Latince: Lavandula angustifolia
İngilizce: Lavender
Almanca: Lavander
Özellikleri:
Lavantanın, antik çağlarda antiseptik olarak kullanıldığı bilinmektedir. Birinci Dünya Savaşı esnasında yaralanan askerlerin, yaraları hastabakıcılar tarafından lavanta suyu ile dezenfekte edilmekteydi. Doksanlı yılların başlarında bazı araştırmacılar lavantanın sedatif (teskin edici, dinlendirici) ve analjezik (ağrı kesici) özelliğinin olduğuna dair makaleler yayınladılar. Ancak, benim araştırmalarımda gördüğüm, lavanta çiçeğinin karaciğer metabolizmasının sağlıklı çalışması üzerindeki olumlu etkisi ile hepatit’e ve saç dökülmesine karşı kullanımı onun en önemli iki özelliği olduğudur. Genel karaciğer rahatsızlığı veya karaciğer yetmezliği şikayeti olanların imdadına yetişen bir bitkidir. Lavanta kürü, sirozdan veya alkolden dolayı zarar görmüş karaciğer hücrelerinin rejenerasyonunda (tekrar yenilenmelerinde) veya bu hücrelerin tekrar sağlıklı bir şekilde çalışmaya başlamalarında öylesine etkilidir ki, kürü uygulayan hastaların kısa zamanda almaya başladıkları başarılı sonuçlar onları şaşırtmaktadır.
Lavanta kürü kullanılmadan önce ve kullanıldıktan sonra karaciğer metabolizmasının çalışmasını belirleyen analiz sonuçlarını mukayese ederek, nasıl olumlu yönde düzeldiğini gözlemek mümkündür. Lavantanın bu özelliğinden dolayı yerini doldurabilecek başka bir bitkiyi henüz tanımıyorum. Hepatit-B ve Hepatit-C hastalarının da uygulayabilecekleri lavanta kürü, karaciğer enzimlerini düzelterek Hepatit-B ve Hepatit-C virüslerinin aktive olmasına (güçlenmesine) karşı, karaciğer metabolizmasını güçlendirecektir. Kısaca, bu kür karaciğerin bağışıklık sistemini öylesine güçlendirmektedir ki, her iki virüsün de aktive olmasını çok büyük oranda baskılayabilmektedir. Aktive olmuş olan virüsleri de baskılayarak, karaciğer hücre yıkımına engel olabilmektedir. Karaciğer hücre yıkımının giderek azaldığını, ALT ve AST karaciğer enzim değerlerinin kandaki seviyelerindeki düşüşle gözlemek mümkün olmaktadır. Çok sayıda hekimden aldığım e-mail, faks ve telefonlardan, lavantanın hepatit-B ve -C virüslerine karşı “baskılayıcı” ifadesine karşı daha açıklayıcı yorum getirmem istenmiştir. Kendilerine bu konudaki duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederim. “baskılayıcı” kelimesini seçmemdeki sebep, günümüzde bu virüslerin vücuttan tamamen atılabilmesi için henüz kesin bir tedavi yönteminin olmamasından kaynaklanmaktadır. Hepatit, kronik döneme girmemiş ise, yani kronikleşmemişse, lavanta kürü ile virüsü tamamen vücuttan uzaklaştırma şansı yüksektir. Lavantada da çok sayıda antiviral etki gösteren etkin madde mevcuttur. Lavanta kürü ile çok kısa zamanda bu virüslerin faaliyete geçmesi durdurulabilmektedir. Yüksek olan karaciğer enzimleri de (ALT, AST, ALP ve GGT) kısa zamanda kontrol edilebilmekte ve normal değerlerine gelebilmektedir. ALT ve AST değerlerinin yükselmesi ile karaciğer hücrelerinin zarar görmesi doğru orantılıdır. Yani, ALT ve AST değerleri ne kadar yüksek ise karaciğerde o kadar olumsuz etkileniyor demektir. Bu konuda sizleri en iyi aydınlatacak olan hekiminizdir. Lavanta kürünün uygulanması ile karaciğer metabolizması sağlıklı çalışmaya başlar. Karaciğer parankim hücreleri üzerinde lavanta kürünün aynı anda (simultan) iki ayrı etkisi gözlenebilmektedir. Bunlardan birincisi karaciğer metabolizmasının genel olarak sağlıklı çalışmasını sağlayarak karaciğeri güçlendirirmektedir. Bu sayede hepatit rahatsızlığının dışında karaciğer yetmezliği şikayeti olanların imdadına da yetişmektedir. İkincisi ve en önemlisi ise, hem Hepatit B ve hem de Hepatit-C virüslerinin Replikasyonunu baskılamaktadır. Yani, bu virüslerin çoğalmalarına engel olmaktadır (inhibe etmektedir). Karaciğer şikâyetlerinde sadece ALT veya AST’ ye bakarak yorum getirmekte yanlıştır. Bu konuda sizi en iyi aydınlatacak olan hekiminizdir.
Dikkat!
Hepatit-B veya Hepatit-C den dolayı siroz başlangıcı var ise, bu hastaların lavanta kürüne ilave olarak kereviz kürünü de uygulamalarını önemle hatırlatmak isterim. Eğer, siroz söz konusu değil ise, bu taktirde hepatit-B ve hepatit-C hastalarının sadece lavanta kürünü uygulamaları gerekir. Lavanta kürüne paralel olarak ne kereviz kürü ne de enginar kürü uygulamayınız. Lavanta kürü tamamlandıktan sonra sadece kereviz kürü veya sadece enginar kürü uygulanabilir. Bazı hepatit hastalarında bilirubin değeri yükselme gösterebilir. Bu taktirde kereviz kürü, yükselmiş olan bilirubin değerinin kontrol altına alınmasında ve düşürülmesinde iyi bir takviye ve de iyi bir yardımcı tedavi rolü oynayacaktır.
Kereviz kürü ile ilgili olarak kereviz bölümünü okuyunuz. Kereviz kürünü uygularken, enginar tüketmeyiniz ve kürünü de uygulamayınız. Aynı şekilde paralel olarak (aynı anda) lavanta kürü de uygulanmaz. Enginar kürü de kereviz kürü tamamlandıktan sonra uygulanmalıdır. Siroz’a dönüşmüş veya siroza dönüşme öncesi hastalarda alkaline phosphatase (ALP) ve gama-glutamyl trans-peptidase (GGT) enzimlerinin seviyeleri ve demir miktarı da yükselmiştir. Sirozun esas nedeni alkol kullanımı olarak, uzun yıllardır birinci sırayı almıştır. Amerika’da 2004 yılında açıklanan araştırma sonuçlarına göre, hepatit-C virüsüne bağlı siroz, birinci sıraya yerleşmiştir. Buna göre hepatit-C ye bağlı siroz %26, alkole bağlı oran ise %21 olarak açıklanmıştır.
Bir çok okuyucudan ve hekimlerden Hepatit-C ye karşı bitkisel olarak destekleyici bir tedavinin olup olmadığı sorusu gelmişti. O günlerde, henüz bu konudaki çalışmalarımı tamamlamadığım için olumlu bir cevap vermem mümkün değildi. Bazen, kısa zamanda ve çok kolay sonuca gidebileceğimizi zannetiğimiz araştırma ve incelemelerin uzun yıllar alması çok doğaldır. Çünkü, basit olarak gördüğümüz bir soru, araştırma esnasında öylesine karmaşıklanır ve öylesine içinden çıkılmaz bir hale gelir ki, birkaç yıl çalışmanıza rağmen bir arpa boyu yol alamadığınızı görürsünüz. Bazen de, oldukça karmaşık bir sorunun çözümüyle yıllarca üzerinde araştırma ve inceleme yapmanız gerekeceğini düşünerek ona göre plan yapar ve çalışmaya başlarsınız. Ancak, hiç tahmin etmediğiniz bir anda, zor ve karmaşık zannettiğiniz sorular zincirinin cevaplarını arka arkaya çok kısa bir zaman içerisinde vermeye başlayabilirsiniz. Hepatit-C ye karşı, destekleyici bitkisel çözüm çalışmalarımı tahminimden çok çok önce tamamlamam mümkün oldu. Lavantanın demleme süresi dört dakika ile sınırlı kaldığı taktirde, hem Hepatit B ye hem de Hepatit-C ye karşı etkili olabileceğini gördüğümde yaşadığım şaşkınlığı ve hayretimi unutamıyorum. Bu çalışmamda çok önemli olan bir nokta da, her defasında vurguladığım gibi, demleme süresinin (hazırlama şeklinin) ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuş olmamdır.
Dünya Sağlık Teşkilatının 1999 yılı verilerine göre tüm dünyada yaklaşık 175 milyon insanın kronik olarak hepatit-C Virüsü (HCV) ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Her yıl yaklaşık 3.7 milyon insan da HCV ile enfekte olmaktadır. Hepatit-C virüsü denetlenmemiş kan transfüzyonu (kan nakli) ile bulaşmaktadır. Cinsel ilişki ve doğum esnasında da geçiş mümkündür. Tüm bunların dışında sterilize edilmemiş enjeksiyon ve sünnet aletleride risk oluşturmaktadır. Bunların dışında, temmuz 1992 den önce organ nakli yaptırmış olanlarda da bu risk vardır. Çok sık diyaliz cihazına bağlanmak zorunda olan hastalarda da az da olsa kapma riski vardır. HCV, karaciğerde enfeksiyona neden olmaktadır. Hepatit-C virüsü, bazı insanlarda uzun yıllar en küçük bir şikâyete neden olmadığından kişiler bu virüsü taşıdıklarının çok geç farkına varmaktadırlar. Hastalığın, siroza, karaciğer kanserine veya karaciğer yetmezliğine dönüşme riski vardır. Bu nedenle, Hepatit-C nin erken tanısının konulması çok önemlidir.
İngilizce: Lavender
Almanca: Lavander
Özellikleri:
- Genel karaciğer şikâyetleri
- karaciğer yetmezliği
- kronik karaciğer enfeksiyonlarına karşı
- karaciğerin rejenerasyonu
- Hepatit-B ve Hepatit-C ye karşı
- saç dökülmesine karşı
- vitiligo önleyici
- sedef ve ileri yaşlarda deride oluşan yaşlılığa bağlı lekelere karşı
- sakinleştirici ve rahatlatıcı (sedatif)
- doğum sonrası perineal ağrılara karşı
- uykusuzluk
Lavantanın, antik çağlarda antiseptik olarak kullanıldığı bilinmektedir. Birinci Dünya Savaşı esnasında yaralanan askerlerin, yaraları hastabakıcılar tarafından lavanta suyu ile dezenfekte edilmekteydi. Doksanlı yılların başlarında bazı araştırmacılar lavantanın sedatif (teskin edici, dinlendirici) ve analjezik (ağrı kesici) özelliğinin olduğuna dair makaleler yayınladılar. Ancak, benim araştırmalarımda gördüğüm, lavanta çiçeğinin karaciğer metabolizmasının sağlıklı çalışması üzerindeki olumlu etkisi ile hepatit’e ve saç dökülmesine karşı kullanımı onun en önemli iki özelliği olduğudur. Genel karaciğer rahatsızlığı veya karaciğer yetmezliği şikayeti olanların imdadına yetişen bir bitkidir. Lavanta kürü, sirozdan veya alkolden dolayı zarar görmüş karaciğer hücrelerinin rejenerasyonunda (tekrar yenilenmelerinde) veya bu hücrelerin tekrar sağlıklı bir şekilde çalışmaya başlamalarında öylesine etkilidir ki, kürü uygulayan hastaların kısa zamanda almaya başladıkları başarılı sonuçlar onları şaşırtmaktadır.
Lavanta kürü kullanılmadan önce ve kullanıldıktan sonra karaciğer metabolizmasının çalışmasını belirleyen analiz sonuçlarını mukayese ederek, nasıl olumlu yönde düzeldiğini gözlemek mümkündür. Lavantanın bu özelliğinden dolayı yerini doldurabilecek başka bir bitkiyi henüz tanımıyorum. Hepatit-B ve Hepatit-C hastalarının da uygulayabilecekleri lavanta kürü, karaciğer enzimlerini düzelterek Hepatit-B ve Hepatit-C virüslerinin aktive olmasına (güçlenmesine) karşı, karaciğer metabolizmasını güçlendirecektir. Kısaca, bu kür karaciğerin bağışıklık sistemini öylesine güçlendirmektedir ki, her iki virüsün de aktive olmasını çok büyük oranda baskılayabilmektedir. Aktive olmuş olan virüsleri de baskılayarak, karaciğer hücre yıkımına engel olabilmektedir. Karaciğer hücre yıkımının giderek azaldığını, ALT ve AST karaciğer enzim değerlerinin kandaki seviyelerindeki düşüşle gözlemek mümkün olmaktadır. Çok sayıda hekimden aldığım e-mail, faks ve telefonlardan, lavantanın hepatit-B ve -C virüslerine karşı “baskılayıcı” ifadesine karşı daha açıklayıcı yorum getirmem istenmiştir. Kendilerine bu konudaki duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederim. “baskılayıcı” kelimesini seçmemdeki sebep, günümüzde bu virüslerin vücuttan tamamen atılabilmesi için henüz kesin bir tedavi yönteminin olmamasından kaynaklanmaktadır. Hepatit, kronik döneme girmemiş ise, yani kronikleşmemişse, lavanta kürü ile virüsü tamamen vücuttan uzaklaştırma şansı yüksektir. Lavantada da çok sayıda antiviral etki gösteren etkin madde mevcuttur. Lavanta kürü ile çok kısa zamanda bu virüslerin faaliyete geçmesi durdurulabilmektedir. Yüksek olan karaciğer enzimleri de (ALT, AST, ALP ve GGT) kısa zamanda kontrol edilebilmekte ve normal değerlerine gelebilmektedir. ALT ve AST değerlerinin yükselmesi ile karaciğer hücrelerinin zarar görmesi doğru orantılıdır. Yani, ALT ve AST değerleri ne kadar yüksek ise karaciğerde o kadar olumsuz etkileniyor demektir. Bu konuda sizleri en iyi aydınlatacak olan hekiminizdir. Lavanta kürünün uygulanması ile karaciğer metabolizması sağlıklı çalışmaya başlar. Karaciğer parankim hücreleri üzerinde lavanta kürünün aynı anda (simultan) iki ayrı etkisi gözlenebilmektedir. Bunlardan birincisi karaciğer metabolizmasının genel olarak sağlıklı çalışmasını sağlayarak karaciğeri güçlendirirmektedir. Bu sayede hepatit rahatsızlığının dışında karaciğer yetmezliği şikayeti olanların imdadına da yetişmektedir. İkincisi ve en önemlisi ise, hem Hepatit B ve hem de Hepatit-C virüslerinin Replikasyonunu baskılamaktadır. Yani, bu virüslerin çoğalmalarına engel olmaktadır (inhibe etmektedir). Karaciğer şikâyetlerinde sadece ALT veya AST’ ye bakarak yorum getirmekte yanlıştır. Bu konuda sizi en iyi aydınlatacak olan hekiminizdir.
Dikkat!
Hepatit-B veya Hepatit-C den dolayı siroz başlangıcı var ise, bu hastaların lavanta kürüne ilave olarak kereviz kürünü de uygulamalarını önemle hatırlatmak isterim. Eğer, siroz söz konusu değil ise, bu taktirde hepatit-B ve hepatit-C hastalarının sadece lavanta kürünü uygulamaları gerekir. Lavanta kürüne paralel olarak ne kereviz kürü ne de enginar kürü uygulamayınız. Lavanta kürü tamamlandıktan sonra sadece kereviz kürü veya sadece enginar kürü uygulanabilir. Bazı hepatit hastalarında bilirubin değeri yükselme gösterebilir. Bu taktirde kereviz kürü, yükselmiş olan bilirubin değerinin kontrol altına alınmasında ve düşürülmesinde iyi bir takviye ve de iyi bir yardımcı tedavi rolü oynayacaktır.
Kereviz kürü ile ilgili olarak kereviz bölümünü okuyunuz. Kereviz kürünü uygularken, enginar tüketmeyiniz ve kürünü de uygulamayınız. Aynı şekilde paralel olarak (aynı anda) lavanta kürü de uygulanmaz. Enginar kürü de kereviz kürü tamamlandıktan sonra uygulanmalıdır. Siroz’a dönüşmüş veya siroza dönüşme öncesi hastalarda alkaline phosphatase (ALP) ve gama-glutamyl trans-peptidase (GGT) enzimlerinin seviyeleri ve demir miktarı da yükselmiştir. Sirozun esas nedeni alkol kullanımı olarak, uzun yıllardır birinci sırayı almıştır. Amerika’da 2004 yılında açıklanan araştırma sonuçlarına göre, hepatit-C virüsüne bağlı siroz, birinci sıraya yerleşmiştir. Buna göre hepatit-C ye bağlı siroz %26, alkole bağlı oran ise %21 olarak açıklanmıştır.
Bir çok okuyucudan ve hekimlerden Hepatit-C ye karşı bitkisel olarak destekleyici bir tedavinin olup olmadığı sorusu gelmişti. O günlerde, henüz bu konudaki çalışmalarımı tamamlamadığım için olumlu bir cevap vermem mümkün değildi. Bazen, kısa zamanda ve çok kolay sonuca gidebileceğimizi zannetiğimiz araştırma ve incelemelerin uzun yıllar alması çok doğaldır. Çünkü, basit olarak gördüğümüz bir soru, araştırma esnasında öylesine karmaşıklanır ve öylesine içinden çıkılmaz bir hale gelir ki, birkaç yıl çalışmanıza rağmen bir arpa boyu yol alamadığınızı görürsünüz. Bazen de, oldukça karmaşık bir sorunun çözümüyle yıllarca üzerinde araştırma ve inceleme yapmanız gerekeceğini düşünerek ona göre plan yapar ve çalışmaya başlarsınız. Ancak, hiç tahmin etmediğiniz bir anda, zor ve karmaşık zannettiğiniz sorular zincirinin cevaplarını arka arkaya çok kısa bir zaman içerisinde vermeye başlayabilirsiniz. Hepatit-C ye karşı, destekleyici bitkisel çözüm çalışmalarımı tahminimden çok çok önce tamamlamam mümkün oldu. Lavantanın demleme süresi dört dakika ile sınırlı kaldığı taktirde, hem Hepatit B ye hem de Hepatit-C ye karşı etkili olabileceğini gördüğümde yaşadığım şaşkınlığı ve hayretimi unutamıyorum. Bu çalışmamda çok önemli olan bir nokta da, her defasında vurguladığım gibi, demleme süresinin (hazırlama şeklinin) ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuş olmamdır.
Dünya Sağlık Teşkilatının 1999 yılı verilerine göre tüm dünyada yaklaşık 175 milyon insanın kronik olarak hepatit-C Virüsü (HCV) ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Her yıl yaklaşık 3.7 milyon insan da HCV ile enfekte olmaktadır. Hepatit-C virüsü denetlenmemiş kan transfüzyonu (kan nakli) ile bulaşmaktadır. Cinsel ilişki ve doğum esnasında da geçiş mümkündür. Tüm bunların dışında sterilize edilmemiş enjeksiyon ve sünnet aletleride risk oluşturmaktadır. Bunların dışında, temmuz 1992 den önce organ nakli yaptırmış olanlarda da bu risk vardır. Çok sık diyaliz cihazına bağlanmak zorunda olan hastalarda da az da olsa kapma riski vardır. HCV, karaciğerde enfeksiyona neden olmaktadır. Hepatit-C virüsü, bazı insanlarda uzun yıllar en küçük bir şikâyete neden olmadığından kişiler bu virüsü taşıdıklarının çok geç farkına varmaktadırlar. Hastalığın, siroza, karaciğer kanserine veya karaciğer yetmezliğine dönüşme riski vardır. Bu nedenle, Hepatit-C nin erken tanısının konulması çok önemlidir.