Hüzün yıldızları parlıyor yine gecemde, ne tarafa çevirsem başımı,
bir SEN bakıyor bana…
Ne zaman kahretse yüreğim, ağlamaya susasa ve ne zaman iki damla belirse göz bebeklerimde, bir SEN akıyorsun, sessiz çığlıklarıyla şehri uyandıran kaldırımlara…
' Ne zaman seni düşünsem' desem yalan olur… Hep aklımdasın ya! Her saniye bir SEN daha çakılıyor aklıma…
Ellerimi her uzatışımda maviye umut dilenmek için, SEN batıyorsun avuçlarıma…
SEN bakıyorsun bir çocuğun gözlerinde, bir bebeğin kokusunda SEN kokuyorsun, bir SEN seviliyorsun onca yüreğin arasından…
Her şey SEN oluyorsun da, o kadar SEN, bir BEN olamıyorsun sevdiğim.. Bir benim gibi sevmeyi beceremiyorsun…
Her tohum ekişimde toprağa, birkaç gün sonra SEN filiz veriyorsun. Gittiğinde bir asma ekmiştim evimin önüne, gün geçtikçe büyüdü, çardak yaptım kendi kendime.. Şimdi kapımın tam önüne düşen bir dalı var, sanırım onu kesmeliyim. Çünkü kapımdan dışarı her adım attığımda bir SEN çarpıyor yüzüme…
Neden yağmurlara benzettim ki seni? Şimdi her yağmurda, SEN yağıyorsun bu koca kente…
Sana güneşim demeseydim keşke… Her sabah yatağıma SEN vuruyorsun penceremden…
Lanet olsun! Keşke Kalbim demeseydim sana… Şimdi her an SEN atıyorsun içimde…
SEN den kurtulmanın bir yolu yok mu yar? SEN imkansızsın… BEN imkansızlıklar denizinde cılız kulaçlar atıyorum hayata dair, boğuluyorum arada bir… Yine de kıyamıyorum sana…
Keşke, 'Bu can seninle yaşıyor' demeseydim sana. Şimdi her boğuluşumda SEN dirhem dirhem ölüyorsun, öldürüyorsun!
Yani her şey SEN oluyorsun da, o kadar SEN, bir BEN olamıyorsun sevgili… olamıyorsun!
Yaşayabilmen için benden gitmen lazım…
Yaşayabilmem için benle olman lazım…