- 26 Mayıs 2014
- 13.528
- 15.850
-
- Konu Sahibi savrukzeynep
- #61
bilemedin masasıAk sarayın nesi konuşulur,helasımı odalarımı merdivenlerimi
bilemedin masası
Cumhurbaşkanlığı'nda verilen iftar yemeğinin fotoğraflarıyla ilgili yeni bir ayrıntı ortaya çıktı.
Hürriyet, Sözcü ve Cumhuriyet başta olmak üzere medya kuruluşlarının algı yönetmeye çalıştığı iftar masasında daha önce Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'nin de oturduğu ve aynı gazetelerin o dönemde haber yapmadığı ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Erdoğan'ın din alimlerine verdiği iftarda kullanılan masa ve diğer kaşık tabakları fahiş fiyatta oldukları propagandası yaparak, algı yönetmeye çalışan Hürriyet, Sözcü ve Cumhuriyet başta olmak üzere medya kuruluşlarının aynı masaya CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gibi isimlerin oturduğu döznemde haber yapmadığı ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank'ın atttığı tweetler Hürriyet, Sözcü ve Cumhuriyet'in asılsız iddialarına cevap oldu.
Varank, "Bu iki masa arasındaki fark büyüklüğü ve misafirler. Ama şimdi Cumhuriyet, Sözcü yalanlarla kudurmuş gibi saldırıyor. Bu masada Kılıçdaroğlu,Bahçeli de var. Cumhuriyet, Sözcü vs o zaman bu iftiraları atmıyordu şimdi atıyor? Dert başka." tweetlerini paylaştı.
İşte Varank'ın fotoğrafları ile karşılaştırdığı masa ve Süleyman Demirel ve Abdullah Gül döneminde oturan konuklar;
http://m.haber7.com/haberDetay.php?id=1428255
[/QOTE]
Halkın günümüzde "Yürüyen Köşk" olarak isimlendirdiği köşk Yalova'dadır. Deniz kenarında, 13 Eylül 1929 tarihinde Atatürk'ün yazlık köşkü olarak inşa edilmiştir. Atatürk, 1936 yılında gittiği yazlık köşkün bahçesinde ağacın dalını kesmeye çalışan bir bahçıvanla karşılaşır, hemen durdurur ve kesimin nedenini öğrenmek ister. Bahçıvanın gerekçesi ağacın gelişip uzayarak köşkün duvarlarına dayandığıdır. Dallar yapının penceresinden içeriye girmeye başlamıştır. Ağacın dalının kesilmesine razı olmayan Atatürk ağacın dalının kesilmemesini binanın uzaklaştırılmasını emreder. "Ağaç kesilmeyecek, köşk kaydırılacak" der.
Verilen emir üzerine, 8 Ağustos 1936 tarihinde, önce bina çevresindeki toprak, büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul'dan getirilen tramvay rayları döşenir. Bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtturulur. Bir yaz günü Atatürk ile birlikte, kardeşi Makbule Hanım ve Yunus Nadi ile görevlilerin hazır bulunduğu 10 Ağustos 1936 günü bina 4.80 m kaydırılarak çınardan uzaklaştırılır ve çınarı dalı kesilmekten kurtarılır.
Bu da hatırlatma olarak burada dursun. Birkaç ağaç için yaygara koparanlar olarak kimin izinden gittiğimiz belli olsun.
Eskiden her şeyin kıymeti varmış şimdi betonla itibar elde edildiği düşünülüyor.
Yok ben kiskanmiyorum nasilsa milletin degil mi,? Gidip bi odasinda da ben kalicam kocamla iki oda da bebelerime isterim ona göre
Erdoğan dünyaya kazık cakmadi, her canlı gibi ölecek ki ölene kadar da c.başkanı olacağı kesin değil... Sarayı da kendine tapulamadi; hatirlatirim... yani ülke için yapılan bişeyi nasıl kendine yaptırmış gibi düşünüyorsunuz, anlamıyorum!!!
teee bende onu söylüyorum boşa yoruyorsunuz çenenizii..canim bunlarin ofkesi bitmez, tayyip erdoganin adinin gecmesine tahammulleri yok ulke adina birsey yaptirdiginin yorumunu nasil cikartsinlar.once o kara gozlukleri gozlernden cikartmalari gerek