- 25 Şubat 2008
- 49
- 1
- Konu Sahibi EU1
- #181
ablası ya burası Is there anybody in there? olmayacak mı sorularda bildiğim kadarıyla anybody kullanılıyor.In there ise orada demek istemişsiniz ya o yüzden
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Kadınlar Kulübü'ne ücretsiz üye olmak için tıklayın...
- 12 Haziran 2007
- 4.523
- 784
- Konu Sahibi EU1
- #182
hi
nasılsınız arkadaşlar..eğitime devam :))
önce kelimeler öğrenelim ne dersiniz....
birbirimizi motive edelim yoksa ipin ucunu bırakıyorum....okişşşherkesi bekliyorumm
sevgili öğretmenlerim hadi öğrencilerin hazırr...
nasılsınız arkadaşlar..eğitime devam :))
önce kelimeler öğrenelim ne dersiniz....
birbirimizi motive edelim yoksa ipin ucunu bırakıyorum....okişşşherkesi bekliyorumm
sevgili öğretmenlerim hadi öğrencilerin hazırr...
- 12 Haziran 2007
- 4.523
- 784
- Konu Sahibi EU1
- #183
canım tembellik yapıyorum :tomato:valla evdede misafir var bu seferde ben kendimi veremiyorum..senağlama
ama kendimede kızıyorummm ipin ucunu bıraktığım için..:çok üzgünüm:
en iyisi birbirimizi teşvik etmek yoksa öğrenemeyeceğiz şu ingilizceyi:a015:
E
EU2
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #184
Birkaç essential Idıoms ekleyim;
-Pay attention to : dikkatini vermek
He never pays attention to anything she says ( Onun söylediği birşeye dikkatini vermez)
You will have to pay more attention in class ( Sınıfta daha fazla dikkatini vermelisin)
-To get in touch with : temas, irtibat kurmak
You can get in touch whit him by telephone ( O nunla telefonlar irtibat kurabilirsin)
I have to get in touch whit my lawyer ( Avukatımla irtibat kurmalıyım)
-For the time being : geçici olarak, şimdilik
For the time being my sister working in İzmit ( Kız kardeşim geçici olarak-şimdilik- İzmir de çalışıyor)
We are living in a hotel for the time being, but later we will try to find a small apartment ( geçici olarak otelde kalıyoruz fakat sonra küçük bir apartman dairesi bulucaz)
-Pay attention to : dikkatini vermek
He never pays attention to anything she says ( Onun söylediği birşeye dikkatini vermez)
You will have to pay more attention in class ( Sınıfta daha fazla dikkatini vermelisin)
-To get in touch with : temas, irtibat kurmak
You can get in touch whit him by telephone ( O nunla telefonlar irtibat kurabilirsin)
I have to get in touch whit my lawyer ( Avukatımla irtibat kurmalıyım)
-For the time being : geçici olarak, şimdilik
For the time being my sister working in İzmit ( Kız kardeşim geçici olarak-şimdilik- İzmir de çalışıyor)
We are living in a hotel for the time being, but later we will try to find a small apartment ( geçici olarak otelde kalıyoruz fakat sonra küçük bir apartman dairesi bulucaz)
E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #186
tatoş canım günaydın ve arkadaşlar günaydın o zaman ben kelime ezberi yapmak için senden destek bekliyorum buraya yazıcam ezberliyeceğim kelimeleri istersen sende yaz soralım birbirimize ok?
knock: --kapı çalınması
agree:------ --aynı fikirde
royal----------:kraliyet
witness---------:şahit
belong:----------mensup,ait
diffuculty:------sıkıntı,güçlük
trouble:---------canını sıkmak
singer:-----------şarkıcı
good looking:--çekici,yakışıklı
loudly------------:haykırmak
knock: --kapı çalınması
agree:------ --aynı fikirde
royal----------:kraliyet
witness---------:şahit
belong:----------mensup,ait
diffuculty:------sıkıntı,güçlük
trouble:---------canını sıkmak
singer:-----------şarkıcı
good looking:--çekici,yakışıklı
loudly------------:haykırmak
- 7 Şubat 2007
- 5.050
- 4
- 54
- Konu Sahibi EU1
- #187
sılacım sen işi bayağa ilerletmişin afferim sana.
bende 2 haftadır belediyenin açtığı İngilizce kursuna gidiyorum gayet güzel çok keyifli ve eğlenceli..bilara buradan öğrendiklerimi paylaşırım sizlerle..şimdilik good byy diyorum.Şeniz
E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #188
aa çok sevindim neler gördünüz şu ana kadar burda da vardır aslında halkeğitim de filan ama hiç araştırmadım ufaklık varya şu an. tamam canım anlat bize neler yaptın? bayadır görüşmedik. see you later.
- 11 Mart 2008
- 56.600
- 4.466
- Konu Sahibi EU1
- #189
birbrinizle konuşarak öğreniri kelime bi anda akılda tutulmuyor ama sohbet anlamlı konuşursanız kendi kendine bilicinize yerleşir..
- 7 Şubat 2007
- 5.050
- 4
- 54
- Konu Sahibi EU1
- #190
sılacım kursa ilk yazıldığımızda sınava tabii tutulduk ben orta bilenler bölümündeyim.. öğrendiklerimize gelince..bu hafta İngilizce hikaye yazdık.. aslında bayaga ilerideyiz..
kendimizle ilgili bir günümüzü anlattık..unutmamak ve daha kalıcı olması için bol bol pratik yapmak ve sürekli birileriyle konuşmak gerekli.bende fırsatını buldukça hikayeler okuyorum şimdilik..
mevsimleri sattleri işledik.
geniş zaman şimdiki zaman.
en son dersimizden bir kaç örnek vereyim.
I walk in the park every morning.(Her sabah park'da yürüyorum)
they go to picnic every weekend(onlar her hafta sonu pikniğe gider.)
weekend(hafta sonu)
week day(hafta içi)
How often do you go to cinema(ne kadar sıklıkla sinemaya gidersin)
often sıklıkla.
sılacım benim zorlandığım tek şey dilbilgimin zayıf olması malım Türkiyede okumadığım için. biraz sorlanıyorum öğretmenimiz yardımcı oluyor.
E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #191
çiçeğim maşallah süpersin. hikayeler nasıl kurstan mı tavsiye ediyorlar hangi kitapları alacağınızı? hangi seviye hikaye okuyorsun?
- 7 Şubat 2007
- 5.050
- 4
- 54
- Konu Sahibi EU1
- #192
sılacım kitaplar evde olan kitaplardan yararlanıyorum .daha önce eşimden kalan ..
fono açık öğretim kurumu kitapları..seviyesi 1 derece demiş inceledimde iyi bilenler ve orta bilenlere göre..
E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #194
honey i read story book too. currently i am reading books name is sherlock holmes. it is 2. level. i find words mean. i memorize words. the story is read very funny. but memorize words are terrible. i am see now. i am coercing make up to sentence.i was same last year too.
tatlım bende hikaye kitabı okuyorum. (okurum) şu anda okuduğum kitabın adı dedektif holmes. ikinci seviye. ben kelimelerin anlamlarını bulurum. kelimeleri ezberlerim. hikaye okumak çok eğlenceli. ama kelimeleri ezberlemek korkunç. şimdi görüyorum. cümle oluşturmakta zorlanıyorum. geçen yılda böyleydim.
:uhm:
E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #195
tatoş are you reading story book? heartbroken had given a link. are you remember? there was short stories.
A
Arwen
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #196
hi everybody! how are you? :) Şeniz
are you remember değilde do you remember. bir de there WERE short stories.
it is true, they will be very useful for you. take care.. a.s.
E
EU2
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #198
Kızlar size bir hikayeden bölümler yazayım bakalım kim ne kadar anlıyacak hemde arkası yarın gibi olsun....
Mr. Robinson lived in Dunpool, a small town in the west of England. He lived alone in a pretty little house in the High street. He was wealthy, so he did not need to work. He had never married, but he was not lonely. He had alot of books in his little house and he read a great deal. He was very fond of walking, too, and he explored the high moorland around Dunpool.
Mrs Wills came to his house every day to clean and to cook for him. She liked talking. Mr Robinson used to tell his friends that he could not nbe lonely while Mrs. Wilson worked for him.
One day in the spring, Mr Robinson was walking in the hills. The sun was shining and the birds were singing. He felt happy, as he always did when he was out among the hills. The lonely moorland filled him whit pleasure. The fresh air, the guietness, the grass, the rolling hills made him glad to be alive. He was walking along a path that he had often followed. Suddenly, he notice a track that led off to his left. ''Thats strange'' he sad to himself. I have never notice that track before.
copy past yapmayıp elde yazdığım için şimdilik bu kadar. Kitaptan yazıyorum kısa bir hikaye hoşunuza giderse devam ederim.
Mr. Robinson lived in Dunpool, a small town in the west of England. He lived alone in a pretty little house in the High street. He was wealthy, so he did not need to work. He had never married, but he was not lonely. He had alot of books in his little house and he read a great deal. He was very fond of walking, too, and he explored the high moorland around Dunpool.
Mrs Wills came to his house every day to clean and to cook for him. She liked talking. Mr Robinson used to tell his friends that he could not nbe lonely while Mrs. Wilson worked for him.
One day in the spring, Mr Robinson was walking in the hills. The sun was shining and the birds were singing. He felt happy, as he always did when he was out among the hills. The lonely moorland filled him whit pleasure. The fresh air, the guietness, the grass, the rolling hills made him glad to be alive. He was walking along a path that he had often followed. Suddenly, he notice a track that led off to his left. ''Thats strange'' he sad to himself. I have never notice that track before.
copy past yapmayıp elde yazdığım için şimdilik bu kadar. Kitaptan yazıyorum kısa bir hikaye hoşunuza giderse devam ederim.
Son düzenleyen: Moderatör:
E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #199
banuska biraz anladım sözlüğe bakmabilir miyiz peki? şimdi olmazda çocuk erken uyursa gece uyumazsa sabah anladıklarımı yazarım ok?
E
EU2
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #200
Tabiki canım bilmediğin kelimeler için sözlüğe bakman şart. Daha sonrasında ben Türkçesini yazıcam zaten önemli olan neden bahsettiğini aşağı yukarı anlamak ve cümlelerin kuruluş tarzlarını örnek almak. Böyle hikayelerin çok yararı oluyor. Sormak istediğin bişi olursada yardımcı olurum seve seve....
Benzer Konular
