Merhaba içimi dökmek istiyorum aranızda benim gibi olan arada böyle hisseden var mı merak ediyorum. Öfkeliyim hayata çevreye en çokta kendime. Geçmiş kafamı kurcalıyor keşke böyle yapsaydım, bu kadar taviz vermeseydim, başkalarının düşüncelerini çok kafama takıp sürekli onların istediği yöne gidip o eski neşemi kaybetmeye izin vermeseydim keşke diyorum. Eskiden neşeliydim arkadaş canlısıydım, istediğimi yapar mutlu olmaya bakardım ama aile ve akrabalar tarafından önyargılar, nasihatler, kendi istedikleri kalıba sokmaya çalışmalar, asılsız dedikodular... etkilendim. Yaşımında verdiği bir tecrübesizlikle onların dediğine gittim. Tamam dedim doğrusu bu, büyüklerin vardır bir bildiği... ama herkese göre davranınca doğru yaptığımı düşünürken yavaş yavaş bir baktım ki içime kapanmışım, o neşem kaybolmuş, dümdüz biri olmuşum çıkmışım. Şimdi evlendim ve pişmanlıklarım var keşke şunuda yapsaydım keşke hiç çizgimi bozmasaydım... keşkeler bitmiyorr. Şuan patlamaya hazır bomba gibiyim, bir yerden bir şey çıksa da çatsam diye. Doya doya gülmek, şımarmak, çılgınlık yapmak, naz yapmak falan istiyorum. Kendimi çok bastırmışım gibi geliyor. Gülmeyi eğlenmeyi unutturmuşlar bana. Gezmeye eğlenmeye ayıp demişler, arkadaşlarımı hiç onaylamamışlar, aramızı açmaya çalışmışlar, derslerine bak demişler... üstüne beni tanımayan sağdan soldan duyduğuyla yargılayan dıdısınının dıdısı akrabalar... nasıl desem sürekli bir resmiyet, sıkıcılık... kafa dengi olanlarlada aram bozuldu sanki hayat bizi yönlendirdi bir yerlere... şimdi yalnızım hiç arkadaşım yok ailem uzakta. Eşimin yaşadığı şehre geldim. Suratı asık, canı sıkkın, öfkeli biri oldum. Eşimin ailesi de nişanlıyken bile bir rahat vermedi hele kv her şeye karıştı müdahil oldu bunlar beni daha da sıktı evlenirken canı sıkkın evlendim. Şimdi bir yandan içimde kalmışlıklar var bir yandanda eşimin ailesiyle problemler... eşimle de sorunlarımız vardı şuan o kadar yok iyi bir insan ama o da dümdüz işte. Birbirimizi seviyoruz ama kafa yapılarımız farklı. Bunu evlenmeden önce anlayamamıştım malesef. Ya da belkide o da benim gibi bastırılmış, zamanla heyecanı falan unutmuş olabilir bilmiyorum. Her şeye rağmen onunla mutluyum çokta huzurluyum aslında. Sanırım sadece bize bir kıvılcım gerek, bir canlılık gerek... geçmişi bırakıp önüme bakmak istiyorum eşimle doya doya yaşamak istiyorum ama durum böyle işte... çok sıkıldım aile akraba ilişkilerinden hatta nefret etmeye başladım. dedim ya öfkeliyim diye. Ne zaman mutlu olacak olsam otur diyor yalnızlığım diye bir söz var ya tam da öyle sanki hep engel olacaklar, maraz çıkacak gibi geliyor. İçimden diyorum bak artık evlisin yanında sevdiğin insan var kendine ait bir düzenin var eşinle birlikte veya kendin istediğini yapmakta özgürsün. Seni engelleyen ne ? Niye bildiğin halde yapamıyorsun ? Her hafta kv ye gitmek yerine beraber bir şeyler yapın ikimizinde buna ihtiyacı var zaten ama ne eşim anlıyor ne ben kendime söz geçirebiliyorum. Hayatın güzelliklerine rağmen sanki zorla kendimizi bir monotonluğa, tekdüzeliğe itiyoruz. ikimizde böyle görmüş böyle büyümüşüz. Belki pek çoğumuzda böyledir veya benzer duygular yaşıyordur diye düşünüyorum çünkü herkesin gördüğü iyi kötü bir baskı var, aile tarafından, toplum, çevre tarafından... Belki neye ihtiyacım olduğunu bile tam olarak bilmiyorum ama sanki bir şeylerin yenilenmesi gerek. Siz ne düşünüyorsunuz ? Beni anlamışsınızdır inşallah buna ihtiyacım var. Yorumlarınız benim için önemli. Öneriniz varsa alırım...