Veee yine hamileyim!
Nasıl oldu bilmiyoruz...
Düşünüyoruz, bulamıyoruz...
Doğumdan iki ay sonra kontrolde bir şey yoktu, emzirme sonrası buluşalım diye konuştuk doktorumla... O zaman simir testini de yapacaktık, korunma için ciddi bir uygulama da... Geçen cumartesi, ayın 20'sinde...
Hem alışveriş yapmak hem de uzun süredir soluyamadığım Nişantaşı havası için attım kendimi sokaklara. Bir kuş gibi hafiftim. En sevdiğim kırtasiyeden sarı kurşun kalemlerimi aldım, oğlumun bayıldığı renkli kağıtları ve Banu'cuğumun bir süredir beni bekleyen doğum hediyesini de çantama attım.
Kuaföre girdim, saçlarımı boyattım. Muji'den ofisteki masama minicik bir ahşap çam ağacı da aldım. Karnım çok acıkmıştı, doktor sonrası Kırıntı'ya girerim, bir etli mantarlı dürüm yerim dedim. Amerikan Hastanesi'nin karşı köşesindeki o minik büfe vardır ya, onun üstünde benim doktorumun ofisi. Girerken içeri canım döner de çekti. şimdi buradan da yesem olur dedim. Sonra iç çekerek kapıdan içeri girdim...
Prof. Dr. Rıza Madazlı'ya gittim...
Buluştuk odada. Espriler yapıyoruz, gülüyoruz. Simir testi yapılıyor, ben “Hocam, Bora bana sabah ‘şimdi gidermişsin ve Rıza Abi sana kızım hamilesin, ne bu dermiş' dedi” diye anlatıyorum sabah yaşadıklarımı. Sonra şaka gerçek oluyor.
Doktorum “Kızım bebek burada” diyor, ben “yok” diyorum. O “Yavrum burada işte” diyor, ben “Yoook ya, yeme beni” diyorum. “Kızım niye dalga geçeyim, baksana oynuyor, olmuş bu” diyor, ben “Hadeee, o benden önceki hastanın videosudur, siz eğleniyorsunuz benimle” diyorum. Artık adam dayanamıyor, “Pınar seni kurcalıyoruz kızım, baksana burada” diyor ve ben kendimi kaybediyorum...
Gördüm!
ıçimde bir bebek vardı, dans ediyordu, dönüyordu. Asıl burası şok: Hem de 13 hafta 1 günlük gözüküyordu...
ışin özü...
Şu anda bebeğim 14 haftalık, yani tam 3,5 aylık!
Hiçbir yan etki olmadan, hiçbir şey hissetmeden, hiç anlaşılmadan, migrenim azdı diye ne ağrı kesiciler içtim. Hasta oldum ne antibiyotikler yuttum, sistit oldum küveti kaynar sular ile doldurup içine uzun uzun oturdum. Minik bebişim Kaila Sim için merdivenlerden üçer dörder çıkarak koştum, Emo'cuğumu kucağıma, sırtıma aldım taşıdım, spor yaptım, dev topuklularla gezdim...
Bana mısın demedi bebeğim!
Varlığını hiç çaktırmadı, sinsice bekledi benim yeni miniğim!
Şaka gibi ama...
Üçüncü kez anne oluyorum ben aslında...
Tüm bu olay sonrası sakinleşince Rıza Hocam şöyle dedi: “ışte Pınar, örnek olsun bu herkese... ışte böyle bir olay hamilelik, ne yapsan bazı şeylere engel olamıyorsun...”
O gün o kapıdan bir kuş gibi koşarak girmiştim, çıkarken ağırlaşmış, devleşmiştim. Yavaş yürüyordum, ağır taşımıyordum ve çark ettim. Yemin ederim her şey aslında psikolojikmiş, artık bunu bilir bunu söylerim...
Pınar ben...
Çoook şaşkın ama 6 aylık kısa dönem hamilelik yüzünden de sevinçli, 7,5 yaşındaki Emre Berent'in, 5 ay 26 günlük Kaila Sim'in ve göbüşteki 14 haftalık minişin annesi!
Pınar Reyhan'ın Aralık ayındaki Hürriyet gazetesinden Alıntı:
Ben okuduğumda çok şaşırmıştım sizinle paylaşmak istedim.
Yuh demek istiyorum
Nasıl oldu bilmiyoruz...
Düşünüyoruz, bulamıyoruz...
Doğumdan iki ay sonra kontrolde bir şey yoktu, emzirme sonrası buluşalım diye konuştuk doktorumla... O zaman simir testini de yapacaktık, korunma için ciddi bir uygulama da... Geçen cumartesi, ayın 20'sinde...
Hem alışveriş yapmak hem de uzun süredir soluyamadığım Nişantaşı havası için attım kendimi sokaklara. Bir kuş gibi hafiftim. En sevdiğim kırtasiyeden sarı kurşun kalemlerimi aldım, oğlumun bayıldığı renkli kağıtları ve Banu'cuğumun bir süredir beni bekleyen doğum hediyesini de çantama attım.
Kuaföre girdim, saçlarımı boyattım. Muji'den ofisteki masama minicik bir ahşap çam ağacı da aldım. Karnım çok acıkmıştı, doktor sonrası Kırıntı'ya girerim, bir etli mantarlı dürüm yerim dedim. Amerikan Hastanesi'nin karşı köşesindeki o minik büfe vardır ya, onun üstünde benim doktorumun ofisi. Girerken içeri canım döner de çekti. şimdi buradan da yesem olur dedim. Sonra iç çekerek kapıdan içeri girdim...
Prof. Dr. Rıza Madazlı'ya gittim...
Buluştuk odada. Espriler yapıyoruz, gülüyoruz. Simir testi yapılıyor, ben “Hocam, Bora bana sabah ‘şimdi gidermişsin ve Rıza Abi sana kızım hamilesin, ne bu dermiş' dedi” diye anlatıyorum sabah yaşadıklarımı. Sonra şaka gerçek oluyor.
Doktorum “Kızım bebek burada” diyor, ben “yok” diyorum. O “Yavrum burada işte” diyor, ben “Yoook ya, yeme beni” diyorum. “Kızım niye dalga geçeyim, baksana oynuyor, olmuş bu” diyor, ben “Hadeee, o benden önceki hastanın videosudur, siz eğleniyorsunuz benimle” diyorum. Artık adam dayanamıyor, “Pınar seni kurcalıyoruz kızım, baksana burada” diyor ve ben kendimi kaybediyorum...
Gördüm!
ıçimde bir bebek vardı, dans ediyordu, dönüyordu. Asıl burası şok: Hem de 13 hafta 1 günlük gözüküyordu...
ışin özü...
Şu anda bebeğim 14 haftalık, yani tam 3,5 aylık!
Hiçbir yan etki olmadan, hiçbir şey hissetmeden, hiç anlaşılmadan, migrenim azdı diye ne ağrı kesiciler içtim. Hasta oldum ne antibiyotikler yuttum, sistit oldum küveti kaynar sular ile doldurup içine uzun uzun oturdum. Minik bebişim Kaila Sim için merdivenlerden üçer dörder çıkarak koştum, Emo'cuğumu kucağıma, sırtıma aldım taşıdım, spor yaptım, dev topuklularla gezdim...
Bana mısın demedi bebeğim!
Varlığını hiç çaktırmadı, sinsice bekledi benim yeni miniğim!
Şaka gibi ama...
Üçüncü kez anne oluyorum ben aslında...
Tüm bu olay sonrası sakinleşince Rıza Hocam şöyle dedi: “ışte Pınar, örnek olsun bu herkese... ışte böyle bir olay hamilelik, ne yapsan bazı şeylere engel olamıyorsun...”
O gün o kapıdan bir kuş gibi koşarak girmiştim, çıkarken ağırlaşmış, devleşmiştim. Yavaş yürüyordum, ağır taşımıyordum ve çark ettim. Yemin ederim her şey aslında psikolojikmiş, artık bunu bilir bunu söylerim...
Pınar ben...
Çoook şaşkın ama 6 aylık kısa dönem hamilelik yüzünden de sevinçli, 7,5 yaşındaki Emre Berent'in, 5 ay 26 günlük Kaila Sim'in ve göbüşteki 14 haftalık minişin annesi!
Pınar Reyhan'ın Aralık ayındaki Hürriyet gazetesinden Alıntı:
Ben okuduğumda çok şaşırmıştım sizinle paylaşmak istedim.
Yuh demek istiyorum