İngilizce ve gramer ....topiğimiz hayırlı olsun :)


THE SIMPLE PRESENT TENSE (Geniş Zaman)

Türkçe'de geniş zaman olarak karşılığını bulan bu zaman çok yaygın olarak kullanı*lır. Kullanıma göre geçmişe ve geleceğe ait anlamlar yüklenebilir. Kullanıldığı yer*lere geçmeden önce yapısını inceleyelim.



YAPI

(+) Olumlu Cümle Yapısı: Olumlu şekli özneden sonra fiilin mastar haline 3. tekil şahıs için -s/-es/-ies eklenerek, diğerlerinde sadece mastar şekliyle (fiil1) kullanılarak yapılır.



Özne + fiil1 [+ -s/-es/ies] + fiile uygun kelime(ler).


- They speak English fluently.

- She gets up late in the mornings.

- My son goes to school by bus on weekdays.

- He studies English.

Dikkat: Simple Present Tense (Geniş Zaman) cümlelerinde öznenin 3. tekil şahıs (he, she, it) olması durumunda fiile -s/-es/-ies eklerinden birinin getirilmesi kuralı şöyledir.

1- Fiil -y harfi ile bitiyorsa ve -y harfinden önce de herhangi bir sessiz harf varsa fiilin sonundaki -y harfi düşürülerek fiile -ies eki eklenir.

- study >>> studies
- cry >>> cries
- try >>> tries

Dikkat ederseniz -ies eki alan bu fiilerin -y harfi ile bitmesi dışında -y harfinden önce de bir sessiz harfi var. Yani son harfi -y olan her fiil -ies eki almaz. Fiilin son harfi -y'den önce bir ünlü harf varsa fiil -s eki alır.

- play >>> plays
- obey >>> obeys
- say >>> says

2- Fiil -o, -ch, -s, -sh, -x, -z harflerinden birisiyle bitiyorsa -es eki alır.

- do >>> does
- watch >>> watches
- pass >>> passes
- wash >>> washes
- fix >>> fixes
- buzz >>> buzzes

3- Yukarıdaki iki kural dışında kalan tüm fiiller -s eki alır.

(-) Olumsuz Cümle Yapısı: Simple Present Tense (Geniş Zaman)'a ait do ve does olmak üzere iki yardımcı fiil vardır. Bunlar sadece olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır ve does yardımcı fiili, öznesi 3. tekil şahıs olan cümlelerde; do ise ise diğerlerinde kullanılır. Simple Present Tense'te olumsuz cümle do ve does yardımcı fiillerine "not" olumsuzluk kelimesinin eklenerek özneden sonra getirilmesiyle oluşturulur.

Özne + do/does + not + fiil1 + fiile uygun kelime(ler).


- They do not speak English fluently.
- She does not get up late in the mornings.
- My son does not go to school by bus on weekdays.
- He does not study English.

İpucu: do not = don't ve does not = doesn't

Dikkat: Olumsuz cümlelerde özne 3. tekil şahıs olsa bile ana fiile -s/-es/-ies eklerinden hiç biri gelmez.

(?) Soru Cümlesi Yapısı: Simple Present Tense (Geniş Zaman) soru cümleri do ve does yardımcı fiilerinin özneden önce kullanılmasıyla olur. Sorunun öznesi 3. tekil şahıs (he, she, it) ise does yardımcı fiili kullanılırken; 3. tekil şahıs dışındaki öznelerle ise do yardımcı fiili kullanılır.

Do/Does + özne + fiil1 + fiile uygun kelime(ler).
- Do they speak English fluently?
- Does she get up late in the mornings?
- Does your son go to school by bus on weekdays?
- Does he study English?

İpucu: Yukarıdaki cümlelerde olduğu gibi yardımcı fiille başlayan tüm soru cümleri onaylama sorularıdır ve bunlara ya "evet" ya da "hayır" ile cevap verilir. İngilizce'de bu tür sorulara "Yes-No Questions" denir.


- Does she get up late in the mornings? ( O sabahları geç mi kalkar?)
-Yes, she gets up late in the mornings. (Evet, o sabahları erken kalkar.)
-Yes, she does. (Evet, öyle.)
-No, she doesn't get up late in the mornings. (Hayır, o sabahları geç kalkmaz.)
-No, she doesn't. (Hayır, öyle değil.)

Yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi "Yes-No Questions"daki kısa cevaplar zamir (I, you, we, they, he, she, it) ve cümlenin yapısına ait (geniş zamanda "do" ve "does") özneye uygun (he, she, it zamirleriyle "does") yardımcı fiilden oluşur.


Onaylama soruları yani "Yes-No Questions" dışında bir de "bilgi soruları" vardır. Bu sorular Türkçe'de "Ne, Nasıl, Nerede, Neden, Ne Zaman, Kim" gibi soru kelimeleriyle yapılırken; İngilizce'de bu soru kelimelerin İngilizcesi olan "What (ne), Who (kim), Why (neden), Where (nerede), Which, Whose (kimin), How (nasıl)" kullanılır. İngilizce'deki bu soru kelimelerinin hepsinde "w" ve "h" harfi geçtiği için bu sorulara da "Wh- Questions" denilmiştir. "Wh- Questions"larda soru kelimeleri daima sorunun en başında yer alır.


- Where does she work?
- What do you do at the weekends?


Uyarı: "Who" ve "What" soru kelimeleriyle sorulan sorularda özne soruluyorsa soru cümlesinde özne olmayacağına dikkat ediniz.

- Who likes drinking milk in the mornings? (Kim sabahları süt içmeyi sever?) ["Who" ile özne sorulmuştur.]
Ali likes drinking milk in the mornings. (Ali sabahları süt içmeyi sever.)
- What makes you happy like this? (Seni böylesine mutlu eden nedir?) [Sorudaki "you" özne değil nesne görevindedir ve dolaysıyla "what" soru kelimesi özneyi sormaktadır.]
Love makes me happy like this. (Aşk beni böylesine mutlu eder.)
- What do you do to be healthy like this? (Böylesine sağlıklı olmak için ne yaparsın?) [Sorudaki "you" özne görevindedir ve dolaysıyla "what" soru kelimesi nesneyi sormaktadır.]
I go to the gym regularly to be healthy like this.

İpucu: Aslında cümle içinde belli olmamasına karşın "do" yardımcı fiili olumlularda da vardır.



► I come here everyday.

► We study hard to our lessons.



Bu cümleler vurgulu olarak söylenmek istendiğinde "do" yardımcı fiili ortaya çıkar.

► I do come here everyday.

► We do study hard to our lessons.



3. tekil şahıslı cümlelerde de vurgulu hal özneden sonra yardımcı fiil eklenerek (daha doğrusu fiildeki -s/-es/-ies öne kaydırılarak) yapılır.

► She cooks well. ► She does cook well.

► Mrs. Robinson likes going to the countryside. ► Mrs. Robinson does like going to the countryside.
 
SIMPLE PRESENT TENSE USAGE (Geniş Zaman Kullanım alanları)

1- Simple present ile alışkanlıklar ve her gün yapılan işler ifade edilir. Bu tür cümlelerde genellikle: always, rarely, often, never, everyday, once a year, once a month, twice a month gibi zaman zarfları (adverbs of time) kullanılır.

ADVERBS OF FREQUENCY (Sıklık Zarflan)
Simple present ile kullanılan bazı zaman zarfları bildirdikleri sıklık derecelerine göre şu şekilde sıralanabilir: (Sınavda sık karşılaşılan zarflardır.)
► always (her zaman)
► almost always (hemen hemen her zaman)
► often (sık sık)
► usually (genellikle)
► generally (genellikle)
► sometimes (bazen, ara sıra)
► rarely (nadiren)
► seldom (nadiren)
► hardly ever (hemen hemen hiç)
► never (asla, hiç bir zaman)

Ayrıca geniş zamanda kullanılan başka ifadeler de vardır:

► once a fortnight (iki haftada bir)

► once in a while (arada sırada)

► every other day (iki günde bir)



► A- Does he always go to work by car?

B- No, not always. He sometimes goes to work by bus.

► X- Where do you usually study?

Y- I usually study at the library.

► K- How often does she visit her parents?

L- She visits her parents twice a month.

2- Bilimsel gerçekler gibi her zaman geçerliliği olan doğrular ve genellemeler bu "zaman" ile ifade edilir.


► The earth revolves around the sun.
► It rains a lot in Rize.
► Hot air rises while cool air falls down.
► Winter follows autumn.



3- Simple present gelecekte yapılması planlanmış eylemleri belirtmek için ve otobüs, tren, uçak tarifeleri, sinema, tiyatro etkinlikleri gibi saatleri belirlenmiş olan programlar hakkında konuşmak için kullanılır.


► The train stops at every station on the way to Ankara.

► The film starts at 9 o'clock tonight.

► The exhibition opens on June 2nd and closes on July 31st.

4- Süreklilik (continuous) zamanlarıyla kullanılamayan belirli fiiller vardır. Bu fiillerle, şimdiki zamana veya tüm zamanlara ait dile getirilmek istenen duygu ve düşünceler "simple present tense" yapısında ifade edilir.


► Do you hear a strange noise outside?
► I prefer tea to coffee.
► I hope everything will be all right.

 
Simple Present Tense ile örnekler

Ahmet and Ayşe write an e-mail.
Ahmet ve Ayşe bir e-mail yazarlar.


My father gives me money.
Babam bana para verir.

Our fathers give us money.
Bizim babalarımız bize para verirler. olur.

I go to school everyday.
Ben her gün okula giderim.


My sister lives in Kırıkkale.
Benim kız kardeşim Kırıkkale’de yaşar.

Children play in the garden.
Çocuklar bahçede oynarlar.

Hasan reads story books every night.
Hasan her gece hikaye kitapları okur.

My mother loves me.
Annem beni sever.

She puts her books into the bag.
O, kitaplarını çantanın içine koyar.

I put my money into my pocket.
Ben paramı cebime koyarım.

Ali drinks milk every morning.
Ali her sabah süt içer.

We go to the seaside every summer.
Biz her yaz deniz kenarına gideriz.

I speak to my friends everyday.
Ben hergün arkadaşlarımla konuşurum.

We love children.
Biz, çocukları severiz.
 
PRESENT CONTINUOUS TENSE (ŞİMDİKİ ZAMAN)

NERELERDE KULLANILIR

Bulunduğumuz sırada devam eden olan olaylar anlatılırken kullanılır.

He is writing an article now. (O şimdi bir makale yazıyor.)
We are watching television. (Televizyon seyrediyoruz.)

Şu an yapılmakta olan hareketleri ifade etmenin yanı sıra, yakın bir gelecekte yapılması planlanmış eylemleri anlatmak için de kullanılır. Bu cümleler içinde today, tonight, this evening, tomorrow, this week, next week gibi gelecek zaman işaret eden sözcüklere çok yer verilir.

We are going to London tonight. (Bu akşam Londra'ya gidiyoruz.)
They are coming to Istanbul next week. (Gelecek hafta İstanbul'a geliyorlar.)
What are you doing today? (Bugün ne yapıyorsun?)
She is leaving tomorrow. (Yarın ayrılıyor.)


Present Continuous Tense şu sıralar yapılmakta ve devam etmekte olan eylemleri genel olarak ifade etmek için de kullanılır.

They are building new bridge nowadays.(Onlar bugünlerde yeni bir köprü inşa ediyorlar.)
He is planting roses in his garden. (Bahçesine güller ekiyor.)
I am learning English. (İngilizce öğreniyorum.)


Sürekli olarak rahatsız edici olan olaylar anlatılırken always ile kullanılır. Always gibi süreklilik ve sıklık gösteren birkaç zarfla kullanılan şimdiki zaman cümlelerinde sözü söyleyen tarafından o eylemin yapılmasından memnun olmayış anlamı vardır.

My brother is always sleeping so late. (Kardeşim her zaman geç uyuyor.)
She is always coming to class late. (Derse hep geç kalıyor.)
He is always talking. (O sürekli konuşur.)
I don't like them because they are always complaining. (Onları sevmem çünkü hep şikayet ederler.)


Duyu fiilleri adı verilen fiiller ing eki almazlar ve geniş zamanda gibi kullanılırlar fakat şimdiki zaman anlamı verirler.

I want to read this book now. (Bu kitabı şimdi okumak istiyorum.)

Not: Bu madde bir sonraki iletide işlenecektir.


AFFIRMATIVE: OLUMLU CÜMLE

Subject (Özne) + AM / IS / ARE + Verb 1 + ing takısı + Others

AM/ IS / ARE (TO BE yardımcı fiileri) yardımcı Fiillerinin Olumlu Cümlelerde Öznelere Göre Kullanılışı

I + AM + Verb 1 + ing takısı + Others

YOU / WE / THEY + ARE + Verb 1 + ing takısı + Others
HE / SHE / IT + IS + Verb 1 + ing takısı + Others

Örnekler:
I am walking on street. (Ben caddede yürüyorum)
You are reading a book. (Sen bir kitap Okuyorsun)
He is talking with me. (O benimle konuşuyor.)
We are cooking meal. (Biz yemek yapıyoruz.)
They are bulding a new house. (Onlar yeni ev inşa ediyorlar.)



INTERROGATIVE: OLUMSUZ CÜMLE

Subject (Özne) + AM / IS / ARE + NOT + Verb 1 + ing takısı + Others

AM NOT/ IS NOT (ISN'T) / ARE NOT (AREN'T) (TO BE yardımcı fiileri) yardımcı Fiillerinin Olumsuz Cümlelerde Öznelere Göre Kullanılışı

I + AM NOT + Verb 1 + ing takısı + Others
YOU / WE / THEY + AREN'T + Verb 1 + ing takısı + Others
HE / SHE / IT + ISN'T + Verb 1 + ing takısı + Others

Örnekler:
I am not walking on street. (Ben caddede yürümüyorum)
You aren't reading a book. (Sen bir kitap okumuyorsun)
He isn't talking with me. (O benimle konuşmuyor.)
We aren't cooking meal. (Biz yemek yapmıyoruz.)
They aren't bulding a new house. (Onlar yeni ev inşa etmiyorlar.)


QUESTIONS: SORU CÜMLELERİ

Olumlu Soru Cümleleri

AM / IS / ARE + Subject (Özne) + Verb 1 + ing takısı + Others

AM / IS / ARE (TO BE yardımcı fiileri) yardımcı Fiillerinin Olumlu Soru Cümlelerinde Öznelere Göre Kullanılışı

AM + I + Verb 1 + ing takısı + Others
ARE + YOU / WE / THEY + Verb 1 + ing takısı + Others
IS +HE / SHE / IT + Verb 1 + ing takısı + Others

Örnekler:
Am I walking on street? (Ben caddede yürüyor muyum?)
Are you reading a book? (Sen bir kitap Okuyor musun?)
Is he talking with me? (O benimle konuşuyor mu?)
Are we cooking meal? (Biz yemek yapıyor muyuz?)
They are bulding a new house? (Onlar yeni ev inşa ediyorlar mı?)



Olumsuz Soru Cümleleri

Olumsuz soru cümlerinde kaynaştırma yardımcı fiil ile NOT birleştirilerek yapılır.

AM NOT / ISN'T / AREN'T + Subject (Özne) + Verb 1 + ing takısı + Others

AM NOT / ISN'T / AREN'T (TO BE yardımcı fiileri) yardımcı Fiillerinin Olumsuz Soru Cümlelerinde Öznelere Göre Kullanılışı

AM NOT + I + Verb 1 + ing takısı + Others
AREN'T + YOU / WE / THEY + Verb 1 + ing takısı + Others
ISN'T +HE / SHE / IT + Verb 1 + ing takısı + Others

Örnekler:
Am not I walking on street? (Ben caddede yürümüyor muyum?)
Aren't you reading a book? (Sen bir kitap Okumuyor musun?)
Isn't he talking with me? (O benimle konuşmuyor mu?)
Aren't we cooking meal? (Biz yemek yapmıyor muyuz?)
 
tamamdır. ee şimdi ne yapacağız? konu anlatımdan başlayalım.

ebuss, bır yerden kopyaladıgın belli de,,ben 2 dakıka da renklendırmene anlam veremedım çabuk söyle
 
Son düzenleme:
Bu arada ebuş, benim konu anlatımlarım orjinaldi canım.

Kısaydı ama olsun.
 
Son düzenleme:
Bu arada ebuş, benim konu anlatımlarım orjinaldi canım.

Kısaydı ama olsun.

boşver sen orjinali benım takıldığım nokta, iki dakıka da renkleri nasıl halletti? alınan sayfada bu şekilde oluyor zaten; ama buraya yapıştırınca renkler kalmıyor
kendım ayarlamam gerekıyor.

ebuss, cevap versene
ne ayaksın kuzu?
 

Doğaüstü yetenekleri olabilir kanımca.
 
Son düzenleme:
İngilizcede bazen böyle kıl fiiller olabiliyor, -ing takısı almıyor haspam. Bunlar geniş zaman gibi kullanılır ama anlamı şimdiki zamandır.
Bu tip fiiller genellikle insanların istek ve iradeleri dışında kendiliğinden olan, çaba gerektirmeyen, duyu, his, düşünme fiilleridir.
örneğin;
See "görmek" fiili ing almayan bir fiildir.
We see children in the garden. (Bahçede çocuklar görüyoruz)

-İNG TAKISI ALMAYAN BAŞLICA FİİLER

MENTAL STATE
Know, realize, understand, recognize, believe, feel, suppose, think, imagine, doubt, remember, forget, want, need, desire, mean

EMOTIONAL STATE
Love, like, appreciate, please, prefer, hate, dislike, fear, envy, mind, care, astonish, surprise, amaze

POSSESSION
Have, belong, possess, own

SENSE PERCEPTION
Taste, smell, hear, feel, see

OTHER STATIVE VERBS
Look, seem, appear, sound, resemble, look like, cost, owe, weigh, equal, be, exist, matter, consist of, include,contain
------------------------------------
loving chocolate. - Yanlış
She loves chocolate. - Doğru

I am hating you - Yanlış
I hate you - Doğru

She isn't understanding me - Yanlış
She doesn't understand me - Doğru
--------------------------------------

She has four sisters. (Dört kız kardeşi var.)
You see a horse in the field now. (Şimdi tarlada bir at görüyorsunuz.)
Do you hear the noise? (Gürültüyü işitiyor musun?)
Does she notice the missing part? (Eksik kısmın farkına varıyor mu?)
We smell something burning. (Yanan bir şey kokusu duyuyoruz.)
She feels better today. (Bugün kendisini daha iyi hissediyor.)
I don't believe you. (Sana inanmıyorum.)

AYRICALIK GÖSTEREN DUYU FİİLLERİ (STATE VERBS)

Listede gördüğümüz fiillerden feel fiili ing almış halde de kullanılabilir.

How do you feel? (Kendini nasıl hissediyorsun?)
How are you feeling? (Kendini nasıl hissediyorsun?)

Bunun dışında listede görülen fiillerden bazıları değişik anlamlarda kullanıldıklarında ing alabilirler. Örneğin, see fiili resmi bir görüşme yapmak için "buluşmak, görüşmek" anlamında kullanıldığında ing alır.

I am seeing the new manager this afternoon. (Yeni müdürle bu akşam görüşüyorum.)
She is seeing the doctor tomorrow. (Doktorla yarın görüşüyor.)

Turistik ziyaret yapma anlamında kullanıldığında da see fiili yine ing alabilir.

We are seeing the interesting parts of the city. (Şehrin ilginç kısımlarını ziyaret ediyoruz.)

Bunun dışında see ile çeşitli sözcüklerin birleşmesinden oluşan deyimlerde see fiili ing alabilir. See about, see off gibi.

Think fiili akıldan geçen şeyleri bir fikir beyan etmeksizin söylerken ing alır.

What is she thinking about? (Neyi düşünüyor?)
She is thinking about her children. (ÇocukIarını düşünüyor.)

Bir fikir belirtme söz konusu olduğunda think fiili ing almaz.

I think they are too big for our room. (Zannederim (bence) onlar bizim odamız için fazla büyük.)
What do you think of the new furniture? (Yeni mobilya hakkında ne düşünüyorsunuz?)

Have fiili "sahip olmak" anlamında kullanıldığında ing almaz. Ancak çeşitli sözcüklerle oluşturduğu anlamlarda kullanıldığında ing alabilir.

She is having breakfast now. (Şimdi kahvaltı ediyor.)
They are having a pleasant time at the camp. (Kampta hoş vakit geçiriyorlar.)
I'm having a bath. (Banyo yapıyorum.)

Bir şeyden zevk alma anlamında kullanıldığında like fiili ing alabilir. Aynı anlam için like, ing'siz olarak da kullanılabilir. AnIamIarı aynıdır.

How are you liking your new house? (Yeni evinden hoşlanıyor musun?)
Do you like horse races? (At yarışlarından hoşlanıyor musun?)
 
tamamdır. ee şimdi ne yapacağız? konu anlatımdan başlayalım.

ebuss, bır yerden kopyaladıgın belli de,,ben 2 dakıka da renklendırmene anlam veremedım çabuk söyle

Tamamen alıntılamıyorum kuzu
Bir kısmı alıntı oluyor
Her noktasına değin mek için baktım sağdan soldan
 
TIME ExpressionS (ZAMAN İFADELERİ)

Present Continuous Tense şu anda olan ya da olmayan eylemleri anlatmak için kullanılır. Now, right now, at present, presently, for the time being, currently, at the moment, at the present time en çok kullanılan zaman ifadeleridir

Now : (Şimdi)

The student are doing the exercises now. (Öğrenciler şimdi alıştımaları yapıyorlar.)

For the time being: (Şimdilik)

We've decided to do without a car for the time being : (Şimdilik arabasız idare etmeye karar verdik)

Right now : (Tam şimdi)

We're very busy right now : (Şİmdi çok meşgulüz.)

At the moment : (Şimdi şu an)

She's not here at the moment : (O Şu anda burada değil)

At present : (Şimdi şu an)

At present my father is working abroad (Babam şu an yurt dışında çalışıyor)

Presently: (Şu an)

He is presently our ambassador to the United Nations : (O, şu an ABD büyük elçimizdir)

Currently: (Şu zamanlarda)

The Director is currently having talks in the USA (Yönetmen şu zamanlarda ABD'de görüşmeler yapıyor)
 
Son düzenleme:
Bu da sonuncu
“-ING” TAKISININ KULLANILIŞI''


KURAL 1:
Bir sessiz harf + -e: e düşer ve –ing takısı eklenir.

Dance - dancing
Ride - riding
Take - taking


KURAL 2:
Bir sesli + Bir sessiz harf ----------- Sessiz harf çift yazılır ve “– ing” eklenir.

Cut - cutting
Plan - planning
Run - running

Not: w,y, ve x harfleri çift yazılmaz.
Snow - snowing
Fix - fixing
Pay - paying


KURAL 3:
İki sesli + bir sessiz harf: “–ing” eklenir; sessiz harf çift yazılmaz

Keep - keeping
Read - reading


KURAL 4:
İki sessiz harf : “-ing” eklenir; sessiz harf çift yazılmaz

Sing - singing
Wash- washing
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…