- Konu Sahibi mavisaclikiz35
- #1
Herkese merhabalar, iyi pazarlar.
Daha önce de (geçen kış) bir konu açmıştım, biten bir ilişkimle ilgili. Güzel yorumlar gelmişti çoğunlukla, yorum sahiplerine teşekkürü bir borç bilirim.
Kendimden çok kısaca bahsetmeye çalışayım; 27 yaşındayım, kendime ait bir işyerim var, ailemle yaşıyorum ve ailemin tek çocuğuyum. Kendimi bildim bileli annemle babamın evliliği sorunludur. Annem ve babam, ikisi de dünyalar iyisi ve iyi niyetlisi insanlar. Evlilikte huzursuzluğa sebep olacak madde bağımlılığı, aldatma, kumar vs gibi şeylerin hiçbiri yok Rabb'ime sonsuz şükürler olsun. Sadece karakter olarak farklılıklar, erken yaşta birbirini tanımadan yapılmış evlilik ve özellikle babamın ailesinin bu evliliği huzursuz etmeye sanki yemin etmişçesine girişimleri... Babam yıllarca çalıştığından dolayı bütün stresini, yıpranmışlığını işiyle bertaraf edebiliyordu fakat annemin kendi genç kızlığı da yine kendi babası tarafından sabote edilmişti, evliliği de böylesine sıkıntılı olunca paylaşabildiği tek kişi ben oldum kendince... Daha ben 11-12 yaşlarındayken çok iyi hatırlıyorum, her gün okuldan geldiğimde beni 1 saat karşısına oturtur ve dertlerini anlatırdı. Özellikle de babamın ailesinin kendisine olan eziyetlerini. O dönem, annemin antidepresan tedavisine başlamasıyla sona erdi ama dertlerini hep fırsat buldukça anlatmaya devam etti. Hep kaçmaya çalıştım; çünkü zaten bu sorunların içinde büyümüştüm, birçok kötü şeye maruz kalmıştım ve tanıklık etmiştim, bu nedenle aynı şeyleri tekrar tekrar ve tekrar dinlemeye artık tahammülüm kalmamıştı. Hala daha karşılıklı bir kahve içelim dediğimiz noktada konu, bir şekilde buralara gelir. Ya "ya sabır" der, gönlünü edecek kadar dinlemeye çalışırım ya da kavga ederiz. O da bana der ki "Annem benimle hep dertleşirdi, sen hiç beni dinlemiyorsun". Babamla paylaşmaz, başıma kakar der. Annesiyle konuşmaz, yaşlı ve hasta üzülür der. İki tane erkek kardeşi var, zaten konuşulacak karakterde insanlar değiller, kötü anlamda değil ama erkek kardeşle ne kadar konuşabilirsiniz işte... Kendi birkaç samimi arkadaşına anlatır. Öyle işte. Beni hayatta hep psikoloğu yerine koydu. Yardımcı olmak istedim ama son ilişkimden sonra şunu farkettim: Evliliğe, karşı cinse güven duygularım inanılmaz derecede harap olmuş. Karşı cinsle bir ilişki içerisinde sağlıklı davranamadığımı, ilişkiyi ve getirdiği iyi ya da kötü şeyleri sağlıklı bir şekilde yönetemediğimi gördüm. Sanki evlensem mutsuz olacakmışım, annemin kaderini yaşayacakmışım gibi. Kendi bilinçaltımda "annem gibi ezdirmemeliyim kendimi" kodlamasıyla, ilişkide hep dominant taraf olmuşum ama dozunu çok kaçırmışım. Halbuki sağlıklı bir ilişki kurmayı, mutlu bir evlilik yapmayı o kadar çok istiyorum ki... En son biten ilişkimde (zaten flörtöz konuşmaları saymazsak 2 tane ilişkim oldu, 2.si 2,5 yıl sürdü ve travmatik süreçler yaşadık) karşı tarafa ettiğim haksızlıkları düşünüp duruyorum günlerdir. Hatta dün gece ağlayarak arayıp, haksız tavırlarım için özür bile diledim. Hala ona dönmemi bekliyor, o bambaşka bir başlığın konusu. Bense artık yaralarımı sarmak ve olması gerektiği gibi bir ilişkiye başlamak istiyorum. Babamın da emekli olmasıyla birlikte sorunlar iyice sarpa sardı. Kendimi sıkışmış, bunalmış, özel alanı kalmamış, hiçbir erkekle sağlıklı bir ilişki kuramayacakmış gibi hissediyorum... Zaten bu huzursuz aile ortamı beni agresif, çabuk parlayan, bazen öfke patlamaları yaşayan bir birey haline getirmişti; şimdi daha da çok bunaldım. Annemle babam işyerinde yardımcı olmak için benimle beraber geliyorlar ama zaten anlattıklarımdan da belli olduğu üzere, 7/24 birarada olabilecek bir aile değiliz. Yardımlarına hem ihtiyacım var, hem de bu kadar dip dibe olmak çok yordu... Bu arada annem ve babamla ebeveyn-çocuk ilişkim iyidir, sadece bu emeklilik sonrası dönemde babamla çok fazla gerilmeye başladık. Temelde asla baskıcı, yobaz bir zihniyette olan insanlar değillerdir.
Kısa tutmaya çalıştım ama yine de çok uzun olmuş. Okuyanlara ve yargılamadan, içtenlikle yorum yapanlara şimdiden teşekkür ederim...
Daha önce de (geçen kış) bir konu açmıştım, biten bir ilişkimle ilgili. Güzel yorumlar gelmişti çoğunlukla, yorum sahiplerine teşekkürü bir borç bilirim.
Kendimden çok kısaca bahsetmeye çalışayım; 27 yaşındayım, kendime ait bir işyerim var, ailemle yaşıyorum ve ailemin tek çocuğuyum. Kendimi bildim bileli annemle babamın evliliği sorunludur. Annem ve babam, ikisi de dünyalar iyisi ve iyi niyetlisi insanlar. Evlilikte huzursuzluğa sebep olacak madde bağımlılığı, aldatma, kumar vs gibi şeylerin hiçbiri yok Rabb'ime sonsuz şükürler olsun. Sadece karakter olarak farklılıklar, erken yaşta birbirini tanımadan yapılmış evlilik ve özellikle babamın ailesinin bu evliliği huzursuz etmeye sanki yemin etmişçesine girişimleri... Babam yıllarca çalıştığından dolayı bütün stresini, yıpranmışlığını işiyle bertaraf edebiliyordu fakat annemin kendi genç kızlığı da yine kendi babası tarafından sabote edilmişti, evliliği de böylesine sıkıntılı olunca paylaşabildiği tek kişi ben oldum kendince... Daha ben 11-12 yaşlarındayken çok iyi hatırlıyorum, her gün okuldan geldiğimde beni 1 saat karşısına oturtur ve dertlerini anlatırdı. Özellikle de babamın ailesinin kendisine olan eziyetlerini. O dönem, annemin antidepresan tedavisine başlamasıyla sona erdi ama dertlerini hep fırsat buldukça anlatmaya devam etti. Hep kaçmaya çalıştım; çünkü zaten bu sorunların içinde büyümüştüm, birçok kötü şeye maruz kalmıştım ve tanıklık etmiştim, bu nedenle aynı şeyleri tekrar tekrar ve tekrar dinlemeye artık tahammülüm kalmamıştı. Hala daha karşılıklı bir kahve içelim dediğimiz noktada konu, bir şekilde buralara gelir. Ya "ya sabır" der, gönlünü edecek kadar dinlemeye çalışırım ya da kavga ederiz. O da bana der ki "Annem benimle hep dertleşirdi, sen hiç beni dinlemiyorsun". Babamla paylaşmaz, başıma kakar der. Annesiyle konuşmaz, yaşlı ve hasta üzülür der. İki tane erkek kardeşi var, zaten konuşulacak karakterde insanlar değiller, kötü anlamda değil ama erkek kardeşle ne kadar konuşabilirsiniz işte... Kendi birkaç samimi arkadaşına anlatır. Öyle işte. Beni hayatta hep psikoloğu yerine koydu. Yardımcı olmak istedim ama son ilişkimden sonra şunu farkettim: Evliliğe, karşı cinse güven duygularım inanılmaz derecede harap olmuş. Karşı cinsle bir ilişki içerisinde sağlıklı davranamadığımı, ilişkiyi ve getirdiği iyi ya da kötü şeyleri sağlıklı bir şekilde yönetemediğimi gördüm. Sanki evlensem mutsuz olacakmışım, annemin kaderini yaşayacakmışım gibi. Kendi bilinçaltımda "annem gibi ezdirmemeliyim kendimi" kodlamasıyla, ilişkide hep dominant taraf olmuşum ama dozunu çok kaçırmışım. Halbuki sağlıklı bir ilişki kurmayı, mutlu bir evlilik yapmayı o kadar çok istiyorum ki... En son biten ilişkimde (zaten flörtöz konuşmaları saymazsak 2 tane ilişkim oldu, 2.si 2,5 yıl sürdü ve travmatik süreçler yaşadık) karşı tarafa ettiğim haksızlıkları düşünüp duruyorum günlerdir. Hatta dün gece ağlayarak arayıp, haksız tavırlarım için özür bile diledim. Hala ona dönmemi bekliyor, o bambaşka bir başlığın konusu. Bense artık yaralarımı sarmak ve olması gerektiği gibi bir ilişkiye başlamak istiyorum. Babamın da emekli olmasıyla birlikte sorunlar iyice sarpa sardı. Kendimi sıkışmış, bunalmış, özel alanı kalmamış, hiçbir erkekle sağlıklı bir ilişki kuramayacakmış gibi hissediyorum... Zaten bu huzursuz aile ortamı beni agresif, çabuk parlayan, bazen öfke patlamaları yaşayan bir birey haline getirmişti; şimdi daha da çok bunaldım. Annemle babam işyerinde yardımcı olmak için benimle beraber geliyorlar ama zaten anlattıklarımdan da belli olduğu üzere, 7/24 birarada olabilecek bir aile değiliz. Yardımlarına hem ihtiyacım var, hem de bu kadar dip dibe olmak çok yordu... Bu arada annem ve babamla ebeveyn-çocuk ilişkim iyidir, sadece bu emeklilik sonrası dönemde babamla çok fazla gerilmeye başladık. Temelde asla baskıcı, yobaz bir zihniyette olan insanlar değillerdir.
Kısa tutmaya çalıştım ama yine de çok uzun olmuş. Okuyanlara ve yargılamadan, içtenlikle yorum yapanlara şimdiden teşekkür ederim...