insanın evleneceği kişi önceden belli mi?

sezarsalataa

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
4 Aralık 2014
2.782
1.406
merhaba kızlar, benim kafama çok takılan bi soruyu sizinle paylaşmak istiyorum.. bu zamana kadar hayatımda birileri oldu ve hep bi şekilde saçma sebeplerle olsa da bitti.. artık öyle bi umutsuzluğa kapıldım ki istediğim kişi hiç bi zaman karşıma çıkmayacakmış gibi hissediyorum.. bazı arkadaşlarım diyo ki, hiç merak ettme senin evleneceğin kişi alnında yazılı, eninde sonunda karşına çıkacak, ağzın dilin dolanacak ve ona hayır diyemiyeceksin, ölümle nikah saati şaşmaz, kısmetinde varsa ayrılsan bile döner dolaşır seni bulur diyolar.. ama yaptığım bir takım araştırmalara göre insanlar kendi kaderini kendisi çiziyor, yani eşini sen seciyosun, evet ya da hayır demek senin elinde, öyle ağız dil bağlanması falan olmuyor, fırsatı tepersen sonsuza dek yalnız kalıyosun.. siz bu konuda ne düşünüyosunuz? aklım çok karışık yardım edin :KK43:
 
Yıllar önce, senin gibi bir umutsuzluk boşluğuna düştüğümde, kendi kendime yazdığım birkaç not çağrışım yaptı seni okuyunca. O zamanlar şöyle demişim:

"O vardır ya hani; herkes tanır O’nu. Herkesin tanıdığı bir O vardır çünkü. Ya da belki henüz tanışmamıştır, ama herkes O’nun ne demek olduğunu bilir. Sen de bilirsin. O’nun mucizevi biri olduğunu sanarsın, bir kez tanıştın mı her şey mükemmel olacaktır, hayatının sonuna kadar O olacaktır artık. Hayal falan kurup, karşılaşmayı beklersin. Kimileri bunu hayatı boyunca yapar, bekler, denemeye devam eder. Bulamayanlar hakkında konuşmayacağım. Çünkü ben bulanlardanım. Empati yaparak konuşabilirim “bulamayanlar” hakkında; ancak sanırım onları “çok iyi anlamaktan” korkuyorum.

Bulanlar, mutlu olacaklardır. Basit bir ifadeyle, o büyüyü hissedeceklerdir. Tıpkı masallardaki gibi olacaktır her şey; çevrelerindekiler onları kıskanacak, sonsuza dek birlikte mutlu yaşayacaklardır.

Peki ya öyle olmayacaksa? Hiç kimse hayal kurarken bir şeylerin olmama olasılığını düşünmez; hayallerin ne olduğunu çok iyi bilen, onlarla yaşayan biri bile. Eğer her iki ihtimali de düşünseydi insan, o hayal “gerçekçi” olurdu; ve kendi oluşuyla çelişirdi. Sen de öylesin. O’nu bulduğunda inandığın şeylerin gerçekleşeceğine inanıyorsun. Eğer gerçekleşmezse, demek ki O’nu bulamamışım, diyorsun. Peki ya bulduysan, o kaybettiğin gerçekten O ise ve yine de kaybettiysen işte bir şekilde? İnançlarına, hayallerindeki tabulara ve peri masallarına ne kadar aykırı değil mi? İşte sanırım bu şekilde, inancını kaybediyor insan."

Özetle, O diye birşey yok.
Kader, alın yazısı işlerine inancımı yitirdiğim doğrudur, fakat bu, bu boşluktan çıkmamak için bi engel değil. Bence.
 
Son düzenleme:
Yıllar önce, senin gibi bir umutsuzluk boşluğuna düştüğümde, kendi kendime yazdığım birkaç not çağrışım yaptı seni okuyunca. O zamanlar şöyle demişim:

"O vardır ya hani; herkes tanır O’nu. Herkesin tanıdığı bir O vardır çünkü. Ya da belki henüz tanışmamıştır, ama herkes O’nun ne demek olduğunu bilir. Sen de bilirsin. O’nun mucizevi biri olduğunu sanarsın, bir kez tanıştın mı her şey mükemmel olacaktır, hayatının sonuna kadar O olacaktır artık. Hayal falan kurup, karşılaşmayı beklersin. Kimileri bunu hayatı boyunca yapar, bekler, denemeye devam eder. Bulamayanlar hakkında konuşmayacağım. Çünkü ben bulanlardanım. Empati yaparak konuşabilirim “bulamayanlar” hakkında; ancak sanırım onları “çok iyi anlamaktan” korkuyorum.

Bulanlar, mutlu olacaklardır. Basit bir ifadeyle, o büyüyü hissedeceklerdir. Tıpkı masallardaki gibi olacaktır her şey; çevrelerindekiler onları kıskanacak, sonsuza dek birlikte mutlu yaşayacaklardır.

Peki ya öyle olmayacaksa? Hiç kimse hayal kurarken bir şeylerin olmama olasılığını düşünmez; hayallerin ne olduğunu çok iyi bilen, onlarla yaşayan biri bile. Eğer her iki ihtimali de düşünseydi insan, o hayal “gerçekçi” olurdu; ve kendi oluşuyla çelişirdi. Sen de öylesin. O’nu bulduğunda inandığın şeylerin gerçekleşeceğine inanıyorsun. Eğer gerçekleşmezse, demek ki O’nu bulamamışım, diyorsun. Peki ya bulduysan, o kaybettiğin gerçekten O ise ve yine de kaybettiysen işte bir şekilde? İnançlarına, hayallerindeki tabulara ve peri masallarına ne kadar aykırı değil mi? İşte sanırım bu şekilde, inancını kaybediyor insan."

Kader, alın yazısı işlerine inancımı yitirdiğim doğrudur, fakat bu, bu boşluktan çıkmamak için bi engel değil. Bence.
aynen ya ben de böyle düşüyorum işte.. ya ''O'' karşıma çıktıysa ve ben onu kaybettiysem, anlayamadıysam o olduğunu?
 
Bir insanın hem evleneceği insan hem de ölüm zamanı ezelden bellidir.Kaderden de öte Alahu Teala tarafından bu belirlenmiştir.Bu dünya da dua ile hayatımızda herşeyi değiştirebiliriz.Okul hayatımız,sağlığımız,iş hayatımız,çoluk çocuklarımız vs. Çünkü Rabbimiz bizim duamıza ol derse ve o isterse biz de hiçbir şekilde istediğimiz şeyi Rabbimizden istemekten vazgeçmekse kabul olur. Sadece dua ile de değişmeyen ezelden belli olan iki şey vardır.İnsanın öleceği vakit ve de evleneceği insan.
Senin de elbette nasibin de evlenmek varsa Rabbim sana o insanı nasip etmiştir ve vakti zamanı gelince de senin karşına çıkıp evlenmen nasip olacaktır.
 
Sonsuza dek yalnız kalmak diye bir şey yok öncelikle. Kendin bunu tercih etmediğin sürece, sırf evlilik olsun diye sokaktaki herhangi biriyle de nikah masasına oturulur. Harç parasını yatırmaya ve kimlik fotokopisine falan bakıyor.

Ben kaderci değilim de bazı şeyleri değiştiremiyoruz ama o kesin; benim eşimi ilk görmemle çıkmaya başlamamız arasında 4-5 sene var, ilk gördüğümde bunla evlenirim ben dedim, o da demiş sonradan öğrendiğime göre ama o gün bilgisayar oyunu oynamak için o gün o internet kafeye gitmeseydim, çıktı almak gitseydim sadece, o da o oyunu oynamıyor olsaydı, bir süre sonra birbirimizi unuturduk, bence tesadüf bu. Kainatın planı olduğunu sanmıyorum biz iki fani için. Ki yeniden birbirimizi gördüğümüzde eğer karakter özelliklerimizde birbirimizi iten bir şey olsaydı yine olmazdı. Tipinden ve oynadığı oyundan anlayacak değildim heralde bazı şeyleri, kıskanç biri çıksaydık bu sefer gönül rahatlığıyla birbirimizden koşarak uzaklaşırdık.

Ki kaderci yaklaşırsam bazı kötü evlilikleri o kişilerin hakettiğine vardırırım, o zaman da burada olmamızın hiç bir sebebi kalmıyor, eğer birinin alnında o iğrenç, şiddetçi, vicdansız adam yazıyorduysa, kısa yoldan intihar etsin yeridir. E ölünce intiharı da mı alnında yazıyor olacak? Zamanında ayrılıp kendini kurtaranlar veya öyleleriyle hiç evlenmeyenlerin ne özelliği var?
 
Bir insanın hem evleneceği insan hem de ölüm zamanı ezelden bellidir.Kaderden de öte Alahu Teala tarafından bu belirlenmiştir.Bu dünya da dua ile hayatımızda herşeyi değiştirebiliriz.Okul hayatımız,sağlığımız,iş hayatımız,çoluk çocuklarımız vs. Çünkü Rabbimiz bizim duamıza ol derse ve o isterse biz de hiçbir şekilde istediğimiz şeyi Rabbimizden istemekten vazgeçmekse kabul olur. Sadece dua ile de değişmeyen ezelden belli olan iki şey vardır.İnsanın öleceği vakit ve de evleneceği insan.
Senin de elbette nasibin de evlenmek varsa Rabbim sana o insanı nasip etmiştir ve vakti zamanı gelince de senin karşına çıkıp evlenmen nasip olacaktır.
inşallah dediğin gibidir ama ya öteki türlüyse diye de düşünmeden edemiyorum..
 
Bir insanın hem evleneceği insan hem de ölüm zamanı ezelden bellidir.Kaderden de öte Alahu Teala tarafından bu belirlenmiştir.Bu dünya da dua ile hayatımızda herşeyi değiştirebiliriz.Okul hayatımız,sağlığımız,iş hayatımız,çoluk çocuklarımız vs. Çünkü Rabbimiz bizim duamıza ol derse ve o isterse biz de hiçbir şekilde istediğimiz şeyi Rabbimizden istemekten vazgeçmekse kabul olur. Sadece dua ile de değişmeyen ezelden belli olan iki şey vardır.İnsanın öleceği vakit ve de evleneceği insan.
Senin de elbette nasibin de evlenmek varsa Rabbim sana o insanı nasip etmiştir ve vakti zamanı gelince de senin karşına çıkıp evlenmen nasip olacaktır.
bir insanın evleneceği kişi önceden belliyse aramaya gerek yok o zaman . . .
 
Sonsuza dek yalnız kalmak diye bir şey yok öncelikle. Kendin bunu tercih etmediğin sürece, sırf evlilik olsun diye sokaktaki herhangi biriyle de nikah masasına oturulur. Harç parasını yatırmaya ve kimlik fotokopisine falan bakıyor.

Ben kaderci değilim de bazı şeyleri değiştiremiyoruz ama o kesin; benim eşimi ilk görmemle çıkmaya başlamamız arasında 4-5 sene var, ilk gördüğümde bunla evlenirim ben dedim, o da demiş sonradan öğrendiğime göre ama o gün bilgisayar oyunu oynamak için o gün o internet kafeye gitmeseydim, çıktı almak gitseydim sadece, o da o oyunu oynamıyor olsaydı, bir süre sonra birbirimizi unuturduk, bence tesadüf bu. Kainatın planı olduğunu sanmıyorum biz iki fani için. Ki yeniden birbirimizi gördüğümüzde eğer karakter özelliklerimizde birbirimizi iten bir şey olsaydı yine olmazdı. Tipinden ve oynadığı oyundan anlayacak değildim heralde bazı şeyleri, kıskanç biri çıksaydık bu sefer gönül rahatlığıyla birbirimizden koşarak uzaklaşırdık.

Ki kaderci yaklaşırsam bazı kötü evlilikleri o kişilerin hakettiğine vardırırım, o zaman da burada olmamızın hiç bir sebebi kalmıyor, eğer birinin alnında o iğrenç, şiddetçi, vicdansız adam yazıyorduysa, kısa yoldan intihar etsin yeridir. E ölünce intiharı da mı alnında yazıyor olacak? Zamanında ayrılıp kendini kurtaranlar veya öyleleriyle hiç evlenmeyenlerin ne özelliği var?
işte dimi eğer alnımıza yazılıyosa evleneceğimiz kişi, bazılarına iyi eş bazılarına kötü eş düşüyor ozaman haksızlık dizboyu olur, o kötü eşler alınlarına yazılanların ne suçu var?
 
inşallah dediğin gibidir ama ya öteki türlüyse diye de düşünmeden edemiyorum..
Ben kendi düşüncelerime nazaran bunları söylemedim dinimize göre bilhassa açıklama getirdim. Emin ol bu şekilde sen de buna inanırsan,güvenirsen en önemlisi de Rabbimize sığınırsan rahatlarsın bu konuda.
 
Ben kendi düşüncelerime nazaran bunları söylemedim dinimize göre bilhassa açıklama getirdim. Emin ol bu şekilde sen de buna inanırsan,güvenirsen en önemlisi de Rabbimize sığınırsan rahatlarsın bu konuda.
bi önceki yazdıklarımı okursan orda da yazdım canım, ozaman alınlarına kötü eş yazılanların ne suçu var, adaletsizlik olmuyor mu?
 
evet yani ozaman bekleyelim kısmetimiz ayağımza gelsin, peki evde kalanlar hiç evlenmeyenler nasıl oluyor?
birde aklıma takılan dğer şey . . evleneceğimiz kişi belliyse aileler neden bazen karşı çıkıyor hayır o kşiyle evlenemezsin diye . . ? onlarada şöyle bi açıklama yapalım o zaman ben seçmedim ki kaderimde bu kişi vardı .. . :KK53:
 
bir insanın evleneceği kişi önceden belliyse aramaya gerek yok o zaman . . .
Kimse zaten bu konuda bir arayış içerisinde değildir.Hepimizin kendine göre farklı hayatları farklı yaşam koşulları var ve o ortamlar da ya da bir şekilde zaten o insan senin hayatına girecek insan olduğu için hayatına dahil oluyor. Sadece insanoğlu fazla ümitsizliğe kapılıyor ya olmazsa ya karşıma çıkmazsa vs. Sadece umutsuz olmadan zamanın gelmesini beklemek lazım.
 
bi önceki yazdıklarımı okursan orda da yazdım canım, ozaman alınlarına kötü eş yazılanların ne suçu var, adaletsizlik olmuyor mu?
Adaletli veya adaletsizlik dersek de bize o kişiyi o yaşamı nasip edene Rabbimize (haşa) inkar etmiş oluyoruz. Hepimizin bu dünya da sınavı vardır kimisi eşten kimisi çocuktan kimisi akarabasından. Belki de kötü eşle karşılaşan insanların sınavı da eştendir.
 
Adaletli veya adaletsizlik dersek de bize o kişiyi o yaşamı nasip edene Rabbimize (haşa) inkar etmiş oluyoruz. Hepimizin bu dünya da sınavı vardır kimisi eşten kimisi çocuktan kimisi akarabasından. Belki de kötü eşle karşılaşan insanların sınavı da eştendir.
ozaman hiç evlenmeyenler de yalnızlıktan mi sınav oluyor?
 
bir arkadaşıma o kadar talip çıktı hiçbirini istemedi , en son çıkan talibine ne olduysa evet dedi, kendi gitti görüştü biz de çok şaşırdık sorduğumuzda ben de kendime çok şaşırıyorum diyo, sanki bir güç onu görüşmeye itmiş , şuan nişanlı yaza düğünü var , ne diyeceğimi ben de bilemiyorum bu konuda mesela benim sevgilimle tanışmamızda yüzde bir ihtimalle oldu yani birbirimizi normalde bulmamız çok zor öyle sosyal medyada falan tanışmadık ya bu kader değilde nedir çözemedim.
 
X