Bana hastanede "Karın öldü" dediklerinde ne yapacağımı, nasıl tepki vereceğimi bilemedim. İçimden eve gidip karıma olanları anlatmak ve ne yapmam gerektiğini söylemesini istedim.... Diyor Tolstoy!
Bu izah aşkın en mükemmel şekli olsa gerek...
Bu söz yaraladı bugün beni. Ne kadar güzel belki yaşanmışlıklar belki inanmışlıklar...
Hayat kısa, mutluluk bize kala...
Neden bu kadar evlilikler harap halde, neden kıymet verenin kıymeti bilinmez.
Neden iyi insanların kıymet vermeyen, değer bilmeyen, ânı anlamayan eşleri olur. Gerçekten yaralandım bugün bu sözle anlaşılan o ki, bazı şeyleri hicbirsey değiştirmiyor. Çok acı şurada okuduklarim, kendi yaşadıklarım...!
"haketmeyene hakettigini vermeli" mi acaba, yoksa Allah'a havale edilmiş bir adanmışlıkla yeni bir âna devam mı etmeli...
Efkar bastı yineee...
Neden bu kadar evlilikler harap halde, neden kıymet verenin kıymeti bilinmez.
Neden iyi insanların kıymet vermeyen, değer bilmeyen, ânı anlamayan eşleri olur. Gerçekten yaralandım bugün bu sözle anlaşılan o ki, bazı şeyleri hicbirsey değiştirmiyor. Çok acı şurada okuduklarim, kendi yaşadıklarım...!
"haketmeyene hakettigini vermeli" mi acaba, yoksa Allah'a havale edilmiş bir adanmışlıkla yeni bir âna devam mı etmeli...
Efkar bastı yineee...
Var olan günün kıymetini bileceksin. Bu sabah da yepyeni bir günü sağlıkla karşıladıysan, gülümseyerek şükredeceksin.
Mutluluğu, hayatını anlamlandırmayı asla ikinci bir şahsa endekslemeyeceksin. Hiç birşey yapamıyorsanız aynanın karşısında 2 dk gözlerinizin içine bakın. Ne kadar mükemmel bir donanımla yaratılmış, ne kadar özel bir varlık olduğunuzu hatırlatacaktır. Yeni ihtimallere umutla bakmak, kendi değerini bilmek lazım. Herşey gelip geçici zaten, potansiyelimizi en iyi şekilde kullanıp hayatı dolu dolu yaşamalı.
Ayrıca bu işte bir iş var! Bu Tolstoy ileri derece hasta karısını yatağında terkedip, kendi bir istasyonda ölen Tolstoy'la aynı kişi mi? Kafam karıştı.
Öz evlatlarını terkedip, çocukların nasıl yetiştirilmesi gerektiğine dair kitaplar yazan J.J Rousseau gibi olmuş.
Neden bu kadar evlilikler harap halde, neden kıymet verenin kıymeti bilinmez.
Neden iyi insanların kıymet vermeyen, değer bilmeyen, ânı anlamayan eşleri olur. Gerçekten yaralandım bugün bu sözle anlaşılan o ki, bazı şeyleri hicbirsey değiştirmiyor. Çok acı şurada okuduklarim, kendi yaşadıklarım...!
"haketmeyene hakettigini vermeli" mi acaba, yoksa Allah'a havale edilmiş bir adanmışlıkla yeni bir âna devam mı etmeli...
Efkar bastı yineee...
bir güzellik çirkinlikle
iyilik kötülükle
karşılık bulur
iyiyi anlaman için kötüyü görmen lazım
tolstoyun bu güzelliği çevremizdeki çirkinliklere anlam kazanır