İngilizce öğrenmek bu kadar zor mu?

Valla ne dedin anlamadım :KK53:
Hiç bilmiyorum fransızcayı ama el kol hareketleri varsa kapıyorum bişeyler :confused::KK48:
Evet farkettik onu orada yaşadıklarımızdan sonra paramızla rezil ettiler bizi. Bu olay olduğunda paristeki 3.saatimizdeydik ve tatilin gerisinde de aynı muameleye defalarca maruz kaldık. Bi daha tövbe.. En kötü tatilimdi.
Yaaa kotu demene üzüldüm şimdi...
En sondaki cümlede "Fransizca, lütfen " yazdim üstteki yazdiklarima baglayarak.
 
Yazdıklarını okuyunca yorum yapnak istedim ama ingilizce öğretmeni falan değilim :halay: düz vatandaş olarak konuşuyorum.
Şey yazmışsın nasıl türkçeyi kurallarıyla öğrenmediysem ingilizceyi de öyle öğrenmedim diye ama türkçenin kurallarını öğrendin?
Konuşmayı çözmemiz o dili öğrendiğimiz anlamına gelmiyor. Sonra okullarda yazmayı öğreniyoruz. Sonra cümle kalıplarını öğreniyoruz, öğeleri öğreniyoruz vs. Ayrıca deyimleri, atasözlerini ya da bilimsel konuşma dilini öğreniyoruz.
Bir sunum yaparken ciddiyet gerekir. Her dil için geçerli bu. Doğal olarak sokak ağzıyla sunum yapamayız. Bunu türkçe yapabiliyo olmanın nedeni türkçenin her şeyini bilmen. Yaşlıyla nasıl konuşulur, patronla nasıl konuşulur, en yakın arkadaşınla ya da bir tanıdıkla nasıl konuşulur gibi.
Akademik ingilizcesi olan insanlar tüm toplantılarını sorunsuz halleder mesela, ama annesinin bi anısını anlatmakta zorlanabilir. Ayrı kulvarlarda olduğu için.
Bir de herkesle anlaşırım kısmı insanı yanıltabilir. Bi anımı anlatayım. Yurtdışındayız o zamana kadar her şey gayet iyi gidiyor. Pariste bir restaurantta hesap istiyoruz. Gelmiyor. Tekrar istiyoruz yine gelmiyor. En son ben kalkıp içeri gittim. Ben ingilizce konuşuyorum o fransızca cevap veriyor ama herkes herkesi anlıyor. Türkçesini yazayım sana.
- sizden hesabı 2 kez istedik ve hala gelmedi şu an yarım saati geçmiş durumda. Hesabı söyler misiniz burada ödemek istiyorum.
- ne zaman? Kimden istediniz hesabı?
- o_O
-bu mu? Şu? Bi bak bakalım??
-yok yok onlar değil.
- yerleri silen?
-aa evet ona söyledim.
- ben bilmiyorum valla, şuna ilettim ben diyo adam.
-tamam tamam hallediyorum deyip beni yerime gönderdi kasadaki garson.
Eşim diyo ki ne konuşuyosun o kadar hararetle. Dedim ben fransızca biliyormuşum. Her fransızca soruya cevap verdim :KK53:
Sonra hesap geldi ve hesabımızı getirmeyen garsonun biz ingilizce konuştuğumuz için getirmediğini öğrendik. Çünkü hesabı masaya koyarken adüsyooğn in french dedi.
Yani dil bilenle konuşamadık, bilmeyenlerle konuştuk. İnsanın içinde olunca her türlü anlaşırsın. Ama bu benim fransızcayı çözdüğüm anlamına gelmez.
Hani çok klasik, konuşamayan çocukları doktora götürünce annesine der ya 'siz her hareketini anlayip derdini çözdüğünüz için tembellikten cümle kurmuyor' diye. Benimki de o hesap :confused:
Bir de şey çok sıkıntıli bende. Konuştuğum kişilerin neredeyse hiçbirinin anadili İngilizce değil (kendim seciyorum gezdirecegim kişileri. Anadil ingilizce olanlar o kadar kendinden emin ve yuvarlak ağızla konuşuyorlar ki hiç anlamıyorum. O yüzden ingilizce öğrenme asamasindakileri buluyorum) haliyle onlardan öğrendiğim kelimeler de beynimde o haliyle kalıyor. Çok ilginç bir telaffuzum olduğunu soylerler hep:)) bazı kelimeleri Rus gibi RRRleri TTTleri bastıra bastıra söylerim (ki İngilizcesini en sevdiğim ırk kesinlikle Ruslar. Bastira bastıra konusurlar kelimeyi anlarsın. Amerikalı'nin "aaah,anfaaçinatly" dediğine 'ne diyo lan?' diye dusunene kadar Rus "anfoRRÇÇunaTTeli" diyor, hemen diyorsun ki 'heee malesef diyor'🥰
Ne diyordum, cümlenin başını unuttum:))
İşte hep ondan bundan duya duya ogrendigim için konuşmayi, telaffuzumda da her devlet millet var :))
Çok daha düzgün konuşmayı isterim. Ama kursta önemli olan cümleye cevap vermen değil de o kalıba uygun cevap vermen ya,ben bir yarar gorecegime inanmadım, 'hatta bildiğimi unuturum' diye ayrildim : (




*Bu arada ben de Fransa'da yol sordugum amcayla arkadaş olmuştum, montmarte'ye çıkar iken bir kafede onun arkadaşlarına rast gelip oturduk (arkadaşlarından biri Kafe bahcesinde gitar çalıyordu,bana 'oooo şanzelize'yi çalmisti,yaşlı arkadaşım da soylemisti:KK75:) şarap ve fırında salyangoz /kızarmış ekmek falan ikram etmişlerdi. Geceyle ilgili çok da şey hatırlamıyorum,sadece çok mutlu olduğumu ve oraya ait hissettigimi hatırlıyorum, konuşmamiş olsak da :oops:
Buradan mesajım olsun; 'gezmeyi cok isterim ama dilim yok, cekiniyorum' diyen arkadaşlar, su akıp yolunu buluyor. Elinizde otelinizin adresi olsun yeter, bir şekilde günü tamamlar sağ salim odanıza varırsınız.

Mürsel mood on :KK59:
 
Okuduğum okullarda dil eğitimi ağırdı ama sadece gramer. Gramer ezberletip geçiyorlardı. İnternetten bir şeyler okuya okuya, yabancı Youtuber vloglarını izleye izleye kulağım alıştı. Yabancı dilim iyi şimdi :dondurma:
 
Hani çok klasik, konuşamayan çocukları doktora götürünce annesine der ya 'siz her hareketini anlayip derdini çözdüğünüz için tembellikten cümle kurmuyor' diye. Benimki de o hesap :confused:
Bir de şey çok sıkıntıli bende. Konuştuğum kişilerin neredeyse hiçbirinin anadili İngilizce değil (kendim seciyorum gezdirecegim kişileri. Anadil ingilizce olanlar o kadar kendinden emin ve yuvarlak ağızla konuşuyorlar ki hiç anlamıyorum. O yüzden ingilizce öğrenme asamasindakileri buluyorum) haliyle onlardan öğrendiğim kelimeler de beynimde o haliyle kalıyor. Çok ilginç bir telaffuzum olduğunu soylerler hep:)) bazı kelimeleri Rus gibi RRRleri TTTleri bastıra bastıra söylerim (ki İngilizcesini en sevdiğim ırk kesinlikle Ruslar. Bastira bastıra konusurlar kelimeyi anlarsın. Amerikalı'nin "aaah,anfaaçinatly" dediğine 'ne diyo lan?' diye dusunene kadar Rus "anfoRRÇÇunaTTeli" diyor, hemen diyorsun ki 'heee malesef diyor'🥰
Ne diyordum cümlenin başını unuttum:))
İşte hep ondan bundan duya duya ogrendigim için konuşmayi telaffuzum da her devlet millet var :))
Çok daha düzgün konuşmayı isterim. Ama kursta önemli olan cümleye cevap vermen değil de o kalıba uygun cevap vermen ya,ben bir yarar gorecegime inanmadım, 'hatta bildiğimi unuturum' diye ayrildim : (




*Bu arada ben de Fransa'da yol sordugum amcayla arkadaş olmuştum, montmarte'ye çıkar iken bir kafede onun arkadaşlarına rast gelip oturduk (arkadaşlarından biri Kafe bahcesinde gitar çalıyordu,bana 'oooo şanzelize'yi çalmisti,yaşlı arkadaşım da soylemisti:KK75:) şarap ve fırında salyangoz /kızarmış ekmek falan ikram etmişlerdi. Geceyle ilgili çok da şey hatırlamıyorum,sadece çok mutlu olduğumu ve oraya ait hissettigimi hatırlıyorum, konuşmamiş olsak da :oops:
Buradan mesajım olsun; 'gezmeyi cok isterim ama dilim yok, cekiniyorum' diyen arkadaşlar, su akıp yolunu buluyor. Elinizde otelinizin adresi olsun yeter, bir şekilde günü tamamlar sağ salim odanıza varırsınız.

Mürsel mod :KK59:

Çok tatlısın ya :KK19:
Her kurs öyle değil. Sadece konuşma üzerine ders alabilirsin o telaffuzunu düzeltir. Ya da internetten ana dili ingilizce olanlarla konuşarak dil öğrendiğin uygulamalar var o da aynı şey bence. Hem her yerden konuşursun hem de ucuz.
Akademik dili geliştirmek için bol bol makale okuman işine yarar. İngilizce kitap okumak yeni kelimeler öğrenmeni sağlar.
Bu arada dün eşime söyledim bunu. Bi filmde ruslar vardı ingilizce konuşan bayılıyorum aksanlarına, bence de en iyi aksan ruslarda var.
 
yenGEnC yenGEnC
Ahaha yine bir çırpıda okudum cok guzel anlatmissin
Ben de dilleri severim, lisede almanca dersinde arkadaşlar aksanin cok güzel derlerdi ama hiç bir sey anlamadan okurdum :))
Bu arada rus aksanini yaziyla bile ne de guzel anlatmissin. Fransızlar da tam tersi r ozurludur yerine ğ benzeri bir ses cikarirlar ben de o aksani seviyorum
 
Çok tatlısın ya :KK19:
Her kurs öyle değil. Sadece konuşma üzerine ders alabilirsin o telaffuzunu düzeltir. Ya da internetten ana dili ingilizce olanlarla konuşarak dil öğrendiğin uygulamalar var o da aynı şey bence. Hem her yerden konuşursun hem de ucuz.
Akademik dili geliştirmek için bol bol makale okuman işine yarar. İngilizce kitap okumak yeni kelimeler öğrenmeni sağlar.
Bu arada dün eşime söyledim bunu. Bi filmde ruslar vardı ingilizce konuşan bayılıyorum aksanlarına, bence de en iyi aksan ruslarda var.
Önerebileceğiniz youtuberlar var mı acaba?
İsim olarak da kimseyi bilmiyorum da...
Ben de bu yöntemi denemek isterim:KK72:
Yanlış kişiyi alintiladim galiba pardon :KK70:
 
Yabancı YouTube kanallarını takip ediyorum diyen üye şuan mesajını bulamıyorum lütfen bana da bı el atıp öneri verebilir misin :KK70:
Beni burda bı başıma komaaa:KK70:
 
Konu 2012'den ama ben yazayım madem soruyorsunuz,ingilizce kalbimde yara çünkü :)))
Ben sıfır eğitimle, hazırlık falan okumadan ,dile de hiç merakım olmadan 25 yaşına kadar geldim.
25 yaşında yine sıfır dille yurtdışına çıktim , seyehate. sonrasında öğrenmeye başladım ama yollarda konuşa konuşa, turist gezdirme sitesinden her hafta yabancı arkadaşlari gezdire gezdire, arkadaşlarla/yolda tanistigim flortlerle whatsappta sabah akşam konuşa konuşa falan.
Son 4 yılda bir sürü ülkeye gittim tek basima gezmeye, insanların evinde kaldım gece boyu sohbet ettik, bir sürü arkadaşım oldu... Hatta 3 yıldır sevgilimle ingilizce konusuyoruz(onun İngilizcesi de harika değil), geldiğinde aylarca susmadan konuşuruz gece gündüz. Hatta ingilizce kavga ederiz :)
Ama buna rağmen dilim perişan :)) klasik sohbet konuları- ananemin köpeğinin maceraları, flört işleri falan tabii ki konuşuyorum ama anlamadığım çok şey var.
Bir kursa gideyim-bilenden öğreneyim dedim, onda da kurallı kurallı şeyler, fiilin ikinci hali, cümle diziliş kuralları falan,bana göre olmadığını anladım , kaydımi iptal ettim.
Türkçeyi nasıl kurallarıyla ogrenmediysem İngilizceyi de böyle öğreneceğime inanamiyorum.
Bir de benim sıkıntım şey. Monkey language konusunda bir dunya markasiyim. Hiç konuşamasak bile bir şekilde derdimi anlatırım, misal kimsenin asla ingilizce bilmedigi bir Rus şehrinde evinde kalacağım kişiye ulaşmak için insanların telefonunu kullanmam gerekiyordu. Telefonumu işaret edip zor durumda kaldığımı belirtip İstedim insanlardan, hepsi verdiler (evinde kalacağım kişi acmadigi için ayrı ayrı zamanlarda başka başka insanlardan aldım) . Beni anlamadıkları gibi 'zor durumda kaldıysan bize gel' falan dediler(yine monkey language ile):halay::halay:
Ya da adres gosterdigim insanin tarif etmeye dili yoksa girer koluma beni oraya kadar/ya da durağa kadar götürür:))
Hal böyle olunca nasılsa derdimi anlatiyorum diye çok zorlamıyorum sanirim. Sonuç olarak ben nasıl gerçekten güzel konuşabilirim, çoğu konusulani anlayabilirim, ingilizce projelere katılabilirim? (Gecen yıllarda bir ülkede bir gençlik projesine katıldım,kabus gibiydi. Misal insanlara fikrini sorup sorup sonra onu kendimce harmanlayıp sunum yapmam gerekiyordu.
İşte bu bende yok. Far görmüş tavşan gibi tutuldum kaldim. Gerçekten başarısız bir proje oldu benim için. Tam 'meger benim dilim yokmuş,ben var zannediyormusum' diye uzulmusken dönmeden yan ülkeye gittim,turistik amaçlı. Gayet güzel konuştum,ettim,dostluklar kurdum geldim. Çok acayip bir dilim var)




*İnşallah konuyu okuyan 'once Türkçe ogren' demez 😂😂 çok uykusuzum, toparlayamadim valla .

bence yontem super, aslinda buna sanirim bebek yontemi deniyor, bir bebek gibi kendini mazur biraktikca ve grameri da kafaya takmadikca cok acayip ilerleme katedebilirsin.

Luke's English podcast var spotify da, su an neredeyse 700 bolume yaklasti, adam on yildir yapiyor bu isi ve bolumlerin cogu bir saatin ustunde. Ben herkese oneriyorum, tak kulagina dinle, her konuda konusuyor, benim de dinleme kaabiliyetim sayesinde cok artti. Ilk basladigimda cok sey kacirirken su an onun konusma hizindaki hic bir seyi kacirmiyorum. Tabi native den biraz daha yavas konusuyor ama benim icin daha iyi.
 
ben de Almanca calisiyorum ama yok o an hersey net kafada 1 2 saati gecmeden hicbisey yok neydi diye kafayi yiyecem🙉🙊🙈 yasim 40 zor ogreniliyor dil zorlasamda bende pek ise yaramiyor 🤭sanirim beynim yeni bilgi kabul etmek istemiyor 🙄
 
Merhaba, konudaki çoğu msjı okudum.Ben de İngilizce öğrenmek istiyorum ama bunun için online ders , birebir özel derd vs araştırmaktan başka yaptığım bir şey yok henüz icraata geçemiyorum çünkü nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum:olamaz: Ben başlangıç seviyesinden başlamak istiyorum. Youtube dan yada farklı siteelerden bildiğiniz önerebileceğiniz hocalar var mı?
 
İstanbul işletme enstitüsünün ingilizce A1 A2 - B1 B2 - C1 C2 eğitim seviyeleri var.
1 haftalık eğitimler. (İsterseniz uzun dönem ücretli olanlar da var)
To be'lerden başlanıyor o kadar en alt seviyeden yani.
Kendiniz de desteklerseniz gayet güzel öğrenirsiniz.
Şuan ücret 30 TL olması lazım. Ama pazartesi sabahları erkenden kontrol ederseniz belli bir kayda kadar ücretsiz alıyorlar. 😊
 
Merhaba, konudaki çoğu msjı okudum.Ben de İngilizce öğrenmek istiyorum ama bunun için online ders , birebir özel derd vs araştırmaktan başka yaptığım bir şey yok henüz icraata geçemiyorum çünkü nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum:olamaz: Ben başlangıç seviyesinden başlamak istiyorum. Youtube dan yada farklı siteelerden bildiğiniz önerebileceğiniz hocalar var mı?
Sizi alintilamayi unutmuşum kusura bakmayın. Yorum yazdım okuyabilirsiniz önerimi
 
Bende nasipse İrlanda'ya gidecegim,2 yıldir evliyim aile birlesimi vize surecindeyim, eşim Türk. Dili de haliyle gayet iyi 16 yıldır orada yasiyor. Orda hayatımı kolaylastirmam icin ingilizce öğrenmem gerekiyor. Lise seviyesinde,derdimi anlatacak kadar olduğunu düşünüyorum ama, elbette yeterli degil. Tabii gidersem orada yasayarak ogrenecegim muhtemelen ama, yine de bos vaktimi degerlendirmek icin birseyler ogrenmeye calisayim diyorum, sanirim olmuyor 🤭
 
Seviyenize göre kitap okumak ve kelimeleri öğrenerek çevirmeye çalışmak en yararlı yöntem. Ayrıca yabancı dilm ve diziyle de desteklerseniz tam olur. Eğer grammer konusunda sıfırsanız da busuu diye bir uygulama var öneririm.
 
Yeni bir dil ogrenmek belli bir yastan sonra zordur. Yani, yas ikerledikce dil ogrenme yavaslar. Ben yillardir konusuyorum, Inglizce uni bile okudum ama bitmiyor... Yani ogrenme bitmiyor, bitmezde.
 
kızlarrrrrrr
ingilizce bir dil değil bir aşk. düşünsenize sevgilileriniz için eşiniz için neler yapıyorsunuz. hiç onlara bak senle 2 saat ilgilenecem sonra yüzüne bile bakmam diyormusunuz? hayırrrr
ama iş ingilizceye geldi mi? 2 saat kursa git 1 saat bak kurlar bitti mi de sertifikayı al köşeye koy 2 ay sonra o da sana böm böm bakar. halbuki hergün kelimelere baksanız bir iki tekrar bir de baş ucu yatmadan önce bir alıştırma kitabınız olsa fena mı olur?
yeni öğrenenlere de tavsiyem var minicik bebeklerin bile ana dillerini öğrenmeleri için 8-9 ay geçmesi gerekiyor yani farkına varmaları için .. lütfen çabalayın, sakın bırakmayın.ingilizce erkeklere benzer nankörlerdir. ilgilenmeyince hemen sizi unutur..
kolay gelsin hanımlar..................
Bak bu güzeldi.😎
 
Arkadaşlar 15 senesini İngilizceye vermiş bir tercüman olarak söylüyorum. Dil öğrenmek tarih, coğrafya öğrenmeye benzemez.
Tarih çalışıyorsanız, diyelim ki Lale devri, açar okur ezberler bitirirsiniz.
Ama dil canlı bir varlık. Her an değişiyor. Çok kapsamlı.

Neden öğrenemiyorum demeniz doğal, çünkü neyle karşı karşıya olduğunuzun farkında olmayabilirsiniz.
15 senemi verdim, mezun oldum, mezun olduktan beri kaç senedir piyasasındayım.
Sayısız çeviri yaptım hem ingilizceden türkçeye, hem türkçeden ingilizceye. Hem sözlü hem yazılı..
Ama hala bir şeyler öğreniyorum, hala bilmediğim bir kelime, terim, kalıp çıktı mı açıp saatlerce araştırıyorum.
Kafama yer etsin diye, aklımdan geçiriyorum gün içinde. Yapmassam yerimde sayarım, hatta geri giderim.
Dil nankör. Hayatınızın önemli bir parçası olduğunu anlamak zorundasınız.

İŞİN PÜF NOKTASI, kendi dilimizin gramerini ÇOOOOOOOOOK iyi biliyor olmak!!!!
Eğer Türkçe'de cümle yapılarını, öğelerini çok iyi biliyorsak; başka bir dilinkini de kendi dilimizi referans alarak anlayabiliriz.
Kendi dilinizi ne kadar iyi biliyor ve kullanabiliyorsanız, başka bir dili de o derece anlayabilir ve kullanabilirsiniz.
İşe basit çeviriler yaparak başlayın. Anlayamadığınız uzun cümleleri parçalara bölerek incelemenizi tavsiye ederim.
Böylece cümle kurulum mantığını aklınıza yerleştirebilirsiniz.

İKİNCİ MESELE; dil kurslarına gereksiz paralar bayılmayın. Çünkü kimse sizin kafanıza paket halinde bir dili sokuşturamaz.
Kendi başınıza uğraşa didine, okuya okuya öğrenmekten başka çareniz yok.
Dil kurslarında size ancak grammar anlatırlar, ki o da zaten tüm ders kitaplarında var. Açıp okursunuz zaten.
Okuyun da, birkaç defa okuyun önce grammar'i.
Sonra alın elinize bir İngilizce hikaye kitabı. Beginner stage'ten başlayın. Açın internetten de sözlükleri (Tureng, Seslisözlük, Zargan... vs.)
Orada gördüğünüz cümleleri çevirmeye çalışın, bakın nasıl anlıyorsunuz cümlelerin hangi mantıkla kurulduğunu.
Anladıkça seversiniz, sevdikçe ilerlersiniz :KK66: Garanti veriyorum.

SON OLARAK, yılmayın. Çok çabalamalısınız, gerçekten niçin öğrenmeniz gerektiğini düşünüp motive olun.
Karşınızdaki belki de hayatınız boyunca işinize yaramayacak bir kimya, fizik, coğrafya falan değil.

İngilizce bilmemek büyük eksiklik. Günümüzde bilgiyi bu kadar ulaşılabilir kılan şey internet ve internetin dili İngilizce.
İnanın, Google'da birşeyi Türkçe arattığınız zaman aslında HİÇ birşey bulamadığınızı İngilizceyi öğrendiğiniz zaman anlayacaksınız.
İnternette Türkçe kaynaklar yok denecek kadar az. Ama aynı şeyi İngilizce arattığınızda önünüze dünyalar seriliyor ve İngilizce bilmeyen insanlar tüm o bilgilerden mahrum kalıyor!!!! Gerçekten büyük kayıp...
İlk birkaç ay zor olacak, beceremiyorum galiba diyeceksiniz ama sonra bir anda açılmaya başlayacaksınız.

Orta seviyede bilmek de yeterli. Dil demek, ait olduğu milletin kültürü, anlayışı, sezgisi, tarzı demek ve siz tüm bunlara aşina olmadan asla bir İngilizin bir Amerikalının size her söylediğini anlayamazsınız zaten. Bu normal, bunun için kasmayın. İlk yapmanız gereken grammar'i sular seller gibi bilip, cümle mantığını kafanıza yerleştirmek.
Gerisi kelime dağarcığınıza yavaş yavaş kelimeler ve kalıplar eklemekten ibaret =)
Kolaylıklar dilerim.
Hocam yokmu şunun bı hapı, yutsak gitse 🤭
Güzel tavsiyeleriniz için teşekkürler
 
X