ironi ironi ironi..!

Anne olamayan kadınların hüzün günü
Kimileri mesut insanlar fotoğrafhanesinden bildik kareler çıkartsa da anneler günü yalnızca bir ironidir.
Her yıl mayıs ayının başında başlar onların şaşkınlığı. Ellerini nereye koyacaklarını bilmezler, komşu oturmalarına katılmak istemezler. Söylenen her söz onlara dokunur, her anı beklemenin zorluğunu arttırır. Süper anneler ve onların süper çocukları kapmışken köşe başlarını onlara düşen yalnızca seyretmektir. Ne kimseye “Sana saçımı süpürge ettim” cümlesini kurabilirler ne de “Sütümü helal etmem” diye çıkışabilirler. Hastalık hikâyeleri yoktur, ilkokula başlama sendromları ya da ilk adım anıları. Hiçbir küçük çocuk cennet kokulu sözcüklerle onlara ‘anne’ dememiştir. Mayıs ayının ikinci Pazar günü… Vitrinlerden, billboardlardan taşan bir ağırlıkla çocuğu olmayan kadınlara hiç iyi gelmemektedir.
Bir yanda annesiz kalmış çocuklar, diğer yanda anne olamamış kadınlar dururken anneler günü yılın diğer günlerinden çok daha fazla hüzün taşımaktadır. Ansızın vefat eden babaannemi, geride bıraktığı çocuklarını, annesizliğin nasıl bir şey olduğunu beşinci yaşın çocuk hassaslığıyla bir mezar taşında okurum her yıl. Geride kalmanın, annenin elinden tutamamanın, onunla konuşamamanın verdiği çaresizliktir annesizlik. Okunan her Yasin Suresinde annesine dua yollayan çocukların kalbindeki titreyiştir. Altından kalkması zor bir enkazdır, insanı eritir.
Belki de bu yüzden en çok annemin ölmesinden korkarım ve zaman zaman babaannemden bana miras kalanın yalnızca adı değil kaderi de olduğunu hisseder… Bir gün anne olduğumda doğmamış çocuklarımı hayatın ortasında tek başına bırakma ihtimalini düşünürüm. Bazen…
Çocukluğumun bütün bayramları, kandilleri, özel günleri bir mezar taşını ziyaret ederek, ansızın vefat eden bir annenin hayaliyle yapılmış konuşmaları dinleyerek geçtiğinden… Anne-çocuk ayrılığını bilir ve annesiz çocuklar kadar çocuksuz anneleri de gözünden tanırım. Hayatımın ilk korkusudur anneyi kaybetmek. Çevremden bir kadının ölüm haberini duyduğumda ister istemez “Küçük çocuğu var mıydı?” diye sorarım. Annesiz çocukların sığınacak hayatları, gittiğinde işler kötü giderse geri dönecek kapıları, düşerken tutmak için çabalayanları, akşam yolu gözleyenleri yoktur… Bilirim.
Annesi olmayan çocuklar ve çocuğu olmayan kadınlar için anneler günü içinden yangın çıkan bir sahnedir. Annesizlik ve çocuksuzluk beceriksiz bir aşçının elinden çıkan pelte gibidir.
Kimileri bidat deyip kutlamasa da, kimileri yere göğe sığdırmasa da, kimileri mesut insanlar fotoğrafhanesinden bildik kareler çıkartsa da anneler günü yalnızca bir ironidir.
Sivri yanları körelmemiş, tüm çocukların annesi olmayı becerememiş, nefreti ve kini gözbebeğinden silememiş sözde annelerin değil… Merhameti eline dokunmuş, kalbinde Kabe’yi bulmuş, dünya çocuklarına edecek bir duası olan kadınların anneler günü kutlu olsun.
Çocuğu olmayan kadınların annelik hakkı ise artık bir yerlerde saklı tutulsun.

(Alintidir-hala hala ve hala gelmeyen bebegim bizi cok uzuyorsun...)

çok duygulandım okuyunca

siz yazdınız sandım alıntıymış

paylaşım için teşekkürler,Allah tez zamanda böyle hisseden tüm kadınlara evlat nasip etsin:cry:
 
Keşke okumasaydim.karmaşık duygular yaşıyorum şu anda.

Ne güzel ne içten bir yazı.

Inşallah bebek müjdesini bekleyen her kadın gelecek seneki anneler gününe kucağında bebeği ile girer.

Aynı şeyleri hissediyorum şu anda ve duygularıma tercüman oldunuz.
Amin inşallah..
 
Facede boy boy anneler günü kareleri paylaşanlar ve özellikle başkalarının yanında göklere çıkararak çocuğunu anlatan insanlar bi kez daha düşünsün.
Ne büyük günahtır insanların canını yakmak için bunları göze sokmak
 
Anne olamayan kadınların hüzün günü
Kimileri mesut insanlar fotoğrafhanesinden bildik kareler çıkartsa da anneler günü yalnızca bir ironidir.
Her yıl mayıs ayının başında başlar onların şaşkınlığı. Ellerini nereye koyacaklarını bilmezler, komşu oturmalarına katılmak istemezler. Söylenen her söz onlara dokunur, her anı beklemenin zorluğunu arttırır. Süper anneler ve onların süper çocukları kapmışken köşe başlarını onlara düşen yalnızca seyretmektir. Ne kimseye “Sana saçımı süpürge ettim” cümlesini kurabilirler ne de “Sütümü helal etmem” diye çıkışabilirler. Hastalık hikâyeleri yoktur, ilkokula başlama sendromları ya da ilk adım anıları. Hiçbir küçük çocuk cennet kokulu sözcüklerle onlara ‘anne’ dememiştir. Mayıs ayının ikinci Pazar günü… Vitrinlerden, billboardlardan taşan bir ağırlıkla çocuğu olmayan kadınlara hiç iyi gelmemektedir.
Bir yanda annesiz kalmış çocuklar, diğer yanda anne olamamış kadınlar dururken anneler günü yılın diğer günlerinden çok daha fazla hüzün taşımaktadır. Ansızın vefat eden babaannemi, geride bıraktığı çocuklarını, annesizliğin nasıl bir şey olduğunu beşinci yaşın çocuk hassaslığıyla bir mezar taşında okurum her yıl. Geride kalmanın, annenin elinden tutamamanın, onunla konuşamamanın verdiği çaresizliktir annesizlik. Okunan her Yasin Suresinde annesine dua yollayan çocukların kalbindeki titreyiştir. Altından kalkması zor bir enkazdır, insanı eritir.
Belki de bu yüzden en çok annemin ölmesinden korkarım ve zaman zaman babaannemden bana miras kalanın yalnızca adı değil kaderi de olduğunu hisseder… Bir gün anne olduğumda doğmamış çocuklarımı hayatın ortasında tek başına bırakma ihtimalini düşünürüm. Bazen…
Çocukluğumun bütün bayramları, kandilleri, özel günleri bir mezar taşını ziyaret ederek, ansızın vefat eden bir annenin hayaliyle yapılmış konuşmaları dinleyerek geçtiğinden… Anne-çocuk ayrılığını bilir ve annesiz çocuklar kadar çocuksuz anneleri de gözünden tanırım. Hayatımın ilk korkusudur anneyi kaybetmek. Çevremden bir kadının ölüm haberini duyduğumda ister istemez “Küçük çocuğu var mıydı?” diye sorarım. Annesiz çocukların sığınacak hayatları, gittiğinde işler kötü giderse geri dönecek kapıları, düşerken tutmak için çabalayanları, akşam yolu gözleyenleri yoktur… Bilirim.
Annesi olmayan çocuklar ve çocuğu olmayan kadınlar için anneler günü içinden yangın çıkan bir sahnedir. Annesizlik ve çocuksuzluk beceriksiz bir aşçının elinden çıkan pelte gibidir.
Kimileri bidat deyip kutlamasa da, kimileri yere göğe sığdırmasa da, kimileri mesut insanlar fotoğrafhanesinden bildik kareler çıkartsa da anneler günü yalnızca bir ironidir.
Sivri yanları körelmemiş, tüm çocukların annesi olmayı becerememiş, nefreti ve kini gözbebeğinden silememiş sözde annelerin değil… Merhameti eline dokunmuş, kalbinde Kabe’yi bulmuş, dünya çocuklarına edecek bir duası olan kadınların anneler günü kutlu olsun.
Çocuğu olmayan kadınların annelik hakkı ise artık bir yerlerde saklı tutulsun.

(Alintidir-hala hala ve hala gelmeyen bebegim bizi cok uzuyorsun...)


Duygularima tercuman bir yazi cok duygulandim boyle özel gunleri hep gereksiz bulmusumdur ama su 3 yilda dahada gereksiz buluyorum rabbim annesi olmayanlara sabir bebegi olmayanlara dayanma gücü versin. Çok zor
 
Gozyaslarimi tutamadim okurken. On yil boyunca cabalayip cok sukur ki bir evlat sahibi oldum. Bi de bugun kapidan iceri girerken kocaman buketin arkasindan sevincle bana bakan gozlerini gorunce... neyse kotu oldum yine. Allah isteyen herkese en yakin zamanda hayirli saglikli evlatlar nasip etsin
 
anneler gününde yine adet olarak en güzel anneler günü hediyemi almışken, üstüne bunu okumak hiç iyi olmadı :KK61: bide tvde bingonun öyle bi reklamı var ki :KK43:
 
Tüm yazılanlara katılıyorum. Bütün bu özel günler bana o kadar gereksiz geliyor ki.
Listemdeki arkadaşlarımdan bazıları annelerini kaybettiler, bir tanesinin annesi akciğer kanseri ve muhtemelen bu son beraber anneler günü olacak. Doktor az ömrü kaldı son zamanlarında evinde olsun dedi.
Aynı şekilde çok deneyip çocuk sahibi olamayan teyzemi de hem aramak benim bir diğer annemsin demek istiyorum hem iyilik edeyim derken üzer miyim diyorum, elim telefona gitmiyor.

Şimdi çok etkilemese de babamı çocukken kaybettim ve o zamanlar babalar gününde buruk olurdum çocuk yüreği. Biliyorum da o duyguyu, şimdi anneler gününde bunu başka çocuklara yaşatmamak gerekir.

Şimdi ben bu arkadaşlarıma veya teyzeme nispet yapar gibi nasıl annemle ilgili bir paylaşım yapabilirim?
Diğer benim gibi şanslı arkadaşlarım anneleriyle fotoğraflarını yada aldıkları hediyelerin fotoğraflarını paylaşırken ben anneme tek bir şey bile paylaşamam. Bir gün olsun annelerimizi mutlu etmek istiyoruz belki ama bunu illa yapacaksak daha kapalı daha kendi aile içimizde kutlamamız gerekiyor kesinlikle. Annemizle olan fotoğraflar yada hediyelerin fotoğraflarını koymak yerine sadece hediye aldıysak verip öpmek de yeter. Kimsenin de canını yakmayız paylaşımlarımlarımızla...
 
X