- 24 Ağustos 2009
- 1.972
- 10
- 48
Uzmanlar, 11 ayın sultanı ramazan ayında oruç tutan insanların iftarda ağır yemekler yemeyip bir kase çorbayla orucunu açmasını tavsiye ediyor.
Uzmanlar, 11 ayın sultanı ramazan ayında oruç tutan insanların iftarda ağır yemekler yemeyip bir kase çorbayla orucunu açmasını tavsiye ediyor. Ayrıca sahurda kızartmadan uzak durulup bol su içilmesinin insanı gün boyu zinde tutacağı ifade ediliyor.
Yeterli ve dengeli beslenmeye Ramazan ayında devam edilmesinin önemine dikkat çeken uzmanlar, fazla yemeğin tansiyon yükselmesine, kan şekeri dengesizliklerine, sindirim şikayetlerine sebep olabileceğini belirtiyor.
Medical Park Bursa Hastanesi Diyetisyen Nilgün İstek, bir kase çorba ile oruç açılıp midenin dinlendirilmesi gerektiğini söyledi. Birden bire mideye fazla yüklenme olmaması gerektiğine dikkat çeken İstek, çorbadan sonra mevsim sebzelerinden oluşan sebze yemeğinin yenmesini tavsiye etti. Yemek porsiyonlarının fazla olmaması gerektiğinin altını çizen İstek, "Sahur vaktinde normal kahvaltılıklar tercih edilebilir. Proteinli besinler olan peynir ve yumurtaya, ayrıca sebze, meyve, zeytin ve yeterli miktarda fındık, badem, ceviz gibi lifli besinlere de yer verilmelidir. Yemeklerdeki demirden yararlanabilmek için yemekle birlikte çay, kahve ve asitli içecek tüketilmemelidir. İçilecekse dahi yemekten 45 dakika ya da 1 saat sonra içilmelidir" dedi.
"YİYECEKLERİ KIZARTMAYIN"
Yemeklerin pişirilme yönteminin önemli olduğunu kaydeden İstek, "Kızartma hem yiyeceğin enerji değerini artırarak kilo alınmasına hem de mide sıkıntılarına yol açabilmektedir. Haşlama, buharda pişirme, fırınlama tercih edilmeli. Oruç tutulduğu için vücudumuzun ihtiyacı artmamaktadır. Gün boyu herhangi bir şey yenilmediği için hareket azalarak metabolizmayı yavaşlatır. Bu sebeple besin çeşidi ve miktarı konusunda doğru tercihler yapılmalı. Hareketsiz kalmamaya özen gösterilmelidir. Yatmadan hemen önce
yemek yenilmemelidir. Bu durum, sindirim sistemi şikayetlerine yol açabilir" şeklinde konuştu.
"HASTALAR ORUÇ TUTMAK İÇİN HEKİME BAŞVURMALI"
Hastalığı olanların oruç tutmadan önce mutlaka hekime ve diyetisyene danışmaları gerektiğini ifade eden İstek, "Vücudun ihtiyacı olan besin öğelerinin yeterli ve dengeli alımı, her dönemde olduğu gibi bu dönemde de önemlidir. Hedefimiz, açlığımızı gidermenin de ötesinde, ihtiyacımız olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve minerallerle lifli besinlerin yeterli tüketilmesidir. Bunun için tam tahıllı, kepekli, çavdar ekmeği tercih edilmelidir. Yemekten sonra tatlı ihtiyacını gidermek için şerbetli, kremalı, hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar veya meyve tatlıları yemek daha iyi olur. Protein içeriği yüksek olan besinler mideden boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirir. Süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlere özellikle sahurda yer verilmelidir. Yemekler iyi çiğnenerek ve yavaş yavaş yenilmelidir. Yemeklerde kullanılan yağ bitkisel sıvı yağ olmalıdır. Pişirme esnasında kullanılacak yağ miktarı az olmalı ve yağın yanmamasına dikkat edilmelidir" dedi.
Yemeklerde kullanılacak tuz miktarının aşırı olmaması gerektiğini anlatan İstek, "Özellikle acı baharatları kullanmamaya özen göstermeliyiz. Oruç tutarken vücut gün boyu susuz kalacağı için, iftar ve sahur vakitleri arasındaki süre iyi değerlendirilmeli, yeterli sıvı tüketilmelidir. Oruç açıldığında 1-2 adet hurma ve 1 kase çorba tüketilmeli. Ana yemek olarak et veya sebze yemeği, 3-4 yemek kaşığı pilav veya makarna ve salata yenmelidir. Ana yemek sonrası tatlı olarak ise 1 kase sütlü tatlı veya komposto yenilmeli. Yatmadan 1,5-2 saat kadar önce ise 1 porsiyon kadar meyve ve 1 küçük kase kaymaksız yoğurt yemek önemli. Sahurda ise yağı azaltılmış süt veya açık çay, 1-2 kibrit kutusu kadar peynir veya 1 yumurta, 5-6 adet zeytin ve fındık, domates, salatalık, 1-2 dilim ekmek, 1 porsiyon meyve veya 1 kase çorba yeter" şeklinde konuştu.
(habervitrini)
Uzmanlar, 11 ayın sultanı ramazan ayında oruç tutan insanların iftarda ağır yemekler yemeyip bir kase çorbayla orucunu açmasını tavsiye ediyor. Ayrıca sahurda kızartmadan uzak durulup bol su içilmesinin insanı gün boyu zinde tutacağı ifade ediliyor.
Yeterli ve dengeli beslenmeye Ramazan ayında devam edilmesinin önemine dikkat çeken uzmanlar, fazla yemeğin tansiyon yükselmesine, kan şekeri dengesizliklerine, sindirim şikayetlerine sebep olabileceğini belirtiyor.
Medical Park Bursa Hastanesi Diyetisyen Nilgün İstek, bir kase çorba ile oruç açılıp midenin dinlendirilmesi gerektiğini söyledi. Birden bire mideye fazla yüklenme olmaması gerektiğine dikkat çeken İstek, çorbadan sonra mevsim sebzelerinden oluşan sebze yemeğinin yenmesini tavsiye etti. Yemek porsiyonlarının fazla olmaması gerektiğinin altını çizen İstek, "Sahur vaktinde normal kahvaltılıklar tercih edilebilir. Proteinli besinler olan peynir ve yumurtaya, ayrıca sebze, meyve, zeytin ve yeterli miktarda fındık, badem, ceviz gibi lifli besinlere de yer verilmelidir. Yemeklerdeki demirden yararlanabilmek için yemekle birlikte çay, kahve ve asitli içecek tüketilmemelidir. İçilecekse dahi yemekten 45 dakika ya da 1 saat sonra içilmelidir" dedi.
"YİYECEKLERİ KIZARTMAYIN"
Yemeklerin pişirilme yönteminin önemli olduğunu kaydeden İstek, "Kızartma hem yiyeceğin enerji değerini artırarak kilo alınmasına hem de mide sıkıntılarına yol açabilmektedir. Haşlama, buharda pişirme, fırınlama tercih edilmeli. Oruç tutulduğu için vücudumuzun ihtiyacı artmamaktadır. Gün boyu herhangi bir şey yenilmediği için hareket azalarak metabolizmayı yavaşlatır. Bu sebeple besin çeşidi ve miktarı konusunda doğru tercihler yapılmalı. Hareketsiz kalmamaya özen gösterilmelidir. Yatmadan hemen önce
yemek yenilmemelidir. Bu durum, sindirim sistemi şikayetlerine yol açabilir" şeklinde konuştu.
"HASTALAR ORUÇ TUTMAK İÇİN HEKİME BAŞVURMALI"
Hastalığı olanların oruç tutmadan önce mutlaka hekime ve diyetisyene danışmaları gerektiğini ifade eden İstek, "Vücudun ihtiyacı olan besin öğelerinin yeterli ve dengeli alımı, her dönemde olduğu gibi bu dönemde de önemlidir. Hedefimiz, açlığımızı gidermenin de ötesinde, ihtiyacımız olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve minerallerle lifli besinlerin yeterli tüketilmesidir. Bunun için tam tahıllı, kepekli, çavdar ekmeği tercih edilmelidir. Yemekten sonra tatlı ihtiyacını gidermek için şerbetli, kremalı, hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar veya meyve tatlıları yemek daha iyi olur. Protein içeriği yüksek olan besinler mideden boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirir. Süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlere özellikle sahurda yer verilmelidir. Yemekler iyi çiğnenerek ve yavaş yavaş yenilmelidir. Yemeklerde kullanılan yağ bitkisel sıvı yağ olmalıdır. Pişirme esnasında kullanılacak yağ miktarı az olmalı ve yağın yanmamasına dikkat edilmelidir" dedi.
Yemeklerde kullanılacak tuz miktarının aşırı olmaması gerektiğini anlatan İstek, "Özellikle acı baharatları kullanmamaya özen göstermeliyiz. Oruç tutarken vücut gün boyu susuz kalacağı için, iftar ve sahur vakitleri arasındaki süre iyi değerlendirilmeli, yeterli sıvı tüketilmelidir. Oruç açıldığında 1-2 adet hurma ve 1 kase çorba tüketilmeli. Ana yemek olarak et veya sebze yemeği, 3-4 yemek kaşığı pilav veya makarna ve salata yenmelidir. Ana yemek sonrası tatlı olarak ise 1 kase sütlü tatlı veya komposto yenilmeli. Yatmadan 1,5-2 saat kadar önce ise 1 porsiyon kadar meyve ve 1 küçük kase kaymaksız yoğurt yemek önemli. Sahurda ise yağı azaltılmış süt veya açık çay, 1-2 kibrit kutusu kadar peynir veya 1 yumurta, 5-6 adet zeytin ve fındık, domates, salatalık, 1-2 dilim ekmek, 1 porsiyon meyve veya 1 kase çorba yeter" şeklinde konuştu.
(habervitrini)