güzel söz paylaşma mekanı :)))

''Bazı günler güzel biter.
Bir kadın elindeki şiir kitabına dokunur.
Şiiri seven her kadın, kitabı neredeyse dokunarak okur...''
 
sevgilim, bir orman gibi çoğalıyorsun içimde. şehirden binlerce çocuğun bir topun peşine düşüp de arabaların önüne atlaması gibi, burnumu kaşıyan sabun parçaları gibi çoğalıp çoğalıp kalıyorsun içimde.

sevgilim, sen ki bir dönence misalisin, gittiğin kaldığın yer belli değil. ama, senin hayatın iyi ki bana doğmuş. kimi zaman kendimi martıya aşık olmuş balığa benzettim. öyle kederli.. ama sen yanımda olunca solungaçlarına şükreden bir balık oluyorum sevgilim. içimde öylesine yücesin. hayatımsa yokluğunda ıstırap çeken bir çaresiz hasta gibi. öylesine hüzne aşık seni seven yüreğim. sevgilim, bu hüzün kaç gecenin kurak topraklarında birikti. kaç gece iki damla göz yaşı olup aktı topraklarıma. bana örttüğün bu ince hüzün,kalbime ” alış artık ” diye her gece fısıldardı, sesim kendi duvarlarıma çarpıp ruhumda yankı yapardı. zihnimin içinde, artık başka başka aşklar olduğumuzu fısıldayan bir tilki vardı. artık başka şehirlerin başka aşıkları olmuştuk biz, sanki. ama sen ki, şehrime uğrayan rüzgarsın. her dokunuşunda biraz daha yanıyor canım. sevgilim, sen bir gecesin. görmüyorsun o yarattığın çölleri. görmüyorsun benim Sahra’mı. sesim içime karışıyor, sen beni görmedikçe. kendi uykusuzluğumda, sana yatak olmayı kabul ettim. küllerini ellerime çırp, ses çıkartmam dedim. sana ölesiye itaat ettim. gül yetiştirdim sevgilim, yüreğimde açtırdığın sardunyalar kaktüs olmaya meyl etti.

sen aşktan anlamadığın kadar ayrılıktan anlıyorsun.
 
“Sana rastlamak mutluluktu; sana sahip olmak başka bir şey, başka bir ad bulmak gerek; “içine taşınması” gibi bir şey insanın.”
 
"Acı çekiyordum senden sonra
Fakat unuttuğun bir şey vardı.
Çektiğim acı beni değil
İçimde ki seni öldürüyordu."
 
ve gün geldi, sen kabuk tutan yaralarını tekrar kanattın.
Tekrar güvendin,
tekrar inandın,
ve tekrar kırıldın.
Herkesi kendin gibi sandın, senin için atmayan kalplerine kandın. Tek bir yaraya daha yer kalmayan yüreğini, paramparça edecek insanlara açtın. Kapattın gözlerini, darbe aldıkça kanadın, seni öldürenin en yakının olduğuna inanamadın.
Sevdin,
çok sevdin, yeri geldi canını verecek kadar sevdin.
Verdiğin sevginin karşılığını bekledin, bekledikçe daha da sevdin. Ruhunda bıraktığı izleri, arkasında götürdüğü hayalleri, tebessümlerini, silmediği göz yaşlarını bile sevdin. Karşılığında yalnızca “yanında olsunlar” istedin.
Sen çok sevdin, ama hiçbir zaman sevilmedin.
Kendi sevginin altında, kendin ezildin.

ve öğrendin. Yanındayım diyen kimsenin orada olmadığını, sevdiğini söyleyenlerin aklında bile olmadığını, yalanlar duyduğunu ve yalanlar yaşadığını öğrendin. Kaçmak istedin, uzaklaşmak, kaybolmak istedin. Yalnızlığında buldun kurtuluşu bazen, bazense gecenin en karanlık saatlerinde.
Gözlerini kapattığında bile gördün o yüzleri. O kadar çok biriktirdin ki içinde, ruhun ne kadar acıyorsa bedeninde acısın istedin.O kadar çok özledin ki, kendine bile itiraf edemedin. Utandın, direndin ve güçlendin.

İnandıkça sevdin, sevdikçe güvendin.
ve güvendikçe kırıldın.
ama hiç aklına getirmedin.
Aslında sen kırıldıkça güçlendin.
 
Bilmiyorum ne vardı saçlarında..
Rüzgar mı delice eserdi,
Gözlerim mi öyle görürdü yoksa..
Saçlarının her hali hoşuma giderdi.
 
Ne masumdun sen bana... Aniden çıkınca karşıma, Yağmuruna kavuşmuş toprak misali sevindi yüreğim.
 
X