hazırcevaplar hünerlerinizi görelim

GÜNAYDIN ÇENEBAZIM...GÜNAYDIN HAZIRCEVAPLARIM....HAYIRLI CUMALAR OLSUN...İZMRİDEN SEVGİLER HEPİNİZE...a.s.
 
meşhur divan şairlerimizden erzurumlu nefî, dilinin belâsı olarak başını vermiş mert bir insandır.
bir gün dönemin yaşlı sadrazamının bir erkek çocuğu olur. sevincinden bu olayı tarih düşürerek karşılamak ister. birinci mısra olan
kudûmuyla (gelişiyle) sevindirdi atasını
kısmını söyler fakat ikinci mısrayı bir türlü bulamaz. uzun uzun yazıp silmeler para etmeyince, gece yarısı nef'î'yi çağırmaya karar verip bir adam gönderir. bu vakitte sadrazam tarafından çağırılmak pek hayra alâmet değildir. zaten ölümün sınırında yaşamakta olan nef'î bu çağrıyı "öbür tarafa gitmek" olarak yorumlar.
zavallı nef'î korkudan yüzü sararak kalkar, abdest alıp iki rekat namaz kılar, ev halkını uyandırıp onlarla helâlleşir ve ölüme hazır olarak sadrazam konağına gelir:
- beni emretmişsiniz paşa hazretleri, buyurun.
paşa onu görünce, yüzünde biraz mahcubiyet ifadesi ile konuşur:
- haa, ya, sahi bu gece vakti de seni rahatsız ettik. elini öper, bir çocuğumuz dünyaya geldi de. tarih düşüreyim dedim, fakat ikinci mısrada takılıp kaldım. bunu ancak sen tamamlarsın diye de seni çağırdım, zahmet verdik.
ölüme hazırlanmış bir kurbanlık gibi konağa gelmiş olan nef'î, böyle münasebetsiz bir istekle karşılaşınca, korku dolu onuru birden öfkeye dönüşür ve sorar:
- birinci mısrası ne ola ki, paşa hazretleri?
"kudûmuyla sevindirdi atasını"
şairin zihninde ikinci mısranın şimşek gibi çakması uzun sürmez ve hemen yapıştırır:
"koca eşşek yeni buldu sıpasını"
 
renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş.

üzüntüyle ustasına gitmiş. usta ressam üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. öğrenci resmi yeniden yapmış.
usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş.

öğrenci denileni yapmış.. birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış. sevinçle ustasına koşmuş.
usta ressam şöyle demiş: "ilkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. ikincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. yapıcı olmak eğitim gerektirir. hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma."
 
Adamın biri,Nasreddin Hoca'ya:
-Tuvalette bir şey yemek caizmidir? diye sorunca, Hoca:
-Caizdir, demiş. Ama içeride başka birşey yediğini zannederlerse, ne
diyeceksin?
 
çenem bu son yazdığın harikaydı bitanesim yaaa renklerin ustası olan
 
Son düzenleme:
Mevlana öğrencilerinin biriyle yürürken, yol kenarında birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler.
Yanındaki öğrencisi:
-Güzel bir kardeşlik örneği, der. Keşke insanlar da bundan ibret alsa.
Mevlana, tebessüm ederek karşılık verir:
-Aralarına bir kemik atıver de, gör kardeşliklerini.
 
arzuuum gelmiş hoşgelmiş kuşuuum opuyorumnanaktan
ben de çok eğleniyorum bunları yazarken kaydirigubbakcemile3
 
çılgın felsefe hocasi 100 puanlik tek soruyu yanındakı sandalyeyi
göstererek
sorar:
"bana bu sandalyenin varolmadığını kanıtlayın!"


100 puan alan tek kişinin cevabi ise sadece şudur:
"hangi sandalye "
 
asagidaki konulara kisa ve etkili bir şekilde deginen bir yazi yazin.

1. din

2. cinsellik

3. gizem

cevap:

allahim! hamileyim. acaba kimden

buna koptum :roflol:
 
asagidaki konulara kisa ve etkili bir şekilde deginen bir yazi yazin.

1. din

2. cinsellik

3. gizem

cevap:

allahim! hamileyim. acaba kimden

buna koptum :roflol:


manyak bu kız ya...........varya hiç gülecegim yoktu...........kaydirigubbakcemile3
nerden buldun bunu be........delü................
allahım ya......:roflol:

iyide geldi ha....3 günlük hastane macerasından sonra.......moral oldu.......Şeniz
 
güzellerim gelmiş, ben de topiği havalandırıyodum, sabah sabah kaydirigubbakcemile3
pasaklım, okuyalım eğlenelim işte, buluyorum ordan burdan, komiğime gideni yazıyorum...

duygum noldu annenin ameliyatı, nasıl şimdi ???
 
Fatih Altaylı, Erman Toroğlu için:
Fatih Altaylı: "O kabzımal futboldan ne anlar ki" deyince
Erman Toroğlu: "Ben eski futbolcu ve hakemim futboldan anlarım, kabzımalım hıyardan da anlarım"

 
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile'ye hasımlarından biri:
-Efendim,kulaklarınız bir insan için büyük değil mi?
Galile cevaplamış:
-Doğru,benim kulaklarım bir insan için büyük ama,seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?
 
Fuzuli ile Ruhi beraberce yürürlerken bir köpek görürler. Ruhi köpeği göstererek;
‘Bu köpekte ne kadar fuzuli’ der. Fuzuli hemen cevabı yapıştırır:
Çünki içinde Ruhi var.
 
X