İşten çıkarılan çalışana kötü haber

Milyonlarca işçinin, patron karşısında hakkını araması zorlaşacak. Dava açma süresi 1 yıla inecek. İzin, kıdem, ücret, fazla mesai alacaklarının her biri için ayrı ayrı dava açılacak. İşçilerin mahkeme masraflarını düşürmek için ortaklaşa açtıkları 'pilot davalar' son bulacak. Avukat Murat Özveri, taşeron işçilerin haklarını düzeltmek için hazırlandığı iddia edilen yasa taslağının, tam bir 'kölelik' düzenlemesi olduğunu söyledi.

Ekonomi yönetimi tarafından hazırlanan ve milyonlarca çalışanı ilgilendiren taşeron taslağının en tartışmalı maddelerinden biri de 'işçinin patron karşısında hak arama' hükümlerine ilişkin değişiklikler oluşturuyor. Öyle ki işçiler, mevcut yasada maaş, fazla mesai, kıdem ve izin paralarını tek bir dava dilekçesiyle talep edebilirken; taslak tüm bu alacakların ayrı ayrı talep edilmesi zorunluluğu getiriyor.

Patronların, devleti kandırmak için bankaya yatırdıkları ücretleri işçiden geri aldığı, fazla mesailerin yatırılmadığı, izin paralarının ödenmediği bir çalışma hayatında işçinin ne kadar alacağı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı vurgulanırken, taslak bununla da kalmıyor.

YARGITAY'A HER BİR ALACAK İÇİN AYRI DAVA!
Ücret, izin, kıdem, fazla mesai taleplerinin mahkemelerce reddedilmesi halinde, Yargıtay başvurusunun da her bir alacak için ayrı ayrı yapılması hükmü getiriliyor. Bir başka ifadeyle işçi, temyiz durumunda bu alacaklarının her biri için Yargıtay'a tek bir dava açmak yerine, ayrı ayrı dava açmak dolayısıyla da her biri için ayrı harç yatırmak zorunda kalacak.

BİR YILI GEÇİREN DAVA AÇAMAYACAK
Yine İş Kanunu'nda yapılan değişiklikle, iş sözleşmesi sona eren işçinin, ücret alacakları için dava açma süresi 1 yıla inecek.

Taslak yasalaşırsa, şunlar olacak:

-İşçi, patrondan ne kadar alacağı olduğunu dava dilekçesinde somut ve açık şekilde tek tek belirtmek zorunda kalacak. Yani haksız olarak işten çıkartıldım, kıdem, ihbar tazminatım, yıllık izinlerim ve yapmış olduğum fazla çalışmalarım ödenmedi, demesi yetmeyecek. Ayrıca şu kadar TL kıdem, ihbar, izin, fazla çalışmam ödenmedi, demek zorunda kalacak.

İŞÇİ KORUNMASIZ KALACAK
Avukat Murat Özveri, bunun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına aykırı bir düzenleme olduğunu belirterek, “İşçi ile patronun eşit konumda oldukları, korunacak zayıf konumda bir işçi olmadığı, işçinin tüm alacaklarını bilebilecek konumda olduğunu varsayıyor. Kayıt dışılığı, ispat sorunlarını göz ardı ediyor. Hak arama özgürlüğü ve iş yargılamasına özgü zayıfın korunması ilkeleri ihlal ediliyor.

PİLOT DAVA SON BULACAK
Murat Özveri, işçilerin ‘pilot dava’ adı verilen ve işçilerin tek bir işçi adına dava açarak, haklarını tespit ettirdiklerine dikkat çekerek, “Örneğin gece 7,5 saatten fazla çalıştırılan işçiler, haklarının ne olduğunu tespit için bir kişi adına dava açtırırlar., Bu davanın sonucuna göre de diğerleri dava açarlar. Ülkemizde yüksek yargıya giden bu tür davların bir yılda sonuçlandırılması mümkün değil. Pilot dava yoluyla hukuki netliğe ulaşıldıktan sonra dava açılmasının önü kapatılmakta, tartışmalı konularda binlerce işçinin yargılama giderlerini göze alıp dava açması ya da hak düşürücü süre nedeniyle hakkından yoksun kalması ikilemi yaratılmaktadır” dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26503929.asp

Aman ne güzel, işçi hep ezilsin, hakkını arayamsın, Soma daki olayın sebebi de işte bu işçiyi hor görme, hakkını vermemek, insandan saymamak değil mi zaten

Kisacasi "susun" diyorlar. Patronlar, zenginler ne isterse o olacak, daha ne istiyorsunuz isiniz var ya... Insan haklariniz da olmayiversin, koyunlarin insan haklari mi var? Koyun olun, susun, isinize bakin diyorlar. Hala anlamiyor musunuz? Daha gecen gun Kizilay baskani ne demisti? " Ya bu ulkede essek gibi yasayacaksiniz, ya da defolup gideceksiniz!" Bu kadar basit...

Bu taslağı hazırlayanlar ne yapmaya çalışıyor?
Azınlıkta olsa insanlar en azından birlikte dilekçe verip dava açıyordu, şimdi onunda yolu kapatılıyor, çalışan hakkını nerde nasıl arayacak?
Mahkeme için yazılan dilekçe ve harç ne kadara mal oluyor haberleri var mı?
İnsanlar zaten kıt kanaat geçiniyor, birde her biri için ayrı başvuru yapın diyorlar.

Günlerdir patronlar ve çalışanlarla ilgili açılan konuları okuyup "çalışanın hakları korunuyor" sonucunu çıkaran var mı?

Taşeron çalıştırma devreye girerse çok işçi mağdur olacak, işten çıkarılacak, o yüzden olmasın bu taslak

Saraylim .!.:

Kisacasi "susun" diyorlar. Patronlar, zenginler ne isterse o olacak, daha ne istiyorsunuz isiniz var ya... Insan haklariniz da olmayiversin, koyunlarin insan haklari mi var? Koyun olun, susun, isinize bakin diyorlar. Hala anlamiyor musunuz? Daha gecen gun Kizilay baskani ne demisti? " Ya bu ulkede essek gibi yasayacaksiniz, ya da defolup gideceksiniz!" Bu kadar basit...

Genişletmek için tıkla...

Hiçbir sosyal ya da siyasi olayın tesadüf olmadığı kanaatindeyim.Ülkelerde toplumsal hareketler,baş kaldırışlar ilk öğrenci sonra da işçi hareketleriyle başlar daha sonrasında geniş halk kitlelerine sirayet eder.İlk önce üniversitelilerin protestoları,yürüyüşleri,Gezi Parkı,şimdi Soma işçi ayaklanmaları.Bunlar yeniliğin ayak sesleri.Bu adamların da kafası çalışıyor,farkındalar bu olup bitenlerin.Yılanın başını küçükken ezmeye çalışıyorlar,içten içe de çok korkuyorlar.

milenaJesenska .!.:

Hiçbir sosyal ya da siyasi olayın tesadüf olmadığı kanaatindeyim.Ülkelerde toplumsal hareketler,baş kaldırışlar ilk öğrenci sonra da işçi hareketleriyle başlar daha sonrasında geniş halk kitlelerine sirayet eder.İlk önce üniversitelilerin protestoları,yürüyüşleri,Gezi Parkı,şimdi Soma işçi ayaklanmaları.Bunlar yeniliğin ayak sesleri.Bu adamların da kafası çalışıyor,farkındalar bu olup bitenlerin.Yılanın başını küçükken ezmeye çalışıyorlar,içten içe de çok korkuyorlar.

Genişletmek için tıkla...

Canla basla savunanlari ve aldiklari oy oranini dikkate alirsak gayet de basarili gidiyorlar. Yavas yavas ulke ve rejim degistiriliyor. Bu isin sonu ya tam teslimiyet, ya da bir ic savas olacak.. Bana kaynayan kurbaga sendromunu hatirlatiyor. Soyle ki:
"Eğer bir kurbağayı içinde sıvı kaynayan bir kazana atarsan hoop fırlar dışarı atlar, anında, tek bir hamle ile... Canını kurtarır.
Eğer kurbağayı içinde "oda ısısında" sıvı bulunan bir kazana yerleştirirsen, orada durur. Bir problem algılamadığı için harekete geçmez. Kazanın altı kısık olarak açıldığında, yavaş yavaş ısı artacağı ve kurbağa ortama uyum sağlamaya çalışacağı için de sıçramaya çalışmaz. Ohh bu sıcak bana biraz iyi geldi :) gibi rahatlar. Gevşer, hareket edemez hale gelir. "Eyvah burası çok sıcak oldu, artık çıkmam lazım" diye düşünmeye başladığı anda ise, artık zıplayacak, hoplayacak, çaba sarf edecek hali, enerjisi kalmamıştır. Usulca gelen sonu kabul etmekten başka çaresi yoktur..."

Saraylim .!.:

Canla basla savunanlari ve aldiklari oy oranini dikkate alirsak gayet de basarili gidiyorlar. Yavas yavas ulke ve rejim degistiriliyor. Bu isin sonu ya tam teslimiyet, ya da bir ic savas olacak.. Bana kaynayan kurbaga sendromunu hatirlatiyor. Soyle ki:
"Eğer bir kurbağayı içinde sıvı kaynayan bir kazana atarsan hoop fırlar dışarı atlar, anında, tek bir hamle ile... Canını kurtarır.
Eğer kurbağayı içinde "oda ısısında" sıvı bulunan bir kazana yerleştirirsen, orada durur. Bir problem algılamadığı için harekete geçmez. Kazanın altı kısık olarak açıldığında, yavaş yavaş ısı artacağı ve kurbağa ortama uyum sağlamaya çalışacağı için de sıçramaya çalışmaz. Ohh bu sıcak bana biraz iyi geldi :) gibi rahatlar. Gevşer, hareket edemez hale gelir. "Eyvah burası çok sıcak oldu, artık çıkmam lazım" diye düşünmeye başladığı anda ise, artık zıplayacak, hoplayacak, çaba sarf edecek hali, enerjisi kalmamıştır. Usulca gelen sonu kabul etmekten başka çaresi yoktur..."

Genişletmek için tıkla...

Öyle gerçektenYalnız ben yeni nesilden çok ümitliyim.Yeni nesil arasında AKP yandaşlığı orta yaş ve yaşlılara göre çok çok az.Artık insanlar çok daha şüpheci ve araştırmacı.Ben çok insan tanıyorum ailesi AKP'li olup kendisi AKP'den nefret eden.Tersine neredeyse hiç rastlamadım.Artık okuyan,düşünen,sorgulayan bir nesil geliyor.Bu adamların kafasındakiler eğitim kurumları vasıtasıyla yetiştiriliyordu cemaat tarafından lakin onları da karşılarına aldılar bence çoook pişman olacaklar.Ama o gençler kontrolü ele alana kadar Türkiye Türkiye kalır mı,o zamana bir diktatörlük halini mi alırız orası meçhul.Bu arada bu siyaset topicleri çok ıssız,biz bizeyiz fark ettin mi?Ne oldu ki acaba AKP sevdalısı kardeşlerimize:))))))

sağladıkları bir hak yok, verdikleri 3 kuruş maaşta işverenlere fazla gelmiş belliki düğmeye basmış birileri.
Çin modeline döndürmeye çalışıyolar sanırım bizi.

milenaJesenska .!.:

Öyle gerçektenYalnız ben yeni nesilden çok ümitliyim.Yeni nesil arasında AKP yandaşlığı orta yaş ve yaşlılara göre çok çok az.Artık insanlar çok daha şüpheci ve araştırmacı.Ben çok insan tanıyorum ailesi AKP'li olup kendisi AKP'den nefret eden.Tersine neredeyse hiç rastlamadım.Artık okuyan,düşünen,sorgulayan bir nesil geliyor.Bu adamların kafasındakiler eğitim kurumları vasıtasıyla yetiştiriliyordu cemaat tarafından lakin onları da karşılarına aldılar bence çoook pişman olacaklar.Ama o gençler kontrolü ele alana kadar Türkiye Türkiye kalır mı,o zamana bir diktatörlük halini mi alırız orası meçhul.Bu arada bu siyaset topicleri çok ıssız,biz bizeyiz fark ettin mi?Ne oldu ki acaba AKP sevdalısı kardeşlerimize:))))))

Genişletmek için tıkla...

Insallah dediginiz gibi bir yeni nesil geliyordur. AKPlilerin duble yol ve Marmaray'dan baska soylemleri olmadigindan ve herkes de artik bu soylemlere doydugundan soyleyecek birseyleri yok. Sonucta oralarda calisanlar da isciler, AKPnin onlara layik gordugu haklar da bunlar.. Ne desinler ki, nerden tutsan elinde kaliyor..