Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Hayat adil değil demeyin.! Hayat o kadar adil ki; ne yaptıysan karşılığını da aynı şekilde alırsın.. iyiliğe iyilik, kötülüğe kötülük.. Sanma ki duymaz Rabbin ahlarını,sanma ki görmez gözyaşlarını.. O en adil olan, bırakmaz kimsede kimsenin ahını…!!!
Katie Kirkpatrick ve Çocukluk Aşkı ve En Acı Düğün...
Okulunun en başarılı ve en güzel kızlarından birisi olan Katie Kirkpatrick , kıpır kıpır cana yakın bir kızdı. Girdiği her ortamda herkesi kendine hayran bırakan bu güzel kız aynı zamanda okulun kız basketbol takımının da kaptanıydı. Okulunu üstün başarıyla bitiren 21 yaşındaki Kate, kendisiyle aynı okulda bulunan çocukluk aşkı 23 yaşındaki Nick Godwin ile çıkıyordu.Ailelerinin ve arkadaşlarının birbirine çok yakıştırdığı Kate ve Nick, gelecekle ilgili hayaller kurdular. İşte o günlerde Kate'de ara ara gelen öksürük nöbetleri çıktı. Sonra halsizlik ve zayıflama. Hemen doktora gittiler.Aldıkları cevap onları şoke etti. Kate, Akciğer kanseri olmuştu ve kanser hızla yayılıyordu.Hemen hastaneye yatırılan Kate'ye kemotropi uygulandı.Ancak sonuç olumsuzdu.O kadar zayıflamıştı ki artık kemikleri bile sayılır hale gelmişti. Nefes alması zorlaştı.Bu yüzden sürekli oksijen verilmeye başlandı. Her gece Kate'nin yanında Nick kalıyordu. Sevgililer sabaha kadar ağlıyordu. O gecelerin birisinde Kate hemen evlenmek istediğini söyledi. Ölmeden önce gelinlik giymek istediğini anlattı.
‎Birinci fotoğrafa bakarsanız; akciğer kanseri ve neredeyse günün her saatinde ilaç almak zorunda olan 21 yaşındaki Katie Kirkpatrick ve yanında olan sevgilisi 23 yaşındaki Nick Godwin’i göreceksiniz. Katie kemoterapi seansındadır ve Nick her zamanki gibi sevgilisinin kemoterapi seansını bitirmesini bekliyor.
İkinci fotoğraf 11 ocak 2005 gününde, nikahlarından hemen önce çekildi. Bütün ağrılarına, organ yıpranmalarına ve morfinlere rağmen Katie evliliğinin her ayrıntısı ile birebir ilgilenmek istiyordu ve ilgileniyordu da.. Ama bu Katie için gerçekten çok tehlikeliydi. Gelinliğinin bile vücudunda oluşan kilo kayıpları yüzünden defalarca ayarlanması gerekiyordu.
Üçüncü fotoğrafta bir oksijen tüpü görüyoruz; bu Katie’nin tören ve parti esnasında kullanmak zorunda olduğu oksijen tüpüydü. Fotoğraftaki diğer iki çift de Nick’in anne ve babasıdır. Oğullarının çocukluk aşkı ile evlendiğini görmek onları çok heyecanlandırmıştı.
Dördüncü fotoğraf; Katie tekerlekli sandalyesindeki oksijen tüpüyleyken, sevgilisi ve arkadaşlarının ona söylediği şarkıyı dinlerken çekilmişti.
Beşinci fotoğrafta herkes onun duygulanıp bir yerlerde sevinçten ağladığını düşünüyordu. Ama aslında gerçek öyle değildi. Arkadaşları eğlenirken, rahatsızlığı onun uzun süre ayakta durmasına izin vermemişti. Bedeni yorgun düştü. En mutlu gününde bile acı çekiyordu. Düğünde ağrıları durmayan Katie ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kaldırıldığı hastanede birkaç saat sonra da komaya girdi. Ve sabah olduğunda Katie’nin şuuru kapandı.
Nick beş gün boyuncu büyük umutlarla sevdiğinin uyanmasını bekledi. Ama Katie uyanmadı.. Beş gün komada kalan Katie kansere yenik düşüp öldü.
Şimdi altıncı fotoğrafa bakmanızı istiyorum. Çok zayıf ve hasta olan bir kadının yüzündeki erişilmez tebessüm ile evlendiğini görmek, aslında mutluluğun hiçbir zaman erişilmez olmadığını bize kanıtlamıyor mu?
''Mutluluk bir istasyon adı değil, oraya gelince inilmiyor. İçinde bulunduğumuz yolculuğun adı mutluluktur.'' demişti bir tiyatro ustam. Bir kere de siz düşünün bunu.Bu sizin son günleriniz gibi yaşayın..-ki öyle de olabilir! Ve lütfen kanserden acı çeken insanlar için her zaman dua edin. Çünkü dualar her zaman cevaplandırılır.