GEBELERDE VE EMZİREN ANNELERDE COVID-19 AŞILARI İLE İLGİLİ TÜRKİYE MATERNAL FETAL TIP VE PERİNATOLOJİ DERNEĞİ GÖRÜŞÜ
(19.06.2021)
COVID-19, “2019 Koronavirus Hastalığı” anlamına gelir. COVID-19 etkeni (SARS-CoV2) hayvan kaynaklı bir virustur. İnsandan insana damlacık enfeksiyonu, temas ve bazı durumlarda havada asılı kalan partiküller yolu ile bulaşır. SARS CoV-2 ile enfekte olan gebelerin büyük çoğunluğunun hafif ya da orta derecede soğuk algınlığı/grip benzeri hastalık geçirmesi beklenmektedir. Ancak gebeler, gebelik sırasında meydana gelen, azalmış akciğer kapasitesi, artmış oksijen tüketimi yanı sıra, bağışıklık sisteminde meydana gelen fizyolojik değişiklikler nedeni ile komplikasyon riski açısından yüksek risk altındadır.
Mevcut bilgiler ışığında, COVID-19’un, gebelerde düşük veya teratojenite riskini arttırdığına dair bir kanıt bulunmamaktadır. Vertikal geçiş olasılığı ve ayrıca muhtemelen annedeki hastalığa yönelik tıbbi müdahalelerin bir sonucu olarak üçüncü üç ay içerisindeki erken doğum sıklığında yaklaşık olarak 3 kat bir artış vardır. Gebe kadınlarda COVID-19 nedeni ile ölüm oranları %0,4 ile %2 arasında değişmektedir. Bu oran gebe olmayan kadınlara göre %70 daha yüksektir. Bununla birlikte, COVID-19 nedeni ile hastaneye yatırılan gebe kadınların, enfeksiyonu olan ve gebe olmayan kadınlara oranla yoğun bakım ünitesine (YBÜ) kabul edilme olasılığı daha yüksektir.
Tüm dünyada sağlık otoriteleri, COVID19 aşıları ile ilgili olarak aşı üretimini, diğer yaygın olarak kullanılan tüm aşılardan farklı olarak onay süreçlerinin dışında tutarak benzeri şimdiye dek görülmemiş bir biçimde ve hızda aşı geliştirilmesinin yolunu açmışlardır. Geliştirilen aşılar mRNA aşıları; İnaktif aşılar, Rekombinant alt unite aşıları ve Adenovirus vektör aşıları olmak üzere farklı tiplerde yapılmıştır. Tüm Dünyada 4 farklı tipte; 2’si mRNA, 3’ü Viral Vektör, 2’si İnaktif Virus ve bir adet de Rekombinant antijen aşıları olmak üzere toplam 8 aşı, Faz 3 çalışmalarını tamamlayarak bir kısmı üretildikleri ülkelerde, bir kısmı da
Dünya Sağlı Örgütü (DSÖ) tarafından ACİL KULLANIM İZNİ almıştır.
ACİL KULLANIM İZNİ: Bulaşıcı hastalıklar kapsamında kabul edilen, halk sağlığını ciddi olarak tehdit eden istisnai durumlarda kullanılacak olan ve aşının ruhsatlandırılması için gerekli veriler sağlanıncaya kadar sorumlu kurum tarafından verilen ve süresi belli olan geçici bir izindir.
Şimdiye dek acil çeşitli kuruluşlar tarafından acil kullanım izni verilen aşılar aşağıda görülmektedir.
Eki Görüntüle 2909791
Çeşitli kuruluşlar tarafından Acil Kullanım İzni verilen COVID-19 Aşıları.
FDA: Food&Drug Administration, DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü, EMA: European Medicines Agency.
Farklı COVID-19 aşılarının hastalığa yakalanmayı ne ölçüde önlediği veya bulaşmayı ne ölçüde sınırladığı belirsiz olmasına karşılık, ilk elde edilen veriler aşıların, bir kişinin enfekte olması durumunda hastalığın süresinde ve şiddetinde azalma olduğunu göstermiştir. Bu aşılardan mRNA aşıları Amerika’da 20.000 gebeye uygulanmıştır. CDC aşı güvenliği izleme programındaki V-safe veritabanında, 19 Şubat 2021 itibariyle 275 tamamlanmış gebelik dahil olmak üzere 1.815 gebe kadınının sonuçları yayınlanmıştır.
Bugüne kadar, gebelik sırasında uygulanan mRNA COVID-19 (Moderna ve Pfizer BioNTech) aşıları ile ilgili gestasyonel DM, preeklampsi, IUGR, düşük oranları, ölü doğum oranları, erken doğum ve yeni doğan ölümleri yönünden beklenmedik bir sonuç gözlemlenmemiştir (
Şekil 1).
Gebelik sırasında tüm aşılamalar doğal olarak isteğe bağlı olarak yapılmaktadır. Ancak bu konuda bilgi aktarırken, gebelerin COVID-19’a yakalanma riskleri ve mevcut aşıların yararlı etkileri ve olası yan etkileri hakkındaki bilgiler temelinde bilgilendirme yapılmalıdır.
Şekil 1. Gebelikte COVID-19 aşısı uygulanmayan gebeler ile V-safe veri tabanı, 19 Şubat 2021 itibariyle 232 canlı doğum da dahil olmak üzere 275 tamamlanmış hamileliği olan1.815
gebe kadınına ait sonuçlar.
Farklı COVID19 aşılarının özellikleri Tablo 2 de özetlenmiştir. Bu aşılardan mRNA aşılarının, inaktif virüs aşılarının ve recombinant RNA aşılarının gebelikte uygulanmalarında en azından teorik olarak ve kısıtlı klinik veriler çerçevesinde bir sakınca görülmemektedir (Tablo 2).
1. mRNA Aşıları (mRNA1273 MODERNA ve BNT162b2 PFIZER-BIONTECH):
mRNA aşıları daha önce bu amaç ile uygulanmamış olsa da, bunlar yeni bir teknoloji ile üretilen aşılar değildir. mRNA aşıları canlı bir virüs içermez ve aşı etkinliğini artırmak için bir adjuvan kullanmaz. Aşılardaki mRNA hücre çekirdeğine girmez ve insan genomunu değiştiremez. Gebe sıçanlar üzerinde mRNA1273 aşısı ile yapılan bir çalışmadan elde edilen veriler malformasyonlar ve embriyotoksisite ile ilgili bir güvenlik endişesi olmadığını göstermiştir (FDA Briefing Document, 17. December. 2020).
3. İnaktif Virus Aşıları:
Çin'den iki inaktive virüs aşısı
CoronaVac (Sinovac Life Sciences, Beijing, Çin) ve BBIBP-CorV (Beijing Institute of Biological Products, Beijing, Çin), Hindistan'dan bir COVAXIN (Bharat Biotech, Hyderabad, Hindistan) adı altında üç inaktif virüs aşısı bulunmaktadır. Bu aşılar ile ilgili, semptomatik enfeksiyonun önlenmesi için bildirilen, değişen etkinlik oranları mevcuttur. Şiddetli COVID-19 ve ölüme karşı mRNA aşıları gibi benzer şekilde yüksek korumaya sahiptirler. Bu aşılarda kullanılan alüminyum hidroksit adjuvanları, veri eksikliğinden dolayı, belirlenmiş bir FDA güvenlik kategorisine sahip olmasa da, inaktive virüs aşıları hamilelikte güvenli kabul edilir. Bununla birlikte adjuvan olarak kullanılan aluminyum tuzları, hepatit B, TDaP (tetanoz, difteri ve boğmaca) ve insan papilloma virüsü (HPV) dahil olmak üzere birçok aşıda kullanılmaktadır. Hamilelik sırasında HPV aşıları ile bilinmeden yapılan aşılama, herhangi bir güvenlik endişesi ile ilişkilendirilmemiştir. Adjuvan olarak aluminyum tuzlarını kullanan respiratuar sinsityal virüs aşısında da benzer bir güvenlik profili gözlenmiştir. Risk faktörü taşıyan gebelere önerilmektedir.
• Özel risk grubunda olan;
o Sağlık çalışanı olan gebeler
o Marketlerde, restoranlarda, alışveriş merkezlerinde çalışan gebeler
o Öğretmenler
o Diğer çalışanlar ile 1,5 m. den daha yakın mesafede çalışmak zorunda olan gebeler
o Sigara içen gebeler
o Obez olan, diyabeti olan, kalp hastalığı olan, astım’ı olan ve hipertansiyonu olan gebeler daha fazla risk altındadır.
• COVID-19 aşısı yapılmadan önce gebelik testi yapılmasına gerek yoktur.
• TDaP aşıları ile birlikte yapılabilirler.
• Rh Uyuşmazlığı olgularında Anti D İmmun globulin ile birlikte yapılabilirler.
COVID-19 Aşılarının Yan Etkileri: Özellikle mRNA aşılarına ait yan etkileri;
SONUÇ:
COVID-19 aşılarının, yararları ve riskleri hakkında yeterince bilgilendirildikten sonra tüm hamile kadınlara aşılama imkânı sunulmalıdır.
Sağlık Bakanlığımız da web sitesindeki sağlık personeline yönelik bilgi notlarında “gebelikte, inaktif Pandemik COVID-19 aşısının (CoronaVac) uygulanmasına ilişkin veri bulunmadığını,
ANCAK COVID-19’u
ağır geçirme riski yüksek olan gebelere uygulanabileceğini bildirmektedir.
TMFTP Derneği de, YÜKSEK RİSK TAŞIYAN GEBELERE (sağlık personeli AVM, restoran çalışanları, öğretmenler, vb) kendi istekleri halinde sağlık bakanlığımız tarafından düzenlenen “Aşı Uygulanacak Gruplar” listesindeki yaş gruplarına göre sırası gelen gebelere mRNA (Pfizer, BioNTech) ve inaktif virüs aşıllarının (Sinovac) uygulanabileceğini, Aşının gebeliğin ilk üç ayında uygulanmamasının tercih edildiğini ve Emzirme döneminde, COVID-19’u ağır geçirme riski yüksek olan emziren kadınlara kendi istekleri halinde aşı uygulanabileceğini önermektedir.
kaynak :
Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği | Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği