İlk gençlik yıllarını özlemek

Patlayansekerr

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
11 Aralık 2024
262
832
18
Arkadaşlar aranızda liseden 23 yaşına kadar olan zamanı özleyen var mı? Hiçbir derdimiz yoktu, ünlülere aşık olurduk, film-dizi evreninde yaşardık, fangirl'lük yapardık. Hayat benim için çok toz pembe ve renkliydi, umut doluydu. 29 yaşıma henüz girdim ve özel bir okulda ingilizce öğretmeniyim. Ama ben yaşıtlarım gibi bir hayat sürmek istemiyorum yani evlenmek istemiyorum, çoluk çocuğumun derdiyle dertlenmek istemiyorum neden bilmiyorum, yaşam tarzı olarak hep 20lerin başında kalmak istiyorum ve geçmişe müthiş bir özlem duyuyorum, eski, huzurlu zamanlarımı özlüyorum. Evli arkadaşlarım genelde eskisinden mutlu görünüyor ve geçmişi hiç özlüyormuş gibi bir halleri yok. Aranızda benim gibi olan var mı? Ben bu hiçbir sorumluluk almadığım yaşam tarzının bir zararını görür müyüm? Şimdiden teşekkürler
 
Son düzenleme:
Ben de çook özlüyorum. Aşiri tatli zamanlardi. 😄 Her şey yepyeni bir dünyaydi.
O yuuuzden evlendim ama cocuk sahibi olmadim.
Hayatin biyerinde illa sorumluluk almak gerekiyor bence ve yaninda bunu paylasacagin birinin olmasi ve ona aşik olman cok güzel ama sen istemiyorsan hic biri olmak zorunda degil tabi.
 
ünlülere aşık olurduk, film-dizi evreninde yaşardık, fangirl'lük yapardık.
Bunların hiç birini yapmadım ama tabi ki ilk gençlik yıllarımı, lise üniversite zamanlarımı ben de özlüyorum.

yaşam tarzı olarak hep 20lerin başında kalmak istiyorum ve geçmişe müthiş bir özlem duyuyorum,
Ama bu sıkıntılı bir durum. Geçmişi özlemek ayrı geçmişte yaşamaya çalışmak ayrı bir mevzu. Bu biraz psikolojik bir rahatsızlığı çağrıştırıyor sanki. İnsanız, yetişkiniz ve hayatın bir yerinde yaşamımızı idame ettirmek için artık sorumluluk almak zorundayız. Evlilik çocuk meseleleri kişisel kararlar. Ancak aile evinden ayrılıp kendi ayaklarınız üzerinde durup kendi hayatınızı inşa etmekten kaçıyorsanız orda ciddi bir sorun vardır.

Ve önümüzdeki 10 yıl içinde çevrenizde sizin istediğiniz gibi, sizin istediğiniz hayatı yaşayan kimse kalmayacak. Sevgili bulmakta bile zorlanacaksınız. Arkadaşlarınız hayatlarını kurmuş, size zaman ayıramıyor olacak. O zaman da yalnızlık depresyonuna hoşgeldin diyeceksiniz muhtemelen.
 
Bunların hiç birini yapmadım ama tabi ki ilk gençlik yıllarımı, lise üniversite zamanlarımı ben de özlüyorum.


Ama bu sıkıntılı bir durum. Geçmişi özlemek ayrı geçmişte yaşamaya çalışmak ayrı bir mevzu. Bu biraz psikolojik bir rahatsızlığı çağrıştırıyor sanki. İnsanız, yetişkiniz ve hayatın bir yerinde yaşamımızı idame ettirmek için artık sorumluluk almak zorundayız. Evlilik çocuk meseleleri kişisel kararlar. Ancak aile evinden ayrılıp kendi ayaklarınız üzerinde durup kendi hayatınızı inşa etmekten kaçıyorsanız orda ciddi bir sorun vardır.

Ve önümüzdeki 10 yıl içinde çevrenizde sizin istediğiniz gibi, sizin istediğiniz hayatı yaşayan kimse kalmayacak. Sevgili bulmakta bile zorlanacaksınız. Arkadaşlarınız hayatlarını kurmuş, size zaman ayıramıyor olacak. O zaman da yalnızlık depresyonuna hoşgeldin diyeceksiniz muhtemelen.
Benimde bu 1 senedir geçmiş günler hep aklımda bazen kendimi üniv zamanında yaşar gibi hissediyorum.Diyorum geçmiş bitmiş önüne bak olmuyor aslında daha çok hayallerim vardı yarım kaldi belkide ondan yeni birini sevemedigim için ünivde beni eski sevene şans verdim onla da olmuyor eskiyi arar gibiyim
 
Bunların hiç birini yapmadım ama tabi ki ilk gençlik yıllarımı, lise üniversite zamanlarımı ben de özlüyorum.


Ama bu sıkıntılı bir durum. Geçmişi özlemek ayrı geçmişte yaşamaya çalışmak ayrı bir mevzu. Bu biraz psikolojik bir rahatsızlığı çağrıştırıyor sanki. İnsanız, yetişkiniz ve hayatın bir yerinde yaşamımızı idame ettirmek için artık sorumluluk almak zorundayız. Evlilik çocuk meseleleri kişisel kararlar. Ancak aile evinden ayrılıp kendi ayaklarınız üzerinde durup kendi hayatınızı inşa etmekten kaçıyorsanız orda ciddi bir sorun vardır.

Ve önümüzdeki 10 yıl içinde çevrenizde sizin istediğiniz gibi, sizin istediğiniz hayatı yaşayan kimse kalmayacak. Sevgili bulmakta bile zorlanacaksınız. Arkadaşlarınız hayatlarını kurmuş, size zaman ayıramıyor olacak. O zaman da yalnızlık depresyonuna hoşgeldin diyeceksiniz muhtemelen.

Arkadaşlarımın şimdi de hepsi evli ve şimdi de bana vakit ayıran yok ki. Aile evinden ayrılma konusu da karışık biraz. Şu an ek olarak Almanca kursuna gidiyorum. Kuzenim bana Almanca bir iş ayarlayacak Muğla'da. Ama içimde bir boşluk var tabii. Keşke hayatı paylaşacağım biri olsa, karşı cinsten yana hep hayal kırıklığı yaşadım. Ama çocuk kesinlikle istemiyorum. 20li yaşların başında kalmışım gibi sanki, içimdeki o genç kızlık gitmedi neden bilmiyorum. 17 yaşındaki gençler abla deyince bile tuhafıma gidiyor :)
 
Son düzenleme:
Ben de

Arkadaşlarımın şimdi de hepsi evli ve şimdi de bana vakit ayıran yok ki. Aile evinden ayrılma konusu da karışık biraz. Şu an ek olarak Almanca kursuna gidiyorum. Kuzenim bana Almanca bir iş ayarlayacak Muğla'da. Ama içimde bir boşluk var tabii. Keşke hayatı paylaşacağım biri olsa, karşı cinsten yana hep hayal kırıklığı yaşadım. Ama çocuk kesinlikle istemiyorum. 20li yaşların başında kalmışım gibi sanki, içimdeki o genç kızlık gitmedi neden bilmiyorum. 17 yaşındaki gençler abla deyince bile tuhafıma gidiyor :)
Şu vakit aslinda en iyisi hayat arkadaşını bulmak çünkü herkes önüne bakıyor evliler cocuklular zaten pek görusulmuyor bende 30 yaşına geldim.cevremde çoğu evli .hatt eskiden çok yakın olduklarım bile şuan ne arar ne sorar
 
Benimde bu 1 senedir geçmiş günler hep aklımda bazen kendimi üniv zamanında yaşar gibi hissediyorum.Diyorum geçmiş bitmiş önüne bak olmuyor aslında daha çok hayallerim vardı yarım kaldi belkide ondan yeni birini sevemedigim için ünivde beni eski sevene şans verdim onla da olmuyor eskiyi arar gibiyim

Sizinle tamamen aynı durumdayız yaşlar da aynı sayılır. Demek ki bu durum yarım kalmışlıkla alâkalı olabilir, bende de aynı durum geçerli çünki. Lisede içe kapanık bir kızdım kimseyle flört etmedim, aşkımı sevgimi hep bastırdım, üniversitede yaparım dedim. Üniversitede de ilk sene bana ülseratif kolit tanısı kondu, üniversitem yandı gitti. Birkaç sene sonra daha iyi olunca tekrar sınavlara girip üniversiteye başladım onda da herkes benden yaşça büyüktü gene olmadı. Her şey yarım kaldı kısaca. Belki o yıllara doysaydım bu kadar özlemezdim
 
Sanırım lise zamanlarını tek özlemeyen kişi benmişim. Asla geriye dönmek istemiyorum ben hep şu anda olmak istiyorum. Küçükken maddi özgürlüğümün olmaması, aileye bağımlı olmak, sınıftaki saçma sapan insanlarla muhatap olmak falan bilmiyorum asla özleyemiyorum. Yetişkin olmanın bir sürü güzel yanı var bence. Maaşınız oluyor, istediğiniz gibi birikim yapıp istediğiniz gibi harcıyorsunuz. Kimseye hesap vermeden gezip tozuyosunuz. Kendi ev düzeniniz oluyor canınızın istediğini pişiriyorsunuz. Ödevler, sınavlar, zorunluluklar yok. Her ortamda görüşünüz saygı görüyor kaale alınıyorsunuz. Bilmiyorum yetişkinlik daha cazip geliyor bana.
 
Ben de

Arkadaşlarımın şimdi de hepsi evli ve şimdi de bana vakit ayıran yok ki. Aile evinden ayrılma konusu da karışık biraz. Şu an ek olarak Almanca kursuna gidiyorum. Kuzenim bana Almanca bir iş ayarlayacak Muğla'da. Ama içimde bir boşluk var tabii. Keşke hayatı paylaşacağım biri olsa, karşı cinsten yana hep hayal kırıklığı yaşadım. Ama çocuk kesinlikle istemiyorum. 20li yaşların başında kalmışım gibi sanki, içimdeki o genç kızlık gitmedi neden bilmiyorum. 17 yaşındaki gençler abla deyince bile tuhafıma gidiyor :)
40’a merdiven dayadım ruhum 19 diyorum. Hala eğlenmeyi, gezip tozup yiyip içmeyi severim. Çocuk ben de istemedim. Ama bu benim hayata karşı sorumluluk almadığım anlamına gelmiyor. Evliyim, eşime karşı bir sorumluluğum var. Evime karşı var, işime karşı var. Kendi aileme ve eşimin ailesine karşı sorumluluklarım var. Kendime, kendi bedenime ve ruhuma karşı sorumluluklarım var. Çocuk yapmamayı tercih etmek beni sorumluktan muaf tutmuyor maalesef. Hiç bir insan sorumluluk almadan yaşayamaz. Siz yetişkin olmayı reddediyorsunuz. Ve bunun zararı en çok kendinize olur.
 
Sizinle tamamen aynı durumdayız yaşlar da aynı sayılır. Demek ki bu durum yarım kalmışlıkla alâkalı olabilir, bende de aynı durum geçerli çünki. Lisede içe kapanık bir kızdım kimseyle flört etmedim, aşkımı sevgimi hep bastırdım, üniversitede yaparım dedim. Üniversitede de ilk sene bana ülseratif kolit tanısı kondu, üniversitem yandı gitti. Birkaç sene sonra daha iyi olunca tekrar sınavlara girip üniversiteye başladım onda da herkes benden yaşça büyüktü gene olmadı. Her şey yarım kaldı kısaca. Belki o yıllara doysaydım bu kadar özlemezdim
Ben lise yi 2 farklı yerde olunca kendimi ait hissedemedim pek özlemiyorum o zamanı ama tabi o zamanki gençlik heyeceanimi özlüyorum yaş olarak sizle yasitim üniv zamanı benim de tam anlamıyla flortlerim oldu ama rest çeken bir yapım var yanlış gordummu ama bir yandan da keşke uzun süreli bir sevgilim sonrqdi evlenmek te isterdim nasip bazen istediğimiz olmuyir
 
Herkes evlenecek, her evlenen de çocuk sahibi olacak diye bir kural yok. Ancak bu özlem, istediğiniz yaşam tarzı yetişkinlikten bir kaçış mı tercih mi ona dikkat etmelisiniz. Kendi kendinizi geçindirebiliyor olmanıza engel olacak mı, hayatınızın sorumluluğunu alıyor musunuz? Bunları iyi değerlendirmelisiniz alacağınız kararlarda (örn. İş değişikliği, bırakma, taşınma, göç vs.)
 
Arkadaşlar aranızda liseden 23 yaşına kadar olan zamanı özleyen var mı? Hiçbir derdimiz yoktu, ünlülere aşık olurduk, film-dizi evreninde yaşardık, fangirl'lük yapardık. Hayat benim için çok toz pembe ve renkliydi, umut doluydu. 29 yaşıma henüz girdim ve özel bir okulda ingilizce öğretmeniyim. Ama ben yaşıtlarım gibi bir hayat sürmek istemiyorum yani evlenmek istemiyorum, çoluk çocuğumun derdiyle dertlenmek istemiyorum neden bilmiyorum, yaşam tarzı olarak hep 20lerin başında kalmak istiyorum ve geçmişe müthiş bir özlem duyuyorum, eski, huzurlu zamanlarımı özlüyorum. Evli arkadaşlarım genelde eskisinden mutlu görünüyor ve geçmişi hiç özlüyormuş gibi bir halleri yok. Aranızda benim gibi olan var mı? Ben bu hiçbir sorumluluk almadığım yaşam tarzının bir zararını görür müyüm? Şimdiden teşekkürler
E evlenip çoluk çocuk sahibi olmak zorunda değilsiniz ki. Hangi hayat sizi mutlu ediyorsa öyle yaşayın.
Sizinle aynı yaştayız bende lise dönemini özlüyorum tekrar dönmek isterim ama şimdi ki hayatımdanda memnunum çok şükür. Evliyim çocuk istiyorum çocuk sorumluluğu almak istiyorum 🤭 yani böyle kişilerde eskiyi özlüyor ama sadece özlemek işte hayatımıza devam ediyoruz bir şekilde ama bu beni mutlu eden şey. Eğer evlilik çocuk istemeseydimde evlenmez çocuk yapmazdım. Sizde nasıl mutluydabız hayatınıza öyle devam edin. Umarım çiçekli olur yolunuz 🌺
 
40’a merdiven dayadım ruhum 19 diyorum. Hala eğlenmeyi, gezip tozup yiyip içmeyi severim. Çocuk ben de istemedim. Ama bu benim hayata karşı sorumluluk almadığım anlamına gelmiyor. Evliyim, eşime karşı bir sorumluluğum var. Evime karşı var, işime karşı var. Kendi aileme ve eşimin ailesine karşı sorumluluklarım var. Kendime, kendi bedenime ve ruhuma karşı sorumluluklarım var. Çocuk yapmamayı tercih etmek beni sorumluktan muaf tutmuyor maalesef. Hiç bir insan sorumluluk almadan yaşayamaz. Siz yetişkin olmayı reddediyorsunuz. Ve bunun zararı en çok kendinize olur.

Daha doğrusu şu an sorumluluk alacağım bir durum yok. 2 kedim var onların sorumluğu bende. Onun dışında evlilikten sorumluluk yüzünden kaçtığım doğrudur, inkâr etmiyorum. Ev işleri, kocanın ailesini ağırla şu bu derken yıpranmaktan korkuyorum evet. Ama belki kendim gibi bir hayat arkadaşı bulursam ve beni ailesiyle yormayacağının, çocuk istemeyeceğinin falan garantisini verirse birlikte bir gelecek inşa edebiliriz. O kişi de bana denk gelmezse yalnızım zaten.
 
Arkadaşlar aranızda liseden 23 yaşına kadar olan zamanı özleyen var mı? Hiçbir derdimiz yoktu, ünlülere aşık olurduk, film-dizi evreninde yaşardık, fangirl'lük yapardık. Hayat benim için çok toz pembe ve renkliydi, umut doluydu. 29 yaşıma henüz girdim ve özel bir okulda ingilizce öğretmeniyim. Ama ben yaşıtlarım gibi bir hayat sürmek istemiyorum yani evlenmek istemiyorum, çoluk çocuğumun derdiyle dertlenmek istemiyorum neden bilmiyorum, yaşam tarzı olarak hep 20lerin başında kalmak istiyorum ve geçmişe müthiş bir özlem duyuyorum, eski, huzurlu zamanlarımı özlüyorum. Evli arkadaşlarım genelde eskisinden mutlu görünüyor ve geçmişi hiç özlüyormuş gibi bir halleri yok. Aranızda benim gibi olan var mı? Ben bu hiçbir sorumluluk almadığım yaşam tarzının bir zararını görür müyüm? Şimdiden teşekkürler
Evet o yaş aralığı güzeldi gerçekten. Ama herşey zamanında güzel 🥹 mesela o dönem evlenseydiniz erken olacaktı ve liseden 23 yaşına kadar dediğiniz o dönemin güzelliklerini tadamayacaktınız.
Şimdi şu yaşınızda evlenmeyin desem ne eski mutlu lise günlerine dönmek mümkün, ne de o yaşam enerjiniz yerinde olacak.

Evlenir ya da evlenmezsiniz sizin hayatınız, ayrı konu da şuan ise sevdiğiniz adamla yol çizme yaşındasınız. Belki de benim anaç ruhumdan böyle düşünüyor olabilirim fakat evlenip çoluk çocuğa karışma zamanlarınız geliyor. Dediğim gibi herşey zamanında güzel 💜 o dönem evlilik için erkendi,bu dönem de fangirl için geç 🫠
 
Evet o yaş aralığı güzeldi gerçekten. Ama herşey zamanında güzel 🥹 mesela o dönem evlenseydiniz erken olacaktı ve liseden 23 yaşına kadar dediğiniz o dönemin güzelliklerini tadamayacaktınız.
Şimdi şu yaşınızda evlenmeyin desem ne eski mutlu lise günlerine dönmek mümkün, ne de o yaşam enerjiniz yerinde olacak.

Evlenir ya da evlenmezsiniz sizin hayatınız, ayrı konu da şuan ise sevdiğiniz adamla yol çizme yaşındasınız. Belki de benim anaç ruhumdan böyle düşünüyor olabilirim fakat evlenip çoluk çocuğa karışma zamanlarınız geliyor. Dediğim gibi herşey zamanında güzel 💜 o dönem evlilik için erkendi,bu dönem de fangirl için geç 🫠

Fangirl'lük peşinde değilim ancak hâlâ Twilight videoları önüme düşünce bir tuhaf oluyorum, o yılları tekrar özlüyorum. Evlenip kayınvalide, kayınaile derdiyle uğraşmayı hiç istemiyorum. Ben bir günde oturup çocuktan muhabbet edecek biri değilim espri anlayışım bile farklı cadı salem diyorlar bana. Bilemiyorum hayat beni nereye götürecek ama şu an hayatım çok durağan, geçmişte bir yere saplanıp kalmış ve ilerlemiyor sanki. Bu hissi de sevmiyorum pek
 
Back