Güzelliğinizle ilgili sorularınız

ben 45 yaşındayım cildim kuru alın,burun,dudak kenarlarıda aşırı pullanma oluyor.ayrıca burun ve cene yanlarımda çok sarktı kendimden nefret ediyorum bu yüzden daha bi yaşlı görünüyorum bana yardımcı ol noooluuuuur Çok üzgünüm çoook

Merhabalar
üstte yazdığım yaşlara göre cilt bakımında belirtilen maddeleri uygularsanız çok iyi olacaktır cildiniz için.Aynı zamanda kendi önerim bol su içmeniz ve artık yaşlanma sürecine girmiş bulunuyorsunuz serbest radikalleri önleyici yiyecek ve içecekler tüketmeniz.Bunun yanında sporu hayatınıza sokmanız çok daha iyi olur.

Aslında cilt bakımı 20 yaşında başlamalı ozamandan itibaren yapacağımız herşey yaş ilerledikçe bize faydalı olacaktır.

Bir de sarkmalar için Suna Dumankaya nın bir tarifi var onu da paylaşayım tekrar burada:

Nar çekirdeği yağı,
E vitamini kapsülü,
Omega3 kapsülü
Bunları karıştırıp yüzümüze sürüyoruz ama mutlaka gece sürülmeli
Bütün gece cildinizde kalabilir sonra da yıkıyoruz.

Sevgiler a.s.
 
şu batıklar için eczanede satılan losyonun adını öğrenebilrimiyim,kardeşimin bıyık bölgesinde cımbızdan dolayı oluşan kıl batmaları ve lekeler var ve birtürlü düzelmiyor eğer bilen birileri varsa lütfen yardım..birde iğneli epilasyonla giderebilirmiyiz.

Ben de o losyonu gördüm ama ismini hatırlamıyorum sanırım 40-50 ytl arası birşey sprey şeklinde ve fazlaca var.Eczaneye sorarsan mutlaka bilirler canım.
İğneli epilasyon tek tek iğne ile kıl köklerine düşük bir akım verilmesiyle kılların kalıcı olarak yok edilmesidir.Bıyık için çok uygun bence hem de fiyatı yüksek olmaz.Daha geniş bölgelerde uygulanması çok zahmetli ve acılı olur.Bıyık,yüz çene gibi bölgelerde iğneli epilasyonla tamamen kurtulabilirsiniz.

Sevgiler a.s.
 
Yaşlanmayı geciktiren öneriler

Dr. Nicholas Perricone’un 20 yıllık bilimsel araştırmalarına dayanan “Perricone’un Reçetesi” adlı kitabında, yüz ve vücut güzelliği için önerdiği 28 günlük program yeralıyor.

Dünyaca ünlü “anti-aging” uzmanı Dr. Nicholas Perricone, kırışık önleyici yiyeceklerin, kiraz, vişne, greyfurt, armut, erik, şeftali ve portakal olduğunu belirtiyor. Karbonhidratların yalnızca tahıl, hazır olmayan yulaf, mercimek ve baklagillerlerden alınmasını öneriyor. Doymuş yağlardan uzak durulmasını ve doymamış yağlara yönelinmesini tavsiye ediyor.

Dr. Nicholas Perricone’un yaşam boyu kırışıksız bir yolculuğu başlatmak, beslenmede doğru seçimleri yapmak için 20 yıllık bilimsel araştırmalarına dayanan “Perricone’un Reçetesi” adlı yeni kitabı çıktı. “Kırışıklık Kürü” adlı ilk kitabı ABD’de 3 ayda 800 bin satış rekoruna ulaşan ve 14 dile çevrilen dünyaca ünlü “anti-aging” uzmanının, Prestij Yayınları’ndan çıkan ikinci kitabı “Perricone’un Reçetesi”nde, yüz ve vücut güzelliği için önerdiği 28 günlük program yer alıyor. İnsanların seçimleriyle 80’lere kadar sağlıklı ve aktif kalmayı, 70’inden sonra yeni bir kariyere başlamayı, zihinsel fonksiyonların 60-70’li yaşlarda en üst sınırda olmasını sağlayabileceklerini anlatan Dr. Perricone, beslenmenin yaşlanmaya karşı en güçlü silah olduğunu vurguluyor.

Dr. Perricone, vücudun istikrarlı şekilde yüksek kaliteli proteine ve doğru yağlara ihtiyaç duyduğunu, ihtiyaç duymadığı tek besin türünün ise şeker, pirinç, makarna ve patates gibi yiyeceklerde yer alan yüksek glisemik karbonhidrat olduğunu belirterek, bunların cildin en büyük düşmanı olduğunu vurguluyor. Dr. Perricone, kırışık önleyici diyette karbonhidratların yalnızca tahıl, hazır olmayan yulaf, mercimek ve baklagillerlerden alınmasını öneriyor.

“YAĞDAN KORKMAYIN”

Yüksek kaliteli protein yememenin, hücrelerin bozulmasına ve vücudun onları onarmada yetersiz kalmasına yol açtığına işaret eden Dr. Perricone, yağla ilgili şu görüşlere yer veriyor: “Çoğumuz yanlış şekilde yağın bizi şişmanlattığını düşünerek yağ yemekten çekiniriz. Kültürümüzde dal budak sarmış yağ korkusu ve nefreti tehlikelidir. Temel yağ asitleri, hücrelerin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi için önemlidir. Vücudumuz iyi yağlanmış bir makinaya ihtiyaç duyar.”
Dr. Perricone, doymuş yağlardan uzak durulmasını ve doymamış yağlara yönelinmesini tavsiye ediyor.


KIRIŞIK ÖNLEYİCİ YİYECEKLER

Taze ve dondurulmuş yiyeceklerin tercih edilmesini, konservelerden ve kurutulmuş meyvelerden kaçınılmasını öneren Dr. Perricone, kırışık önleyici yiyeceklerin, kiraz, vişne, greyfurt, armut, erik, şeftali ve portakal olduğunu belirtiyor. Yeterli protein almayan vücudun “hızlandırılmış yaşlanma moduna” girdiğini belirten Dr. Perricone, kasların, organların, kemiklerin, kıkırdak, cilt ve bizi hastalıklardan koruyan antikorların hepsinin proteinden yapıldığını vurguluyor.
Dr. Perricone, bu nedenle özellikle yüksek kaliteli protein barındıran bütün balıkların tüketilmesini öneriyor.

KAÇINILMASI GEREKENLER

Dr. Perricone, sigara ve alkolden uzak durulmasını, günde en az 8-10 bardak su içilmesini ve yeterli uyku alınmasını da tavsiye ediyor. “Yüz cildini yaşlandıran yaşlanma süresi değil, cilde davranış şeklimizdir“ diyen Dr. Perricone, zamana bağlı olan içsel yaşlanmanın yanı sıra, güneşe maruz kalma, sigara içme, çevresel toksinler, aşırı alkol tüketimi, stres, sert sabunlar ve deterjanlar, uykusuzluk, yanlış kozmetikler ve özellikle A, C ve E vitaminleri ile folik asit yönünden yoksul, yağ ve tuz açısından zengin bir diyetin yaşlanma sürecine destek veren dış etkenler olduğunu kaydediyor.
Dr. Perricone, genç görünmek için sofra şekeri, bal, pekmez, çikolata, mısır, makarna, pilav ve ekmek gibi yiyeceklerden uzak durulmasını öneriyor.

Link Silinmiştir.
 
selam cüvcüv
benim sorunumda kalçalarımda anlam veremediğim bi ton sivilce var..ve bunlar iz bırakarak kuruyorlar.ne yapmalıyım ???illa bi uzmana gitmelimiyim yoksa karşılaşılan bi sorunmu bu??
teşekkür ederim
 
selam cüvcüv
benim sorunumda kalçalarımda anlam veremediğim bi ton sivilce var..ve bunlar iz bırakarak kuruyorlar.ne yapmalıyım ???illa bi uzmana gitmelimiyim yoksa karşılaşılan bi sorunmu bu??
teşekkür ederim

Hiç duymadım sadece kalçalarında mı var sivilce yoksa vücudun genel olarak yağlı ve sivilcelenmeye yatkın mıdır?
Sivilcelerin içi dolu, beyaz uçlu, çoğu zaman ağrılı mı? Eğer böyleyse dahili bir sorunun sonucu olabilir mutlaka doktora git derim.
Eğer kırmızı isilik gibi sivilceler ise ki bunlar iz bırakmaz alerjik olabilir, giydiğin kıyafetlerle ilgili olabilir.Ya da gözeneklerin kapanıyor olabilir.Oradaki tüyleri aldırıyorsan ondan çıkıyor olabilir.Çok ihtimal var canım.
Sevgiler a.s.
 
Selam,
Benimde sorunum cildim ve sivilcelerimle ilgili,
Cildiyeye gittim ve kullandığım ürünlerden memnun kalmadım, güzellik uzmanlarının sivilce tedavim için garanti verdikleri,bu kesin çözüm dedikleri iaçlardan ve ürünlerdende memnun kalmadım.
Her sabah ve bazen akşam yüzümü temizliyorum Lorealin bir ürünüyle,bazende defneli sabunla ve seba medin sabunuyla ama yine yüzüm gülmedi.
Başka hiçbir yerimde sivilce çıkmyor,sadece yüzümde ve çıkanları belki bir nebzede olsun kurutuyorum ama ardından yine çıkıyor yine çıkıyor,artık bıktım,ödediğim onca paralara değmedi,verdiğim emeklerede..
Artık kendi hallerine bıraktım derken belki siz bir şeyler önerirsiniz.
Sevgiler...
 
canım ya yanık izlerini gıdermek mumkun mu acaba

Canım yanık izlerinin ne kadar derin ve eski olduğu önemli tabi ki bu izlerin geçmesi çok zor o yüzden birşeyler cildimizde oluşmadan önce önlem almalı yapacağımız işlemleri o zaman yapmalıyız.
Yara taze iken yapılan işlemler çok daha etkili olur.
Ama isveç şurubunun eski yara izlerini geçirdiğini okudum.
Bir de sarı kantoron yağının cilt yaralarına yanık izlerine iyi geldiğini bir araştır istersen ama sabırla kullanmak gerek nasıl bir yara çabuk iyileşmiyorsa eskiden kalma bir iz de çok çabuk iyileşmez.
Sevgiler a.s.
 
Selam,
Benimde sorunum cildim ve sivilcelerimle ilgili,
Cildiyeye gittim ve kullandığım ürünlerden memnun kalmadım, güzellik uzmanlarının sivilce tedavim için garanti verdikleri,bu kesin çözüm dedikleri iaçlardan ve ürünlerdende memnun kalmadım.
Her sabah ve bazen akşam yüzümü temizliyorum Lorealin bir ürünüyle,bazende defneli sabunla ve seba medin sabunuyla ama yine yüzüm gülmedi.
Başka hiçbir yerimde sivilce çıkmyor,sadece yüzümde ve çıkanları belki bir nebzede olsun kurutuyorum ama ardından yine çıkıyor yine çıkıyor,artık bıktım,ödediğim onca paralara değmedi,verdiğim emeklerede..
Artık kendi hallerine bıraktım derken belki siz bir şeyler önerirsiniz.
Sevgiler...

Sivilceler için bir çok ürün bir çok yöntem var.Kullandıklarını ne kadar arayla kullandın bilmiyorum ama eğer çabuk sonuç bekliyorsan ve sürekli değiştiriyorsan bu cildine faydadan çok zarar getirecektir ve yoracaktır.

Cildimiz aslında vücudumuzun bir organı.Canlı milyonlarca hücreden oluşuyor.Vücudumuzla birlikte çalışıyor, birlikte yoruluyor.

Cildin Görevlerini sayarsak:

Destek Görevi: Cilt altındaki dokuları örter ve onlara destek sağlar.
Vücut Isısının Korunması: Barındırdığı çok geniş damar yapısı ve ter bezleri sayesinde vücudun ısısının sabit tutulmasında en temel görevi üstlenir.
Salgılama: Ter gibi salgılarla vücutta bazı artık maddelerin birikmeden dışarı atılmasını sağlar.
D Vitamini Yapılması: Fotokimyasal yöntem ile vücudun ihtiyaç duyduğu D vitaminini yapar.
Duyu İşlevi: İçinde barındırdığı sinir uçları sayesinde basınç, ısı, ağrı gibi duyumların alınmasını sağlar.
Pigmentasyon: Cilt oluşturduğu pigmentler ile morötesi ışınların olumsuz etkilerinden bizi korur.
Engelleme: Epidermis katmanı ile zararlı maddelerin emilmesine izin vermez.
Bağışıklık Sistemimize Yardımı: Özellikle epidermisin en çok keratinize bölümü olan Stratum korneum ile yabancı mikroorganizmaların vücudunuza girmesine engel olur
Solunum: Ağız,burun ve akciğerlerle olduğu gibi cildimizle de nefes alırız.


Şimdi ne alakası var?
Cildimiz vücudumuzla yaşıyor.Bunun için hep dışarıdan süreceğimiz ürünler, sabunlar, sular, yağlar, vs... gibi materyallerden fayda bekliyoruz.Belki de bir büyük sektör olan kozmetik reklamlarına kanıyoruz.

Tabi bunların da faydası var ancak öncelikle her zaman savunduğum yediğimiz içtiğimiz çok önemli.

Doğru beslenme ile birşey kullanmadan harika bir cilde sahip olabilirsiniz.

Ama yanlış besleniyorsanız istediğiniz kadar para yatırın ne yaşlanmanın ne de cilt sorunlarının önüne geçmek zor olur.

Öncelikle cildini dinlendirmeni tavsiye ediyorum.Cilt temizliğine çok önem ver, her gün ve akşam temizlik, tonik, nemlendirici şeklinde 3 aşamalı bakım yapmalı, haftada bir derinlemesine temizleyici maske, nemlendirici maske ikisinden birini dönüşümlü olarak yapmalı.
Sivilcelerinin azaldığı dönemlerde peeling yapmalı.Bazı benim de burada yzdığım doğal maskelerden faydalanabilirsin.
Sivilcelerini asla ve asla ellememelisin.
Ayrıca su içmeye çok özen göstermelisin.Yapabiliyorsan spor yapman da çok güzel olur.
Umarım çare bulabilmişizdir sana.
Sevgiler. a.s.
 
Tşk ederim cüvcüv önerilerin için çok güzel açıklama getirdin , cildimin üzerine nekadar çok düşersem, ne kadar çok uğraşırsam okadar fazlalaşıyor sivilcelerim, ne bileyim maskeler yapıyorum, sabahları kese yapıyorum hafiften, oynamıyorumda sivilcelerimle,yediklerimed zaten dikkat ederim.Dedim ya cüvcüvüm olmuyor olmuyor,nekadar üstüne düşsemde olmuyor,bende kendi hallerine bıraktım artık.
Teşekkür ederim,sağlıcakla kal...
 
çok teşekkür ederim cevabın için cüvcüv.
ancak bende sadece kalçalarımda var ve bunlar zaman zaman isilik şeklinde zaman zaman sivilce şeklinde ...sanırım benim bu durumu biraz daha ciddiye almam lazım...
teşekkür ederim
 
biraz fazla olacak belki ama teyzem adına bir soru daha sormak istiyorum ben:asigim:malum bölgenin yan taraflarından başlayan ve bikini bölgesinin neredeyse tamamını saran kahverengi geniş lekeler var....sebeb nedir ne yapması gerekir???

şimdiden teşekkür ederim cüvcüva.s.
 
biraz fazla olacak belki ama teyzem adına bir soru daha sormak istiyorum ben:asigim:malum bölgenin yan taraflarından başlayan ve bikini bölgesinin neredeyse tamamını saran kahverengi geniş lekeler var....sebeb nedir ne yapması gerekir???

şimdiden teşekkür ederim cüvcüva.s.

İyi ihtimalle sir ağda ya da sıcak ağda yapılıyorsa deri yanabilir yeni deri oluşurken renk farklılıkları oluşabilir.
Kötü ihtimal ise mantar.Bulaşıcı olabilir.Genital bölgenin deri yapısı diğer yerlere göre farklıdır.Oluşan her türlü değişiklik önemli olabilir.Mutlaka doktara gitsin canım bence hiç beklemeden.
 
[cemre];705254 .!.:
merhaba,benim cildim kuru we siwilcw war bir türlü kurtulamadım...sivilceler için ne önerirsiniz...şimdiden teşekkürler

canım sivilcelerle ilgili o kadar çok bilgi verdim ki, bu sayfada bile var bir kaç sayfa öncesinde çok bilgi var biraz incelersen mutlaka faydalanabilirsin.
Sevgiler a.s.
 
Öncelikle verdiğin bilgiler için sonsuz teşekkürlera.s.Benim sorum şu: güneş koruma kremi alırken kaç faktör olanı tercih etmeliyiz.Buğday tenliyim ve 30 faktörlü koruma kremi aldım,bronzlaşmak istemiyorum.Doğru kremimi kullanıyorum?
 
Hangi güneş ışınları bize zarar verir? Güneş ışınlarının özellikleri nelerdir?

Güneş ışınlarının önemli bir kısmı atmosferde ozon tabakası tarafından emilir. Ozon tabakası tarafından emilen güneş ışınları yeryüzüne ulaşamaz. Yeryüzüne ulaşan güneş ışınları görünen ve görünmeyen ışınlar olarak ikiye ayrılır. Görünmeyen ışın spekturumu UV spekturumu olarak bilinir. Yeryüzüne ulaşan solar radyasyonun % 5’ni UV ışınları oluşturur.
UV spektrumu da UVA ve UVB spekturumlarını kapsar.

UV spekturumunun % 95-98’ini UVA (320-400nm) ve %2-5’ini UVB (280-320nm) oluşturmaktadır. Hem UVA hem de UVB güneş yanıkları, bronzlaşma ve deride güneş hasarı oluşturur. UVA yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının içinde 1000 kat daha fazla bulunur. UVA buluttan, camdan geçebilir deri içinde daha derinlere doğru emilerek pigment artışlarına ve bronzlaşmaya ve kronik güneş hasarlarına neden olur. UVB kronik zararlar oluşturabilmekle beraber daha çok güneşin akut etkilerinden sorumlu tutulur. Sonuç olarak güvenli güneş ışığı yoktur.

Güneşin zararlı etkileri rüzgar, su, kum, kar yansımaları ile artar. Son 20 yılda ozon tabakasının kloroflorokarbon bileşikleri ile incelmesi dünya yüzeyine ulaşan UV miktarını arttırdı.

Güneş ışınlarının derideki etkileri nelerdir?

Deriye ulaşan güneş ışınlarının bir kısmı yansır bir kısmı da deri tarafından emilir ve depolanır. Depolanan güneş ışınları akut ve kronik zararlar oluşturur.

Akut etkiler, güneş yanıkları ve güneş allerjileridir. Güneş allerjileri güneşe maruz kaldıktan birkaç saat ile birkaç gün içinde ortaya çıkan kızarıklık, ödem, ağrı, içi su toplayan kabarcıklar ve soyulma ile karakterizedir. Şiddetli güneş yanıklarının olduğu bölgelerde yaşamın ileri dönemlerinde özellikle melanom türü cilt kanserlerinin oluşma riski yüksektir.

Kronik etkiler, deride lekeler, çillenme, deride kalınlaşma ve kabalaşma, erken yaşlanma, ince damarların oluşması, deri esnekliğinin kaybolması ve deri kanserleridir. Güneşin deri üzerindeki kronik etkilerini fotoyaşlanma ve deri kanserleri olarakta özetleyebiliriz.

Deri kanserlerinin tam oluşma mekanizması bilinmemekle beraber tüm deri kanserlerinin güneş ile ilişkili olduğu bir gerçektir. UVA ve UVB hücre içinde serbest oksijen radikalleri üreterek DNA hasarına neden olur. Özellikle açık tenli insanlarda güneş hasarının oranı çok yüksektir. ABD’de beyaz ırkta siyak ırk’a göre cilt kanserleri 15 kat daha fazla görülüyor. Cilt kanserlerinin % 80’ni kronik olarak güneşe maruz kalan lokalizasyonlarda görülür.
ABD’her yıl bir milyon yeni melanom dışı deri kanseri tanısı konuluyor.
Güneş ışınlarının deride oluşturduğu etkiler deri tiplerine göre farlılık gösterir mi?
UV ışınlarının deride oluşturduğu etkiler deri tiplerine göre değişiklik gösterir. Oluşan etkiler derinin melanin miktarı ve güneşe maruz kaldıktan sonra melanin üretebilme kapasitesine göre farklılıklar gösterir.Hem akut etkiler hemde kronik etkiler açık tenli cilltlerde daha fazla olur.

Standart olarak beş tip deri vardır.

Tip I deri: Kolay yanar, asla bronzlaşmaz.
Tip II deri: Genellikle yanar, seyrek olarak bronzlaşır.
Tip III deri: Hafif yanar, genellikle bronzlaşır.
Tip IV deri: Çok nadiren yanar, her zaman iyi bronzlaşır.
TiP VI deri: Asla yanmaz güneşe duyarsızdır, siyah ırk.

Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden nasıl korunmalıyız?

Güneşin akut ve kronik zararlı etkilerine maruz kalmamak için yaşamın her döneminde güneşten korunmak için bunun bir yaşam biçimi olarak benimsenmesi gerekir. Çocukların, yaşlıların ve açık tenlilerin güneşten korunmak konusunda özellikle duyarlı olması gerekir. Yaşam boyu aldığımız güneş miktarının % 80’nini yaşamımızın ilk 18 yılında alır. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde oluşan akut, ciddi güneş yanıklarının yaşamınızın ileri dönemlerinde oluşacak cilt kanserleri için önemli bir risk faktörü oluşturduğu unutulmayın. Güneşten korunma yöntemlerinin hiç biri % 100 koruyucu değildir. O yüzden koruyucu önlemlerin hepsi beraber uygulayın.

Uygun giysiler kullanın:Geniş kenarlı şapka, gözlük, sıkı dokunmuş, açık renkli giysiler
11-15 gibi güneş ışınlarının yeryüzüne dik geldiği saatlerde güneş ışınlarına maruz kalmayın
Yaz aylarında herkes, özellikle açık tenli kişiler gün örtüsü denilen güneş koruyucu ürünleri kullanmalı.

Güneş koruyucu kremlerin özelikleri nelerdir? Bu ürünleri nasıl seçmeliyiz?

Güneş koruycular UV ışınlarını absobe etme, yansıtma ve dağıtma yolu ile deriye ulaşmasını engelleyen ilaçlardır. Güneş koruyucu kremlerin etkinliğini güneş koruma faktörü (SPF) numaraları belirler. Güneş koruma faktörü; güneş koruyucu kullanılmış bölgede kızarıklık oluşma zamanının koruyucu kullanılmamış bölgede kızarıklık oluşma zamanına oranı ile belirlenir. Güneş koruma faktörü ne kadar yüksek ise etkinlik o kadar artar. Yaz aylarında en az SPF 15 kullanılması önerilir. Hatta Tip I ve II için, 30 ve üzeri güneş korumalı ürünler kullanmak gerekir.

Güneş koruyucular etki mekanizmalarına göre 3 grupta incelenir.

1- Kimyasal koruyucular: UV ışınlarını absorbe eder ve deriye girişini engellerler (PABA, PABA esterleri, sinnematlar, salisilatlar, benzofenon)
2- Fiziksel koruyucular: UV ışınlarını yansıtma ve dağıtma mekanizması ile etki ederler. (çinko oksit, titanyom dioxside, kaolin) Opak odukları için kozmetik kullanımları zordur.
3- Kombine koruyucular: Kimyasal ve fiziksel koruyucuların kombine edilmesi ile oluşurlar.

Güneş koruyucular tüm yaş gruplarında güvenle kullanılan ürünlerdir. 6 aydan küçük bebekler için titanyum dioxside içeren güneş koruyucular daha az tahriş yaptıkları için tercih edilmelidir.

İyi bir güneş koruyucu hangi özellikleri taşımalıdır?

Kokusuz ve renksiz olmalı
Suya ve terlemeye dayanıklı olmalı
Tahriş edici özellikleri olmamalı
UVA ve UVB ye karşı koruyucu olmalı

Güneş koruyucular güneşe çıkmadan 30 dk önce sürülmeli ,su,terleme ile etkinliğinin azalacağını düşünerek 4 saat ara ile yenilenmeli.

Güneş koruyucuların yan etkileri var mı?
Güneş koruyucuların yan etkileri nadir olmakla beraber irritan kontakt dermatit, kontakt allerji, fototoksisite, fotoallerjik reaksiyonlar görülebilir.

Güneş koruyucular deri kanserini arttırır mı?
Son yılarda güneş koruyucuların deri kanserlerini arttırtığına dair bir takım fikirler tartışılıyor. Bunun, güneş koruyucuların kullanılmasından çok, bu ürünleri kullananlara güneş altında kalmayı cesaretlendirmesine bağlı olduğu düşünülüyor.

Solaryum zararlı mı?

Solaryumlar suni UVA lambaları içerir. Suni UV lambaları da güneş ışınlarına göre 26 kat daha fazla zararlı ışınlar içerir. Solaryum kronik güneş etkileri olan fotoyaşlanma ve deri kanseri oluşumuna neden olur.

Otobronzlar zararlı mı?

Otobronzlar, dihidroksiaseton içeren kozmetik ürünleridir. Derideki bazı proteinlerle birleşerek deriye bronz görüntüsü verirler. Bu ürünlerin güneşten koruma özellikleri yoktur. Ayrıca mutlaka beraberinde ilave güneş koruyucular kullanılması gerekir.


Dermatoloji Uzmanı Dr. Esra Özgüroğlu
 
Son düzenleme:


İyi ihtimalle sir ağda ya da sıcak ağda yapılıyorsa deri yanabilir yeni deri oluşurken renk farklılıkları oluşabilir.
Kötü ihtimal ise mantar.Bulaşıcı olabilir.Genital bölgenin deri yapısı diğer yerlere göre farklıdır.Oluşan her türlü değişiklik önemli olabilir.Mutlaka doktara gitsin canım bence hiç beklemeden.


janım çok teşekkür ettim cevabın içinnnn....mutlaka götürecem doktora onu..

kojaman mujukkssss:asigim:
 
X