Hani kimse kimsenin çocuğunun sesini çekmek zorunda değil ya peki el kadar bebekleri nasıl oyalıyorsunuz?

Bu dediklerine bir çocuk annesi olarak kısmen katılıyorum insanın en ilkel dürtüsü maalesef çok üremek üzerine kurulu hele bizim gibi Orta Doğu toplumlarında amigdala daha büyük olduğu için daha çok üreme isteği oluyor doğal olarak şimdi meşhur genetik mühendisi arkadaşı anmayım burda ama bizlerde o toplumlardan çok farklı değiliz. Zamanında bir arkadaşım soyun devam etmesi için erkek çocuk şart derdi sanki ailesi holdingler yönetiyor falan da :)) soyun devamı çok mühimmiş gibi bir algı var toplumda. Aynı şekilde annelik gereksiz kutsallaştırılıyor ama bunları söylediğin anda hooop linçi yiyorsun tıpkı rahmetli Billur Kalkavan gibi “şu sokaklardaki kediler köpekler yılda üç dört kez ürüyor hiçbirinin gerine gerine kibirle yürüdüğünü görmedim” demişti ince nüanslarla dokundurup… Anlayan anlıyor
 
Ev sizinse ses yalıtımı yaptırın daha rahat olursunuz
 

Tamam isteyen üresin ona da eyvallah ama madem ürüyorsun, çocuğu dünyaya getiriyorsun bakıcaksın kardeşim. Çocuk büyük sorumluluk, eğitimim meğitimi de geçtim her şeyden önce sağlıklı, mutlu, dengeli bir birey olması çocukluk çok önemli ve ebeveynlerin maddi manevi çok çaba koyması ve bilinçli olması gerekiyor. İsteyen, yetebilen 5 çocuk yapsın isterse benden eyvallah ama hepsine zaman ayırcaksın, sağlığııyla mutluluğyla yakıından ilgileniceksin, gelişimine katkıda bulunacaksın. Hep yazıyorum burda kadın, erkek şurda okuduğum konulardaki insanlarda hiçbir plan program yok, inanılır gibi değil Biri yeni atandım hamileyim daha başlamadığım işe 3 yıl izin alıp gitmesem mi yazıyor, diğerleri de evet devlet hak veriyor yazıyor; başka biri boşanıyorum ama hamileyim yazıyor, yorumcular doğur gitsin cnm çocuk şahanedir yazıyor inanılır gibi değilGerçekten hiç anlamıyorum toplumun %80i gelişine, rasgele, bilinçsiz şekilde yaşıyor, çocuk çocuk diye ürüyor sonra onlara da adam gibi bakmıyor, Ferhansı da taşlıyorlar ama kız söylediklerinde hep haklı.
 
Ay hangi memuriyetmiş o 3 yıl veren kız hemen transfer oluyum. Diğer söylediklerine katılıyorum. Köyde çalışıyorum. İstisnasız bir çok velinin hem ilkokulda hem ortaokulda ya da ana sınıfında öğrencisi var. Çoğunun ağzı bozuk. Okul ne demek çok bilmiyorlar. Bilinç yok. Kocaları İstanbul'a çalışmaya gitmiş. Hanımlar bütün çocuğun sorumluluğunu almış. Üzülüyorum, hem kadınlara hem çocuklara.
 
Elli alem gelse benim çocuğum gelişim sürecinde. Henüz kuralları öğreniyor derim onu kısıtlamam. Siz hayatınızı ne kendinize ne de çocuğunuza göre değil etrafa göre mi şekilldeniriyorsunuz? Güzelce komşumla konuşurum birazcık bizi mazur görmelerini yukarılarında da bir hayat olduğunu ve buna bakıp sevinmeleri gerektiğini , bunun bir süreç olduğunu kibarlıkla anlatmaya çalışırım. Siz bir insan yetiştiriyorsunuz. Etrafı boşverin demiyorum ama çocuğunuza haksızlık yapmıyor musunuz? Beyninin en alıcı olduğu dönemde ona bilgi ve oyun sunmak yerine bir ekranın önünde bütün bilişsel sistemi çökertecek ona zarar verebilecek herşeyi yapıyorsunuz. Evet ekran izleyen çocuklarda genelde agresiflik , uyku bozuklukları gözüküyor bunun bilincinde olun. Dolayısıyla bu fırlatmalar , oyun oynamamalar hem gelişimsel sürecinin göstergesi hemde ekran dolayısıyla 10 katına çıkıyor. Düşünün bir enerjiniz var ve bunu açıpa çıkaramıyorsunuz çünkü önünüze konan sizi sürekli uyaran o yapay şeyi izliyorsunuz. İzlediğiniz sürece daha da enerji birikiyor. Kapattığınızda ise iş kontrolden çıkıyor. Öncelikle tavsiyem gün içinde ekran süresini max 15 dk ile sınırlandırmanız hiç olmasa ne güzel ama olacaksada dozu aşmasın. Genel olarak yavaş akışlı çizgi filmler izleyip yaşına uygun şeyler sunmalısınız. Anneniz çocuğu dışarı çıkarsın. Siz çıkarın. Bir şeyler yapın ama çocuğunuz için etraf için değil. O sizin geleceğiniz, yarın yanınızda o olacak diğerleri değil.
 
Kizimin oyuncak dolabini salona taşıdım. Sabah cok erken kalkarsa sadece salonda tutuyoruz 8e kadar. Aksamda 7den sonra salonda oynuyor. 8-19 arasi evin icinde istediğini yapıyor. Yinede alt katin yatak odasinin oldugu odaya fazla goturmuyoruz gunduzleri.
Alt kat komsumladq konustum. Bazi hareketlerine engel olamıyorum, o yuzden mumkun oldugunca salonda tutuyorum dedim.

Yatak odasinda belli bi saatten sonra cocugun gurultu yapmasi engellenebilri. Bir anne olarak ben engellemeye calisiyorum, alt katinda uyuyup dinlenmeye hakki var. Ama cocugumada kelepce takamam. O yuzden benim buldugum cozum ust paragraftaki gibi
 
Bunlar sizin fikirleriniz.. sizin düşündüğünüz şeylere veya fikirlerinize göre yaşamayan herkese bu şekilde konuşmak doğrumu ? siz fazla buhranlısınız ve ruh haliniz gerçekten normal değil gıcık oluyorum ne demek yahu sizene insanların hayatından çoluğundan çocuğundan bunlar nasıl ithamlar böyle kendi hayatınız mutsuz diye herkesi öyle sanmayın rica ediyorm . çocuk her anne babanın en hassas noktası bu şekilde konuşamazsınız

Herkes hayatta kendi doğrusu çizgisinde kendi tercihini yaşar bizde çocuk dünyaya getirmiş kişiler olarak oturalım size mi verip veriştirelim şimdi ? Aynı şey ... tercih meselesi bu durumlar ... altında ne yatıyor bu halinizin bilmiyorm ama yanlış konuşuyorsunuz
 
Bir ve iki yaşında 2 çocuğum var. Ev tımarhane gibi. Hiç bir komşumdan şikayet almadım. Aksine tadilat yüzünden ben alt komşuya zabıta yolladım. Çocuğun yaptığı ses gün içinde olur ve makul seviyededir. Çocuğun ses yapıyor diye kapıma dayanana da ağzının payını verir yollarım.
 
Benim hem alt hem müstakil komşudan Allah razı olsın ozaman. BazEn ağlama krizlerine giriyor gece hiç şikayete gelmediler. Bastonla topu vardı o çok ses ediyor diye kaldırdım ama bütün oyuncakları ortada. Yazık çocuğa komşıya Allah merhamet versin
 
Hiçbir kuvvet başkaları için cocuğumu sürekli kısıtlamamı sağlayamaz hastalık hali vs olur elimden geleni yaparım cıkar sokakta oyalarım ama sürekli olarak baskılayamam büyük hata yapıyorsunuz
 
Tadilat sabah çok erken ya da gece geç saatlerde mi yapılıyordu?
 
Yazılanları okumadım ama komşuyla kötü olmayayım diye ben çocuğuma bunu yapmam ,yaptırmam da.Azicik deli olun yahu.ben demiyorum top oynayıp 10da duvarlarda tepinin diye.Ama bagirin çağırın siz de ,polisi ara deyin.İnceldigi yerden kopsun.Hic mi acimaniz yok el kadar bebenize
 
Akşam geç saatlerde değilse (22-23) çocuğunuzu niye kısıtlıyorsunuz ki? Bırakın, koştursun oynasın enerjisini atsın. Kendinize eziyet etmeyin gündüz illaki televizyon, konuşma, süpürge sesleri birbirine karışıyor bu kadarına da anlayışlı olunmalı. Gün içinde bunlardan rahatsız olan gitsin müstakil evde yaşasın.
 
Üst kattaki çocuk oyuncakları sürekli yere atarak vurarak sürükleyerek oynuyor ve üç yaslarinda filan vardır. Tam kafamı bir şeye verecek gibiyken bu patırtı başlayınca delirecek gibi oluyorum öfkeden. Uykumdan kaç kere sıçrayarak uyandım kulak tıkacı olmasına rağmen. Sesi azaltacak izolasyonlu halılar vs artık çaresi neyse bunu çözmesi gereken sizsiniz
 
Ben yurtdışında yaşıyorum, Türkiye’de çocuk büyütmekle dikkatimi çeken farklardan biri: Türkiye’de çocuklar eve tıkılıyor. Tabii bunda dışarının eskisi gibi güvenli olmaması veya “çocuk soğukta dışarı çıkarsa hasta olur” gibi düşünceler de var. Anneniz bakıyormuş her gün parka yürüyüşe vs götüremez mi? Orda bi zıplasın oynasın. Siz gelince yumuşak topları çamaşır sepetine atma gibi oyunlar kursanız?
 
Bu sizin hayat algınız. Böyle düşünen hisseden biri zaten anne olmamalı, kimseyi mutsuzluğunuza ortak etmeye hakkınız yok. Benim algım hayat herşeye rağmen eğlenceli bir macera, ve ben bu eğlenceli öğretici macerada rehberlik edebileceğimiz elinden tutup iyi bir nsan olmasına yardımcı olacağımız bir can dünyaya getirmek istedik. Sizi kızdıracak belki ama şimdi de ikinciyi istiyoruz. Kimseden çocuğum için ayrıcalık beklemiyorum kimsenin çocuğumun gürültüsüne tahammülünü de beklemiyorum. Ama siz istemiyorsunuz diye de çocuk yapmayacak değiliz
 
Burada yazılan yazıları üşenmedim okudum ve bir kısmında hayretlere düştüm. Bizler apartman hayatında yaşamaya maalesef ki mahkum olmuş nesilleriz çocukluğumuz sokaklarda geçti o zamanlar etraf bu kadar kötü değildi. Sonra insanlar korku ile çocuklarını dışarı çıkamaz oldu, kadınlar çalışıyor çocuklarına başkaları bakıyor başkalarının terbiyesiyle yetişiyor maalesef. Her çağ yeni sorunlarımda beraberinde getiriyor. Çocukların bitmek tükenmek bilmeyen enerjileri var ve bu çocuklar bu enerjileri boşaltmıyor genel olarak. Buda başka sıkıntıları doğuruyor. Şimdi gelelim daha 22 aylık bir bebeğe ses yapmama sorumluluğu yüklenmesinin dayatılmasına pardon da bu çocuk daha 2 yaşında değil ne sesi gürültüsü rahatsızlığından bahsediyorsunuz paşa komşunuzun gönlü olacak diye makul saatlerde ses algısı gelişen çocuğunuzu mu susturmanız bekleniyor bu ne acımasız bişey ya ayrıca o yaştaki bir çocuğu anlamayan gitsin ormanda yaşasın dağda tek başına ayılar sessiz olur belki. Bende komşularımla sorun yaşıyorum bir kaç mevzudan ama bu bebek ya insaf insanlar herhalde dağda yetişti çocuk görmedi ve 22 aylık bebekten beklentilere bak. İlk önce bu tahammülsüzlük konuşulmalı. Tipe bak herkese atar gider yapmış bide. Eskiden komşuluk bu değildi ya herkes o kadar bencil ki artık hunharca ses çıkaran (bebek çocuk gibi nedenler dışında) ses yaptığını da kabul etmiyor daha laftan anlamayan bebeğin ses çıkarabilmesinin normal olmasını da kabul etmiyor. Gerçekten sabır ya bi orta yolu olsa bunun toplum olarak bu kadar sinirli olmayız herhalde. Adamı bulup ıslak odunla dövesim geldi o derece kurdum. Bebek olsa ağlasa ne dicez Allah aşkına tıpa mı takacaz al duvara çarp sinirlendim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…