Kızımın öğretmeniyle iletişim sorunu yaşıyoruz

Tam tersi tutum sergileyince de ne oluyor biliyor musunuz?
Anlatayım..
Velilerimi her zaman fazlasıyla kucaklayıcı oldum. Asla telefon meşgule atmadım. Asla görüşmeye gelen velimi çevirmedim aksine özellikle sık sık gelmelerini rica ettim. Gelen velimi sarılarak karşıladım, giderken okul kapısına kadar geçirdim uğurladım. Okula gelmeyen çocuğu veliden beklemeden ben arayıp neden gelmediği ile ilgilendim vesaire vesaire.. Kısacası öğretmeninizin tam tersi tutum sergiledim diyebilirim.
Sonuç;
2 hafta evvel düşük tehlikesi ile raporla yatıyordum. Gecenin 1'inde veli msj attı; "Çocuğumun sırasını değiştirir misiniz?"..
Her zaman velilere sizli bizli ve hanımlı hitap etmeme rağmen bazı velilerim "canım" diye hitap etmeye de başladı.
Saçma sapan her mevzu için kapım çalınmaya başladı. Çocuğumun çantası neden ağır diye gelen bile oldu sormaya. Sanki evde çantalarını ben hazırlıyorum.
Pazar pazar çocuğunun durumunu sormak için arayan veliler mi ararsınız, gece yarısı ödev sormak için msj atan mı...
Kısacası öğretmeniniz kimse kusura bakmasın doğrusunu yapıyor. Yılların tecrübesi. Eminim o da zamanında benim gibi olup sonradan o hale getirilmiştir.
Ha benim mevzumda da velilerime sert bir uyarı yaptıktan sonra hepsi düzen içine girdi. Görüşmeleri kısıtladım, gün ve saatler koydum. Görüşme saatleri dışında arayan velileri artık zerre umursamadan meşgule atıyorum. Araya büyük bir mesafe koydum. Ona göre davranıyorum. Şimdi hiç sıkıntı yok.
 
Sizden hiç beklemediğim bir yorum oldu bu. Genelde beğenirim yorumlarınızı.
Sürekli öğretmenlerden şikayet ediliyor ama öğretmeni dinleyen yok.
Çocuğunuzun gözü görmüyor diye defalarca uyardığım velim bir kez olsun tenezzül edip okula gelmedi.
Ya da anne babası yeni boşanmış öğrencim için annesini kaç defa aradım. Çocuk haftanın üç günü okula gelmiyor , neden biliyor musunuz? Annesi sabah uyanamıyormuş. Çağıra çağıra okula getiremiyoruz biz bu insanları. Ama sizler çıkıp devlet okulu öğretmeni böyledir diyebiliyorsunuz. Ne diyeyim canınız sağolsun.
 
Öğretmen haklı. Ilköğretim hayatım boyunca ne hastalanınca okulu arayıp haber verdik, ne okulda bir şey olunca öğretmeni arardım, ne de annem zirt pirt öğretmenle iletisim kurdu, ödevlerimi de bir arkadaşımı arar sorardım. Iyi okullar da kazandım, psikolojim de bozulmadı.
 

Bence yazdiklarinizin arkasinda durmuyorsun.Surekli bir onceki yazdigini oyle demedim boyle demek istedim diyerek degistiriyorsun.Oysa ki yazdiklarin apacik ortada.Neyse sana bir daha cevap yazmayacagim.
 
Bende geçen gün nufüs müdürlüğüne gitmiştim kimlik değişimi için. İşim bitti çıktım sonra aklıma bişey takıldı arayıp sorayım dedim memure hanımı. Ama nedense bende numarası yoktu. Mesai de bitmişti ,olsa da arayamazdım ki. Çünkü mesai saatleri dışında memuru aramak saçmaydı bence. Neyse ertesi gün müdürlüğe gittim şahsen sordum aklıma takılanları.
Nüfus müdürlüğünü okul, memure hanımı öğretmenle değiştirerek okuyun bir de lütfen. :)
 
Bilmiyorum bakış açımız farklı sanırım. Ben konuda iletişimi koparmış bir öğretmen görmüyorum. Belki kötü bir tecrübe yaşadığını düşünüyorum. Ya da en basit olarak özel hayatı için keskin bir sınır çizmiştir. Sizin de dediğiniz gibi uç taleplerle öğretmenleri suistimal eden veliler çok ve önemli değilse lütfen aramayın uyarısını bile anlamayacak ve kendi taleplerinin önemli ve acil olmadığına bir türlü ikna edemeyeceğiniz insanlar var. Her gelen aramayı yanıtlayıp veliyi acil olmadığına ikna etmek de bence emek istiyor ama ne gerek var.

Telefon numarasını vermiş, whatsapp grubundan gerekli bildirimleri yapıyor, bir sorun olduğunda mesaj atılabilir, uygun olduğunda cevap vereceğini de önceden bildirmiş daha nasıl bir karşılık bekleniyor ki? acil durumda mesaj atarım keyfi olarak geri dönüş yapmazsa evet problem vardır ama konuda acil bir durumdan da bahsedilmemiş.
 
Ben cevap veriyorum ayrıntısıyla tüm velilerime. Birinci sınıf öğretmenliği böyle.
Çocuğum hasta diyenlere ,geçmiş olsun yazıyorum. Ödev soranlara fotoğrafını çekip gönderiyorum. Grup konuşmaya kapalı . Evdeysem, gruba yazıyorum odevimizin resmini gönderir misiniz ? diye özelden atan oluyor . Ben de yine özelden soran veliye gönderiyorum.
Ha hocam bir bakar mısınız kumanda bizim oğlanın çantasında mı ? diye mesaj atan da oldu. Dur bakayım yazdım.

Hocam , bizim kız altına işiyor. Tuvalete gitmesini söyler misiniz ? diyen de
Ben de tuvalete gönderdim. Ama cevap yazmadım. Çıkışta almaya geldiğinde gönderdiniz mi? diye soruyor.

Hocam fotoğrafta herkesin elleri havada benimkisinin niye aşağıda diye yazan da oldu. Cevap yazmadım.

Ödevler az değil mi? diyene
Evet yazdım.

Bence önce ikişerli saydırmayalım, onluk birlikten once toplama işlemini mi anlatsan diye müdahale edene .
cevap yazmadım

En sert cevabı hocam x öğrenciyi tebrik ederim yazmışsınız , dün benim oğlum da aynı şeyi yapmıştı. Onu tebrik etmemiştiniz. Oğlum size küstü diye yazana verdim. Kaldı ki oğlunu başarı kartı vererek ödüllendirdim. Sarıldım , sevdim.
Hala yazıyor kii , oğium diyor siz o kızı daha çok seviyormuşsunuz.
Sonra da ay hocam nazar değdi ilişkimize ben bunları dedim diyor.
 
Bizim annelerimiz yılda 2 kez veli toplantısında öğretmenimizi görürdü. Oda canı isteyip gelirlerse. Onun dışında ödevlerimizi kendimiz takip etmek zorundaydık. Hastalandığımızda eve git derlerdi. Giderdik birde zılgıt yerdik niye geldin diye. Yeni nesilde çocuk olmak varmış diyemicem. Doğurduğunuzda kesmiş olmaları lazım göbek bağını yoksa ömür billah anneden ayrılmayan bireyler yetiştiririz.
20 kişi bile olsa bir sınıf sabah çocuklarıyla akşam ana babalarıyla uğraşmak zorunda kalan öğretmenlerin işi daha da zorlaşmış burdan çıkardığım sonuç bu
Üç ayakta ailemiz hiç olmadı ama eğitimsizde kalmadık. Bence öğretmene fazla yükleniyorsunuz
 
Öğretmen biraz mesafeli, sizin de beklentiniz yüksek.

Ödevleri gruba yazmaması garip, ne var onu yazmakta anlamadım.

Veliler de keşke bu bilgilendirmenin dozunu ayarlayabilseler.
Bazıları öyle muhabbete döküyor ki işi, sanırsın arkadaşız.
Hayır arkadaş değiliz ve dertleşmiyoruz, sorunu ve çözüm yollarını konuşuyoruz sadece.
1 saat vakit ayırmamı bekleyen, bunu normal gören var.
 
Bence yazdiklarinizin arkasinda durmuyorsun.Surekli bir onceki yazdigini oyle demedim boyle demek istedim diyerek degistiriyorsun.Oysa ki yazdiklarin apacik ortada.Neyse sana bir daha cevap yazmayacagim.
Bence yazdiklarinizin arkasinda durmuyorsun.Surekli bir onceki yazdigini oyle demedim boyle demek istedim diyerek degistiriyorsun.Oysa ki yazdiklarin apacik ortada.Neyse sana bir daha cevap yazmayacagim.

neyi değiştirmisim mesela. her zaman numarmi yazdığımı ve telefonumun açık olduğunu belirttim. ama hiçbir zaman da sınırların aşılmasına izin vermedim.
bu tribi anlamıyorum demem üzerine siz atildiniz.

evet bu asla açmam telefonu kısmı bir triptir. telefonumu açarım. sözel iletişimle mesafemi koyarim olur biter. özetle anlatmak istediğim bu.

trip olayını da en başından beri arkadaşımdan örnek verdim. siz belalti vurmaya çalıştıkça kendimce açıklamak adına cesitlendirdim anlatımımi.

sizle asla iletişim kuramayiz çünkü amacınız haklı çıkmaya çalışmak. anlaşmak değil. bu yüzden ben de uzatmak istemiyorum sizle olan diyalogumu.
 
Ben okul öncesi öğretmeniyim. Whatsap grubu kurmadım. Önemli bir durum olduğunda arıyorum. Veli ders saatinde çocuğun durumunu soramaz, eve geldikten sonra da telefonu açmam. Ders çıkışında gelip konuşabilir o da haberli gelmek şartıyla. Ara tatilin ne zaman başlayıp bittiğini bilmeyen velim var. O kadar ilgisizler ki. Ben de bundan şikayetçiyim. Her şeyi mesaj atmanı haber vermeni bekliyorlar. Armut piş ağzıma düş. Veliye beşe kadar öğrendik çalıştırın diyorum çizgi filmden vakit bulabilirse diyor. Benim kafam atıyor. Kimi inanılmaz ilgisiz oluyor kimi de aşırı abartıyor işte. Bu işin ortası yok herhalde.
 
Eskiden telefon yokmuş. Veli okula gidiyormuş. Çocuğunuz okula gelemeyecek ise rapor alın . Öğretmeni arayınca öğretmen onu var yazmayacak. Kimse telefona cevap vermek zorumda değil. Öğretmenliğin getirdiği sorumluklar arasında ödevi mesajla bildirmek, veliyle telefonda istişare etmek yok ki. Merak ettiklerinizi okula gidip sorun.
 
Bu öğretmenlere çok üzülüyorum. Öğretmenin tüm hayatını, kendi çocuğundan ibaret gören ebeveynlerden tiksinti geldi. Eskiden, WhatsApp falan yokken, kimse zırt pırt öğretmeni rahatsız edebiliyor muydu ya böyle? Ödev ne diye arayıp sormak, bunu her gün bir sürü öğrencinin yapması, yok benim çocuğum grip oldu, onunki altına kaçırdı, ötekininkisin ateşi çıktı, öteki ödevini kaybetmiş, bugün Emrecan Pelinsuyu itmiş, biri defterini unutmuş, saçma sapan şeyler... Akşama kadar cevapla dur. Sanki 20-30 tane öğrenci yokmuş gibi.. Valla düşünürken bile daral geldi . Allah yardım etsin.
 
Öğretmenlik bu değil bence. Öğretmen olmak sadece dersini işleyip çıkmak değil. Yeri geldiğinde anne yeri geldiğinde baba olmaktır. Ben böyle düşünüyorum.
 
Açık konuşayım, ben öğretmenleri sevmem, kendi öğretmenlerimide sevmezdim zaten. Daha doğrusu bu sevmem olayı onların şahıslarına değil öğrenciye hiçbir şey katmayan ve öğretemeyen sisteme olan bir tepki.
Fakat günümüze bakınca öğretmenlere gerçekten sabırlar diliyorum. Zamane şımarık piremses ve oğluşlarla uğraşmak yetmiyormuş gibi bide üstüne şu konu sahibi gibi velilerle cebelleşiyorlar.
Çocuğumda çocuğum... Bu ne ya sanki tahtın varisi osmanlı şehzadesi yetişiyor...
40 ayrı ülke biliyorum bizden 40 kat ilerde, fakat hiçbirisinde bu derece belalı ve meşakkatli çocuk yetiştirme süreci olmuyor.
 
Hocam veliye de Türkçe ek dersi mi yapsak biraz, sizin için de uygunsa? Zira Nisa'dan önce annesinin okuma yazma eğitimine ihtiyacı var görünüyor.
 

yok ben farklı olduğunu düşünmüyorum bakış acimizin. acil durum vs evet bu konuyla ilgili degil. onu bir üye nasıl buna trip deme hakkı görürsün demişti ona cevaben yazdım. benim trip olarak gördüğüm kısmı da daha genel olarak yazdım.bu örnekteki öğretmene hitaben değil. arkadaşımdan yola çıkarak demekki böyle yapanlar da var diye düşündü etek yazdım. o örneği tekrarlamayim yazdım baya.

ben bu konuda çok öğretmen tarafını analiz ederek yazmadım. mesleki olarak da düşünmedim ama. bu gibi konularda ve sağlıkla ilgili konularda çok fazla meslekle ilgili düşünülerek tartışma çıkıyor.

bir üye yazmış ya her veliyi kendiniz gibi snamayin diye. katılıyorum ve ekliyorum. her öğretmeni de kendiniz gibi sanıp mesleki tartışmaya döndürmek gerek bence.

burda ben konu sahibiule empati kurdum. 1. sınıf annesiyim ben de. benim öğretmenden çok beklentim yoktu. özellikle iletişim anlamında. ama kendisi bu konuda oldukça aktif. benim için bu ekstra bir kolay mı desem hoşluk mu desem öyle bir durum oluşturuyor. olmasa eksikliğini hissetmedim. ama olması da güzel oluyor. öğretmen elbetteki iletişim kurmak zorunda değil. konu shaibini ben bencil velilerden bulmadım. öğretmen cogunlukl iletişimi kapattigi için panik olmuş bir veli gördüm. kaygısını o yüzden anliyorum.

ve tekrar söylüyorum. bence artık bu çağda bu kadar iletişim araçlarının artmasına rağmen iletisimsizligin de bu kadar artması ilginç geliyor bana.

o telefonu 3-4 kez calmasindan ve meşgule almaktansa açıp o kişiye bunun cevabını verilmesi gerektiğini savunuyorum. vakit olarak aynı vakti alacaktir. ama belki veli de bu sayede o saatte aranması gerektigini ogrenecek. benim iletişim dediğim bu. yoksa açsın 5-10 dakika veliyle konuşsun değil.
 

evet çok tuhaf insanlar var. 9 saat dersin ardından çok saçma bir konu için veli benimle görüşmüştü. yorgunluktan kafam gözüm dağılmış haldeyim yine de sabırla dinledim cevap verdim. yönetime öğretmen suratıma bakmadan konuştu güler yüzlü değildi falan gibi şikayet etmişti kadin. konu da falanca çocukla oturtmusum onla küsmüş o çocukla oturmamasi gerekiyormuş falan.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…