• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kadın da neymiş, yasaklayın gitsin!

nobody

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
15 Mart 2013
3.140
132
0
Antalya
Ve değişmeyen gündemimiz kadın, dünyaya bir türlü sığdıramadığınız sabanla aldığınız güçle hep kaybetmeye mahkum ettirdiğiniz o varlıklar, görünür oldukça rahatsız olduğunuz ve son günlerde elinizi, dilinizi, sapkın fikirlerinizin bilinç üstüne yansımalarını bedenine yönelttiğiniz o insanlar.


Üst üste yaptığınız açıklamalarınızla kadını toplumsal gözünüzün sınırlarına hapsetme çabanızı gözümüze soktunuz, en iyisi yasaklayın, kadın da neymiş, yasaklayın ki gözünüze görünmeyelim ataerkil düzeninizde erkek erkeğe muhabbetlerinizle, cinsiyetçi küfürlerinizle dünya size kalsın biz de rahat edelim siz de rahat edin!


Son günlerde sıklıkla yapılan açıklamalarla kadının nasıl iktidar mekanizmasının denetimine hapsedilmeye çalışıldığına tanıklık ediyoruz… “Kızlı” “erkekli” diye başlayan cümlelerin asıl hedefinin kadın olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Özellikle son dönem üst üste medyaya yansıyan haberler bu durumun artık çığırından çıktığının göstergesi, “Sayın” başbakanın “kadın kadındır, erkek erkek bunların eşit olması mümkün mü?” dediği gün aslında iktidarın kadına bakışı çok net ortaya çıkmıştı. Son günlerde yaşananlar sadece bunun yansıması, iktidar tahakkümünün ülkedeki diğer muktedirlerde açığa çıkması. Bakın neler söylediler:


Kızlı Erkekli Aynı Merdiveni Kullanıyorlar:


Trabzon Milli Eğitim İl Müdürü Tamer Kırbaç’ın “Erkek öğrenciler ile kız öğrenciler aynı merdivenleri kullanarak uyumaya gitmeleri iki yıldır beni rahatsız ediyor” diyerek açtı lafı burada aslında “erkek” yalnızca cinsiyetsiz bir figürdü, asıl hedef kadındı. Çünkü erkekler istediği merdivenden istediği gibi yürüyebilirdi ancak kadın ve erkeğin yan yana yürümesi sorundu. Zaten kadının o okulun merdivende bulunmasıydı asıl sorunun başlangıcı çünkü kadının sosyal yaşamda yeri yoktu bu düşüncedekiler için. Çünkü iktidarın artık tartışma götürmez bir şekilde kabul etmemiz gereken nihai hedefi kadını kapatmak, onu ailenin, devletin, iktidarın oynayıp biçimleyebileceği bir nesne haline getirmek, toplumun dışına itip, yalnızca kendi koyduğu kuralların hizmetine sunmak.
Haremlik Selamlık Yemekhane!
YURTKUR’a bağlı Kırklareli’ndeki devlet yurtlarında kız ve erkek öğrencilerin ortak sosyal alanlarını ayıran ve birbirlerini göremeyecekleri yeni bir düzenleme yapıldı. Her ne kadar YURTKUR düzenlemeden haberimiz yok dese de bunun olmamış olabileceğine inanmak zor. Kadın ve erkeği ortak bir alanda buluşturmamayı hedefleyen bu uygulamanın da asıl amacının kadın olduğu ortada. Kadınının namus bekçiliğine soyunan bu iktidar zihniyetinin, genel ahlakının, kadını tüm sosyal ortamlardan uzaklaştırıp, kenara itmenin bir başka göstergesi. Aklınız almıyor değil mi? kadının ve erkeğin yan yana gelmesinin sorun olmasını, bana göre tek bir açıklaması var bastırılmış cinsellik. Nasıl bir algıları varsa “kadın” ve “erkek” diyince akıllarına gelen tek şey bu, ne diyelim Freud haklıymış ya başka söze gerek yok…


Yataklı Vagonlardan Rahatsızım…


“Gençlik Treni” projesinde kız-erkek ayrımı yaptıklarını anlatan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, “Çocuklar geceyi trende geçiriyor, yataklı tren olmasından dolayı. 200 kişilik, kompartımanlar arası geçişin müsait olduğu bir trende güvenliği sağlayamam” evet evet doğru anladınız sorun yine kadının ve erkeğin bir aradalığı, bakanı asıl rahatsız eden bu hem de gerekçe güvenlik, çünkü kadınlar ve erkekler bir araya gelince çok ayıp şeyler oluyor, maazallah bir göz göze gelme, yanlışlıkla ele dokunma, hatta öpüşme falan olursa toplumsal ahlakımızın normları zarar görür, genel ahlakımız harap bitap düşer ve daha pek çok güvenliksiz durum yaratabilir, elbette “bakanımız” güvenliği sağlamak zorundadır. Kendisi kadının ahlak bekçiliğini iktidarının bakış açısından almıştır ve bu onun en asil görevidir.


Evlilik Yardımı:


İktidarın elini yaşamımızın her noktasında hissediyoruz evlilik yardımın ardında yatan şeyin, kadını genel ahlakın kurallarına hapsetmek, cinselliği denetimli bir devlet politikası haline getirmek olduğunu yadsıyamayız, kısaca sorun yine kadın ve onu bir iktidar kategorisi olarak yeniden üretmek, erkek politikalarıyla kadını genel ahlakın gözüne hapsetmek çünkü iktidarın gözü, kulağı, eli hep kadının üzerinde, onu denetleyememenin tedirginliğiyle hareket ediyor, kendi sınırlarında bir kadın var etmenin derdine düşmüş durumda.


Ve en son açıklama “Başbakan Erdoğan: “Kız Öğrenciler, Erkek Öğrenci İle Aynı Evde Kalıyor. Muhafazakar Yapımıza bu ters” ve gelinen son nokta komşu teyzeler, apartman yöneticileri yetmiyormuş gibi şimdi de iktidar kadının evine girip çıkanı denetlemeye çalışıyor, bu erkeği de ilgilendiriyor diyebilirsiniz ancak burada asıl sorun edilen şeyin genel ahlakça biçimlenmeye çalışılan kadın yaşamı olduğu aşikar. Kısaca devlet iktidarı politikalarını kadın bedeni üzerinden üretmeye, kadını kendi iktidarının gözetimine hapsetmeye çalışıyor.


Bütün bu bahsettiklerim yalnızca son aylarda haberlere yansıyanlar, öncesinde kadına hem doğur deyip sonra da hamile iken sokağa çıkarsan terbiyesizsin denmesi de var, Ak Gençlik’ in kadın hamileyken dışarı çıkarsa cinsellik yaşadığı belli oluyor demişliği de.. Evet zaten kadınlar cinsellik falan yaşamaz, o da ne ayıp oysa binlerce yıl önce hani biz çok eskiden tanrıçayken Kibele vardı, bolluğun, bereketin, doğurganlığın, cinselliğin simgesiydi… Ama o binlerce yıl önce de kaldı şimdi kadın erkekli kızlı kampa katılıp, hatta aynı denize bile giriyor, ayıp üstüne ayıp, günah üstüne günah işliyor, zaten yasak elmayı yiyip Adem’ i de baştan çıkaran, erkeği kötü yapan o, yahu düşündüm de gelin beni dinleyin yasaklayın gitsin, toplumun, huzura, güvenliğe ve kadınsızlığa ihtiyacı var ne de olsa iktidarınızın denetimine hapis edemediğiniz kadın sizden değildir.


Emek Erez - emekerez.wordpress.com/
 
ülkemizde kadının bulunduğu konum ilerleyeceğine gittikçe geriye doğru kayıyor daha doğrusu kaydırılıyor

ilk önce kadın pantolon giymesin dendi ama ses çıkaran olmadı
sonra çalışmasın,çok doğursun,kürtaj olmasın,gebeyken sokağa çıkmasınlara kadar uzadı iş

kadının yediği içtiği,cinselliği,hamileliği,anneliği,öğrenciliği kısacası her haltı bunlara dert oldu
hemde ülkede halledilmesi gereken bir dolu ağır durumlar varken

ne olacak bilmiyorum ama hemcinslerim için büyük endişe taşıyorum
yalnız birde bu fikirlere sempatiyle yaklaşan hemcinslerim var ki Allah onları bildiği gibi yapsın diyorum
 
ülkemizde kadının bulunduğu konum ilerleyeceğine gittikçe geriye doğru kayıyor daha doğrusu kaydırılıyor

ilk önce kadın pantolon giymesin dendi ama ses çıkaran olmadı
sonra çalışmasın,çok doğursun,kürtaj olmasın,gebeyken sokağa çıkmasınlara kadar uzadı iş

kadının yediği içtiği,cinselliği,hamileliği,anneliği,öğrenciliği kısacası her haltı bunlara dert oldu
hemde ülkede halledilmesi gereken bir dolu ağır durumlar varken

ne olacak bilmiyorum ama hemcinslerim için büyük endişe taşıyorum
yalnız birde bu fikirlere sempatiyle yaklaşan hemcinslerim var ki Allah onları bildiği gibi yapsın diyorum

bunların olmasına yol açan, izin veren yine kadınlar malesef

kendi kişilik haklarına sahip çıkmaktan aciz olurlarsa olacağı bu
 
bekir coşkunun bugünkü yazısından bir bölüm..

Kendi azgınlığına sahip olamadığın için kadını örtmek... Kendini tutamıyorsun diye yasaklarla kadınları eve kapatmak...Ekonominin, bilimin, sporun, sanatın, siyasetin, eğitimin, kısacası yaşamın dışına itmek...
Yarım yapar seni...
İlkel bir toplum olursun...
Ortaçağın özlemini çekip de okulları bile ayırmaya kalkarsan...
 
Bu sitede öyle kaıdnlar görüyorum ki.. müstahak diyorum çoğu zaman ):
 
maalesef ben bunlarin daha iyi günler oldugunu düsünüyorum. iranli bi arkadasim, kendi kanalarinda izledigi haber üzerine telasla beni arayarak, ne oluyor seriata mi geciyor türkiye, siz seriatin ne demek oldugunu biliyor musunuz, diye sormustu bi süre önce. saskinlik icinde cevap verememistim... disardan bakanlar bizim ne halde oldugumuzu daha iyi görüyorlar alsinda..

yasadigim yerde, türklerle araplar arasinda cok fark yok gözüyle bakiyorlar.. normal de... bu kadar arap özentisi olmanin sonu da bu. kendi güzelim kültürümüz, dilimiz varken, bizim dilimiz arapca olmali diyen kadinlar varken, daha cok cekeriz biz. kocasina arkadasini tavsiye eden sapik zihniyet tvlerde boy gösteridigi sürece daha cok seyler yasariz biz. ölmüs karisiyla daha kac saat boyunca cinsel iliskiye girebilecegini soran nekrofiller oldukca bugünleri daha arariz biz.

bizim kadinimiza, fransa italya isvicre gibi ülkelerden cok önce secme ve secilme hakki taninmasi, bi mal sinifindan cikarilip insan sinifina koyulmasi pek yaramadi...

kisacasi baslikta da yazdigi gibi, kadin da neymis, yasaklayin gitsin...
 
maalesef ben bunlarin daha iyi günler oldugunu düsünüyorum. iranli bi arkadasim, kendi kanalarinda izledigi haber üzerine telasla beni arayarak, ne oluyor seriata mi geciyor türkiye, siz seriatin ne demek oldugunu biliyor musunuz, diye sormustu bi süre önce. saskinlik icinde cevap verememistim... disardan bakanlar bizim ne halde oldugumuzu daha iyi görüyorlar alsinda..

yasadigim yerde, türklerle araplar arasinda cok fark yok gözüyle bakiyorlar.. normal de... bu kadar arap özentisi olmanin sonu da bu. kendi güzelim kültürümüz, dilimiz varken, bizim dilimiz arapca olmali diyen kadinlar varken, daha cok cekeriz biz. kocasina arkadasini tavsiye eden sapik zihniyet tvlerde boy gösteridigi sürece daha cok seyler yasariz biz. ölmüs karisiyla daha kac saat boyunca cinsel iliskiye girebilecegini soran nekrofiller oldukca bugünleri daha arariz biz.

bizim kadinimiza, fransa italya isvicre gibi ülkelerden cok önce secme ve secilme hakki taninmasi, bi mal sinifindan cikarilip insan sinifina koyulmasi pek yaramadi...

kisacasi baslikta da yazdigi gibi, kadin da neymis, yasaklayin gitsin...



işte yaşayan daha iyi bilir. onlar bile olayın farkında. ama bazıları hala farkında değiller. yada istedikleri rejim bu. :ssz:
 
Bu ülkede ne yaşamak,ne hizmet etmek,ne de çocuk dünyaya getirmek istiyorum.

İmkanım olsa arkama bakmadan kaçacağım.:ssz:
 
kadını yasaklıyorsun ama etinden sütünden maksimum nasıl yararlanırız derdinden de vazgeçmiyorsun.....:26::26::26::26:
 
bekir coşkunun bugünkü yazısından bir bölüm..

Kendi azgınlığına sahip olamadığın için kadını örtmek... Kendini tutamıyorsun diye yasaklarla kadınları eve kapatmak...Ekonominin, bilimin, sporun, sanatın, siyasetin, eğitimin, kısacası yaşamın dışına itmek...
Yarım yapar seni...
İlkel bir toplum olursun...
Ortaçağın özlemini çekip de okulları bile ayırmaya kalkarsan...



Bekir Çoşkunun bu yazısı bir hükümet eleştirisi mi ?

Evet .

O zaman araştırmacı gazeteci kimliği doğrultusunda daha özenli seçmesini isterdim sıraladığı maddeleri.

İlk madde , azgınlık ve örtü denklemi... Bu bir kesim insanın inançlarına hakarettir .Bunu hükümet dayatmaz , din emreder (inanan için ) Bu noktada her kesime olan saygı temennisini burada da beklerim .

2. madde ve ardından gelenler... Eve kapatılmış kadınların artan oranını (zorla) görmek istiyorum ben , istatistiklerle gelsin bana .

Dileyen için pdf dosyası ektedir. TÜİK nun karşılaştırmalı istatistik verileri ...Çalışan , eğitim alan , okur yazarlığı artan kadınlar ...

Kadın üzerinden oynanan bu oyunlardan cidden sıkıldım ben .

Bir deli kuyaya bir taş atıyor kırk akıllı çıkaramıyor ya da çıkarmak işine gelmiyor .

..::Türkiye İstatistik Kurumu Web sayfalarına Hoş Geldiniz::..
 
Bekir Çoşkunun bu yazısı bir hükümet eleştirisi mi ?

Evet .

O zaman araştırmacı gazeteci kimliği doğrultusunda daha özenli seçmesini isterdim sıraladığı maddeleri.

İlk madde , azgınlık ve örtü denklemi... Bu bir kesim insanın inançlarına hakarettir .Bunu hükümet dayatmaz , din emreder (inanan için ) Bu noktada her kesime olan saygı temennisini burada da beklerim .

2. madde ve ardından gelenler... Eve kapatılmış kadınların artan oranını (zorla) görmek istiyorum ben , istatistiklerle gelsin bana .

Dileyen için pdf dosyası ektedir. TÜİK nun karşılaştırmalı istatistik verileri ...Çalışan , eğitim alan , okur yazarlığı artan kadınlar ...


Kadın üzerinden oynanan bu oyunlardan cidden sıkıldım ben .

Bir deli kuyaya bir taş atıyor kırk akıllı çıkaramıyor ya da çıkarmak işine gelmiyor .

..::Türkiye İstatistik Kurumu Web sayfalarına Hoş Geldiniz::..

sen okudunmu bilmem,geçenlerde bazı arkadaşlar şunu savunmuştu.
ben eşimin sokakta askılı ve mini etekli dekolteli kişilerle karşılaşmasını istemiyorum.

hatta bir üye daha ileri giderek,bu tarz giyinenler için
onlara özel bölgeler verilmesini,orada bu şekilde giyilmesini,kendi gibi kapalı giyinenlerin ise ayrı bir bölgede yaşamalarını ,sadece ortak alanlar metro ,çarşı gibi, oralarda tesettürlü olmaları gerektiğini, böylece erkeklerin günaha girmelerini engelleneceğini yazmıştı.bunu yazan birde akademisyendi. beğenide almıştı..
ha neden bu söylevler arttı.
çünkü bazı akpli bakanların politikacıların dekolte,başı açıklıkla,mini ertekle alakalı söyledikleri yüzünden.
bu konulardaki yazıları okursan, bu görüşlerin bu tarz politikacıların söylevlerinden güç alarak, bu tarz düşüncelerini yazdıklarını gördük.

sanırım burada açılan,kız erkek ayrımı,kadınlarla ilgili yasakların başladığını gösteren haberler gözünden kaçmış.
 
Son düzenleme:
sen okudunmu bilmem,geçenlerde bazı arkadaşlar şunu savunmuştu.
ben eşimin sokakta askılı ve mini etekli dekolteli kişilerle karşılaşmasını istemiyorum.

hatta bir üye daha ileri giderek,bu tarz giyinenler için
onlara özel bölgeler verilmesini,orada bu şekilde giyilmesini,kendi bi kapalı giyinenlerin ise ayrı bir bölgede yaşamalarını ,sadece ortak alanlar metro ,çarşı gibi, oralarda tesettürlü olmaları gerektiğini böylece erkeklerin günaha girmelerini engelleneceğini yazmıştı.bunu yazan birde akademisyendi. beğenide almıştı..
ha neden bu söylevler arttı.
,çünkü bazı akpli bakanların politikacıların dekolte,başı açıklıkla,mini ertekle alakalı söylediklleri yüzünden.
bu konulardaki yazıları okursan bu görüşlerin bu tarz politikacıların söylevllerinden güç alarak, bu tarz düşüncelerini yazdıklarını gördük.

sanırım burada açılan,kız erkek ayrımı,kadınlarla ilgili yasakların başladığını gödsteren haberler gözünden kaçmış.

Okumuştum oky , beğenmeyi bir kenara bırak içinde haklı bir kelime bulmak bile doğama ters gelmişti. Böyle bir yaşam alanı ayrımını hiç bir inanç ya da yönetim şekli kabul görmezken şahışların ''hayallerinden öteye '' de geçmez benim için . Kimsenin hayaline karışmam elbette , yastığa başına koyunca kendini dünyanın 8. harikası da sanabilir kişi :1:

Ama ; hayaldi gerçek oldu sloganı ile bir ülke yönetilirken , kendi hayalleri doğrultusunda ülke nabzına bakmazsızın kararlar alınıyorsa orada sorun var demektir .Yoksa x üye ayrı sokak istesin , z şahsı hamileler sokağa çıkmasın desin vs...

Diğer mesele ise elbette gözümden kaçmadı , hatta bu forumda da hemen hemen açılan her konuya yorumum olmuştur bu konularda . Politikacı söylevlerini şahıslardan yani vatandaştan ayrı tutarım her zaman doğal olarak .Dikkat edilmesi gerekir konuşurken , politikacıların ütopik hayalleri cazibe hanımın gündüz düşlerini geçmemeli yani dile gelmemeli sıklıkla .

Ben Bekir Çoşkunun yazısını eleştirirken iki noktaya parmak bastım , birincisi kadının örtünme ile erkek nefsinden kendini muhafazası hükümetin değil yeryüzünde varolan bir dinin öğretisidir , buna inanlar için saygı duyulması gereğidir.Diğeri de kadın üzerinden dönen karşılıklı dolaplar içinde yanlış bilinen şey , eve kapatılan , okumayan , okutulmayan , iş hayatından tecrit edilen kadın profili neden istatistiklere yansımıyor idi. Sürekli ilerleyen bir ivme varken oranlarda kadın eve kapatılıyor demek ne kadar doğru anlam vermem imkansız :31:
 
Kendi ülkemden soğuttular beni. İyice ayrışmaya başladık...
 
sen okudunmu bilmem,geçenlerde bazı arkadaşlar şunu savunmuştu.
ben eşimin sokakta askılı ve mini etekli dekolteli kişilerle karşılaşmasını istemiyorum.

hatta bir üye daha ileri giderek,bu tarz giyinenler için
onlara özel bölgeler verilmesini,orada bu şekilde giyilmesini,kendi gibi kapalı giyinenlerin ise ayrı bir bölgede yaşamalarını ,sadece ortak alanlar metro ,çarşı gibi, oralarda tesettürlü olmaları gerektiğini, böylece erkeklerin günaha girmelerini engelleneceğini yazmıştı.bunu yazan birde akademisyendi. beğenide almıştı..
ha neden bu söylevler arttı.
çünkü bazı akpli bakanların politikacıların dekolte,başı açıklıkla,mini ertekle alakalı söyledikleri yüzünden.
bu konulardaki yazıları okursan, bu görüşlerin bu tarz politikacıların söylevlerinden güç alarak, bu tarz düşüncelerini yazdıklarını gördük.

sanırım burada açılan,kız erkek ayrımı,kadınlarla ilgili yasakların başladığını gösteren haberler gözünden kaçmış.

Bunu diyen kadınları ben ergenlik ve ilk gençlik yıllarımda canlı canlı yaşadım. Herkesin siyah örtülü giyindiği bir apartmanda yaşıyorduk. Biz onlardan hiçbir şekilde rahatsız olmadığımız için yıllarca o muhitte yaşadık zaten. İstanbullu olan neresi olduğunu anlar. Ama onlar bizi bezdirdiler ailem izmire yerleşti istanbuldan kaçtılar artık. Babamı katil ediceklerdi ya.

Bahçeye sütyen düşmüş. Bahçe katındaki komşunun kocası kapımıza elinde sütyenle akşam vakti gelir bu sizden mi düştü der. Hayır deyip kapıyı kapatmaya çalışınca e siz açıksınız ya balkona asarsınız mahreminizi gibi bir itham. Sırf biz taşınalım diye o apartmandan ya..

Yok ben dar pantolon giyiyomuşum kadın gelir anneme der ki benim kocamla sabah aynı asansöre bindi kızın. dar pantolonu vardı. Kocamı günaha soktu doğru düzgün giyinsin. Ay ben bunu duydum bir daha o adamın suratına bakamadım ya.. Nasıl bir fantazi dünyaları var bunların.

Bahçede bira şişesi bulunur sizden mi düştü diye kapıya gelinir. Babam bi olay çıkardı ben içsem çöpe atarım gizlim saklım mı var kesin sizden biri yapmıştır diye. Ki öyle çıktı adamın oğlu evde gizlice bira içiyomuş. öyle pislik iftiralarla karşılaştık ki. Ailem de çok muhafazakar tipik türk ailesi.

Tek suçumuz annem ve ben başımızı örtmüyoruz ki biz sünni değiliz zaten. Farklı bir inancımız var annem babam her hafta sohbetlere giden insanlar. Bunu onlara defalarca söyledik.

Babam bana atılan iftiralara sinirlenip hıncını da benden çıkardı defalarca. Eve giriş çıkış saatlerime yasaklar geldi babamdan bana laf geliyor diye ki ben üniversite okuyorum. Annemler istanbuldayken asla okul çıkışı bir arkadaşımla buluşamadım ben..

Selamlaşmamaya başladılar bizle. Annem her gördüğünde selamın aleyküm diyodu kadınlara. Kadınlardan cevap yok. Biz günahkarmışız bizim selamımızı almaları günahmış.. Neyse o oldu ve bizimkiler dayanamadı taşındılar. Benim okulumdan dolayı istanbulda yalnız kaldım..

O kadar doluyum ki bu dediğin konuda. Neden bize tahammülleri yok anlamıyorum. Evet istedikleri oldu onların bölgesinden uzaklaştık. Evimizi de kendi cemaatlerinden birine sattık. Zaten apartman yöneticimiz anında buldu müşteriyi hiç zor olmadı...
 
Bunu diyen kadınları ben ergenlik ve ilk gençlik yıllarımda canlı canlı yaşadım. Herkesin siyah örtülü giyindiği bir apartmanda yaşıyorduk. Biz onlardan hiçbir şekilde rahatsız olmadığımız için yıllarca o muhitte yaşadık zaten. İstanbullu olan neresi olduğunu anlar. Ama onlar bizi bezdirdiler ailem izmire yerleşti istanbuldan kaçtılar artık. Babamı katil ediceklerdi ya.

Bahçeye sütyen düşmüş. Bahçe katındaki komşunun kocası kapımıza elinde sütyenle akşam vakti gelir bu sizden mi düştü der. Hayır deyip kapıyı kapatmaya çalışınca e siz açıksınız ya balkona asarsınız mahreminizi gibi bir itham. Sırf biz taşınalım diye o apartmandan ya..

Yok ben dar pantolon giyiyomuşum kadın gelir anneme der ki benim kocamla sabah aynı asansöre bindi kızın. dar pantolonu vardı. Kocamı günaha soktu doğru düzgün giyinsin. Ay ben bunu duydum bir daha o adamın suratına bakamadım ya.. Nasıl bir fantazi dünyaları var bunların.

Bahçede bira şişesi bulunur sizden mi düştü diye kapıya gelinir. Babam bi olay çıkardı ben içsem çöpe atarım gizlim saklım mı var kesin sizden biri yapmıştır diye. Ki öyle çıktı adamın oğlu evde gizlice bira içiyomuş. öyle pislik iftiralarla karşılaştık ki. Ailem de çok muhafazakar tipik türk ailesi.

Tek suçumuz annem ve ben başımızı örtmüyoruz ki biz sünni değiliz zaten. Farklı bir inancımız var annem babam her hafta sohbetlere giden insanlar. Bunu onlara defalarca söyledik.

Babam bana atılan iftiralara sinirlenip hıncını da benden çıkardı defalarca. Eve giriş çıkış saatlerime yasaklar geldi babamdan bana laf geliyor diye ki ben üniversite okuyorum. Annemler istanbuldayken asla okul çıkışı bir arkadaşımla buluşamadım ben..

Selamlaşmamaya başladılar bizle. Annem her gördüğünde selamın aleyküm diyodu kadınlara. Kadınlardan cevap yok. Biz günahkarmışız bizim selamımızı almaları günahmış.. Neyse o oldu ve bizimkiler dayanamadı taşındılar. Benim okulumdan dolayı istanbulda yalnız kaldım..

O kadar doluyum ki bu dediğin konuda. Neden bize tahammülleri yok anlamıyorum. Evet istedikleri oldu onların bölgesinden uzaklaştık. Evimizi de kendi cemaatlerinden birine sattık. Zaten apartman yöneticimiz anında buldu müşteriyi hiç zor olmadı...
bunları yazdığınız, yok atıyorsun, olmaz öyle şey diyenlere iyi oldu.. tek mağdur kendileri sanıyorlar bu ülkede. baskı hepimize oldu gerek toplum gerekse hükümetler tarafından. insanları bir rahat bırakmadılar. aynende devam ediyorlar.
 
Son düzenleme:
bunları yazınca yok atıyorsun olmaz öyle şey diyenlere iyi oldu.. tek mağdur kendileri sanıyorlar bu ülkede. baskı hepimize oldu gerek toplum gerekse hükümetler tarafından. insanları bir rahat bırakmadılar. aynende devam ediyorlar.

Muhtemelen bunları da uydurduğum düşünülecektir, duygusal davranıp abarttığımı falan söyleyeceklerdir.

Ama malesef ayrışmak istiyorlar çok açık şekilde..

Baskı eninde sonunda kadına oluyor işte. Erkekler oynuyor. Erkeğin gireceği günahın hesabını bile kadın yapıyor..
 
Bunu diyen kadınları ben ergenlik ve ilk gençlik yıllarımda canlı canlı yaşadım. Herkesin siyah örtülü giyindiği bir apartmanda yaşıyorduk. Biz onlardan hiçbir şekilde rahatsız olmadığımız için yıllarca o muhitte yaşadık zaten. İstanbullu olan neresi olduğunu anlar. Ama onlar bizi bezdirdiler ailem izmire yerleşti istanbuldan kaçtılar artık. Babamı katil ediceklerdi ya.

Bahçeye sütyen düşmüş. Bahçe katındaki komşunun kocası kapımıza elinde sütyenle akşam vakti gelir bu sizden mi düştü der. Hayır deyip kapıyı kapatmaya çalışınca e siz açıksınız ya balkona asarsınız mahreminizi gibi bir itham. Sırf biz taşınalım diye o apartmandan ya..

Yok ben dar pantolon giyiyomuşum kadın gelir anneme der ki benim kocamla sabah aynı asansöre bindi kızın. dar pantolonu vardı. Kocamı günaha soktu doğru düzgün giyinsin. Ay ben bunu duydum bir daha o adamın suratına bakamadım ya.. Nasıl bir fantazi dünyaları var bunların.

Bahçede bira şişesi bulunur sizden mi düştü diye kapıya gelinir. Babam bi olay çıkardı ben içsem çöpe atarım gizlim saklım mı var kesin sizden biri yapmıştır diye. Ki öyle çıktı adamın oğlu evde gizlice bira içiyomuş. öyle pislik iftiralarla karşılaştık ki. Ailem de çok muhafazakar tipik türk ailesi.

Tek suçumuz annem ve ben başımızı örtmüyoruz ki biz sünni değiliz zaten. Farklı bir inancımız var annem babam her hafta sohbetlere giden insanlar. Bunu onlara defalarca söyledik.

Babam bana atılan iftiralara sinirlenip hıncını da benden çıkardı defalarca. Eve giriş çıkış saatlerime yasaklar geldi babamdan bana laf geliyor diye ki ben üniversite okuyorum. Annemler istanbuldayken asla okul çıkışı bir arkadaşımla buluşamadım ben..

Selamlaşmamaya başladılar bizle. Annem her gördüğünde selamın aleyküm diyodu kadınlara. Kadınlardan cevap yok. Biz günahkarmışız bizim selamımızı almaları günahmış.. Neyse o oldu ve bizimkiler dayanamadı taşındılar. Benim okulumdan dolayı istanbulda yalnız kaldım..

O kadar doluyum ki bu dediğin konuda. Neden bize tahammülleri yok anlamıyorum. Evet istedikleri oldu onların bölgesinden uzaklaştık. Evimizi de kendi cemaatlerinden birine sattık. Zaten apartman yöneticimiz anında buldu müşteriyi hiç zor olmadı...

sıze ve aylenıze yapılanlar gercekten cok uzucu allah butur ınsanlardan korusun herkezı ben cemaatlere karsı olan bır ınsanım bunu sebebıde yasa dıgınız olaylardır boyle dusunduklerı ıcın. yazınızı gorunce yorum yapmak ıstedım nerde oturdgunuzu ve hangı cemattı kastettıgınızı cok ıyı anladım uzulmeyın allah hesabını sorar hesap sormak allaha mahsusdur kullara degıl onlar once kendılerıne baksınlar ve onlar sız acık oldugunuz ıcın saygı duymamıslar ama bılınkı onlar kednılerınden baska herkeze kafır dıyorlar kendılerınden olmayan hıc kımseye saygı duymuyorlar kendılerını cennetlık sanıyorlar ama kımın cennete gıdıcegını bırtekk allah bılır allah herkezı boyle ınsanlardan korusun herkezın ınancı mezhebı gıyınısı kendını ılgılendırır herkezın bırbırıne saygı duyması lazım
 
Son düzenleme:
bekir coşkunun bugünkü yazısından bir bölüm..

Kendi azgınlığına sahip olamadığın için kadını örtmek... Kendini tutamıyorsun diye yasaklarla kadınları eve kapatmak...Ekonominin, bilimin, sporun, sanatın, siyasetin, eğitimin, kısacası yaşamın dışına itmek...
Yarım yapar seni...
İlkel bir toplum olursun...
Ortaçağın özlemini çekip de okulları bile ayırmaya kalkarsan...

Bekir Coşkunun kalemine sağlık..Tespitleri yine "cuk" niteliğinde..

Merak ediyorum, bu ülkede kaç kız "baba ben başımı örtmek istiyorum" deyip kapanmıştır?
Seneler önce başbakanlığa çıkan kızcağız, küçükken abisinin zoruyla kapandığını söylememiş midir?
Kaç kadın acaba evlendikten sonra, kocasının istemiyle ya da zorlamasıyla kapanmıştır?
Türban "kadının cinsel bir meta olmasından kaçınılması" olarak tabir ediliyorsa hala bazı inanç sahiplerince, o halde 7-8 yaşındaki çocukların başlarını zorla kapatmanın amacı nedir?

Nedense küçük ya da genç yaşlarda kapatılan bu çocuklar, ileride "zorla(!)" açıldığında hiç bir rahatsızlık duymuyorlar..Acaba "zorla" kapatıldıklarından olabilir mi?

Dikkat edin, tesettür kadınla ilgili olmasına rağmen, konuşan, dillerine dolayan, saçma sapan hükümler verenler hep erkek..
Geçenlerde bir arkadaşım şöyle bir yorum yaptı; "ben de kapanmak istiyorum..özgür olacaksam neden kapanmayayım? yaşasın özgürlük"..Bu arkadaşım bir erkek..İşte tesettürün bu ülkede getirildiği durum budur.


Geçmiş yıllarda türbanla üniversiteye ve kamu alanlarına giremeyen, yüreğinde gerçekten o inancı taşıyıp ta kapanan insanlar; Atatürkü, ilke ve inkılapları, kemalist ve sosyalist kitleyi ve Bekir Coşkun gibi yazarları suçlamak yerine; senelerdir "islam islam" diye dini akıl almaz bir şekle sokan, türbanı tamamen siyasi bir obje haline getiren din kardeşleriyle hesaplaşmalılardır..

Ayrıca bazı kesim, toplaştığı toplantılarda yine Atatürk ilke ve devrimlerinin başını yiyeceğine, müslüman bir kadının en doğal hakkı olan başörtüsünün nasıl politik ve saçma sapan bir obje haline getirildiğini ve bunun nasıl düzeltilebileceğini düşünmelidir..Ve bunun üzerine konuşulmalıdır biraz o toplantılarda..
Gerisini Laik Türkiye Cumhuriyeti halledecektir.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Back