ISSIZ ADAM ve Çağan Irmak...

didosh çok haklısın yarım kalan aşk hikayesi varsa ağlıyorsun ve ben sonunda ne kadar kendimi tutmaya çalışsamda gözyaşlarıma hakim olamadım harika bir aşk hiyakesiydi günümüz şartlarına uyarlanarak biraz çevremizden biraz kendimizden birşeyler bulduğumuz özellikle 70 li senelerin müziklerinin çalınması beni daha da etkiledi az evvel netden buldum ıssız adam ın albümüde çıkmak üzereymiş çıksın hemen alacam
Filmin müziklerin de: Most Production imzalı filmin soundtrack albümünde, Semiramis Pekkan’ın “Bana Yalan Söylediler”, Ayla Dikmen’in “Anlamazdın”, Nil Burak’ın “Yalnızım Ben”, Sibel Egemen’in “Yalnız Adam”, Hümeyra’nın “Tutsana Ellerimi” ve Michel Fugain’in “Une Belle Historie” şarkıları yer alıyor.

bence filmdeki en güzel noktalardan biri bize unuttugumuz 45lik plakları hatırlattı :asigim:bikactanesini cektim sarkıların bütün gün dinledim

ben izlemedim henüz dün akşam kuzenim izlemiş dönüşte bize geldi . özellikle söylediğin sebepten tam benlik olduğunu söyledi bakalım izleyip göreceğim :)

tatlım o halde sen yanına bi rulo tuvalet kagıdı alıp git
sen giibi bi arkadaşım bayaaa bi etkisinden çıkamadı
 
bizde yarın kk dan arkadşlarımla gitceez
bn ulak filmini çok beğenmiştim eminm bunu da beğeniriim
çağan ırmağın filmleri çok güzel gerçekten
ama bnce hiç biri bnm için babam ve oğlum etkisi yaratacağını sanmıyorum
 
biz de dün gittik, çok güzel filmdi:çok üzgünüm:
müzikler hele bitirdi bizi, Çağan Irmak bunu hep yapıyor
gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerden biri Çağan Irmak
 
ALINTI/HINCAL ULUÇ

Issız Adam'a "Aşk filmi" demek, aşka hakaret olur.. Aşk bu kadar ucuz, aşk bu kadar aşağılık, aşk bu kadar çirkin değil..
Yeşilçam eskiden "Evde kalmış kenar mahalle kızları"na gözyaşı döktüren filmler yapardı. Çağan Irmak, "Terk edilmiş orta mahalle kızları"nı ağlatmak için bir film çekmeyi denemiş farklı olarak..
Başarmış mı?..
Hayır!..
Bin kere "Hayır!.."
Peki ama hüngür şakır ağlayanlar.. Filmi yere göğe koyamayanlar, daha da ağlamak için tekrar tekrar izleyenler..
Issız Adam'a "Aşk filmi" diyen ve sonunda gözyaşı döken kadınlar eve döndüklerinde aynaya baksınlar. Ağladıklarının Ada değil, kendileri olduklarını göreceklerdir.
Şimdi filmin kahramanlarını tanıyalım..
Ada.. Başlangıçta erkeğe karşı tavırlarından ve sözlerinden anlıyorsunuz ki terk edile edile başı dönmüş bir tip.. Hep de ayni klişe laflarla terk edilmiş.. "Ben sana layık değilim. Sen daha iyi birisine, daha iyi bir hayata layıksın.."
Yani bakar mısınız?.. Bu genç kızın karşısına hep o iğrenç, o prototip çapkınlar çıkmış. Kızı kullanıp gitmişler. Zavallı Ada, bir tane adam gibi adama rastlamamış.. O da erkekten nefret edip kendi yalnızlığına çekilmiş.. Asla kendisinin olmayacak çocukları mutlu ederek annelik güdüsünü tatmin edecek bir iş yaratmış, oyalanıyor..
Alper.. O kelimenin tam anlamıyla Dr. Jekyll, Mr. Hyde tiplemesi.. Gündüz bir harika adam.. Restoranın sahibi ve şefi.. Tüm elemanlarıyla nasıl muhteşem ilişkiler içinde.. Hepsini seviyor ve hem de nasıl seviliyor. İşinde fevkalade başarılı.. Kendine özgü yemekler yaratıyor. Harika sunumlarla masaya gönderiyor, müşteriye özel sunum cümlelerini de tabağın yanına katarak.. Müthiş müzik meraklısı.. Müziğin romantik çağına düşkün.. O zamanın plaklarını arıyor sahaflardan.. Çünkü digital kayıttan da nefret ediyor.. "Müzik iğne ucu kazılan plaklardan dinlenirse, derinliğine ulaşılır" diyor.. Gerçek müzik 45'lik ve 33'lük plaklarda.. CD'lerdekiler sanal onun için.. Aradığı bir plağı buldu mu dünyalar onun oluyor..
Yani.. Tam da âşık olunacak tip.. Öyle sanın..
Bu gündüzlerin Alper'i..
Gece yarısı olup, dükkânın kapısını çektiği ve yalnız evine döndüğünde, o muhteşem Dr. Jekyll gidiyor, yerini iğrenç bir Mr. Hyde alıyor..
Görüyor ve anlıyorsunuz ki, Bu Hyde'ın kadınlarla hiç mi hiç romantik, duygusal ilişkisi olmamış. Hayatında kadın yok.. Aşk yok.. O aşık olmuyor.. Aşk yapıyor.. Parayla satın alarak.. Fahişelerle her türlü fantezi.. İki erkek bir kadın.. Bir erkek iki kadın.. Elleri kelepçeli, kırbaçlı aşklar.. Tatmin olunca da anında toplanan çarşaflarla simgelenen iğrenme duyusu.. Ertesi sabah gene Dr. Jekyll olarak uyanma..
İşte bu Alper bir gün her nasılsa Ada'ya rastlayıp gene her nasılsa, takılıyor.. Hayatındaki ilk gündüz kadını.. İlk duygusal ilişki.. Israrlı takipleri ve Dr. Jekyll kimliğiyle kızı elde etmeyi başarıyor.. Yatağa da sokuyor.. Ve bir vurgu da orda.. Mr. Hyde olarak sabaha dek süren o her türlü fantezinin kurt oyuncusu seks manyağı Alper, Ada'ya daha sarılırken boşalıyor.. Çünkü hayatında ilk defa duygusal seks yapıyor, bilemiyor, heyecanlanıyor ve başaramıyor..
Tamam.. Kabul..
Ve Ada ona duygusallığı öğretiyor.. Kadın yatakta aşkla ve duyguyla nasıl sevilir, onu gösteriyor, anlatıyor.. Bence filmin en güzel sahnesi de bu zaten..
Ve sonra..
Ve sonra, Alper ona aşkı, sevgiyi, bir kadına boşalmak değil, duymak için sokulmayı, dokunmayı öğreten Ada'yla, o eskideki paralı, satın alınmış, ruhsuz, duygusuz fahişeler arasında tercih yapma durumunda kalıyor.
Mr. Hyde kimliği, Dr. Jekyll'i ezip geçiyor. Ve Alper, kendisine sevgiyle, duyguyla, aşkla sarılan Ada'nın yanında yatarken fahişeli geceleri fena halde özlediğini hissediyor...
Tercih yapmak zorunda şimdi..
Ya Ada'la aşk.. Ya fahişelerle seksüel fanteziler!..
Böylesi bir tercihle kendisini bırakan erkeğin arkasından ağlayan kadının benim sözlüğümde bir tek sıfatı vardır..
"Zavallı!.."
Issız Adam'a ağlıyan kadınlar, kendi zavallılıklarına ağlıyorlar aslında..
Issız Adam, aslında Issız Kadının filmi..
Böyle kadınlar Issız kalmaya mahkûmdurlar çünkü.. Çünkü terk edilmeyi daha baştan hak etmişlerdir.
Ağlamak onları kurtarmaz.. O an için rahatlatır sadece..ayır!..
Buna rağmen bu filme gidip göz yaşı döken kadınlar aynada kendilerine baksınlar. Ağladıkları film mi, kendi zavallılıkları mı?.
Ağır mı kaçtı?..
Kaçacak.. Bu filmi 20 gündür öylesine yücelttiler ki, aşkın ve romantizmin anıtı yaptılar nerdeyse.. O zaman gerçeği söyleyenin sesini yükseltmesi gerek..
Peki niye benim dediklerim gerçek oluyormuş?..

:delphin:
 
bu yorumu okuyunca filmi bir an önce izlemem lazım diye düşünüüyorum...Beğenildiğini okuduk duydukk ve şimdi böle farklı bi bakış açısı...Kim doğru söylüyor merak ettimm
 
Ben merak ediyorum Hıncal Uluç,un Alp karekterinden bir farkı varmı yaşlı olması dışında ne cabuk unuttu genç mankenlerle boy resimlerinin ve haberlerinin çıktığı haberleri tüm izleyenleri kadınları evde kalmış kenar mahalle kızlarına benzetmiş ada ve adanın karekterlerine acıyacağına aynaya baksında kendine acısın dinime küfreden müslüman olsa hesabı
 
bende filmi merak edenlerim iste ama
film buraya gelmiyorki, bi gelse..
filme laf atanlarida kiskacligina veriyorum...
cünkü bu kadar cok begenen varken bir iki kisinin böyle
agir laflar etmesi kiskanclik gibi geliyor bana..
Cagan Irmak harika bir yönetmen..
Film bayagi izleniyormus umarim dahada izlenir..
 
Ben merak ediyorum Hıncal Uluç,un Alp karekterinden bir farkı varmı yaşlı olması dışında ne cabuk unuttu genç mankenlerle boy resimlerinin ve haberlerinin çıktığı haberleri tüm izleyenleri kadınları evde kalmış kenar mahalle kızlarına benzetmiş ada ve adanın karekterlerine acıyacağına aynaya baksında kendine acısın dinime küfreden müslüman olsa hesabı

aynen katılıyorum cnm sana o adamın beyni sulanmış biraz
 
filme yorum yapması gereken son şahsiyet Hıncal Uluç
kendi hayatına baksın önce sonra konuşsunşakkıdı
Issız Adam neticede bir film karakterler hayal
kendisi gerçek malesef:kahve:
 
ben de c.tesi akşamı gittim, film çok güzel, müzikler çok güzel ama bence filmin en göz alıcı yeri son sahnesi, birbirlerine tutkuyla sarılmalarıydı...ee benimde hafiften gözlerim nemlenmedi değil yani:1rolleyes:
 
ben gitmedim ama dün çok yakın bi arkadaşım gitti ve dün akşam bahsetti bana fiLmden çok beğendim anLatıLana göre.. sonra fragmanLarına baktım netten,fiLm müzikLerini dinLedim. çok derinn senağlama
hatta fransızca bi şarkı var fragmanda ona bayıLdım ve dinLiyorum şuann :asigim:
bekim merak eden oLur soLim:MicheL Fugain_Une BeLLe Historie..
öptüm kısLarr Şeniz
 
kk dan 2 arkadaşımla gtcemi sölemiştim
bugün gttk
çok güzel bir film
ama maalesef bulunduğum salonda herne kadar film başında +13 desede oyaş gurubu çocuklar vardı
ve yanımdaki bay ın çocuğu resmn 9 yaşında bi erkkdi bn utandım şahsen izlerken bi çocuğa nasıl böle bi film izletiyoar anlmıyorum
filmn 2.kısmı olmasa da birinci kısmda çok pornografik görüntüler mevcuttu
yazıklar olsun böle ana babaya
filme gelirsek müzkler karekterler senaryo süperdi
ellerine sağlık çağan ırmağın
 
hıncal'ın bilmediği mi var..
futboldan anlar,siyasetten anlar,kadından anlar,erkekten(!) anlar,sanattan anlar,şiirden anlar,trafikten anlar vs vs

hıncal'ın o yazısını okudum birisi yükselmeye başlayınca aşağı çekmeye çok meraklı! ıssız adamı ıssız kadınlar sevmiş?? ee ne olmuş? evet terkedilen kadınlar sevdi veya terkedilme korkusu yaşayanlar her neyse! suç mu bu? bu adamın bunadığını düşünüyorum.. ona gay havası veren fularını çıkartmalı ve artık kenara çekilmeli.. az kaldı sabah'Tan da şutlarlar zaten..
 
bazı önerilerim var:
1.Bitmemiş işi (aşk, hatıralar, acı, terkedilme, ihanet v.s.)olanlar bu filme giderken iki kere düşünsün, çünkü ağlamaktan ve yumruk yemiş gibi olmaktan kendilerini alamayabilirler.
2. Ada' ya empati yanında Alper' e de empati geliştirmeyi ihmal etmesinler çünkü Alper' e kızmaktan onu anlama boyutunu gözden kaçırabiliriz çünkü film Alper üzerinden erkek dünyası üzerine çok iyi ipuçları veriyor ve pratik hayatta kullanılabilinir.
3. Hıncal Uluç bence süper bi kazık yemiş ve içindeki Issız Ada' yı görmüş, onunla yüzleşmek canını acıtmış, ondan çemkiriyor, SALLAMAYIN, yaşlılığına ve Ada'lardan uzaklaşıyor olmasının saldırganlğına verin
filme gittikten sonra;
1. Günlerce kafanızın içinde "Anlamazdın, anlamazdıııııın" Ayla Dikmen' in o kalbinize çivi gibi giren sesinin yankılanmasına ya da "çok yalnızım ben çok yalnııııızım" diyen Nil Burak' ı hatırlamaya hazır olun.
2. Youtube' a girmek için deli danalar gibi ktunnel, yasaktube kurcalamaya başlayacak ve şarkıları döndüre döndüre, Issız Adam' ı zihninizde tekrar tekrar oynatacaksınız.,
belki de gün içinde -hani bi yaranız da varsa- kasıtlı yaa da kasıtsız bu şarkılardan birini duyup höykürerek ağlamaya başlayabilirsiiniz.
kısaca bi 10 gününüzü falan Issız Kendinize ayıracaksınız.
ben toplumsal sorumluluğumu yerine getirdim yani kızmayın...
 
kk dan 2 arkadaşımla gtcemi sölemiştim
bugün gttk
çok güzel bir film
ama maalesef bulunduğum salonda herne kadar film başında +13 desede oyaş gurubu çocuklar vardı
ve yanımdaki bay ın çocuğu resmn 9 yaşında bi erkkdi bn utandım şahsen izlerken bi çocuğa nasıl böle bi film izletiyoar anlmıyorum
filmn 2.kısmı olmasa da birinci kısmda çok pornografik görüntüler mevcuttu
yazıklar olsun böle ana babaya
filme gelirsek müzkler karekterler senaryo süperdi
ellerine sağlık çağan ırmağın

ne kadar işgüzar, mantıksız ebeveynler var hemde kendileri ellerinden tutarak pornografik öğeler içeren filme getiriyorlar filmin içeriğini öğrenmeden kapmış elinden geçirmiş :oklava:
 
Issız adam yarım kalmışlığın hikayesi...hiç kimseden tek bir öneri yada fikir almadan fragmanını dahi izlemeden çok nötr bir halde girdim izledim ve beğenmedim. Filmin o şahane klasik melodileri olmasa tüm vaktim boşa gitti diyebilirdim. kesinlikle bir aşk filmi değildi. dramatik evet ama asla duygusal değil. 30 lu yaşlarda iyi bir işe ve çevreye sahip bir adamın kişisel gelişimini tamamlayamış ve cinsel hayatını sapıklığa vurmuş halleri, erkekler adına düştüğü onca hatadan ders almamış, aşkı, bir erkekle yediği yemeğin üzerine yiyişerek sevişmek zanneden kendinden bi haber zavallı bir kadın...ve daha başından belli bir son...
Kendini bilen, hayatın içinde barındırdığı iyi kötü herşeyle yaşamayı başaran, ruh sağlığı normal olan kişilerin beğenmeyecekleri bir senaryoya sahipti film. Bazı bayanları ağlatıyormuş bana kalırsa yarım kalan herşeye ağlayacak duygusal insanlardır bunlar ki filmin iyi olmasıyla uzaktan yakından alakası yoktur.

Cemal hünal; Alper karakterini canlandıracak son insandı belki...hiç inandırıcı değildi...
Melis Birkan; Alper karakterinin aşık olamayacağı kadar itici, kaba ve duvar gibi bir kadındı...konuşmaları özellikle çok düzdü...günün anlam ve önemi anlatan bir yazı okuyan küçük bir çocuk gibiydi film boyunca....

Daha ilk bakışta birbirlerinin bedenlerinden başka birşeyi düşünmeyen, aşkla, duyguyla uzak yakın alakası olmayan istiklalden tutulup seçilmiş değeryargıları özverileri olmayan iki serserinin hayatını perdeye geçirmişler gibiydi...

Söylenecek çok şey var ama yazarak değil sesli olarak...izlemeyen islesin tabiki...Ben beğenmedim ve hıncal uluçu yazdığı yazıdan dolayı tebrik ediyorum...
 
ne kadar işgüzar, mantıksız ebeveynler var hemde kendileri ellerinden tutarak pornografik öğeler içeren filme getiriyorlar filmin içeriğini öğrenmeden kapmış elinden geçirmiş :oklava:

evt cnm çok doğru sölüyosun
madem bilmiyodun geldiin çık filmden senn çocuğunn sağlığı 2 saatlk filmden daha da mı önmli hadi geldi kocasıda yanıma outrdu:oklava::oklava: çocuk gidelim die ayakalrını sürekli yere vuruoo
sıkıldım sıkıldım dio
çocuk haklıı onun yaşına göre bi filmmi aslaa
yanii hm izledim hm sinir oldum
 
tek kelımeyle süper dı ayrılık sahnesınde melıs bırkan bırebır yasattı hatta sevgilimin bile gözleri doldu o sahnede

modern bır aşk hıkayesi yazık oluyo gerçekten aşklara şehir hayatı gelişmişlik güzel olan herşeyi aşkıda yanında alıp götürüyo elimizde kalanlarsa mutsuzluk sadece
 
Back
X