canım ben yumurta rezervi az olanlara uzun uygulanıyor sanıyordum ancak tam tersiymiş aşağıdaki yazıyı memorialın sayfasında buldum umarım yardımcı olur
Tüp bebek uygulamalarında protokol seçimi hastaya göre değişmektedir. Tüp bebek tedavisindeki birinci basamak kadından yeterli sayıda ve kalitede yumurta elde etmektir. Bunun için kadının yaşı, yumurtalık rezervi, kan hormon değerleri ve kilosuna uygun olarak seçilen bir protokol ile yumurta büyütme, “ovulasyon indüksiyonu” veya diğer bir adı ile “kontrollü ovaryan hiperstimulasyon - KOH” tedavisi uygulanır. Ovulasyon indüksiyonu tedavisi, çiftin infertilite nedenine, tetkik ve muayene sonuçlarına bağlı olarak her hasta için özel olarak belirlenir. Bu seçimde, tüp bebek merkezinin deneyimi ve başarısı önemli bir kriterdir.Olguların özelliklerine göre farklı şekillerde uygulanabilen KOH tedavilerinde öncelikle gonadotropin adı verilen yumurta büyütücü ilaçların yardımı ile yumurtalar belli bir olgunlaşma aşamasına getirilir. Bu süreçte istenmeyen bir zamanda yumurtaların çatlamasını engellemek için agonist veya antagonist adı verilen ilaçlar kulanılır. Agonist veya antagonist adı verilen ilaçlara göre protokoller uzun veya kısa olarak adlandırılır.
Agonist ilaçlar çatlamayı engelleyici etkilerini uzun sürede ortaya çıkardıklarından bu ilaçların kullanıldığı tedaviler uzun protokol adını alır. Agonist ilaçlar bir önceki adetin 21. gününde başlanır ve adetli iken devam edilir. Takip eden adetin 3.günü yumurta geliştirmeye yarayan diğer ilaçlara başlanır ve yumurta çatlatma iğnesine kadar ikisi birlikte devam edilir. Uzun protokolde, eşit düzeyde ve aynı büyüklükte folikül gelişimi sağlanırken; LH denilen yumurtlamayı tetikleyen hormonun erken ve kontrolsüz yükselmesi önlenmektedir. Bu tedavi protokolü daha çok normal cevaplı, yumurtalıklardaki yumurta sayısı yeterli olan hastalar için kullanılır. Bu protokolün önemli bir avantajı tedavi zamanının istenilen şekilde programlanabilmesidir. Dezavantajı ise; beynin kendi ürettiği hormonların baskılanması nedeni ile folikül gelişimini sağlamak için gerekli olan ilaç dozunun artmasıdır. Ayrıca bu hastalarda baskılayıcı iğnelerin alevlendirici etkisi sonucu basit folikül kistler oluşabilir.
Antagonist denilen ilaçlar baskılayıcı etkiyi daha kısa sürede sağladıklarından bu ilaçların kullanıldığı tedavi şemalarına kısa protokol denir. Kısa protokol daha hasta dostu bir tedavi şeklidir. Yumurta rezervinden bağımsız olarak her hasta grubunda uygulanabilir. Ancak özellikle, yumurta cevabı zayıf, kötü yanıtlı hastalarda ve yumurtalıklarında çok sayıda yumurtası olan yüksek cevaplı hastalarda tercih edilebilir. Özellikle “ovaryan hiperstimulasyon sendromu” riski olan hastalarda bu riski azalttığı çalışmalarla gösterilmiştir. Ayrıca zaman problemi olan hastalarda da tedavinin daha kısa zamanda tamamlanmasını sağlar. Adetin 3.günü yumurtayı geliştiren ve büyüten ilaçlara başlanır, yumurta belli bir büyüklüğe eriştiğinde antagonist denilen ilaçlara başlanır. Çatlatma iğnesine kadar her iki ilaca devam edilir.
Gebelik sonuçları açısında iki protokol arasında belirgin bir fark görülmemektedir.