- 21 Şubat 2013
- 154
- 15
Bir bireyin nefsi müdafaa koşulları dışında diğer bireye uyguladığı şiddetin suç olduğunu herkes bilir.
Ama, "kızını dövmeyen dizini döver" gibi yüz kızartıcı bir atasözüne sahip olan ve bunu sıklıkla telaffuz etmekten utanmayan bir toplumda
kötü yemek yaptığında, ağlayan bebeği susturamadığında, veya herhangi bir sebep olmaksızın keyfine fenerbahçe yenildi diye mesela evde karısını döven adama polis eliyle hiç bir şey olmamış gibi, "kocandır" diyerek karısını geri teslim edilebilen bir toplumda
"erkeğim yeri geldiğinde suratıma iki tane çakmalı" diyerek ortalıklarda dolaşan kafatası boşluklarının televizyona çıkabildiği ve milyonlarca kişi tarafından izlendiği bir toplumda
"kadın"ın önce insan olduğunu hatırlatmak için belki de gerekli bir slogandır.
"İnsana şiddet suçtur" ve "kadına şiddet suçtur" arasındaki farkı doğuran koşullarda şekillenmiş bir toplum çünkü bu. çünkü kadına şiddet neredeyse suç gibi görülmekten çıkmış, "kadını terbiye etmek" "kadını eğitmek" "yola getirmek" için bir yöntem, hatta geleneklerimizin bir parçası haline gelmiş.
Kadına şiddet, bizim toplumumuzda, üstün bir cins olan erdemli ve bilge erkeklerimizin kadını terbiye etme yoludur.
yer yer usulca aşağılayarak, yer yer döverek, yer yer bağırıp çağırarak.
Kadınlar haddini bilsin diye.
bunun için: "kadına yönelik şiddet suçtur" demek, bir hatırlatma biçimidir.
Önemli not: kadının şiddetten korunmasının bir "lütufmuş" gibi görülmesine ilişkin olarak, anayasa tasarısında kadının engelliler ile birlikte "korunması gereken grup"ta addedildiğini hatırlatmak isterim.
Buyrun buradan yakın.
.......
(devamı alıntıdır)
TEHLİKEDEYSENİZ YARDIM İSTEYİN!
Karakola gittiğinizde;
• Şikayetinizin tutanağa geçmesini isteyerek, okuduktan sonra tutanağı imzalayıp mümkünse bir örneğini, değilse tarih ve numarasını alın.
• Karakol sizi hekime gönderecektir ya da götürecektir. Bu, hekim ya Hükümet Tabibi ya da bir Adli Tıp görevlisi olacaktır. Oradan da bir rapor alın.
• Eve dönmek istemiyorsanız, risk altındaysanız sığınma talebinde bulunun. Karakol sizin için gerekli irtibatı kurup sığınma evine teslim etmekle yükümlüdür.
• Herhangi bir Adliye’de Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet Savcılığı’na (tercihen kendi bölgenizdekine) başvurup, Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca korunma talebinde bulunabilirsiniz.
• Yaşadığınız şiddete tanık olan veya şiddetten haberi olan bir kişi 155’e ihbar da bulunabilir ya da bulunduğunuz yerdeki savcılığa yazılı ihbarda bulunabilir.
Şiddet gören birisine nasıl yardım edebilirsiniz?
Lütfen unutmayın!
Aile içi şiddet ciddi yaralanmalar hatta ölümle sonuçlanabilir. Eğer şiddete şahit olursanız ya da çığlıkları işitiyorsanız derhal polisi ya da Jandarmayı (155 -156) arayabilir ya da Savcılığa olayı yazılı ihbar ederek Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca tedbir alınmasını isteyebilirsiniz.
Yakınlarınızdan bir çocuk aile içinde şiddete uğruyorsa:
Yanında güvende olabileceği bir akrabasını bulup çocuğu korumasını isteyin. Olay anında 155 ya da 156’ya, en yakın karakola, il ya da ilçedeki çocuk şube müdürlüğüne, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na veya doğrudan herhangi bir adliyede savcılığa başvurarak ihbarda bulunabilirsiniz.
Başvurabileceğiniz kuruluşlar
• Polis ve jandarma karakolları
• İl ve İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, toplum ya da aile danışma merkezleri
• Sağlık kuruluşları
• Cumhuriyet Savcılığı
• Aile mahkemeleri
• Belediyelerin Kadın Danışma Merkezleri
• Baroların Kadın Danışma Merkezleri ve Adli Yardım Kurulları
• Kadın örgütlenmeleri
Acil telefonlar
• Hürriyet Aile içi şiddet acil yardım hattı- 0 212 656 96 96-0 549 656 96 96
• Polis imdat – 155
• Jandarma – 156
• Ambulans -112
• Alo 183 (SHÇEK Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı)
Sizin için risk oluşturacaksa yardım hatlarını faturalı telefonlardan aramayın! Ankesörlü telefonlardan aramak için yanınızda kart bulundurun ya da kontörlü telefonla arayıp aradığınız numara bilgisini silin.
Ama, "kızını dövmeyen dizini döver" gibi yüz kızartıcı bir atasözüne sahip olan ve bunu sıklıkla telaffuz etmekten utanmayan bir toplumda
kötü yemek yaptığında, ağlayan bebeği susturamadığında, veya herhangi bir sebep olmaksızın keyfine fenerbahçe yenildi diye mesela evde karısını döven adama polis eliyle hiç bir şey olmamış gibi, "kocandır" diyerek karısını geri teslim edilebilen bir toplumda
"erkeğim yeri geldiğinde suratıma iki tane çakmalı" diyerek ortalıklarda dolaşan kafatası boşluklarının televizyona çıkabildiği ve milyonlarca kişi tarafından izlendiği bir toplumda
"kadın"ın önce insan olduğunu hatırlatmak için belki de gerekli bir slogandır.
"İnsana şiddet suçtur" ve "kadına şiddet suçtur" arasındaki farkı doğuran koşullarda şekillenmiş bir toplum çünkü bu. çünkü kadına şiddet neredeyse suç gibi görülmekten çıkmış, "kadını terbiye etmek" "kadını eğitmek" "yola getirmek" için bir yöntem, hatta geleneklerimizin bir parçası haline gelmiş.
Kadına şiddet, bizim toplumumuzda, üstün bir cins olan erdemli ve bilge erkeklerimizin kadını terbiye etme yoludur.
yer yer usulca aşağılayarak, yer yer döverek, yer yer bağırıp çağırarak.
Kadınlar haddini bilsin diye.
bunun için: "kadına yönelik şiddet suçtur" demek, bir hatırlatma biçimidir.
Önemli not: kadının şiddetten korunmasının bir "lütufmuş" gibi görülmesine ilişkin olarak, anayasa tasarısında kadının engelliler ile birlikte "korunması gereken grup"ta addedildiğini hatırlatmak isterim.
Buyrun buradan yakın.
.......
(devamı alıntıdır)
TEHLİKEDEYSENİZ YARDIM İSTEYİN!
Karakola gittiğinizde;
• Şikayetinizin tutanağa geçmesini isteyerek, okuduktan sonra tutanağı imzalayıp mümkünse bir örneğini, değilse tarih ve numarasını alın.
• Karakol sizi hekime gönderecektir ya da götürecektir. Bu, hekim ya Hükümet Tabibi ya da bir Adli Tıp görevlisi olacaktır. Oradan da bir rapor alın.
• Eve dönmek istemiyorsanız, risk altındaysanız sığınma talebinde bulunun. Karakol sizin için gerekli irtibatı kurup sığınma evine teslim etmekle yükümlüdür.
• Herhangi bir Adliye’de Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet Savcılığı’na (tercihen kendi bölgenizdekine) başvurup, Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca korunma talebinde bulunabilirsiniz.
• Yaşadığınız şiddete tanık olan veya şiddetten haberi olan bir kişi 155’e ihbar da bulunabilir ya da bulunduğunuz yerdeki savcılığa yazılı ihbarda bulunabilir.
Şiddet gören birisine nasıl yardım edebilirsiniz?
Lütfen unutmayın!
Aile içi şiddet ciddi yaralanmalar hatta ölümle sonuçlanabilir. Eğer şiddete şahit olursanız ya da çığlıkları işitiyorsanız derhal polisi ya da Jandarmayı (155 -156) arayabilir ya da Savcılığa olayı yazılı ihbar ederek Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca tedbir alınmasını isteyebilirsiniz.
Yakınlarınızdan bir çocuk aile içinde şiddete uğruyorsa:
Yanında güvende olabileceği bir akrabasını bulup çocuğu korumasını isteyin. Olay anında 155 ya da 156’ya, en yakın karakola, il ya da ilçedeki çocuk şube müdürlüğüne, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na veya doğrudan herhangi bir adliyede savcılığa başvurarak ihbarda bulunabilirsiniz.
Başvurabileceğiniz kuruluşlar
• Polis ve jandarma karakolları
• İl ve İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, toplum ya da aile danışma merkezleri
• Sağlık kuruluşları
• Cumhuriyet Savcılığı
• Aile mahkemeleri
• Belediyelerin Kadın Danışma Merkezleri
• Baroların Kadın Danışma Merkezleri ve Adli Yardım Kurulları
• Kadın örgütlenmeleri
Acil telefonlar
• Hürriyet Aile içi şiddet acil yardım hattı- 0 212 656 96 96-0 549 656 96 96
• Polis imdat – 155
• Jandarma – 156
• Ambulans -112
• Alo 183 (SHÇEK Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı)
Sizin için risk oluşturacaksa yardım hatlarını faturalı telefonlardan aramayın! Ankesörlü telefonlardan aramak için yanınızda kart bulundurun ya da kontörlü telefonla arayıp aradığınız numara bilgisini silin.
Son düzenleme: