İmam hatiplere Arapça zil geliyor

Aslında gözardı edilen mesele şu, her çocuk farklı yolla öğrenir. Bizde sistem ezber üzerine ama çoğu çocuk yapamıyor bunu. Ben öğrenemezdim mesela, soru sorarak neden neden diye diye öğrenirdim çünkü yapım bu. Formül ezberleyemedim asla. Benim gibi olan çocuk çok fazla, bu anlaşılmayınca da başarısız oluyor. Tahtada anlatılan anlamsızlaşıyor bir müddet sonra.
Değişmesi gereken asıl şey bu. Öğretmen konuyu anlatırken tüm çocukların anlamasına odaklansa, öğrencilerini tanısa her biri eminim ki yapar. Tabii devlet okulları için çok ütopik bu. Okuma geriliği olan çocukla tüm konulara hakim çocuğu aynı sınıfa koyuyorlar. Öğretmen ne yapsın?
Evet birazdan okuldan hiç bir şey öğrenemeyen öğrencimle ders yapacağız, sinirli ve gerginim. Yine çok konuştum :KK53:

Maalesef durum özetlediğin gibi Tantanis, doğru her çocuk farklı şekillerde öğreniyor, birde herkeste sayısal zeka olmayabilir, sayısal bölüm okumamışta olabilir, TEOG ayrı bir facia, YGS-LYS ayrı facia.
Hep dediğim gibi çocukların bu tip sınavlardan geçerek bir okula yerleşmesine kesinlikle karşıyım.

Örneğin, ki bu örneği sürekli veriyorum, Normal lise öğrencisi bir çocukla meslek liseli bir çocuk aynı sınava tabii.
Normal lisede matematik, fizik, kimya, biyoloji vb dersler 4 yıl boyunca görülür ama meslek lisesinin çocuk gelişimi, tekstil vs bölümlerinde yalnızca 9. sınıfta görülür, kalan 3 sene çocuk mesleki dersler alır ve sen bu çocukları kendi bölümüne devam etmek istese eşit ağırlıktan alıyorsun.

TEOG desen onda da istediği bir okulu tutturabilmesi için yine matematik yapması lazım, iyi de bu çocukların çoğunun temeli yok ki, öğretmenler müfredat dışına çıkamıyor, çıkarsa çalıştığı kurum bile ihtar ediyor, haddini aşmaması söyleniyor.

İddia ediyorum, müstesnalar hariç bugün Türkiye genelinde bir çalışma yapılsa devlet okullarındaki çocukların büyük bir yüzdesi geçen ay öğrendiğini bu ay unutmuştur, akıllarında kalmamıştır, sebebi bahsettiğimiz ezbercilik, çocuklar okuldaki sınavı kurtaracak kadar akıllarında tutabiliyorlar, sonrası yok.
 
Önce kolejde okuyup sonra çeşitli sebeplerden devlet okuluna geçenlerin durumu daha da vahim oluyor. İlk önceleri çocuk hala bilgili, hala yeni şeylere açık, sonra yavaş yavaş gördüklerini benimsiyor "bu ne işime yarayacak sanki, yazılıdan 70 alsam hoca sözlü notuma/ödevime 90 verse geçiyorum" vs. Daha da garibi aptallaşıyorlar.

Zehir gibiydi bir öğrencim, çok zevkliydi onunla ders yapmak. 4-5 ay önce öyle cümle arasında söylediğim şeyi bile hatırlardı. Yeni dönem devlete geçti, sanki bilgisayar da beynini sıfırlamışlar. Her şeye sil baştan başladık.

Devlette okuyup sonra koleje geçenler de ilk başta zorlanıyor, ama toparlaması üstte anlattığım öğrenciye göre daha kolay oluyor.

Ya çocuğunuzu hiç kolejden almayın ya da en baştan hiç göndermeyin; koleje vereceğiniz parayı (maalesef) özel derslere ayırın. Kaliteli devlet okulu çok az kaldı, ODTÜ'nün başına gelenleri görüyoruz işte; üstelik o üniversite, okulun son basamağı.
 
X