İthal Öğretmenler hakkında ne düşünüyoruz?

Her öğretmenin grammar-translation yöntemini kullandığını düşünmüyorum. Yeni mezunlarımız bu konuda oldukça bilinçli. Derslerimizde gramer anlatmayıp, listening ve speaking aktivitelerine yoğunlaşıyoruz.
Derslere öğretmen olmayan herhangi bir İngiliz girecekse elbette başarı olmaz. Ben anadili dili İngilizce olan öğretmenlerden bahsetmiştim.
 

yöntemi kullanmak ne kadar bir yere kadar öğretmenin elindeyse de, müfredata bağlı kalmak bir zorunluluk Bir hocam, kendi imkanlarıyla ek kaynak getirdiği için derse ceza aldı Çünkü kullanılacak kitap materyal vs. herşey MEB'e bağlı Grammar-translation ise MEB'in bir politikası olarak yıllardır kullanılmakta

zaten sokaktaki turistleri getirmeyeceklerdir, ben mübalağa yapmak adına söyledim Fakat 1960'lı yıllarda da (bilenler vardır) yabancı hocalar girmiş ingilizce derslere

Sonuç?
 
2003 yılında göreve başladım. o zamanlar Easy English, Spring ve English for Turks gibi gramer temelli kitaplar vardı. 2005 yılında beni son metodlarla yetiştiren Gazi Üniversitesinden çok değerli hocalarımın yazdığı Time for English 4 devreye girdi. 2006da Time for English 5 basıldı. 6-7 ve 8. sınııflar için de benzer Spot On basıldı. Kitaplar gramerden uzak, listening cdleri mevcut (bakanlık vermez ama internetten indirelebilinen) speaking aktiviteleri bol. Bu kitaplarla bile hala gramer yapmaya çalışan ya da listening ve speaking yapmayan öğretmenlerimiz yok değil. Yapmak isteyene yeni kitaplar ve müfredat uygun.
1960 yıllarında devlet okullarında nasıl bir sonuç sağlandı bilmiyorum ama ben kendi yabancı hocalarımdan çok memnun kalmıştım.Biz daha çok speaking aktivitelerinde yabancı hocalarımızdan yararlanmıştık. Ben ilköğretim derslerine tamamen yabancı öğretmenlerin girmesini istemem, onlar gelecekse listening ve speaking yaptırmalı.
 

Beni zaten İngilizce selam bile veremiyorsam İngiltere'ye almazlar, ama bahsettiğiniz eğer sürekli duyarsa mecburen konusacak görüşüne katılmıyorum Bu mesela bizim için geçerli, benim çok değerli bir hocam derste sadece ingilizce konusurdu Biz türkçe bir şey soracak olsak da, sözümüzü keser ingilizce olarak anlamıyorum seni derdi. Fakat anasınıfına giden öğrencilerin yabancı dille tanışmasının Türk öğretmenle olması gerektiğini düşünüyoruz

ayrıca halktan da destek bekliyoruz, çünkü öğretmenlerle sendikalar istediği kadar itiraz etsin veliler memnun diyerek bizleri düşman gibi gören bir bakanımız var

misyonerlik meselesine gelince, çocukların bu yüzden hristiyan olacağını ben de sanmıyorum ama o yaştaki çocukların özellikle öğretmenleri model aldıklarını biliyorum
 
Öncelikle öğretmen değilim eğitim fakültesinde öğrenci de değilim.İthal öğretmen mevzusu bana tam olarak temeli olmayan bir binaya kat çıkmak gibi geliyor.Hepimiz Türkiye'yi ve şartlarını da biliyoruz.Özellikle öğretmenler doğuyu çok iyi biliyor.Orada çocuklar ahırları temizledikten sonra koştura koştura okula gelmeye çalışıyorlar.Kalıcak doğru düzgün yerleri bile olmayan bu öğretmenler o zor koşullardaki çocukları eğitmeye çalışıyorlar.Ben bunu Türk öğretmenine saygısızlık olarak kabul ediyorum.Kaldı ki tam sayısını bilemiyorum ama binlerce öğretmen şu an atanamıyor ve psikolojik sorunlarla mücadele ediyorlar.
İngilizce öğrenme mevzusuna gelince her yıl değişen bir sınav sistemi olan (hızlarına yetişmek çok zor) eğitim sisteminden bahsediyoruz.Çocuklarla yap-boz misali oynanıyor.Kimse sistemi iyileştirmek çabasında değil benim gördüğüm kadarıyla.Önce insanların eğitim hakkını tam anlamıyla yerine getirebilmek olmalı amaç.Aaa sanırım unuttuğum bir nokta var ithal olan her zaman iyidir anlayışı var bizim ülkemizde.İthal öğretmenler gelince çocuklar şakır şakır konuşacaklar bütün yabancı dilleri(!)
 
bir ingilizce öğretmeninin işini gerçekten meb in istediği daha doğrusu bulacağını zannettiği şekilde yapabilmesi için 20nin altında sınıf mevcutlarına, her sınıfta bilgisayar ve projeksiyon makinesine ihtiyaç var bu üçü bir arada olmadan gökten de indirsen öğretmeni bir şey yapamaz. bu ülkede de bunlar yok batıda veliler teknolojik imkanların sağlanmasına katkıda bulunuyor ama mevcutlar yüzünden mümkün olmuyor doğudaysa durum içler acısı. onların hayalleri bu ülke koşulları için ütopya.
anadolu liselerinde ve liselerin dil sınıflarında bizim öğretmenlerimiz istenen seviyeye yakın eğitim verdiler yıllardır teknik imkanlar olmaksızın illa ki ana dilinin ingilizce olması gerekse onlar neden başarılı oldu. ayrıca sokakta gezen herkesin 4.4lük ingilizceye ihtiyacı yok ve olmayacak
 
Bence ithal öğretmen fikri bizim öğretmenlerimize hakaret gibi bir şey. Çünkü grameri ingilizlerden daha iyi bilen öğretmenlerimiz var. Bir de yabancı öğretmenler bizim çalıştığımız paraya asla eyvallah demezler. Bu da bir ayrıma sebep olacak. Bize vermedikleri maaşı onlara verirlerse gerçekten üzücü olacak.
 


Mesele zaten gramer değil. Artık gramerden sıyrılma peşindeyiz ki öyle de olmalıyız. İlkokul, ortaokul, lise, çocuk her yıl aynı konuları görmekten bıkıyor. Verilen konular da ne? Simple Present, Present Continous, Future vs. Belli başlı konular. Artık fenalık geliyor, öğretmene de öğrenciye de. Kardeşim özel bir üniversitede burslu okuyor. Yabancı dili pek parlak değildir. 1.sınıfta İngilizce den muaf olmak için sınava girdi ve geçti. Dedim ki yapma, girme, al şu dersi biraz ilerlet, sonuçta özel üniversite. Bana dediği, abla 2 aydır aynı konu alfabe, am-is-are. Çocuk doğal olarak sıkıldı ve sınava girdi. Nereye kadar gramer nereye kadar? Ben dahi dil bölümü mezunu olmama rağmen gerçek anlamda İngilizce yi üniversitede gördüm. Ortaokul hep gramer, lise ha keza öyle. Tabi bir de YDS faktörü vardı, sürekli test sürekli deneme. Artık bu sistemden vazgeçmeliyiz. İngilizce gramer ile öğrenilmez. Önemli olan çocuğun gerçek yaşamda kullanabileceği, zorlanmadan konuşabileceği İngilizce yi verebilmek. Bu da gramer ile olacak iş değil. Umuyorum ki bu sistem daha fazla sürmez. Maaş konusuna gelince evet haklısınız, ama bu ülke kendi öğretmeninin maaşını ödeyemezken kalkıp da yabancı öğretmenlere o kadar parayı nasıl verir orası da ayrı bir tartışma konusu...
 

seni türkçe öğretmeni olarak alıcaklarsa ingilizce bilmemeni tercih ederler bundan emin ol, yoksa ingilizce konuşursun. benim babam edebiyat profesörü, ben 3 yaşımdayken gittik ingiltereye, teklif üzerine, babam o kadar bilmiyordu ki, ilkokul öğrencisi abim orda insanlarla anlaşmaya ve sorunları cözmeye çalışıyodu, düşün durumu. ama anlamadım ki neden bu konuya bu kadar taktın? yani konumuz burda ingilterede türkçe öğretmenliği değil, bunu sen daha iyi biliyorsun, sonuçta atanamama korkusu olan ben değilim ki...
 
İthal öğretmen getirmek yerine şu saçma sisteme bir el atsalar.. haftada 4 saat ingilizce..kitapların çoğu berabat.. SBS gibi dil öğrenimine tamamen ters saçmalıklar..sonra ithal öğretmen.. Siz okullara ingilizce sınıfları donatın,( kulaklık, projeksiyon vs.) ders sayısını artırın ve kitapları değiştirin. O zaman kimse ''ah bir ingilizcem olsa...''lı cümleler kurmaz,avuç dolusu parasını kurslara dökmez ve okullarda küçük yaşta(yaş iken) öğrenir ve bu sorun çözülür..İthal öğret.getirmekten daha zor olduğunu sanmıyorum müfredat değişiminin....sizce?
 
Örnek olarak Türkiye'nin en iyi anadolu liselerinden birinde, almanca derslerine giren alman hocalar olmasına rağmen çocukların şakır şakır almanca konusuyor olmamasını verebilirim. Üstelik getirmeyi planladıkları ''native''ler ingiliz veya amerikan mı? Aldığımız duyumlara göre, ingilizcenin konusulduğu Pakistan, Hindistan vs.. ülkelerinden gelecekler.

Trajikomik bir hal alacak eğitim sistemimiz, son skandallar yeterince trajikomik değilmiş gibi
 
Son düzenleme:
bence ithal öğretmen getirilmesi yerine belirli dönemlerde öğrencilerimizin yabancı okullardaki öğrencilerle iletişim kurmaları sağlansa bence gayet güzel olur. hani kardeş okul muhabbetleri olur ya bazı okullarda. örneğin; İstanbul'daki bir ilköğretim veya lise Konya'daki bir ilköğretim veya liseyle kardeş okul oluyor birbirlerini ziyaret ediyorlar, yardımlaşıyorlar, birlikte aktivite oluşturuyorlar gibi. işte aynen buna benzer şeyler olabilir okullarımızda. yabancı okullarla önceden anlaşılıp onları ziyarete gidilebilir, onları da ülkemize okullarımıza davet edebiliriz ve iletişim sağlayabiliriz. böylece hem yabancı çocuklarda hem bizim çocuklarımızda merak duygusu uyanır ve çocuklar öğrenmeye daha meyilli hareket eder diye düşünüyorum. hatta sonrasında ise hani eskiden mektup arkadaşlarımız olurdu, şimdi mektuplaşmak olmadığı için mail arkadaşı olabilir çocuklar birbirleriyle. Ayrıca herşeyden önce Türkiye'deki ingilizce öğretmenlerini atamayı deneseler hiç fena olmaz hani. yazık o kadar sene lisede üniversitede kafa patlatıyorlar. sonrasında kpss'ye girip kendini bilmez insanların kopya skandalı yüzünden hayatları kararıyor. atanabilecek puanı dört gözle beklerken onlar yüzünden sıralamaları en aşağılara kayıyor. sonra tekrar sınavlara giriyorlar o psikolojiyle o sinir stresle bir daha sınava giriyorlar gibi gibi gibi şeyler işte...... bilmiyorum ya çok saçma bir düzenin içindeyiz. çok saçma bir şekilde sözde gelişmeye, çağdaşlaşmaya doğru yol alıyoruz. hadi bakalım hayırlısı!!!
 
Bence yurtdışından öğretmen getirileceğine o bütçeyle bizim öğretmenlerimizi yurt dışına hizmetiçi eğitime gönderseler daha iyi olurdu.
 
yani ben normal lisede okudum hadi ben çalışkan değildim en çalışkan bile çok birşeyler öğrenememişti yani bence çok iyi ingilizce öğretebilmek için nelr yapılabilir bu çok düşünülmesi gerekir ya öğrenciler iyi değil ya öğretmenler hala kafam çok karışık gerçi gençler türkçeyi bile düzgün kullanmıyorlar öğrenmiyorlar okumayı doğru bilmeyen arkadaşlar vardı lisede kısacası yararlı olacaksa gerçekten fayda sağlıycaksa iyi olabilir ama faydalı olcağını sanmıyorum tabi öğretmen arkadaşlar siz daha iyi bilirsiniz..
 
tabii ki" gelecek öğretmenlerle ne yapacağız" gibi konular benim de aklımı karıştırıyor ama tek mutlu olduğum şey okulumdan hiç memnun değilim ortam gruplaşma ve kutuplaşmalar sebebiyle çok kötü, bari diyorum kafa dengi bişey gelir de iki çift laf eder konuşur eğlenirim,en azından biz konuşurken diğerleri de anlamaz hehe ben de eğlenceme bakarım, napiiimmm sistemi değiştiremiyorum bari zevk alacak bir tutar dalım olsun yoksa kafayı yiycem ben bu hayatın içinde
 
Bir öğrencinin anadili gibi İngilizce konuşabilmesi için gereken tek şart anadili İngilizce olan bir öğretmen değildir.
Önceki sistemi sorgulamamamız lazım. İngilizce öğrenimi 4. sınıfa düştü ama bugün ilköğretimde ve lisede İngilizce görmüş öğrenciler dışarıda bir turist görünce yön tarif edemiyorlar. Bırakın liseyi İngilizce Öğretmenliğini bitirmiş fakülte mezunları bile bazen pratik eksikliğinden konuşurken bocalıyorlar. Sizce bundan tek yükümlü öğretmen mi?
Türkiye’de bugüne kadar sistem İngilizceyi sadece dilbilgisi ve kelimeden ibaret gördü. Kitaplardaki dinleme ve konuşma bölümleri konuyu hızlıca bitirebilmek adına genelde atlanırdı ya da sınıftaki öğrenci sayısı fazla olduğu için uygulamak mümkün olmazdı. Öğretmene de hak vermek lazım, sınıf mevcudu kalabalık olduğu için kitaplardaki oyunları ve ya projeleri sınıf ortamında yapmak hayli zorlaşıyor.
Birde sınavlar var. Ben YDS sınavına hazırlanırken hiç konuşma, dinleme ve ya yazma becerilerini geliştirmeye çalıştığımızı hatırlamıyorum. Sadece dilbilgisi ve kelime ağırlıklı test çözerek hazırlandık sınava. Bu bilgilerle aldılar bizi İngilizce Öğretmenliği bölümüne…(!)
Bizim öğretmenlerimizin yaptığı yanlış; sınıfta Türkçe konuşmak. Dersi İngilizce anlatır, anlamayanlar için birde tercüme eder, öğrenci bu döngüye alışık olduğu için ders anlatılırken öğretmen zaten Türkçesini söyleyecek diye düşündüğü için İngilizce söylenenlere kulak asmaz. Durum bunlardan ibaret...
İki yıl önce İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirmiş, Kpss sınavına hazırlanırken dört yıl boyunca öğrendiklerini unutmamak için çabalayan, aynı zamanda da Kpss sınavında İngilizce bölümünden sınava girmesi gerekmeyen biri olarak bence yapılması gereken bizi zorla dilbilgisine boğduktan sonra bir köşe atmak yerine, sınıf mevcutlarını azaltıp dersleri konuşma, dinleme, yazma ve okuma ekseninde işleyebileceğimiz bir ortam hazırlamalılar. Aynı zamanda öğrencileri de bu bilgilere göre test etmeliler. Bu durum düzeltilmedikçe gelen yabancı ne yapsın.
İthal Öğretmenlerde KPSS sınavına girsin!!!
 
R E Z A L E T !!!!
Bu kadar öğretmen açıktayken!!! Yazık ya!! Eğer bir şeyler yapacaksan ezberci sistem üzerinde yap!! Felsefecileri rehberlikçi olarak atayan mantık kadar saçma ithal öğretmenler!! Zaten Türkiye'de ne doğru ki şu birkaç yılda....
 
bence önce şu okullardaki çok bilindik egzersiz kitaplarını aldırıp, aynı yapıyı farklı cümleler içinde 20 kere yazdırarak ingilizce öğretebileceğini sanan, emeklilik çağı gelmiş veya ruhu emekli ingilizce öğretmenlerini temizleyip yerine kendini geliştirmiş taze kan atasınlar. lisede, ki iyi bir anadolu lisesiydi, 4 senede insan öküzün çoğulunun oxen olduğu dışında hiçbir şey mi öğrenmez? simple present tense'le present continuous'ı ayıramayan öğretmen(?) bile gördüm. allahtan şanslıydım da ilkokulda yeterince iyi öğrenebilmiştim.

onun dışında amerika veya ingiltere'den olmasa da, avusturalya, yeni zelanda gibi ülkelerden native'ler getirilebilir, faydası da şu veya bu şekilde muhakkak olur. diğer ülkelerden gelecekler hiçbir işe yaramaz.
 
Her şeyi geçtim de nasıl 1500 lira maaş ile öğretmen getirmeyi planlıyor, hem de kaç saat çalışacaklar kim bilir. Benim mantığım 1500 lira için gelecekleri düşüncesini bile reddediyor, adam çıkmış projesini yapıyor. 5000den daha az ücret için ancak gelişmemiş ülkelerden gelirler.

Ama arkadaşlar, siz iyi öğretmensiniz diye ülkenin tamamını böyle sanmayın. Hiç bir şey bilmeyen o kadar çok ingilizce öğretmeni var ki.
İngilizce Öğretmenleri Tercüman Aracılığı İle Konuştu!
Bu da bir gerçek sonuçta. Ben kolej mezunu olmama rağmen oturup ordaki hocaya ingilizce anlattığım zamanı da biliyorum. Her zaman öğrenemeyen suçlu olmuyor, öğretmenlerde de problem var.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…