Sırf bu sebeple büyük kozmetik şirketlerine para kazandırmayacağım. Bu yasak sayesinde resmen onlara kazıklanıyoruz. Amerika'da ucuz ürün olarak satılan rujlar, burada fiyatlarının 5 katına satılıyor bize. Sevil, Tekin Acar gibi işletmeler sebebiyle yurtdışında 10 tl'ye satılan ruju Türkiye'de 100 tl'ye alıyoruz. Zira bu firmalar zamanında "Türk kadınları yurtdışından ucuza kozmetik getirmeyi keşfettiğinden beri bu hatunları kazıklayamıyoruz, kar edemiyoruz, nütfen nütfen yurtdışından kozmetik getirilmesi yasaklansın" diye reca ettiler bir dönemin(!) hükümetine ve bu hükümet de "piki cnms, yasakladım yurtdışı kozmetik alışverişini" dedi. Ne yazık ki artık yurtdışından kozmetik ürünü getirtemiyorsunuz.
Bu sebeple bu tür kazıkçı şirketlere girip oradan "Ay indirime girmiş, 70 te le'ye aldım bu ruju, ihih." diyerek bu firmalara para kazandıran hatunlara sinir oluyorum. Çünkü bu paragöz firmalar o rujun üzerine 100 lira da yazsa, 1000 lira da alsa sorgulamadan alıyorsunuz, sömürüldüğünüzü umursamadan. Almayın işte, kazandırmayın, o fiyatlar insani seviyelere insin. Ayıptır. Bu ülkede 50-60 lira verdiğiniz L'oreal, Maybelline ıvırları Avrupa'da, Amerika'da drugstore olarak geçiyor (ucuz ürün) ve en fazla 15 tl'ya satılıyorlar.
Güzellik adına kazıklanmayı reddediyorum.