ıslak mendiller erken ergenliğe sebep oluyor

çokoprens

iki prens annesi
Kayıtlı Üye
24 Nisan 2007
2.766
15
45
Çağımızda çocukların olması gerekenden çok daha önce ergenlik dönemine adım attığı belirtildi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Darcan, "Erken ergenlik, çağımızın problemi olmaya başladı" dedi.

Fast food başta olmak üzere kötü beslenme alışkanları ve çevredeki toksinlerin erken ergenliğe yol açtığını kaydeden Prof. Dr. Darcan, "Annelerin kullandığı makyaj malzemeleri, kontrolsüz kullanılan pestisitler ve bebeklerin poposunu temizlemek için kullanılan kolonyalı maddeler, içlerindeki maddeler sebebiyle erken ergenliğe yol açabiliyor. Bu malzemelerin içindeki maddeler. östrojenik etkiye sahip" şeklinde konuştu.

Erken ergenliğin özellikle kız çocuklarda görüldüğünü vurgulayan Darcan, "Ergenliğin başlama yaşı önceleri 8'ken şimdi 6 ile 8 arasına kadar indi. Erkeklerde ise sözkonusu maddelerin etkileri uzun dönemde ortaya çıkmakta, sperm sayılarının azalmasıyla birlikte kısırlık görülebilmekte" dedi. Erken ergenlik probleminin, boy kısalığı başta olmak üzere erken âdet görme ve göğüslerin erken gelişimi gibi birçok sıkıntıya yol açtığını kaydeden Şükran Darcan, "Bunun sonucunda erişkin bedenli ve çocuk ruhlu gençler ortaya çıkıyor. Bu da çocukların psikolojik açıdan bocalamasına sebep oluyor" diye konuştu.
 
Şimdi içimizde bebeği olan muhakkak vardır.kaldıki onların miss kokmasını hepimiz isteriz.Fakat geçen akşam "uğur dündar"ın programını izledim ve telaşlandım.bebekleri banyo yaptırdıktan sonra vücutlarının rahatlaması için kullanılan bebek yağları ve kremler ve ıslak mendiller kız çocuklarda erken ergenliğe erkek çocuklarda ise geç ergenliğe sebep oluyo.tabi bu sadece bebek kozmetikleriyle sınırlı değil.dışarda satılan hazır yiyeceklerde liste başı olmuş.son 5 yılda 6 yaşında ki kızların erken ergenleşmesinden neredeyse 5000'e yakın kız çocukları horman tedavisi görmek zorunda kalıyomuş. Daha sonrası tam bir felaket tabi.boy uzaması ve diğer vucut gelişimleri yavaşlayıp belli bir süre sonra yaşıtlarından çok önce bu gelişim duruyomuş
 
Günümüz insanının hayatına belki de gereğinden fazla giren kozmetiklerin bazı yan tesirlerini hatırlamanın yararlı olacağı açıktır.
Deodorantlar, parfümler, nemlendiriciler, rujlar, pudralar, maskaralar, rimeller, şampuanlar, tıraş losyonları, saç boyaları, kremler, kapatıcılar, kırışıklık gidericiler ve isteğe göre çok değişik markalardaki kozmetik ürünler, güzelleşmek ve kendini daha iyi hissetmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun, temel ihtiyaç maddeleriyle kıyaslandığında çok yüksek bir maddî karşılığı vardır. Türkiye gibi bir ülkede onlarca temel ihtiyaç maddesi için para yetiştirmeye çalışan insanlar, harcamalarının yüzde üçüne yakın miktarını kozmetiğe ayırmaktadır.
Konuyla alâkalı cevaplandırıl-ması gereken asıl önemli soru; "Kozmetiklerin sağlık açısından bedeli nedir?" sorusudur. Bu soruya, "Kozmetiklerin sağlık yönünden herhangi bir sakıncası yoktur." şeklinde cevap verilebilseydi, bu, konuyla ilgilenen her insanı rahatlatırdı. Ancak, insan sağlığının kozmetiklerden zarar gördüğü şüphesizdir.

Kozmetiklerin sağlığımıza verdiği zararlar hatırlatılınca aşağıdaki itirazlar akla gelebilir:

- Niye zararı olsun, bunlar zaten sağlık ve güzellik için üretilmiyor mu?
- Kozmetik üretici firmalar ürünleri güvenli olmasa satmazlar, değil mi?
- Bu ürünlerin sağlığımıza uygun olup olmadığını devlet mutlaka denetliyordur.
- Hem zararlı olsalar, kulağımıza gelirdi!:
 
Ne var ki, Eylül 2002�de ya-yımlanan bir haber bu konuda oldukça uyarıcıdır. Haber şöyle:
Güzelliğin bedeli ağır: ABD Ulusal Meslekî Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü�nün yaptığı bir araştırma, kozmetiklerde, 800�den fazla zararlı kimyevî madde bulunduğunu ortaya çıkardı. Kozmetiklerde kullanılan 2 bin 983 kimyevî madde üzerinde yapılan araştırma sonucunda, bunların 884�ünün toksik (zehirli) olduğu belirlendi. Bu maddelerden 774�ünün yüksek derecede zehirlenmelere, 146�sının tümörlere, 218�inin üreme bo- zukluğuna, 314�ünün mutasyona ve 376�sının deri ve göz rahatsızlıklarına sebep olduğu açıklandı. Bu arada, kozmetik ürünlerin mesane ve lösemi kanseri gibi hastalıklara yol açabileceği, saç boyası kullanan kadınların bu hastalıklara yakalanma risklerinin, kullanmayanlara oranla % 70 daha fazla olduğu kaydedildi. Öte yandan, parfümlerin içinde bulunan kim-yevî maddelerin, sinir sistemi bozukluğu, nefes düzensizliği ve alerjik reaksiyonlara yol açabildiği tespit edildi.
Her kadının yılda ortalama 2 kilo kozmetik ürün kullandığı Amerika�da, Kongre�nin yaptırdığı araştırmaya göre, kozmetiklerin 800�den fazla zehirli madde ihtiva ettiğinin, ayrıca kanser, alerjik reaksiyon ve doğum kusurlarına sebep olduğunun ortaya konması, yukarıdaki haberi teyid etmektedir. Kozmetiklerin kullanıldığı vücut bölgelerinde sebep oldukları enfeksiyonlar da unutulmamalıdır.
Kozmetiklerin sağlığa zararlı olmasına -kasten olmasa da- göz yumulduğu, biraz da izin verildiği söylenebilir. Çünkü, kozmetiklerin üzerinde sağlık açısından hem üretici hem de tüketiciler tarafından yiyecekler ve ilâçlar kadar çok durulmuyor.

Kozmetiklerde kullanılan bazı zararlı ve zehirli maddeler

Sıradan bir el kreminde ne kadar çok kimyevî madde bulunduğunu hatırlatalım: Su, stearik asid, sorbitol, gliserin, C-12-15 alkil benzoat, sodyum borat TEA, alkol, dimetikon, aloe vera, phenoksi etanol, propilen glikol, quins ekstrakt, tokoferil asetat, potasyum sorbat, EDTA, alantoin, metil paraben, propil paraben, butil paraben, mentol.
Kozmetik maddelerden saç spreyleri, parfümler ve pudralar solunum yoluyla; rujlar ve sprey tarzında kullanılan bazı parfümler yutularak; göz çevresi için pazarlanan ürünler o bölgedeki ince deri ve mukoza tarafından emilerek; yine saç boyaları, kremler ve benzeri şekilde cilde uygulananları da deriden vücuda girmektedir.
Yukarıda belirtildiği gibi kozmetiklerin üretiminde kanser yapıcı ve alerjik özelliği öne çıkan yüzlerce madde kullanılmaktadır. Her kimyevî maddenin bir veya daha fazla yan tesirinin olabileceği unutulmamalıdır.
 
Kozmetiklerin kanserle bağlantısı

1970�lerden beri, kuaför ve kozmetik uzmanlarında, kan ve lenf sistemlerinde miyelom, bağışıklık sistemi kanseri ve lösemi gibi kanser türlerinde artış olduğu müşahede edilmiştir. Kanser yapıcı kozmetikler arasında saç boyalarının ağırlıklı bir yeri vardır. Saç derisine çok yakın kısımlara ve saç diplerine uygulanan boyalardaki maddeler, deri tarafından emilerek kana, oradan da vücudun her yerine yayılabilmektedir. Hayvanlar üzerindeki çalışmalarda saç boyalarının kansere sebep olduğu tespit edilmiştir. Koyu renkli saç boyalarının açık renkli olanlara nispetle daha tehlikeli olduğu ileri sürülmüştür.
Saç boyası kullanımı ile lösemi riskinin yüzde 50, kullanım süresinin 16 yılın üzerine çıkmasıyla da yüzde 150 arttığı bulunmuştur. Yılda 1-4 defa saçını boyayan kadınlar hiç boyamayan kadınlara oranla % 70 daha fazla yumurtalık kanseri riski taşımakta, her yıl 5 defa ve daha fazla saçını boyayan kadınlarda bu risk yüzde 100�ün üzerine çıkmaktadır. Bazı araş-tırmalara göre saç boyası kullanma ile lenf kanserine (non-hodgkins lymphoma) yakalanma arasında bağlantı olduğu (% 50 daha fazla risk) ortaya konmuştur. Güney Kaliforniya Üniversitesi�ndeki araştırmacılar, 2001 yılında sürekli saç boyası kullanımı ile mesane kanseri arasında bir bağlantının olduğunu tespit etmişlerdir. 15 yıl veya daha fazla süreyle en az ayda bir defa saçlarını boyayanların diğer insanlara göre 3 misli daha fazla mesane kanserine yakalanma riski taşıdığı bulunmuştur. Aynı araştırmacılar 10 yıl veya daha fazla süre kuaförde çalışan kişilerin saç boyasına maruz kalmayanlara göre 5 kat daha fazla mesane kanseri riski taşıdığını bildirmişlerdir.
Kozmetik ve parfümlerde yay-gın olarak kullanılan keton ve ksilen ihtiva eden maddeler de kansere yatkınlık yapabilmektedir.

Kozmetikler ve enfeksiyon

Yüz kremleri ve göz civarında kullanılan kozmetiklerin mikrobik bulaşmalara sebep olduğu bilinmektedir. Bir araştırmada, belirtilen türdeki 150 kozmetik örneğinin % 63 ile % 75�inde orta ve yüksek derecede bakterilerin varlığı tespit edilmiştir. Bu tür kozmetikler gözün dış bölgelerindeki enfeksiyonlardan sorumludur. Ayrıca rimel çubuklarında da bakteri bulunabileceği unutulmamalıdır.
Deodorantlarda kullanılan kloral hidratın vücuttaki yararlı bakterilerin ölmesine sebep olduğu ve ilgili bölgelerde enfeksiyonlara direnci kırdığı hatırlatılmaktadır.

Kozmetikler alerji ve tahriş

Alerjiye sebep olan maddelerin yaklaşık üçte biri kozmetikler, vücut bakım ürünleri ve temizlik maddeleridir. Alerji, tahriş veya temas yoluyla meydana gelen cilt hastalıkları kozmetikler arasında parfümler, saç boyaları, maskaralar, reçineli ürünler, alfa hidroksi alkol içeren tonik ve sıkılaştırıcılar, bazı temizleyiciler, cildin soyulmasını sağlayan yüz bakım ürünleri, güneş kremleri sayılabilir. Parfümlerde bitki ve hayvan menşeli olmak üzere organik-inorganik 4.000�den fazla madde kullanılır. Bazı koku verici maddeler alerjik deri hastalıklarına, nefes darlığı ve öksürüğe, astımlı hastalarda solunum yolu tıkanmasına sebep olmaktadır. Özellikle bu sektörde çalışanlarda bu tip şikayetlere sıkça rastlanmaktadır. Doz, zehirlenmelerde önemli olmakla beraber, alerjide önemli değildir, çok küçük bir doz bile büyük reaksiyonlara sebep olabilir. Alerji, bazen kozmetik ürünün ilk kullanımında değil, birkaç kullanımdan sonra ortaya çıkabilir. Belirtileri; kaşıntı, kırmızılık, kabarma ve daha ileri safhalarda yaraların oluşmasıdır.
Göz kozmetiklerindeki maddelerin veya bunların uygulanması sırasındaki travmanın sebep olduğu kornea ülserleri, gözdeki kurumalar ve göz yaralanmaları önemsenmesi gereken problemlerdir.
Ter kokularına karşı krem, stik ve sprey formunda kullanılan deodorantlar da ihtiva ettikleri formaldehit, sülfokarbonat, petroluktum, benzoik asit ve kostik soda gibi zehirli maddeler sebebiyle derinin tahrişine ve yanmalara sebep olmaktadır. Yine deodorantlarda kullanılan kloral hidrat, ter bezlerini tıkayarak tabiî durumun bozulmasına yol açar, tabiî yağların dışarı çıkışını engeller, sonuçta sivilce ve siyah noktaların (komedon) ortaya çıkmasına sebep olur.
Kirpiklerin hacmini artıran rimellerin bazılarında bulunan thimerosal adlı madde de tahriş edicidir. Özellikle yağ bazlı rimellerin temizlenmesi için yağı çözebilen temizleyiciler gerekir ki bunların alerjiye sebep olma veya tahriş etme oranları daha yüksektir.
 
paylaşımın için sağol..ben efsaneyi izlediniz mi bilmiyorum ama kısa bir zaman sonra insanların gerçekten o hale dönüşeceğine inanıyorum..artık neye dokunsak kanser..a dan z ye...klava:yalnız anlamadığım bir nokta var annenin makyaj malzemesi ile çocuğun sağlığının alakasını anlayamadımCADIARZU
 

canım ben konuyu ıslak mendil olarak açmıştım, sonra kozmetik ürünlerinin zararını anlatan yazıyı bulunca onu da ekledim peşine

sonuçta ıslak mendiller de kozmetik ürünler arasına dahil
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…