- 22 Aralık 2014
- 581
- 336
-
- Konu Sahibi bendegilim
- #1
Bilemiyorum. Ama kendime bi yön çizemiyorum. Ha kendime akıl veriyorum ama oda uçuyo gidio. Hep ağlarken buluyorum kendimiDepresyonda olabilir misin acaba ?
23 yaşındayım. Çalışıyorum. Bu sene üniversiteyi zorlucam inşallah.Kaç yaşındasın? Öğrenciysen, okul da tatil olunca çok boş kaldıysan sıradan şeyleri kafana çok takıyor olabilirsin.
Depresyondasın sanırım. Bi uzmandan yardım alsan ?Bilemiyorum. Ama kendime bi yön çizemiyorum. Ha kendime akıl veriyorum ama oda uçuyo gidio. Hep ağlarken buluyorum kendimi
kendine biraz zaman ayırsanEvet garip bi hal aldım. Önceden böyle değildim umursamazın tekiydim. Ama şimdi en ufacık bişide hem sinirlenip hemen ağlamaklı olabiliyorum.
Kendimi net ifade edemiyorum. Etmeye çalışsam yanlış yönlerede çekilebilcek cümleler kuruyorum. İnsanların bana olan güvenleri kaybolmuş gibi.
Çok rahat iletişim kurabilen ben şimdilerde güçlük çekiyorum.
Hayatımın her alanında böyleyim ama. Mesela annemle. Annemle şakalaşıyım diyorum. Hop konu ciddiye dönmüş biz tartışıyoruz yada ablamla. Okucam şu dersaneye yazıldım hazırlancam diyorum boşa masraf yapmasana kendine dio. Sonra işimde. Bana bi iş veriyolar. O işi hemen halledip başka bi işten bahsetmeye geçmişken; verdikleri işi yapamamışım havası yaratılmış oluyo ve bana gülüyolar. Bende haliyle laf sokma zorunluğunda hissediyorum kendimi. Ve son olarak ilişkim.
Yeni barıştık. Yani 1 ay oldu. Haklıyken haksız durumuna düşmüş olarak buldum kendimi ve sevdiğim için elimi uzattım. Oda tuttu. Herşeyi bana bıraktı halbuki ama inanın öyle değil. Ben çabalamıyorum o herşeyi hallediyo. Çünkü ben çabalarsam elime yüzüme bulaşıyo. Ve bana ' sen hiçbişi yapamazsın ' diye geliyo.
Çok kez uyardım. Bak herşeyi söyle ama bu cümleyi kurma. Kendime olan güvenimi, özgüvenimi kaybediyorum dedim. Başlarda kurmaya devam etti ama ağlamaklı suratımla karşılaşınca bana söz verdi. Ben seni anlama yönüne gidicem sende saçmasapan davranmıcaksın diye.
O ne öyle diceksiniz ama evet haklı. Saçmasapan davranıyorum. Düzeltiyim die el uzatan benken tripten tribe koşuyorum. Ve bu hayatımın her anlamına yansıyo. Şimdi ne yapılır, nasıl herşey toparlanır aklım basmıyo. Bu sadece aşk hayatında böyle değil dediğim gibi ama sebebide aşk. Eskisi gibi vurdum duymazda olmak istemiyorum ama bi yerden tutunup kendimi ayağa kaldırmak istiyorum. Fikirlerinize ihtiyacım varrrr ...
Ozguven sorunun var
Depresyondasın sanırım. Bi uzmandan yardım alsan ?
23 yaşındayım. Çalışıyorum. Bu sene üniversiteyi zorlucam inşallah.
Kafaya çok takıyorum herkes gibi ama neyi taktığımı ve ne yaptığımı bilmeden
kendine biraz zaman ayırsan
sanki yoruluyorsun da aslında beyin olarak çok fazla
o yüzden böyle davranıyorsun gibi geldi
bir de kan değerlerine baktır b vitamini filan? eksiklikler hormonlar sandığımızdan daha çok etkiliyor psikolojimizi gibi
Anlıyorum. Bana da oluyor dönem dönem. Hayatında memnun olmadığın birşey varsa; alakalı alakasız herşey insanın sinirini zıplatıyor, ağlama noktasına getiriyor.
Kendini kanıtlama çabasında olmamak lazım. Şu işi şöyle yaptım diye bana güldüler vs. Bunlara kulak asmamak lazım. Kim her işini mükemmel yapıyor ki?
Bazen oluruna birakmak gerekiyor herseyi. Kaybetmekten korktugumuz an kaybetmeye basliyoruz. Ben ne zaman oyle dusunsem hep kaybettim. Hata yapmamak icin ugrastigimda da hep elime yuzume bulastirdim. Hersey olmasi gerektigi gibi oluyor aslinda. O yuzden korkmadan yasamayi ogrenmek lazim. O zaman ozguven de geliyor insana. Biterse bitsin, ben o olmadan da yaparim dediginizde karsi taraf kaybetmekten korkuyor bu kez.
Birakin hersey olmasi gerektigi gibi olsun. Hayati cok da kasmamak lazim bazen.
Hayatımda memnun olmadığım şeyler var. Herşey rutine bindi ve zaman kaybediyorum gibi hissediyorum.
Bana gülmeleri önemli değil. Ama yanlış yaptığımda gülsünler. Doğru bişi yapınca ben kendime olan güvenimi, iletişimimi falan kaybediyorum. Acaba diyorum anlatamıyomuyum ben kendimi ? Türkçeyi eksikmi kullanıyorum heyecandan yada saflıktan ?
Bence sana asıl zararı sevgilin veriyor. Çok bağlanmışsın ona, kaybetme korkusundan kendi kendini yemeye başlamışsın. Yarın bir gün ayrılırsanız tamamen dibi görürsün gibi geliyor.
Kendini, hayallerini düşün. Hayatının yönünü değiştirebilecek yaştasın. Yeteneklerini keşfet, onları geliştir. Okulun için uğraş. Kendin için yaşa. Bu yaşta rutine girmek neden?
Kendime inanıyorum yapabilceğime falan. Ama çevremden bu yönde bişi duymamama rağmen bana inanmıyolarmış gibi geliyo. Ve cidden bu konuda tek destekçimde sevgilim. O bana cidden çok inanıyo. Bunu hep dile getirio. Bu seferde ya kazanamazsam die korkuyorum :/
Alnanin zamani gelmistir. Biraz kabuguna cekil. Ozune din. Icine bak. Kendini tani. Eski haline donnekicin bir sure kendinle yalniz kal. Bir de bunu dene.Kesinlikleee
Anahtar kelime tamda bu. Ama yok. İşte bunları günde bin kere kafamdan geçiriyorum. Olmazsa olmasın be yeter diyorum. Sonra durup aynanın karşısına geçip ama seviyosun diorum. Orda kilitlenip kalıyorum işte.
Önceden daha güzelmişiz diyip üzülüyorum işte halime. Ve ben üzüldükçe her yerde içime siniyorum. Kabuğumu anca bu üniversite işinde kırıcam gibi. Ama o zamana kadarda geç kalmak istemiyorum.
Kanıtlama çabası derken bunu kastediyordum. Kimseye birşey ispat etmek zorunda değilsin. Ne sevgiline ne çevrene.
Sevgilin sana inanıyorum diye arada gaz verse de aslında özgüvenini o zedeliyor bence. Saçmasapan davranıyosun, hiçbirşey beceremezsin falan diyormuş. Tabii yine de sen bilirsin.
Birde kendimi ifade edemiyorum, Türkçemin yetersiz olduğunu düşünüyorum demiştin. Bunun için boş zamanlarında bol bol kitap okuyabilirsin. Hem aklını da meşgul eder. Gerekli gereksiz herşeyi kafana takmazsın.