canım ilerleyen zamanlarda duruluyor hiperaktivite ama biz bu süreci kaliteli yani çocuk açısından geçirebilmek için tedavi ettirmeyi tercih etmeliyiz.Benim eşimde çocukken oğlumdanda betermiş ama o zamanlar yaramaz çocuk deyip geçiştirirlermiş kayınvaldem ortaokul sonda durulduğunu söylüyor onlar tedavi falan ettirmemişler eşim en fazla liseyi bitirebilmiş.Şimdide çok hareketli bir insan çok sinirli,öfkelendiği zaman gözü görmez kavgaya karışabilcek tipten,eve pek girmek istemez illa dışarıda vakit geçircek,çabuk sıkılır,evde ağzından laf alamazsın gelirse tv başına valla bence küçükken tedavi ettirselerdi belki herşey daha farklı olurdu diye düşünüyorum..
Yetişkinlerde DEHB devam edebilmekte. Bunun örneği benim :)
DEHB üç adet şekilde görülebilir veya sadece biri veya ikiside görülebilir. Bende üçüde mevcut.
-Hareketlilik hali hiperaktivite
-Dürtüsellik
-Dikkat eksikliği.
Dikkat eksikliği hiperaktivite piskolojik bir sorun ve ya hastalık değildir. Beynimizin ön lobunda bulunan bir bezde bazı hormonlarımızın yeterli miktarda salgılanmamasından dolayı beyin işleyişinde değişimler ortaya çıkmakta. Organize olma, bilgi işleyişi ve yönetimi, yaratıcılık gibi olumlu olumsuz bir çok etki ortaya çıkmakta. Ergenlik döneminde çoğunlukla o bez'de geliştiği için DEHB ortadan kalkabiliyor. Tabii bu herkes için geçerli değil. Yetişkinlikte hareketlilik hali genelde huzursuzluk olarakta görülmekte. Toplum cevre baskıları sebebi ile.
İlaç için eklemek istediklerim var. İlaç tek başına asla hiçbir şeyi düzeltmiyor. Ornek : oyun oynuyorsunuz daha iyi oynamanıza yardım ediyor. Geri kalan herşey sosyal yaşam entegrasyonu ve piskoterapi yanında bilinçli anne baba aile fertleri ile kişide oluşmayan otomatik fren sistemleri dışarıdan oluşturulması için çocuklarınızı eğitmelisiniz.
Örnek vereyim bu fren olayına : Normal bir çocuk okuldan gelince eşyalarını belirlediği bir noktaya koyar. Sabahta okula giderken alır gider. Benim liseyede başıma geleni anlatayım. Her sabah kravat aramaktan annemle helak oluyorduk. Bulamayınca babamın renkli kravatlarından takıp gidiyordum bir dünya azar işitiyordum.. Benim odamda eşyalarımı koyduğum bir sepetim vardı okuldan geldiğim gibi annem alıştırsa hatta bunu oyuna cevirse kravatımı basket oynar gibi sepete atsam her sabah o zulumu yaşamazdık. Dışarıdan frenler oluşturmak ve ona uygun şeyler bulmanız şart. Zamanla çocuk ogrendikce doğruları yapmayı öğrenecektir.
İlaç uzun vadede sorunu düzeltici etkiye sahip oldugu soyleniyor. Onuda su sekilde açıklayabilirim, ilaç aslında şeker hastalarının kullandığı insülin gibi vücut üretmediği için dışarıdan alınıyor. Seker hastaları düzeliyor mu ? hayır...
Olay şu hiperaktivite toplumda dışlanmaya iten bir çok olaya sebebiyet vermekte. Sosyal konularda kendini kontrol edemediğinden eğilimlerin değişmekte.
Bende Karşıt olma karşıt gelme sorunun yanında davranış bozukluguda var. Bunu nasıl açıklayabilirim. Davranış bozuklugum sebebi ile saatli bombayım hele bir de dürtüselllik eklenince. Kavgaya ve başımı belaya sokmaya çok mehilli biriyim. Ön dişimi kırdılar vucudumda kalan izler vb. Gece kluplerinde bodyguardlardan yediğim sopalar vs. Dışarıdan baktığında asla öyle durmayan biriyim ama işte Tedavi edilmeyen hatta farkına varılmayan DEHB yüzünden bu sorunlar içindeyim. İlaçı içtiğimden beri düşün yap eylemim daha güçlendiği için anlık tepkiler vererek saldırganlık göstereceğim yerlerde dönüp gidiyorum. Buda zaman içinde öğrenmeye varan tekrarlar sonucu hayat kalitemde değişimlere sebebiyet veriyor.
Ben hiperaktiviteyi kötü bir sey olarak görmüyorum avantajı çok emin olun.. Ama işte kontrol edilemeyen ve düzeltilmeyen tarafları ise çok yetenekli birini, bir hiç haline getirebiliyor sistem içinde..