Herkes hamile olmalı mı?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Neden bu kadar kendinizi yıpratıyorsunuz? Çocuk evlerinde gönüllü çalışmalara katılan biri olarak, orada bir aileye ihtiyacı olan o kadar fazla küçük çocuk var ki. Bana kalırsa onlara da şans verilmesi gerekiyor. Bu konudaki düşünceleriniz neler?…

Hayır öyle olmadı. Yaptığınız demagojinin adı "ad hominem" Konu sahibi gayet olgusal bir noktadan yaklaştı, ben de "bu sorgulanamaz" diyenlere yine aynı olgusal noktadan "neden sorgulanamaz" diye sordum. Kimse spesifik bir "filancadan" bahsetmedi.

Konu sahibi arkadaş kalınca alıntıladığım cümlesinde direkt bir soru sormuş. Ben de şahsi deneyimime dair bir cevap verdim. Ad hominem yapıyor olsam “anan da böyle düşünseydi seni doğurmazdı” derdim😂 lütfen sakinleşin, öyle konuşalım.
 
Konu sahibi arkadaş kalınca alıntıladığım cümlesinde direkt bir soru sormuş. Ben de şahsi deneyimime dair bir cevap verdim. Ad hominem yapıyor olsam “anan da böyle düşünseydi seni doğurmazdı” derdim😂 lütfen sakinleşin, öyle konuşalım.
Sakin olmadığımı düşünmeniz, "secmedigim hayata öfke dolu" olduğumu düşünmeniz. Karakteristik.
 
Merhabalar, zaman zaman siteye göz atmak için girip bakıyorum ve bir süredir gözüme takılan bir konu hakkında tartışma açmak istedim. Amacım kimsenin işine karışmak değil, herkes dilediğini yapmakta özgür ama benim şahsi görüşüm bunlar tamamen. Siteye ne zaman girsem çok fazla tüp bebekle ilgili başlıklar önüme düşüyor. Bazen açıp okuyorum, defalarca yapılan düşükler, ölü doğumlar vs. vs. çok yıpratıcı süreçlerden geçiyoruz özellikle kadınlar olarak. Şunu sormak istiyorum, neden herkes kendi kanından bir bebek sahibi olmak için bu kadar yırtınıyor? Herkesin biyolojik yapısı buna elverişli olmak zorunda mı? Neden bu kadar kendinizi yıpratıyorsunuz? Çocuk evlerinde gönüllü çalışmalara katılan biri olarak, orada bir aileye ihtiyacı olan o kadar fazla küçük çocuk var ki. Bana kalırsa onlara da şans verilmesi gerekiyor. Bu konudaki düşünceleriniz neler?


TDK'da yırtınmanın anlamı, bir konuda kendini yoracak kadar çok uğraşmak.
Yazım dilimin gayet seviyeli olduğunu düşünüyorum. Bu soru bu kadar tepki aldığına göre bundan şu iki şeyi çıkarıyorum. Birincisi, kutsal annelik romantizmi ve toplumun kadını anne yapma baskısı hala toplumumuzda çok aktif. İkincisi, herkes çocuğu karında taşımanın, emzirmenin bebekliğine tanık olmanın ne kadar farklı bir şey olduğundan bahsetmiş. Yani herkes aslında bir bebek sahibi olmak için doğuruyor, bir insan ve evlat için değil. Aldığım cevaplara göre sosyolojik bir çıkarım olarak şunları not almak istiyorum ki evlat edinmek cevap veren çoğu kişinin umrunda bile değil. Bu kadar linçlenme sebebi insanların anne olamamayı bir zayıflık olarak görmesi. -Benim anne olup olamayacağımdan vurulmaya geldiğine göre nokta- Daha fazla olumsuz yorumlara cevap vermeyeceğim. Yapılan olumsuz yorumlar da gram yaralamıyor. İyi forumlar dilerim.
Herkes evlenmek, herkes çocuk sahibi olmak zorunda gibi bir algı maalesef var. Bu toplumdaki normal görünen düzenden kaynaklı. Özünde baskı var aslında.
Hiç düşünmeyen birine bile yüz kez" eee bebek ne zaman "diye sorsak bir zaman sonra" yapayım da kurtulayım" duygusu oluşuyor.
Ama asıl sebebi genlerdeki kodlanmış olan yani hayatta kalma, çoğalma, üreme ihtiyacı.. Kendine benzeyen canlı yaparsan güvende kalırsın çünkü.
Adem ile havva dan sonrakiler ben bebek yapayım da emzireyim ne güzel bir duygudur diyerek doğurmadılar.
 
Sakin olmadığımı düşünmeniz, "secmedigim hayata öfke dolu" olduğumu düşünmeniz. Karakteristik.
Düşünmeden derhal cevaplıyorsunuz, sakin olmadığınızı buradan çıkardım. Öfkeli olduğunuzu anlamak için de aynı odada olmamıza gerek yok sanırım, bir caps lock açık yazmadığınız kaldı. Beni kategorize etmezseniz sevinirim. Ben sizi etmiyorum.
 
Düşünmeden derhal cevaplıyorsunuz, sakin olmadığınızı buradan çıkardım. Öfkeli olduğunuzu anlamak için de aynı odada olmamıza gerek yok sanırım, bir caps lock açık yazmadığınız kaldı. Beni kategorize etmezseniz sevinirim. Ben sizi etmiyorum.
Ettiniz ya ama demin? Neyse gelin itiraf edelim. Siz öyle misiniz bilmiyorum ama hemen hiçbir hemcinsim çocuk sahibi olmak istememeyi gerçek bir tercih olarak görmüyor. Ya bir "moda" ya bir "furya" ya da "eksiklik" olarak görüyorlar. Çocuk istemediği için yapmamış bir kadının bu konudaki gayet teorik, genel çerçevedeki bir görüşünü bile derhal şahsileştirip gerek ima ile gerek açıktan bunu bir "hınç"a, bir "öfke"ye bağlıyorlar. Bu korkunç ataerkil bakışa, çocuk yapmamaya karar verecek birçok hemcinsim maruz kalıp sırf bu yüzden doğurdu. Kadınların tamamen kendilerini ilgilendiren bir konuda karar almasını başka tali şartlara veya birtakim eksikliklere bağlayan bu erkek bakış bitmeden görüyorsunuz ki zaten doğru düzgün kimse tartisamiyor bile çocuk konusunu. Hemen hemen tamamı kadınlardan oluşan bir sitede bile ne kadar acı verici bu. Neyse herkesin hakkında hayırlısı olsun ne diyim.
 
Herkes evlenmek, herkes çocuk sahibi olmak zorunda gibi bir algı maalesef var. Bu toplumdaki normal görünen düzenden kaynaklı. Özünde baskı var aslında.
Hiç düşünmeyen birine bile yüz kez" eee bebek ne zaman "diye sorsak bir zaman sonra" yapayım da kurtulayım" duygusu oluşuyor.
Ama asıl sebebi genlerdeki kodlanmış olan yani hayatta kalma, çoğalma, üreme ihtiyacı.. Kendine benzeyen canlı yaparsan güvende kalırsın çünkü.
Adem ile havva dan sonrakiler ben bebek yapayım da emzireyim ne güzel bir duygudur diyerek doğurmadılar.
Havva'yi "ama bir ANNE DEYİSİ VAR 😍😍" derken canlandırdım da gözümde jfjfjffj
 
Bence içgüdüsel bir şey. Kendimden ve eşimden bir parça. Sanki kendimi büyütüyorum kızımda. Benim gibi bakıyor elleri babasına benziyor falan… Komşunun diktiği kiraz ağacından meyve yemek güzeldir tohumunu kendin ektiğin diktiğin meyvesini yediğin ağacın çok daha kıymetli olur. Daha çok sana ait hissedersin. Bilmiyorum anlatabildim mi ama sorguladım kendimi sorunuzla. Hamile kalmak için çabalamadım hemen nasip oldu. Olmasa uğruna uğraşırdım.


Evet sevgiye ilgiye aç çok çocuk var. Çok ciddi bir karar olmakla birlikte böyle bir düşüncem de var içimde ilerisi için. Bunun yeri de ayrı güzel.
 
Merhabalar, zaman zaman siteye göz atmak için girip bakıyorum ve bir süredir gözüme takılan bir konu hakkında tartışma açmak istedim. Amacım kimsenin işine karışmak değil, herkes dilediğini yapmakta özgür ama benim şahsi görüşüm bunlar tamamen. Siteye ne zaman girsem çok fazla tüp bebekle ilgili başlıklar önüme düşüyor. Bazen açıp okuyorum, defalarca yapılan düşükler, ölü doğumlar vs. vs. çok yıpratıcı süreçlerden geçiyoruz özellikle kadınlar olarak. Şunu sormak istiyorum, neden herkes kendi kanından bir bebek sahibi olmak için bu kadar yırtınıyor? Herkesin biyolojik yapısı buna elverişli olmak zorunda mı? Neden bu kadar kendinizi yıpratıyorsunuz? Çocuk evlerinde gönüllü çalışmalara katılan biri olarak, orada bir aileye ihtiyacı olan o kadar fazla küçük çocuk var ki. Bana kalırsa onlara da şans verilmesi gerekiyor. Bu konudaki düşünceleriniz neler?


TDK'da yırtınmanın anlamı, bir konuda kendini yoracak kadar çok uğraşmak.
Yazım dilimin gayet seviyeli olduğunu düşünüyorum. Bu soru bu kadar tepki aldığına göre bundan şu iki şeyi çıkarıyorum. Birincisi, kutsal annelik romantizmi ve toplumun kadını anne yapma baskısı hala toplumumuzda çok aktif. İkincisi, herkes çocuğu karında taşımanın, emzirmenin bebekliğine tanık olmanın ne kadar farklı bir şey olduğundan bahsetmiş. Yani herkes aslında bir bebek sahibi olmak için doğuruyor, bir insan ve evlat için değil. Aldığım cevaplara göre sosyolojik bir çıkarım olarak şunları not almak istiyorum ki evlat edinmek cevap veren çoğu kişinin umrunda bile değil. Bu kadar linçlenme sebebi insanların anne olamamayı bir zayıflık olarak görmesi. -Benim anne olup olamayacağımdan vurulmaya geldiğine göre nokta- Daha fazla olumsuz yorumlara cevap vermeyeceğim. Yapılan olumsuz yorumlar da gram yaralamıyor. İyi forumlar dilerim.

Böyle bir şansı varken tıpta neden denemesin kendi biyolojik çocuğunu doğurmak istemesi çok normal üstüne felsefe yapmanı gerektiren uzun bir mevzu değil romantizm falan yorulma bu kadar. 😃
 
Ettiniz ya ama demin? Neyse gelin itiraf edelim. Siz öyle misiniz bilmiyorum ama hemen hiçbir hemcinsim çocuk sahibi olmak istememeyi gerçek bir tercih olarak görmüyor. Ya bir "moda" ya bir "furya" ya da "eksiklik" olarak görüyorlar. Çocuk istemediği için yapmamış bir kadının bu konudaki gayet teorik, genel çerçevedeki bir görüşünü bile derhal şahsileştirip gerek ima ile gerek açıktan bunu bir "hınç"a, bir "öfke"ye bağlıyorlar. Bu korkunç ataerkil bakışa, çocuk yapmamaya karar verecek birçok hemcinsim maruz kalıp sırf bu yüzden doğurdu. Kadınların tamamen kendilerini ilgilendiren bir konuda karar almasını başka tali şartlara veya birtakim eksikliklere bağlayan bu erkek bakış bitmeden görüyorsunuz ki zaten doğru düzgün kimse tartisamiyor bile çocuk konusunu. Hemen hemen tamamı kadınlardan oluşan bir sitede bile ne kadar acı verici bu. Neyse herkesin hakkında hayırlısı olsun ne diyim.
Siz de bizlerin bir “toplum sağlığı sorunu” olduğumuzu düşünüyorsunuz ya ister istemez? Bakın ne güzel dediniz, “siz öyle misiniz bilmiyorum”. Sırf böyle yazdığınız için size çok samimi ve “içeriden” bir cevap vereceğim. Savunmaları, topları tüfekleri bir kenara bırakıp kız kardeş bir noktadan yazacağım.

Yazdıklarınız noktasından virgülüne kadar doğru ve düşüncelerinize harfiyen katılıyorum. Otuzlarımın başına kadar da aynen sizin gibi düşünüyordum. Eşimle çocuk sahibi olmamayı şart koşarak evlendim. Hayatımda böyle bir şeye yer olduğunu düşünmüyordum.

Pandemide işimi kaybettim ve uzunca bir kendimi sorgulama sürecine girdim. İlişkiler, aile, çocuk yapmak veya yapmamak, hayatın yaşamaya değer olup olmadığı… Ailemle her konuda süper anlaştığımızı söyleyemem ama o dönemde onları o kadar özledim ve bana karşı olan samimi sevgileri, ilgileri, merakları öyle içimi kapladı ki. Hayatta işten, eğitimden, paradan başka şeyler de var ve belki ben de anne olursam içimde başka kapılar açılabilir diye düşündüm, hissettim. Yirmiler çoktan geride kalmıştı, güvenilir ve iyi bir eşe sahiptim. Maddi anlamda bir çocuğa yetebilecek durumdaydım ve kendimi genel olarak sevmeyi bilen, güzel sevebilen biri olarak görürüm. Ayıracak vaktim, ilgim, sevgim ve param vardı ve bir tane bebeğim olsun istedim. Aylarca kan ter içinde bunun sorgulamasını yaptım kafamda, vicdanımda.

İlk iki gebeliğim düşükle sonuçlandı. O duyguyu bir kez tattıktan sonra artık kesinlikle bir bebek istediğime emin oldum. Deprem olduğunda iki düşük yapmış bir kadındım. Evlat edinmeye karar verdim. On gün sonra da tekrar (üçüncü kez) hamile olduğumu öğrendim.

Benim hikayem böyle. Bebek istiyor olmamın aslında okey olmasını kabul etmem 1 yılımı aldı. Şimdi de onu güzellikle, sevgiyle, merak duygusunu köreltmeden yaşatmak için elimden geleni yapacağım. Gelgelelim sık sık eski halimle kafamın içinde yaşadığım diyaloglar, çevremde zamanında benim gibi çocuksuz olmayı seçmiş bir çok arkadaşımın bana karşı değişen tavırları, yargılayıcı bakışları… Bebeğimin ve benim sağlığımdan ve iyiliğimden çok bunun bir “kadın deneyimi”, bir “olgu” olarak değerlendirilmesi o kadar sinirime dokunuyor ki. Bu da benim hayatım ve benim tercihimdi. Bunca yıl çocuksuzluğu tercih etmiş, şimdi otuzlarını, kırklarını süren arkadaşlarımın hepsi benden uzaklaştı maalesef. Artık ben göbüş bebiş diyen low life bir yaşam formuna dönüştüm ve onlar bana yukarıdan bakıyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
Tıpta cinsiyet değiştirme şansı da var, her merak ettigimiz şeyi denicez mi böyle

Ne alaka konu ile ayrıca oda istek üzerine oluyor mu oluyor ben erkek olmak istersem olurum aynen. Keyfimize bağlı bebekte yaparlar cinsiyet de değiştirirler toplum baskısı ile ne alakası var kişi kendi istiyor. Ve oluyor birçok arkadaşım tüp bebekle çocuk sahibi oldu sevgi ile büyütüyorlar zorla toplum baskısı ile yapan ilgili mi olur o kadar.
 
Siz de bizlerin bir “toplum sağlığı sorunu” olduğumuzu düşünüyorsunuz ya ister istemez? Bakın ne güzel dediniz, “siz öyle misiniz bilmiyorum”. Sırf böyle yazdığınız için size çok samimi ve “içeriden” bir cevap vereceğim. Savunmaları, topları tüfekleri bir kenara bırakıp kız kardeş bir noktadan yazacağım.

Yazdıklarınız noktasından virgülüne kadar doğru ve düşüncelerinize harfiyen katılıyorum. Otuzlarımın başına kadar da aynen sizin gibi düşünüyordum. Eşimle çocuk sahibi olmamayı şart koşarak evlendim. Hayatımda böyle bir şeye yer olduğunu düşünmüyordum.

Pandemide işimi kaybettim ve uzunca bir kendimi sorgulama sürecine girdim. İlişkiler, aile, çocuk yapmak veya yapmamak, hayatın yaşamaya değer olup olmadığı… Ailemle her konuda süper anlaştığımızı söyleyemem ama o dönemde onları o kadar özledim ve bana karşı olan samimi sevgileri, ilgileri, merakları öyle içimi kapladı ki. Hayatta işten, eğitimden, paradan başka şeyler de var ve belki ben de anne olursam içimde başka kapılar açılabilir diye düşündüm, hissettim. Yirmiler çoktan geride kalmıştı, güvenilir ve iyi bir eşe sahiptim. Maddi anlamda bir çocuğa yetebilecek durumdaydım ve kendimi genel olarak sevmeyi bilen, güzel sevebilen biri olarak görürüm. Ayıracak vaktim, ilgim, sevgim ve param vardı ve bir tane bebeğim olsun istedim. Aylarca kan ter içinde bunun sorgulamasını yaptım kafamda, vicdanımda.

İlk iki gebeliğim düşükle sonuçlandı. O duyguyu bir kez tattıktan sonra artık kesinlikle bir bebek istediğime emin oldum. Deprem olduğunda iki düşük yapmış bir kadındım. Evlat edinmeye karar verdim. On gün sonra da tekrar (üçüncü kez) hamile olduğumu öğrendim.

Benim hikayem böyle. Bebek istiyor olmamın aslında okey olmasını kabul etmem 1 yılımı aldı. Şimdi de onu güzellikle, sevgiyle, merak duygusunu köreltmeden yaşatmak için elimden geleni yapacağım. Gelgelelim sık sık eski halimle kafamın içinde yaşadığım diyaloglar, çevremde zamanında benim gibi çocuksuz olmayı seçmiş bir çok arkadaşımın bana karşı değişen tavırları, yargılayıcı bakışları… Bebeğimin ve benim sağlığımdan ve iyiliğimden çok bunun bir “kadın deneyimi”, bir “olgu” olarak değerlendirilmesi o kadar sinirime dokunuyor ki. Bu da benim hayatım ve benim tercihimdi. Bunca yıl çocuksuzluğu tercih etmiş, şimdi otuzlarını, kırklarını süren arkadaşlarımın hepsi benden uzaklaştı maalesef. Artık ben göbüş bebiş diyen low life bir yaşam formuna dönüştüm ve onlar bana yukarıdan bakıyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Benzer hayatları yaşamıyorsaniz uzaklaşmanız çok normal arkadaşlarinizla çünkü çocuklu arkadaşlarimla benim de konuşacak bir şeyim olmuyor pek ve sıkılıyorum. Bu gayet normal? Toplum sağlığı sorunu olarak görmedim, toplumsal bir yönü de var, dedim. İkisi aynı şey değil. Çocuğu değil çocuk yapıp yapmama "konusunu" olgu olarak değerlendiriyorum. "bir çocuk" değil yani hakkında konuştuğum "çocuk". Arkadaşlar oturup sohbet etmek ister haliyle çocuklular çocuklulari, çocuksuzlar çocuksuzlari tercih ediyor günümüzde. Low life bence sizin kendinizi "beni acaba öyle mi görüyorlar" düşünceniz. Çocuklu arkadaşlarıma misafir olunca iki dk yetiskince bir sohbeti surduremiyorum mesela. Sürekli dikkatleri dağınık. Haliyle ben de uzaklastim çünkü başka ne yapayım yani?
 
Ne alaka konu ile ayrıca oda istek üzerine oluyor mu oluyor ben erkek olmak istersem olurum aynen. Keyfimize bağlı bebekte yaparlar cinsiyet de değiştirirler toplum baskısı ile ne alakası var kişi kendi istiyor. Ve oluyor birçok arkadaşım tüp bebekle çocuk sahibi oldu sevgi ile büyütüyorlar zorla toplum baskısı ile yapan ilgili mi olur o kadar.
Çocuk yapmanın toplum baskısı ile ilgili olan HİÇBİR YÖNÜ yok mu yani sizce de? Bu kadarını da ilk kez duydum. Doğuran çoğu arkadaşım "tamam yaptıktan sonra süper bir duygu ama beni darlamalarinin payı büyük dogurmamda" diyor yani açıkça? Hiç mi duymadınız cidden böyle bişi?
 
Benzer hayatları yaşamıyorsaniz uzaklaşmanız çok normal arkadaşlarinizla çünkü çocuklu arkadaşlarimla benim de konuşacak bir şeyim olmuyor pek ve sıkılıyorum. Bu gayet normal? Toplum sağlığı sorunu olarak görmedim, toplumsal bir yönü de var, dedim. İkisi aynı şey değil. Çocuğu değil çocuk yapıp yapmama "konusunu" olgu olarak değerlendiriyorum. "bir çocuk" değil yani hakkında konuştuğum "çocuk". Arkadaşlar oturup sohbet etmek ister haliyle çocuklular çocuklulari, çocuksuzlar çocuksuzlari tercih ediyor günümüzde. Low life bence sizin kendinizi "beni acaba öyle mi görüyorlar" düşünceniz. Çocuklu arkadaşlarıma misafir olunca iki dk yetiskince bir sohbeti surduremiyorum mesela. Sürekli dikkatleri dağınık. Haliyle ben de uzaklastim çünkü başka ne yapayım yani?
Neyse biz sizinle temelde aynı şeyleri düşünüyoruz gibi bence bir sorun yok. Benim öfkem elbette doguranlara olamaz benim ekmek kapım çocuklar bikere jfjjfn ama bunun toplumsal yönlendirmeye HİC Mİ HİC ilgisi olmadığını savunan hemcinslerim cidden büyük yalan söylüyor ve de yapmamanin bir tercihten ziyade ZAVALLILIK olduğunu düşündüklerini siz de kabul ettiniz. Öfkeli göründüysem bu iki şeye idi öfkem. 🌻
 
Benzer hayatları yaşamıyorsaniz uzaklaşmanız çok normal arkadaşlarinizla çünkü çocuklu arkadaşlarimla benim de konuşacak bir şeyim olmuyor pek ve sıkılıyorum. Bu gayet normal? Toplum sağlığı sorunu olarak görmedim, toplumsal bir yönü de var, dedim. İkisi aynı şey değil. Çocuğu değil çocuk yapıp yapmama "konusunu" olgu olarak değerlendiriyorum. "bir çocuk" değil yani hakkında konuştuğum "çocuk". Arkadaşlar oturup sohbet etmek ister haliyle çocuklular çocuklulari, çocuksuzlar çocuksuzlari tercih ediyor günümüzde. Low life bence sizin kendinizi "beni acaba öyle mi görüyorlar" düşünceniz. Çocuklu arkadaşlarıma misafir olunca iki dk yetiskince bir sohbeti surduremiyorum mesela. Sürekli dikkatleri dağınık. Haliyle ben de uzaklastim çünkü başka ne yapayım yani?
Yok o benim düşüncem değil, direkt yüzüme söylendi, “lohusa prablıms” dedi bir arkadaşım çok ciddi bir sorunumla ilgili😂 Bir diğeri de hamilelik deneyimini merak ettiği için tüm hamileliğim boyunca canlı canlı dünya kadar soru sorarak tüm merakını giderdikten sonra bebeğimi görmeye hiç gelmedi ve sitem ettiğimde “titiz olacağını düşünmüştüm ama sen herhalde kucaktan kucağa gezdiriyorsun” dedi. Canları sağolsun. Çocuklu insanların da yetişkin sohbetlerine en az sizin kadar ihtiyaç duyduğunu biliyor muydunuz? Sırf çocuk sahibi oldu diye terk ettiğiniz kadın dostlarınız konuşacak kimseyi bulamamaktan ve lohusalığın iniş çıkışlarını paylaşamamaktan muzdarip oluyor😂 Uzun lafın kısası, eğer fikriniz değişirse lütfen bana yazın. Manevi desteğiniz olurum. Değişmezse de yazın. Hala kadınım ve kadın deneyimleri yaşamaya devam ediyorum çocuğum olmasına rağmen😂
 
Açılan konulardan rahatsızlık duymussaniz girip bakmazsiniz olur biter. Burda herkes kendince sıkıntısı derdi ne ise bi care destek yardim ariyo. Fikir alışverişi yapiyo. Pardon "yirtiniyo!"
Ki bunlardan biride ben olarak kullandığıniz kelime hic yakisik kalmadi.
 
Yok o benim düşüncem değil, direkt yüzüme söylendi, “lohusa prablıms” dedi bir arkadaşım çok ciddi bir sorunumla ilgili😂 Bir diğeri de hamilelik deneyimini merak ettiği için tüm hamileliğim boyunca canlı canlı dünya kadar soru sorarak tüm merakını giderdikten sonra bebeğimi görmeye hiç gelmedi ve sitem ettiğimde “titiz olacağını düşünmüştüm ama sen herhalde kucaktan kucağa gezdiriyorsun” dedi. Canları sağolsun. Çocuklu insanların da yetişkin sohbetlerine en az sizin kadar ihtiyaç duyduğunu biliyor muydunuz? Sırf çocuk sahibi oldu diye terk ettiğiniz kadın dostlarınız konuşacak kimseyi bulamamaktan ve lohusalığın iniş çıkışlarını paylaşamamaktan muzdarip oluyor😂 Uzun lafın kısası, eğer fikriniz değişirse lütfen bana yazın. Manevi desteğiniz olurum. Değişmezse de yazın. Hala kadınım ve kadın deneyimleri yaşamaya devam ediyorum çocuğum olmasına rağmen😂
Ay yok valla fikrim değişecek gibi değil hocam jfnfnf sırf kazara öyle bişi olmasın diye oldukça radikal tedbirler alıyorum. Ama yani şu da var ki gerçekten dikkatiniz çocuğa yönelince benim anlattığım şeyler havada kaliyo ya o evde. Bir de şu da oluyor, ben mesela flört sorunlarimdan bahsediyorum filan, evli çocuklu arkadaşlarim için bunlar ÖNEMSİZ yani çünkü bir bakıma içten içe rütbe kazanmış hissediyorlar. Yav ben aşk acısından halıda yuvarlanmali kriz geçiriyorum mesela otuz beş yaşında, çocuklu arkadaşım için bu yetişkin işi bir konu değil gibi geliyor.
 
Neyse biz sizinle temelde aynı şeyleri düşünüyoruz gibi bence bir sorun yok. Benim öfkem elbette doguranlara olamaz benim ekmek kapım çocuklar bikere jfjjfn ama bunun toplumsal yönlendirmeye HİC Mİ HİC ilgisi olmadığını savunan hemcinslerim cidden büyük yalan söylüyor ve de yapmamanin bir tercihten ziyade ZAVALLILIK olduğunu düşündüklerini siz de kabul ettiniz. Öfkeli göründüysem bu iki şeye idi öfkem. 🌻

Ay yok valla fikrim değişecek gibi değil hocam jfnfnf sırf kazara öyle bişi olmasın diye oldukça radikal tedbirler alıyorum. Ama yani şu da var ki gerçekten dikkatiniz çocuğa yönelince benim anlattığım şeyler havada kaliyo ya o evde. Bir de şu da oluyor, ben mesela flört sorunlarimdan bahsediyorum filan, evli çocuklu arkadaşlarim için bunlar ÖNEMSİZ yani çünkü bir bakıma içten içe rütbe kazanmış hissediyorlar. Yav ben aşk acısından halıda yuvarlanmali kriz geçiriyorum mesela otuz beş yaşında, çocuklu arkadaşım için bu yetişkin işi bir konu değil gibi geliyor.
Yani belki de arkadaşlarımız biraz tırtmış, olamaz mı sjfk
Valla keşke biri gelip bana fülört anlatsa, azıcık kafam dağılır ve öyle iyi gelir ki. İnan çocuktan başka bir şey hakkında 5 dakikadan uzun süren bir diyalog kurabilmek için şu an ömrümden bi üç ay falan veririm.
 
Yani belki de arkadaşlarımız biraz tırtmış, olamaz mı sjfk
Valla keşke biri gelip bana fülört anlatsa, azıcık kafam dağılır ve öyle iyi gelir ki. İnan çocuktan başka bir şey hakkında 5 dakikadan uzun süren bir diyalog kurabilmek için şu an ömrümden bi üç ay falan veririm.
Hahshdj ya aynı sehirdeysek bir kahve içelim. Ben flört anlatayım siz içinizden "kırk yaşında ne flörtü ya" deyin, siz çocuk anlatın ben arada gözümü devireyim filan. Kendinizi ifade etme şeklinizi çok sevdim. Sevgiler. 🌻
 
Dört sene evlilikte çocuk düşünmedim. Zaten çocukları da pek sevmem açıkçası. Birdenbire içime isteği düştü. Zamanla büyüdü de büyüdü. Bunun için kendimi noksan hissetmiyorum.
Forumda çok konuşulmasının sebebi yıpratıcı bir yandan da özel konular olması ve insanların bu başlıklar altında birbirlerine destek ve fikir vermesi. Bu kadar basit aslında.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X