Öncelikle, gerek konu başlığını açan sevgili üyeye,
gerekse bu konuda emek ve zaman harcayarak canhıraş bir şekilde araştırma yapma ve bizleri de bilgilendirme çabası içerisindeki tüm üyelere ve gerekse,
vazgeçilmezleri arasında bulunanları bile bir anda çöpe atmaktan hiç kaçınmayacak kadar, hem bir insan olarak, hem bir tüketici olarak gerekli hassasiyeti göstermek adına aynı derecede canhıraş bir bilgilenme ve duyarlılık içerisinde olan tüm üye arkadaşlara,
kendi adıma çok teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
Sadece benimle veya bir tek şeyle mi düzelir? gibi bir yaklaşımdan uzaklaşıldığı ve küçük de olsa bir adım atılan her şeyin, olumlu anlamda büyük sonuçları olduğu gibi, gerekli hassasiyeti gösterdiğimizde amaca katkısının mutlaka hassasiyetimizden çok daha büyük ölçüde yansıyacağından eminim ve buna inanıyorum.
Konuyla ilgili naçisane düşüncelerimi bir bütün olarak paylaşmak istediğim için, muhtemelen biraz uzun olacağını şimdiden tahmin edebiliyorum ama başka türlü ifade edebilmem mümkün olmayacak.
Bu, sadece yaşamlarını sürdürebilecek kadar yiyecek, içecek ve biraz ilgi biraz sevgiden başka hiçbirşey istemeyen güzel ve masum canlıları bu şekilde gördükten sonra dahi, buna dikkat etmeyecek olanlar var mıdır?
Ya da çok daha anlamsız şeyler söz konusu olduğunda saatlerce zaman ayırabildikleri halde bu konuda bilgilenmeye ve ilgilenmeye ve paylaşıma zaman bulamayanlar da var mıdır?
Ya da, ne yapalım elimizden bir şey gelmez deyip, anlık yaklaşıp sonrasında bir kez bile "ben bu uygulamalara neden olanlarından hangilerini kullanıyorum acaba ? diye sorma gereği bile duymadan, unutanlar var mıdır? (veya bu örnekler çoğaltılabilir) ve olacak mıdır? işte bunları bilemiyorum ve sizlerin taktirine bırakıyorum.
Kendi adıma, ilk sayfalarda yorumu olan bir üyenin de güvenilir olduğunu düşündüğü ve adını verdiği, sonrasında tekrarlanmayan ve üyelerin de ilgisini veya dikkatini çekmemiş olan bir marka kullanıyorum ben iki yıldır, herşeyimde.
Ancak iki şeyde, farklı kullanmak zorundayım, çünkü benim tercih ettiğim şirkette bu iki şey yok.
Birincisi saç boyası.
Onda hala kriterlerime uyanını ne yazık ki bulamadım. Varsa da ben bilemiyorum. Burada yazılanları da tekrar dönüp detaylı olarak okumayı düşünüyorum ve sadece hayvanlar üzerinde deney yapması bakımından değil her yönüyle zararsız bir saç boyası varsa ve belirtilmişse, ben de tercihimi onda kullanmayı çok isterim.
Bir de tırnak cilası ya da oje dediğimiz şey.
Renkli kozmetik dahil çok rahatım ancak, bu ikisinde maalesef ki bile bile (oje asla kullanmıyorum artık ama saç boyası kullanıyorum hala) hiç içime sinmese de kullanıyorum vahşice.
Evet, saçlarımın beyazlarına birilerinin sürekli "ay boyan gelmiş veya boyat şu saçlarını" demeleriyle daha fazla haşır neşir olmamak adına da olsa, sonuçta bu vahşetin içindeyim ben de. Hem de, saçlarımdaki doğal rengi boyamak adına.
Kendi seçeneklerimde dahil olmak üzere insanların seçeneklerinin kısıtlanmasından hiç hoşlanmayan biriyim. Ancak belli kriterler söz konusu olduğunda mecburen bunu yapmak zorunda kalıyor insan ve yeterince araştırıp üzerinde durunca daha doğru sonuçlara bir şekilde ulaşabiliyor. Bu forumda, gerçekten uzun süreli ve çözemedikleri bir takım problemleri olduğunu okuduğum bir kaç üyeyle, kendilerine kesinlikle yardımcı olacağından ve problemlerini de olumlu yönde destekleyeceğinden çok emin olduğum için, kendim de sürekli kullandıklarım hakkında ve nedenleriyle niçinleriyle oldukça detaylı olarak, özel mesaj yoluyla paylaşma gereği duymuştum ve onlara bahsetmiştim daha önce.
Bir de;
hazır gıdalar konusunda (her ne kadar çok kullanmamaya gayret göstersem de böyle bir şey hiçbirimiz için mümkün değil zaten) deney yapmayanlar önemli benim için. Çünkü hayatımızdan bunların ne kadarını çıkartabiliriz ki? Mutlaka kullanıyoruz hepimiz. Ve en azından bizlere en az zarar verenleri bulmaktan başka seçenek yok şimdilik. Sizlerden en çok faydalanacağım şeyler özellikle bu grup olacak. Çünkü benim bilgilerim çok eksik bu konuda ve arkasında durabileceğim tavsiyelerim ve deneyimim yok bu alanda.
Şu kadarını biliyorum sadece.
"Hiçbir koruyucu madde içermez" ve "Hiçbir katkı maddesi içermez" ifadeleri asla birbiriyle aynı ifadeler değil, çok farklı şeylermiş.
Üstelik, "Türk Gıda Kodeksine Uygundur" ifadesiyle birlikte gördüğümde, insan sağlığına zararlı şeyler içermiyor, diye anlıyordum ben bunları okuduğumda ve direk tercih nedenim oluyorlardı. Ama hiç de öyle demek değilmiş.
Bir de, "Msg" maddesi bir diğer adı Çin Tuzu diye biliniyormuş ve ne yazık ki artık tatlısından tuzlusuna tüm hazır gıdalarda kullanılan bu maddenin zararlarını hepimiz alıyoruz. Büyüteçle okunacak derecede küçücük yazılarda okuyabilenleriniz varsa zaten eğer dikkat ederlerse ne kadar çok şeyde var olduğunu görebilirler.
Bir diğeri de, adını görünce çok sağlıklı bir şey çağrıştıran "Soya posası" ne yazık ki, bu da adı kadar masum bir şey veya soyanın faydalarıyla asla alakası olmayan, tatlısından tuzlusuna, yeşil rengi baklavada, sarısı veya kahvesi ekmekte bisküvide kekte, pembesi kremada, kırmızısı kıymada vb. herşeylerde çokça kullanılan ve hiç bir faydası olmayan ancak çok ucuz ve olması gereken maddenin içine ilave edilerek ağırlığını arttırdığı için, maliyeti düşürmek ve çok daha fazla kar elde edebilmek amacıyla çok tercih edilen bir şeymiş.
Tabii ki, diş macunlarındaki flor, fluorid gibi maddelerin de zararları pek çok yerde artık bahsedildiği için muhtemelen bunu biliyorsunuzdur bir çoğunuz.
Ülkemizde şu anda bunlarla ilgili son durum nedir? Kullanımlar ne boyuttadır? Yaptırımlar veya uygulamalar nasıldır? bilmiyorum açıkçası.
Ancak meslek veya branş olarak ya da bir şekilde konuların içinde olan ve bu konularda daha sağlıklı bilgiler verebilecek birileri varsa forum üyeleri arasında, inşallah ilgilenirler ve daha doğru daha sağlıklı bilgileri bizlerin faydası için burada paylaşırlarsa hepimiz için iyi olur ve doğru bilgi kaynağı olur diye düşünüyorum.
Evet, deneylere gelince, ben de bir kaç yıldır bu deney görüntülerini her gördüğümde, daha önce kullandığım herşey için aynen sizler gibi hissediyordum. Ama tek tesellim bilmeden kullanmış olmam diyorum.
Sonra hayır diyorum, kendimi kandırmamın manası yok ve bu çok aptalca olur diyorum ve soruyorum kendime dürüstçe "Kaç kere sorguladın ki bunu" diye.
Tüketici olarak neyi sorguladın bugüne kadar? diyorum ve asıl suçlunun yine tüketici olarak asıl ben olduğumu düşünüyorum. Bir çoğunu kullanmasam da aslında bir eksiklik olmayacak nice kozmetik dahil herşeyi; hem kendi sağlığım açısından, hem bu çaresiz canlıları bu hale getiren deneyler açısından, hem de üzerinde yaşadığımız bu dünyayı önemseyip önemsememesi açısından yıllardır neden yeterince sorgulamadığımı bir kez daha kendime soruyorum şimdi bile.
Herşeye evet ama bu eksikliğimin kabahatini de mi, bunları yapanlara yüklemeliyim? Tabi ki hayır, bu sadece kendimi rahatlatmak için kendi kendime aslı olmayan bir mazeret üretmek olur.
Aslında benim en çok üzerinde durmak istediğim şey, arada bazı katılımcı üyelerin özellikle dikkat çektikleri hususları da gözden kaçırmamak gerektiğinin altını çizmek.
Bana ne kadar katılacaksınız bilemiyorum ve bence önemli olduğu için yazıyorum.
Neden son yıllarda çok daha fazla sorgular hale geldik acaba bu deney konusunu????
Çünkü artık insan kendi eliyle kendi yaşam alanlarını öylesine yok edip dünyayı öylesine sağlıksızlaştırdı ki, hepimiz artık farkedilir derecede zarar görünce, nihayet duyarlı olmamız gerektiği ve acil tedbirler almamız gerektiği konusunda bilinçlenmeye başladık ve bunların arasına, canice yapılan deneyler konusundaki tepkilerimiz de eklendi ve her geçen gün daha da büyüyen bir bilinçlenme süreci devam ediyor.
Zaten şu anda sevgili üye arkadaşımızın bu başlığı bize kazandırması ve bilgileri hepimizin olabildiğince çok paylaşmamız için buraya açması da bu bilinçlenme çabalarına ve buna katkıya bir örnek.
Ama beni üzen başka bir şey var. Yani biraz daha orta ve uzun vadede ele almaya çalışıyorum olayı, çok daha iyi ve geniş, hem kendi sağlığımızı, hem bu hayvanları ve hem de dünyayı olumlu etkileyecek sonuçları olsun istiyorum.
Şöyle ki; sanki övgüye değer bir şeymiş gibi, kendilerini farklı kılan bir şeymiş gibi, hayvan deneyi yapmadıklarını ön plana alan şirket ve firmalara çok kızıyorum.
Yapmıyoruz,,,
Ne zamandır yapmıyorsunuz peki? diye sormuyoruz ve nasıl olsa böyle bir şeye cevap vermek durumunda değiller. Onun için yapmıyoruz güzel ve iyi bir cevap tabi ki.
"hiç bir zaman yapmadık" yerine "yapmıyoruz", "yapılmamaktadır", "şu tarihten itibaren asla yapılmayacaktır".... gibi ifadeler.
Düz mantıkla ve biraz düşündüğümde beni çok ama çok rencide ediyor ve hiç tatmin etmiyor. Bazen tüketiciyi veya bu hayvancıkları düşündüklerinden deği,l sadece mecburiyetten buna dikkat ettiklerini düşünesim geliyor. Sonuçta artık şu saatten sonra, zaten öyle olmak zorundalar...
Bir diğer husus da şu, yerli veya yabancı. Önceden çok üzerinde durduğum halde, benim için tek başına tercih nedeni asla değil ve böyle bir ayırım yapmıyorum artık.
Özellikle, "yerli ve doğal" ifadelerine öncelik verdiğim için tercih ettiğim bir çok firmanın ne yazık ki, ürünlerinin hammedelerinin tamamını veya bir çoğunu "ithal ediyor" olduklarını çok üzülerek öğrendiğim an itibariyle (ki, çok savunduğum bir husus olduğu için bu unsur, gerçekten çok üzülmüştüm böyle birşeye) artık benim için liste başı bir öncelik olmaktan çıktı bu tabirler.
Hayvan deneyleri, tabi ki tüketici açısından ele alınsın, bu konu kadar önemli bir şey olamaz, ama bunu kendilerine bir paye ve madalya unsuru haline getirenlere, ürünlerinin diğer olumsuzluklarını kamufle etmesi açısından göz alıcı bir perde şeklinde biz tüketicileri sadece buna veya kullanmadıkları bir kaç zararlı maddeyi kullanmadıklarına ya da bir önceki paragrafta değindiğim yerli yabancı konusuna, (komik ama hala sadece dönüştürülebilir ambalajları bile önemli bir şey gerçekleştirmişler gibi lanse ediyor bir çok firma) yani sadece bunlara odaklamalarını ise hiç dürüstçe bulmuyorum.
Uzun yıllar sadece şu anki deney konusu ve bir iki maddeyle ilgilendikten sonra, bu defa yeni yeni ilgilenmemiz gereken şeyleri de dikkate almamız için, birilerinin bunları gündem yapmasını veya ilgilenme zamanımızı tayin etmesini beklemeyi, hepimiz için büyük zarar ve kayıp olarak görüyorum.
Asla samimiyetsiz ve art niyetli bir insan değilim. Yine de beni çok üzen ve ilerisi için öngörebildiğim tablo şu an için böyle ve umuyorum ki yanılıyorumdur.
Bu kadar çok ve uzun uzun yazmamın nedeni işte bu;
Hazır bunca seçme ve ayıklama işlemine başlamışken; belki biraz zor da olsa,
gerek hayvanlar üzerinde test yapıp yapmadıkları,
gerek ürünlerin içinde kullanılan maddelerin ne anlama geldiği ve zararlı maddeler barındırıp barındırmadıkları,
gerek uzun vadede bize verecekleri muhtemel zararlar ve
gerekse, tüm çevresel faktörlere her bakımdan ne kadar saygılı oldukları
hususlarının da değerlendirilmek suretiyle araştırılmasının ve tercihleri belirlemede bunlara da dikkat edilmesinin hepimiz için en doğru şey olduğu kanaatindeyim.
Hepinize sağlık ve mutluluk diliyorum. Sevgimle