• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İstanbul Üniversitesi hastanesinde skandal yazı: Bayanlardan kan alımı yapılmamaktadır

tantanis

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
10 Ekim 2015
7.195
9.105
118
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kan Merkezi’ne “Bayanlardan kan alımı yapılmamaktadır” yazılı bir duyuru asıldı.

Hasta ve hasta yakınlarının tepkisini çeken yazıya ilişkin, Kan Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zafer Başlar, “Maksadı aşan bir ifade olmuşsa düzeltilebilir. Kadınlardan kesinlikle kan alınmaz diye bir şey yok” dedi.

AMELİYAT BEKLEYEN HASTA VE HASTA YAKINLARI TEPKİLİ

Odatv'de yer alan habere göre, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kan Merkezi’ne kan vermek için gelen kadınlar geri çevrildi. Kan Merkezi’nin kapısında “07.04.2016 tarihi itibariyle bayanlardan trombosit (aferez) tam kan ve kan alımı yapılmamaktadır” şeklinde bir duyuru asılıydı. Kan Merkezi’ne asılan yazılı duyuruya tepki gösteren hasta ve hasta yakınları Odatv’ye yaptığı açıklamada, “Yazıyı görünce anlam veremedik. Ameliyatı yapılacak hastalarımız için kadın yakınları kan vermek istedi, ancak kabul edilmedi. Kan vermek için erkek aramak zorunda kaldık” dedi.

Odatv, hasta ve hasta yakınlarını şoke eden duyuruyla ilgili İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kan Merkezi Müdür Prof. Dr. Zafer Başlar’a ulaştı.

İŞTE O YAZI:

kan-1.jpg



“DOĞURGANLIK ÇAĞINDA VE GEBE KALMIŞ KADINLARLA İLGİLİ OLARAK…”

Kan Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zafer Başlar, “Bayanlardan kan alımı yapılmamaktadır” yazılı duyuruyu şöyle açıkladı:

“Doğurganlık çağında olan kadınlar verici adayı oluyorlar. Dolayısıyla gebelik sürecinde, anne bebek arasındaki alış verişten dolayı annelerle bebekleri arasındaki kan grubu sistemleri, bildiğimiz A ve RH sistemleri dışında 31 tane daha sistem var. Bebeklerin annelerinden farklı kan grubuna sahip olmalarından dolayı, birtakım antikorlar var. Bizde immün sisteminin çalışma prensibi şöyledir; kendinde olmayan yapıya karşı, antikor dediğimiz karşı madde üretir immün sistemimiz. Bunlar da uzun sürelerle kanda bulunabilirler. Hedefleri olan yapıları tekrar gördüklerinde de bir hatırlama reaksiyonuyla tekrar tekrar kendini tazeleyen bir sistem gibi düşünün, bu karşı maddelerden kanda olur. Karşı madde kanda olduğu zaman, o kan grubundan kişinin, bu durumda annenin değil artık kan vericisi olduğu zamanlarda bu kişiden aldığımız hücrelerin yanında, hücrelerin kan suyu diyebileceğimiz plazmasında bulunabilecek bu gibi antikorlar, bu sefer bu antikorların hedefi olan yapıları, bunlar bazen kırmızı hücreler olur bazen de diğer hücreler olur, onlarla ilişkili saldırma reaksiyonu düzenleyebiliyorlar. Bunların bir kısmı da bazen kişinin ölümüne neden olabiliyor. Akciğer sorunlarına neden oluyor, doğrudan ölüm değilse bile klinik reaksiyonlara neden olabiliyor. Bu nedenle kan grubu uysa da, kendisi kan vermeye uygun olsa da bu vericiler için yapılan değerlendirmelerde, saptanamayacak olan bu şeylerin bir anlamda önlemi gibisinden dünyada bu yönde bir eğilim var. Doğurganlık çağında ve gebe kalmış kadınlarla ilgili olarak, böyle bir mümkünse seçmeme gibi bir eğilim var. Bu durumu da bunun bir uzantısı olarak düşünebilirsiniz.”

“YAZIDA ‘HAMİLE KADINLAR’ VURGUSU MU OLMALIYDI?”

Prof. Dr. Zafer Başlar, “Yazının ‘hamile olan kadınlardan kan alımı yapılmamaktadır’ diye mi değiştirilmesi gerekiyordu?” sorusuna ise “O sırada hamile olanlardan zaten kan alınmaz. Daha önce hamileliği kısa sürede tamamlanmış, yani düşmüş ya da hamileliği süresinde tamamlanmış da olsa böyle bir verici havuzunda, Batı’nın öngördüğü bir şey değil, onlarda böyle bir sorun yok, ama bizimkilerde kadın vericilerin böyle bir potansiyeli var diye böyle bir şey yapmış olabilir” yanıtını verdi.

“MAKSADI AŞAN BİR İFADE OLMUŞSA DÜZELTİLEBİLİR”

“Hamile olmuş olan kadınlardan kan alınmaz, diyebilir miyiz?” sorusuna ise Prof. Dr. Zafer Başlar, “Alınmaz diye bir şey yok alınır. Maksadı aşan bir ifade olmuşsa düzeltilebilir. Kadınlardan kesinlikle kan alınmaz diye bir şey yok” diye yanıt verdi.

“KADIN NÜFUSUMUZ YETERİNCE VERİCİLİK İÇİN BAŞVURMUYOR”

Hastaların bu soruna ilişkin kendisiyle görüşmediğini öne süren Prof. Dr. Zafer Başlar, “Bu uygulama hastaların yararına mı zararına mı?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Memleketin yarısı kadın yarısı erkek. Kan verme adaylarının da yarısı kadın yarısı erkek. Bize kan verenlerin ise yüzde 10 civarında, yani yüzde 50’ye ulaşmayan bir kısmı kadın. Buradaki durum, toplam verici havuzunun küçük bir kısmını ilgilendiriyor. Belki oradaki insancıklar başvurduklarında farklı gerekçelerle kadın oldukları için değil, ama hastalarına yardımcı olamadıkları için tepki gösterebilirler. Ama zaten bize başvuranların yüze 90’ı erkek. Aslında bizim de istemeyeceğimiz bir şey, verici havuzumuz zaten yeterince darken bunu daraltmak anlamında değil, ama bu vericilerden bize ulaşan kadın vericilerden alınan kanların, amaç kan vermek kan alımını arttırmak gibi görünüyor ya daha ‘fazla zarar olabilir’ diye böyle bir eğilim yenilerde var. Bazı ülkeler ve bazı merkezlerde bu uygulama var, ki oralarda verici sıkıntısı daha çok. Memleketin belirli bir oranı düzenli olarak kan bağışında bulunabiliyor. Dar olan şeyi biraz daha daraltmak gibi görünüyor ama kadın nüfusumuz yeterince vericilik için başvurmuyor.”

“GERİ ADIM ATMAK GİBİ DÜŞÜNEBİLİRSİNİZ”

“Bu uygulama bütün kadın vericileri her zaman dışlayan bir uygulama değil” iddiasında bulunan Prof. Dr. Zafer Başlar, “Bir hasta yakını, iki kadın verici buluyor ama kadınlardan kan alınmıyor. Ameliyat olacak hasta ise bekliyor. Bu sorun nasıl çözülecek?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Canım her şeyin bir şeyi var. Mesela dövme yaptırmış vatandaş, biz diyoruz ki dövme yaptırdıktan bir sene sonra kan verebilir ama bunu saklıyor ve ‘ne olacak ya’ diyor; bu da sorun. Koyduğumuz bazı ihtiyati tedbirler için kural gibi uygulamaların dışında kalanlar, bazen böyle tepkiler gösteriyor. Bu sonsuza dek böyle sürecek bir şey değil, son kongrede öne çıkmış bir eğilim olarak yapılmış olabilir. Geri adım atmak gibi düşünebilirsiniz.”

“YAZININ KALDIRILMASI SÖZ KONUSU MU?”

“Yazının kaldırılması söz konusu mu?” sorusuna karşılık Prof. Dr. Zafer Başlar, “Evet her zaman mümkün olan şeyler. O konudaki bilgi birikimi kanıtlanması gereken bir şeydir, veri oluşmayınca değişiklik olur. Tıpta hiçbir şey olduğu yerde kalmaz” açıklamasında bulundu.

http://www.cumhuriyet.com.tr/m/habe...i__Bayanlardan_kan_alimi_yapilmamaktadir.html
 
Doğurganlık çağında olan kadınlar verici adayı oluyorlar. Dolayısıyla gebelik sürecinde, anne bebek arasındaki alış verişten dolayı annelerle bebekleri arasındaki kan grubu sistemleri, bildiğimiz A ve RH sistemleri dışında 31 tane daha sistem var. Bebeklerin annelerinden farklı kan grubuna sahip olmalarından dolayı, birtakım antikorlar var. Bizde immün sisteminin çalışma prensibi şöyledir; kendinde olmayan yapıya karşı, antikor dediğimiz karşı madde üretir immün sistemimiz. Bunlar da uzun sürelerle kanda bulunabilirler. Hedefleri olan yapıları tekrar gördüklerinde de bir hatırlama reaksiyonuyla tekrar tekrar kendini tazeleyen bir sistem gibi düşünün, bu karşı maddelerden kanda olur. Karşı madde kanda olduğu zaman, o kan grubundan kişinin, bu durumda annenin değil artık kan vericisi olduğu zamanlarda bu kişiden aldığımız hücrelerin yanında, hücrelerin kan suyu diyebileceğimiz plazmasında bulunabilecek bu gibi antikorlar, bu sefer bu antikorların hedefi olan yapıları, bunlar bazen kırmızı hücreler olur bazen de diğer hücreler olur, onlarla ilişkili saldırma reaksiyonu düzenleyebiliyorlar. Bunların bir kısmı da bazen kişinin ölümüne neden olabiliyor. Akciğer sorunlarına neden oluyor, doğrudan ölüm değilse bile klinik reaksiyonlara neden olabiliyor. Bu nedenle kan grubu uysa da, kendisi kan vermeye uygun olsa da bu vericiler için yapılan değerlendirmelerde, saptanamayacak olan bu şeylerin bir anlamda önlemi gibisinden dünyada bu yönde bir eğilim var. Doğurganlık çağında ve gebe kalmış kadınlarla ilgili olarak, böyle bir mümkünse seçmeme gibi bir eğilim var. Bu durumu da bunun bir uzantısı olarak düşünebilirsiniz.”
Amca ne demiş anlayan var mı?
 
yazı gayet açık aslında,

ama ben çok da kötü niyet sezmedim, açıklamalar çok komik orası ayrı da.

bir akrabamıza kan lazım oldu, ailedeki herkes kan vermek için gönüllü oldu, kadınların tamamında kan değerleri düşük çıktı ve kimse veremedi.
bu gibi durumlar çok yaşanıyorsa özellikle acil durumlarda erkekleri öncelikli kontrol etmeleri çok normal, bu ayrımcılık değildir.

bir de tabi hamilelikte, emzirme döneminde vs kan verilmiyor, zaten kan ilacı alıyorsunuz kendinize yetmek için :)

elbette çok istisnai kişiler de vardır ama Türkiyedeki kadın profili genel olarak bu şekilde.
 
yazı gayet açık aslında,

ama ben çok da kötü niyet sezmedim, açıklamalar çok komik orası ayrı da.

bir akrabamıza kan lazım oldu, ailedeki herkes kan vermek için gönüllü oldu, kadınların tamamında kan değerleri düşük çıktı ve kimse veremedi.
bu gibi durumlar çok yaşanıyorsa özellikle acil durumlarda erkekleri öncelikli kontrol etmeleri çok normal, bu ayrımcılık değildir.

bir de tabi hamilelikte, emzirme döneminde vs kan verilmiyor, zaten kan ilacı alıyorsunuz kendinize yetmek için :)

elbette çok istisnai kişiler de vardır ama Türkiyedeki kadın profili genel olarak bu şekilde.
Ben kan vermek için 4 başarısız deneme yaptım. Her birinde kilom ve kan değerim sebebiyle reddedildim. ( 50 52 kilo arasında gidip geliyorum aslında sınırın üstünde, kan değerim de yasal sınırda )Büyük ihtimalle oranın %10 da kalma sebebi budur söylediğin gibi. Ama bunun çözümü kadınlardan kan alınmıyoru duvara yapıştırmak olamaz. Kan vermeye uygun olup olmadığımızı anlamaları 30 saniye almıyor zaten.

Adamın yaptığı açıklama da saçmalık. Arkasından gelen sorulara verdiği cevaplar bunu gösteriyor.
 
Son düzenleme:
Bana tuhaf gelmedi oraya başvuran bayanların çok azı uygundur kan vermeye bizim kan değerlerimiz düşük oluyor erkeklere göre.Kanın numunesini verdikten 2 saat sonra test sonucu çıkar bi bakarlar kan değeri düşük zaman kaybı olmasın diye de yapmış olabilirler
 
Ben kan vermek için 4 başarısız deneme yaptım. Her birinde kilom ve kan değerim sebebiyle reddedildim. ( 50 52 kilo arasında gidip geliyorum aslında sınırın üstünde, kan değerim de yasal sınırda )Büyük ihtimalle oranın %10 da kalma sebebi budur söylediğin gibi. Ama bunun çözümü kadınlardan kan alınmıyoru duvara yapıştırmak olamaz. Kan vermeye uygun olup olmadığımızı anlamaları 30 saniye almıyor zaten.

Adamın yaptığı açıklama da saçmalık. Arkasından gelen sorulara verdiği cevaplar bunu gösteriyor zaten.
Olayın korkunç tarafı bence, kadınlara kan vermiyoruz dedikleri gün olur her halde..
Dediğin gibi duvara yapıştırmak yerine kan vermek isteyene adam gibi açıklasınlar.. Gerçi onada üşeniyorlar demek ki..
 
hayır bunun seksistleştirme ile alakası yok
tıbbi açıdan anlamlı
bir kadının kanı bir erkeğin kanıyla aynı değerleri taşımıyor çünkü biz her ay adet oluyoruz ve kan değerlerimiz yenileniyor bizde daha sık gerçekleşen bir döngü var ...erkeklerin kanının taşıdığı kandeğeri ürünleri işte o dediği trombositler vs bizimkinden farklı yani tıp alanından biri olmadığım için ancak bu kadar açıklayabildim.
 
Olayın korkunç tarafı bence, kadınlara kan vermiyoruz dedikleri gün olur her halde..
Dediğin gibi duvara yapıştırmak yerine kan vermek isteyene adam gibi açıklasınlar.. Gerçi onada üşeniyorlar demek ki..
Yani. Kan vermeye gönüllü kadını reddedip erkek verici aramaktansa bir deneyelim kadın da verici olabilir belki demek daha hızlı ve kolay.

Tamam oransal bakıldığında önce erkeklerden deneyelim, olmazsa kadınlara bakarız gibi bir açıklama bile yapılabilir ama duvara asmak bambaşka.

Kan vermek istediğim bir gün değerlerim yeterli olduğu halde çalışan almadı. Gerekçe olarak ben senden kan alsam eve gidene kadar bayılırsın zayıfsın, eve de yalnız gidecekmişsin güvenemem dedi. Bu açıklamayı yapmak yerine tutup kapıya kadınlardan kan almıyoruz yazsaydı ben orayı net birbirine katardım o ne demek diye.
 
Bana tuhaf gelmedi oraya başvuran bayanların çok azı uygundur kan vermeye bizim kan değerlerimiz düşük oluyor erkeklere göre.Kanın numunesini verdikten 2 saat sonra test sonucu çıkar bi bakarlar kan değeri düşük zaman kaybı olmasın diye de yapmış olabilirler
2 saat sonra falan çıkmıyor. Bir kaç dakika sonra anlaşılır vermeye uygun mu değil mi. Erkek verici aramaktan çok daha hızlı yani arada kadını da kontrol etmek.
 
2 saat sonra falan çıkmıyor. Bir kaç dakika sonra anlaşılır vermeye uygun mu değil mi. Erkek verici aramaktan çok daha hızlı yani arada kadını da kontrol etmek.
Hemogram sonucu 1 2 saate çıkar kanı makineye koyuyosun o ölçüyor bizim hastanede öyle eliza(bulaşıcı hastalık okup olmadığı) ve hemogram bakılır
 
Hemogram sonucu 1 2 saate çıkar kanı makineye koyuyosun o ölçüyor bizim hastanede öyle eliza(bulaşıcı hastalık okup olmadığı) ve hemogram bakılır
Benim bildiğim hastanede alınan bu kanlar direkt hastaya verilmek için alınmıyor zaten. Bankadaki kan hastaya veriliyor hasta yakınından alınan kan da teste gönderilip onaylanirsa bankaya gidiyor. Dönüşüm var yani. Hastalık olup olmadığına bakmanın burada önem taşıdığını sanmıyorum.

Eğer direkt hastaya vermek için alıyorlarsa is değişir ama çok mantıksız geldi bana.

Yine de tepkim yazıya zaten, kadınların hiç bir şekilde kan vermesini kabul etmemek bana anlamsız geliyor hala.
 
Benim bildiğim hastanede alınan bu kanlar direkt hastaya verilmek için alınmıyor zaten. Bankadaki kan hastaya veriliyor hasta yakınından alınan kan da teste gönderilip onaylanirsa bankaya gidiyor. Dönüşüm var yani. Hastalık olup olmadığına bakmanın burada önem taşıdığını sanmıyorum.

Eğer direkt hastaya vermek için alıyorlarsa is değişir ama çok mantıksız geldi bana.

Yine de tepkim yazıya zaten, kadınların hiç bir şekilde kan vermesini kabul etmemek bana anlamsız geliyor hala.
Tabi çalışanlarda bu gibi durumlarla çok karşılaştığından sürekli açıklama yapmaktan yorulduğundan bu şekilde yazdığını düşünüyorum.Tabiki sağlıklı bayanlar niye kan vermesin sırf cinsiyet ayrımcılığı olsun diye yazmamışlardır
 
Ben kan vermek için 4 başarısız deneme yaptım. Her birinde kilom ve kan değerim sebebiyle reddedildim. ( 50 52 kilo arasında gidip geliyorum aslında sınırın üstünde, kan değerim de yasal sınırda )Büyük ihtimalle oranın %10 da kalma sebebi budur söylediğin gibi. Ama bunun çözümü kadınlardan kan alınmıyoru duvara yapıştırmak olamaz. Kan vermeye uygun olup olmadığımızı anlamaları 30 saniye almıyor zaten.

Adamın yaptığı açıklama da saçmalık. Arkasından gelen sorulara verdiği cevaplar bunu gösteriyor.

ben bir kez verebildim sadece.
eşim bir kaç kez verdi ve eşime her defasında kızılaydan mesaj geldi, kanınız kullanıldı şeklinde.
bana mesaj falan gelmedi.
kanın kaliteli olma durumu ile alakalı mıdır bilemem.
 
Bir üniversitesi hastanesi böyle bir yazı asamaz hele ki tıbbi yönden.

Kan sayımı yani hemogram testi 5 dakika içinde sonuç verir.

Verici eğer uygunsa devamını alırlar.

O zaman kadınlar kan vermesin.Böyle saçma şey mi olur.

Açıklamada ayrıca komik olmuş..
 
Back