- 29 Kasım 2007
- 72
- 0
oooooo, cok, bilemiyorum ki. binleri bulmustur belki. orta okul ve liseyi yatili okudum. bu verimli donemi televizyondan uzak, okulun koca kutuphanesine yakin gecirdigim icin mutluyum. deli gibi okurdum durmadan. insanlar uyur ben pansiyonun merdiven koselerinde okumaya devam ederdim klasikler, hayat hikayeleri vs. en cok orta iki de okudugum seker portakalindan etkilenmistim. lise de tatil anlayisim, yanima canta dolusu kitap alip koye gitmek, anneannemlerin tahta kapakli penceresinin onune minder serip orada oturup, butun koy ayalarimin altinda uzanirken kitap okumakti. ozluyorum o yillari. sizin de var midir bilmem, canim sikildikca donup okudugum kitaplar vardi uzun bacakli baba (uzun bacak ve judy diye cizgi filmi bile vardi sanirim), calikusu gibi. her seferin de sonunu bilsem de, okuyunca heyecan yapip mutlu olmaktan kendimi alamazdim. universite de bir yaz kutuphane de calistim, cennette gibiydim. istanbulun bitmek bilmez yollari kitap okuyarak gecti cogunlukla. hala eski kutuphaneler ve kitap kokusu beni sakinlestirip mutlu eder. sonra ben buyudum, calisma, ogrencilik ve ayni anda evlilik derken hayat kosturmaca oldu malesef. yine de ara da hayatima kitap sikistirmaya calisiyorum, hic olmadi tatiller de. niye bilmem ama hep science fiction a kaymisim son senelerde. son okuduklarim dan en cok angels and demons, girl with the pearl earring hosuma gitmisti (filminden cok daha guzeldi kitap). bebisim dogunca, eger mezun olabilirsem o zamana kadar, 4 ay kadar calismaya ara vermeyi dusunuyorum, belki o ara firsatim olur daha cok kitap okumaya. cok ozur dilerim cok uzun oldu konuyla da alakasiz oldu, cok ozlemisim kitaplari, ders harici kitaplardan bahseden birilerini. sagol che konuyu actigin icin a.s.