öldürüp kızın almalı

Emirler'den bir kız indi pınara

KARACAOĞLAN
 
SEHERDEN UĞRADIM DOSTUN KÖYÜNE



Seherden uğradım dostun köyüne

Hoş geldin sevdiğim in dedi bana

Tomurcuk memesin verdi ağzıma

Yorgunsun sevdiğim em dedi bana



Benim yârim gelişinden bellidir

Ak elleri deste deste güllüdür

İbrişim kuşaklı ince bellidir

İnce bellerimi sar dedi bana



Benim yârim bana yalan söylemez

Söylerse de gıybetimi eylemez

El yanında ikrarını söylemez

Elleri uyut da gel dedi bana



Mestine de deli gönül mestine

Aşık olan gül gönderir dostuna

Telli mahramasın attı üstüme

Terlisin sevdiğim sil dedi bana



Karacaoğlan sırrın kime danışır

Siyah zülfü mah yüzüne kıvrışır

Ayrılanlar elbet bir gün kavuşur

Ağlama sevdiğim gül dedi bana

KARACAOĞLAN
 
SEVDİĞİM ARZIMI DEMEKÇİN SANA



Sevdiğim arzımı demekçin sana

Bülbül söylediği dil gerek bana

Şu bağrım kül oldu hep yana yana

Onu söndürmeğe sel gerek bana



Yandım yakıldım ben bir ateşlere

Vardım da takıldım ben bir neştere

Delindi ciğerim kapandım yere

Beni kaldıracak el gerek bana



Haldan anlar isen haldaş olalım

Gurbet gezdi isen yoldaş olalım

Anasız babasız kardaş olalım

Ucu yar zülfünde yol gerek bana



Karac'oğlan der ki Bayburt elleri

Esip esip bize gelir yelleri

Burmalanmış yar yüzünün telleri

Ona bağlayacak gül gerek bana

KARACAOĞLAN
 
SEVDİĞİM DİLBER 1



Ala gözlerini sevdiğim dilber

Sevgini sevdamdan ayıramıyorum

Gündüz hayalimde, gece düşümde

Bana bir hal oldu bilemiyorum



Yaylanın hası da şu nazlı pınar

Aşnası olanlar yolları dener

Duramaz dillerim, nazlımı arar

Dilim tutup da duramıyorum



Nerde güzel görsem artıyor gamım

Genç yaşımda sağır oldu kulağım

Her gün önümüzden geçer yolağım

Şimdi nerd'olduğum bilemiyorum



Karac'oglan da gördüğün öğer

Uzundur sacları topuğun döğer

Vermişler beş bini, bin daha değer

Kesilmiş bahası, alamıyorum

KARACAOĞLAN

**********************************************************
SEVDİĞİM DİLBER 2



Ala gözlerini sevdiğim dilber

Göster cemalini görmeğe geldim

Şeftalini derde derman dediler

Gerçek mi sevdiğim sormaya geldim



Gündüz hayallerim gece düşlerim

Uyandıkça ağlamaya başlarım

Sevdiğim üstünde uçan kuşların

Tutup kanatların kırmaya geldim



Senin aşkların gülmez dediler

Ağlayıp yaşını silmez dediler

Seni bir kez saran ölmez dediler

Gerçek mi efendim sormaya geldim



Senin işin yiyip içmek dediler

Yaran ile konup göçmek dediler

Göğsün cennet koynun uçmak dediler

Hak nasip ederse görmeye geldim



Mail oldum senin ince beline

Canım kurban olsun tatlı diline

Aşık olup senin hüsnün bağına

Kırmızı güllerin dermeye geldim



Karac(a) oglan der ki işin doğrusu

Gökte melek yerde huma yavrusu

Söyleyim ben sana sözün doğrusu

Soyunup koynuna girmeğe geldim

KARACAOĞLAN

**********************************************************

SEVDİĞİM DİLBER 3



Ala gözlerini sevdiğim dilber

Kuğuya benzettim göller içinde

İnceciktir belin hilaldir kaşın

Selviye benzettim dallar içinde



Benim dostum gelişinden bellidir

Ak elleri deste deste güllüdür

Güzel seven yiğitler de bellidir

Melil mahzun gezer iller icinde



Karşımızdan geçen acap yar mı ola

Benim gibi yaralanmış, zar mı ola

Benim sevdiceğim güzel var mı ola

Hakkın yarattığı kullar içinde



Karac(a) oğlan söyler biz de varalım

Kimler rakip olmus biz de görelim

Halin hatırını anın soralim

Götürüp giderler sallar icinde

KARACAOĞLAN

**********************************************************

SEVDİĞİM DİLBER 4



Ala gözlerini sevdiğim dilber

Sana bir sözüm var diyemiyorum

Bilmem deli miyim mecnun gezerim

Sırrımı yadlara veremiyorum



Ak memenden emdireceğim azıktır

Tarama zülfünü gönlüm bozuktur

Öksüzüm garibim bana yazıktır

Destursun koynuna giremiyorum



Helal olsun al yanaktan emdiğim

El uzatıp gonca gülün derdiğim

İnce belin usul boyun sardığım

Alışmış kollarım duramıyorum



Karac(a)oğlan der ki beyli paşalı

Aşk sevdası gözümden taşalı

Sen gibi güzele gönlüm düşeli

Uyuyup uykuya kanamıyorum

KARACAOĞLAN

**********************************************************

SEVDİĞİM DİLBER 5



Ala gözlerini sevdiğim dilber

Seni görmeyeli göresim geldi

Altun kemer sıkmış ince belini

Usul boylarını sarasım geldi



Küçücüksün güzel etme bu naazı

Ciğerime bastın ateşi kozu

Başına sokmuşun gülü nergisi

Yüzünü yüzüme süresim geldi



Aladır gözlerin karadır kaşın

Aradım cihanı bulunmaz eşin

Yaylanın kenarından beyazdır dosun

Uzanıp üstüne ölesim geldi



Karac(a) oğlan der ki bilirim seni

Adadım yoluna kurban bu canı

Koynunda beslesen ayvayı narı

Çözüp düğmelerin deresim geldi

KARACAOĞLAN

**********************************************************

SEVDİĞİM DİLBER 6



Ala gözlerini sevdiğim dilber

Su gelip geçtiğin yollar öğünsün

Kadir Mevlam seni öğmüş yaratmıs

Kısmeti olduğun kullar öğünsün



Hormelek var mı senin soyunda

Kız namazım kaldı usul boyunda

Kadir gecesinde bayram ayında

Üstüne gölg(e) olan dallar öğünsün



Horu kızlar sürmelemiş gözünü,

İlin aşiretin çeksin nazını

Kaldır perçemini görem yüzünü

Yüzüne dökülen teller öğünsün



Karac(a) oğlan der ki garibim garip

Garibin halinden ne bilsin tabip

Akşamdan soyunup koynuna girip

Boynuna dolanan kollar öğünsün

KARACAOĞLAN

 
SİNEM ÜSTÜ DÜĞÜM OLSUN, DAĞ OLSUN



Elım ile yıktım, boşandı bendim.

Coşkun sular gibi çağlar, gezerim.

Yitirdim kendimi, bulmadım gitti.

Sevdası başımda ağlar, gezerim.



Sinem üstğ düğüm olsunödağ olsun;

Çevre yanı mor sümbüllü bağ olsun;

Irak, yakın kömür gözlüm sağ olsun;

Hayalin gönlümde eğler, gezerim.



Benden selam olsun yedi benlime,

Yine gam, kasavet bastı gönlüme.

Saçım, başım yolup kendi eğnime

Geyik postlarını bağlar, gezerim.



Karac`oğlan der ki: Derdim deşmeğe,

Arzuhal yazdırdım, yare göçmeğe,

Aman deyip kapısına düşmeğe,

Dertli yüreğimi dağlar, gezerim.

KARACAOĞLAN
 
SUYA GİDEN ALLI GELİN



-Suya giden allı gelin

Niçin böyle salınırsın?

Gelin bir su ver içeyim

Gelin kimin gelinisin



-Su değildir derdin

Görmek ise yeter gördün

Oğlan burda çokça durdun

Ağam gelir döğülürsün



-Döğülürsem döğüleyim

Söğülürsem söğüleyim

Gelin sana kul olayım

Ölürüm kanlım olursun



-Yaylaya göçmedin mi?

Soğuk sular içmedin mi?

Güzel görüp geçmedin mi?

Beni görüp delirirsin!



-Türlü yaylayı aşınca

Soğuk suları içince

Kocayıp vaktin geçince

Taşlar alıp döğünürsün



-Evlerinin önü solgan

Ağam görürsen korkan

Telli perçemlisin oğlan

Ne dedim ki darılırsın



Karac'oğlan sana vurgun

Döşlerin elmadan dolgun

Sevindirdin beni bugün

İnşallah cennet görürsün

KARACAOĞLAN
 
ŞUNDA BİR GÜZELİN SALINIŞINI



Şunda bir güzelin salınışını

Selviye benzettim, dallar içinde

Irmak kenarında, derya yüzünde

Kuğuya benzettim, göller icinde



Yörü güzel yörü, yolun basmazlar

Söyledip de şirin dilin kesmezler

Güzel sevmis deyi çekip asmazlar

Koy ben de söylenem diller icinde



Benim yarim gelişinden bellidir

Ak elleri deste deste güllüdür

Eşinden ayrılan neden bellidir

Gezer melil melil iller icinde



Alına da deli gönül alına

Ciğerciğim aşk oduna deline

İller atlas geye, çıkıp salına

Ko, ben de kalayım çullar içinde



Karac'oglan der ki, isim zar m'ola

Aşk kemendi boynumuza dar m'ola

Acap yarim gibi güzel var m'ola

Hakk'ın yarattığı kullar içinde

KARACAOĞLAN
 
Back