- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
*Guney Kore Sinemasi Sevenler*
- Konu Sahibi Asmin
- Başlangıç Tarihi
A Man Who Was Superman(2008)
Yönetmen: Jeong Yoon-cheol
Oyuncular:Hwang Jeong-min
Jeon Ji-hyeon
Jin Ji-hee
Kim Tae-seong
Tür:Komedi,drama
Imdb puanı:7.2
Çevresine yardım etmeyi yaşam biçimi haline getirmiş orta yaşlı tuhaf bir adam, şehrin sokaklarında yaşlıların çantalarını taşıyıp onları karşıdan karşıya geçirmekte, çocuklara yardım etmekte, olmayacak yerlere çöp dökenlere kızmakta, yankesicileri kovalamakta, yaralıların, zor durumda kalmışların imdadına yetişmektedir. Kendisinin Superman olduğunu iddia eden bu adam kısa zamanda halkın olduğu kadar medyanın da dikkatini çeker. Onunla ilgili bir program hazırlaması istenen güzel yapımcı Soo-jung, deli saçması olarak gördüğü bu haber işini bir an önce bitirmek için harekete geçer. Ama çantasını kaptırdığı bir yankesiciyi yakalayan, üstelik kendisini bir kamyonun altında ezilmekten kurtaran Superman’ın hikayesine ilgi duymaya başlayınca, kamerasını alıp bu ilginç adamı çözmeye çalışır. Onun hikayesinde umduğundan çok daha fazlasının olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlayacaktır.
Dün izledim ve cidden etkilendim..Bizim hırçın kız yine başrolde.
Çok güzel mesajlar veriyordu film.İnsanların nasıl da duyarsızlaştığını anlatıyordu.Kimi yerlerde çok duygulandım içim cız etti ama kimi yerlerde de güldüm
İzleyin derim ben opuyorumnanaktan
bu filmi çok merak ettim, hemen izlemeye çalışacağım bilmiyorumkismile
heykeller mükemmeldi asminim hayran kaldım diyebilirm özelliklede şu
filmde kızın esas oğlanı araması bu kadar uzun ve yılan hikayesine çevrilmeseymiş keşke ,sen ne düşünüyosun :) bumu bumu diye meraktan öldüm :1ninca:
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
zaten canim filmin en onemli mesaji da orda veriliyor bana kalirsa.
kiz gibi biz de gercekliik duygusunu kaybettik. bu mu bu mu acaba hangisi adama benziyor deidk? yok bu hayir hayir bu seklinde. nasil caresiz kaldi nasil uzuldu. bizimse icimize hafakanlar basti.
sence de bu yonetmenin vermek istedigi sey degilmidir? o kadar cok karistirdilar ki birbirlerini kim olduklarini unuttular her yuzde herkeste adami aradi kadin.
sancili bir askin son hali.. yazik ettiler birbirlerine.
kiz gibi biz de gercekliik duygusunu kaybettik. bu mu bu mu acaba hangisi adama benziyor deidk? yok bu hayir hayir bu seklinde. nasil caresiz kaldi nasil uzuldu. bizimse icimize hafakanlar basti.
sence de bu yonetmenin vermek istedigi sey degilmidir? o kadar cok karistirdilar ki birbirlerini kim olduklarini unuttular her yuzde herkeste adami aradi kadin.
sancili bir askin son hali.. yazik ettiler birbirlerine.
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
son sahne beni dagitti zaten prensesim ya.. oha dedim kalakaldim..
demistim daha evvel de ben bu filmi cok begendim. yillar evvel izlemistim belki de izlediigm ilk filmlerden biridir.
bi kere konusu cok aykiri.. bu konuda bi filim izlememistim.
kavgalari da asklari da herseyleri de cok ucari.
hele se sevisirken adamin tatmin olmasi icin baska kizi dusunmesine izin verdigi yerde icim acidi benim cok net.
gunumuzde yok mu boyle insanlar? erkeginin mutlu olmasi icin bir cok eyi feda edenler.
kiz gercekten sevilip sevilmedigini anlamak istiyor. derdi bu aslinda. ama ne yazik ki bi yerden sonra isler cok sarpa sariyor.
en yakisikli oyuncu kimdi filmde?? doktooooor :)))
oyuncular daha kaliteli olsaymis surekli ayni kafeye oturmasalarmis ayni parka gitmeselermis daha farkli mi olurmus acaba dedim.
ama o park ve ordaki gel git beni cok etkiledi.
ne dersem diyiyim sevicm bu filmi sanirim :)
demistim daha evvel de ben bu filmi cok begendim. yillar evvel izlemistim belki de izlediigm ilk filmlerden biridir.
bi kere konusu cok aykiri.. bu konuda bi filim izlememistim.
kavgalari da asklari da herseyleri de cok ucari.
hele se sevisirken adamin tatmin olmasi icin baska kizi dusunmesine izin verdigi yerde icim acidi benim cok net.
gunumuzde yok mu boyle insanlar? erkeginin mutlu olmasi icin bir cok eyi feda edenler.
kiz gercekten sevilip sevilmedigini anlamak istiyor. derdi bu aslinda. ama ne yazik ki bi yerden sonra isler cok sarpa sariyor.
en yakisikli oyuncu kimdi filmde?? doktooooor :)))
oyuncular daha kaliteli olsaymis surekli ayni kafeye oturmasalarmis ayni parka gitmeselermis daha farkli mi olurmus acaba dedim.
ama o park ve ordaki gel git beni cok etkiledi.
ne dersem diyiyim sevicm bu filmi sanirim :)
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
in the mood for love- Fa yeung nin wa
orijinal adı fa yeung nin wa olan avrupada 2000 yılında gösterime girmiş, sonu klasik hollywood sonlarından uzak olan bir filmdir.
hikaye, kendisi ve kocası için uygun bir oda bulup oraya taşınmak isteyen şangaylı bayan chan ve aynı nedenle orada bulunan yazar ve editör bay chow'un aynı güne rastlayan taşınmalarıyla 1962 yılında hong kong'da başlıyor. bayan chan, bir ithalat şirketinde sekreter olarak çalışmaktadır. sıradan bir günü, patronunun sevgilisi ve karısı arasında yalan söyleyerek, bir gün ona diğer gün öbürüne yalan söyleyerek geçmektedir. patronu da ona yaptırdığı işlerinin vicdan azabı olarak ona bazı ufak rüşvetler vermektedir. kocası bay chan ise işi gereği sık sık iş seyahatine gitmektedir. kocası bu seyahetlerdeyken sürekli olarak yalnız kalan bayan chan duruma alışmış görünse de çok fazla yalnızlık çekmektedir.
aynı gün yan odaya taşınan bay chow ise bir yerel gazetede çalışmaktadır. onun da karısı belli nedenlerle eve geç gelmektedir.
sonuçta yan yana dairelerde yaşayan, yemeklerini yalnızlığın etkisiyle dışarıda yiyen bu iki insanın sürekli karşılaşması olağan bir şey olsa da ortada olağan olmayan, rastlantının böylesi dedirtecek bir durum vardır: eşlerinin sevgili oluşu.
fazla detay vermek istemiyorum, ancak yorumuma gelince, asiri yavas ilerleyen bir film. oyle ki insan bzen sklabiliyor.. buna ragmen basroldeki kadin in ayni model elbiselerden duzenilerce farkli renkte giymesi insani sasirtiyor. farkli cok cok iyi dusunulmus detaylar var. sonu ise cok huzunlu bitiyor.. aldatma uzerine cekilmis cok iyi filmlerden biri.. tavsiye ederim..
yonetmen Wong Kar Wai eserlerini incelemek icn: Kar Wai Wong
bunu izleyebilirsin prenses. uzun ve bi o kadar da yavas bi filim.. ama gorsellik cok guzel.. cok yaratici detaylar da mevcut.. cok etkilendigim filmlerden biridir benim icin,
Konusu ilk okuduğum anda beni çok etkiledi , mekanlar konusunda sana katılıyorum park mükemmeldi, oradaki sahnelerde filmin havası değişiyordu resmen .
Böyle insanlar o kadar çok ki ,özellikle dış görünüşünden sevgilisinin sıkıldığını düşünen ve bu yüzden güzelliğe paranoyak derecede takıntılı olan kadınlar ... halbuki ne kadarda yanlış . filmi bende sevdim ama işte o berbat oyunculuk ,anlatımdaki bi kaç hata sanki sonu olmasa hiç mutlu bitirmeyecektim filmi, söz konusu Kim Ki Duk olunca beklentide yüksek oluyor haliyle.
kızım filmdeki en yakışıklı olan ,kızın esas oğlan sanıp evine gittiği çocuk bana göre :1ninca:
saol bebek opuyorumnanaktan
Hwal | Yay
Müthiş bir anlatım ... Yalın, izleyiciyi yormayan, vermek istenileni veren ,beklentilerimi tam anlamıyla karşılayan film. Sonu tartışmaya ve üstünde konuşmaya açık . Diyalogların azlığı filmin asıl can alıcı noktası , başroldeki kızın mimikleri , yaşlı adamın yüzündeki endişe . konuşsalardı bu kadar etkileyici olurmuydu bilmiyorum. Mutlaka izlenmeli :)
Müthiş bir anlatım ... Yalın, izleyiciyi yormayan, vermek istenileni veren ,beklentilerimi tam anlamıyla karşılayan film. Sonu tartışmaya ve üstünde konuşmaya açık . Diyalogların azlığı filmin asıl can alıcı noktası , başroldeki kızın mimikleri , yaşlı adamın yüzündeki endişe . konuşsalardı bu kadar etkileyici olurmuydu bilmiyorum. Mutlaka izlenmeli :)
ben ekliyim hemen o zaman
100 Days With Mr. Arrogant
Yılı: 2004
Toplam: 95 dakika
Oyuncular:
Jae-Won Kim-Lee Hyeong-jun
Ji-won Ha-Kang Ha-yeong
Ha-yeong sıradan çatlak bir lise kızıdır. Sevgilisiyle 100 günü doldurduğu gün onunla ayrılır ve sinirli bir şekilde yolda yürürken, yerde gördüğü içecek kutusuna tekme atar ve kutu yoldan lüks arabasıyla geçen genç bir delikanlının kafasına çarpar ve çocuk direksiyona sahip çıkamayarak duvara toslar. Buna çok sinirlenen çocuk kutuyu görür ve kimin attığına bakar. Ha-yeong'u görünce ona kızar. Ha-yeong ise sevgilisinden ayrılmanın kızgınlığıyla ona çıkışır. Bunun üzerine delikanlı ona arabasının tamirinin pahalı olduğunu ve bunu ödemesini söyler. Ha-yeong fazla para olduğunu duyunca oradan hızlı bir şekilde kaçar ama arkasında bir şey unutmuştur. Cüzdanı yere düşmüştür ve delikanlı ertesi gün onu okul çıkışında yakalar ve onunla bir sözleşme yapar. 100 gün boyunca onun istediği her şeyi yapacaktır. Çocuğun adı Hyeong-jun'dur ve Ha-yeong'un evinin tam karşısında oturuyordur. Oldukça zengindir.
Ha-yeong, Hyeong-jun'un yalan söylediğini öğrendiği zaman ondan intikam alır ama planı suya düşer. Çünkü Hyeong-jun ondan daha güçlüdür. Bu yüz gün boyunca ikili arasında gelişen komik anlar ve duygusal yakınlaşmalar olur.
geç farkettim burayı..ben de güney kore filmlerini çok severim..yorumların hepsini okuyamadım ..önerilen filmleri pek bilmiyorum ama bu filmden başlıyım izlemeye zemuszemus
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
hosgeldin aramiza.. begendigin izledigin guney kore filmlerinin yorumlarsan zevkle keyifle okuruz..burda onerilen bir cok filim zaten guzel.. bi kac kisi var surekli izleyip takip eden.. o yuzden burda onerilenleri rahatlikla izleyebilirsin derim.. :)
nasil filmdi ama aklinialirimsmile
sonu mukemmeldi. ben de begenmistim bu filmi. her ne kadar keyifli oldugum bi gun izlememis olsam da yasli adamla genc kiz arasindaki iletisim beni cok etkilemisti.
ozellikle yasli adamin takvim gunlerini hizla yirtip atmasi cok manidardi bence.
salincakla denizin uzerinde sallanmasi nasildi? nasil canim cekti ya benim de.. harika biseydi.
filmin genelinde bi huzur var ama sanirim denizde olmasindan kaynakli bu.. :))
hoşbuldum teşekkürler..my sassy girl 'ü izledim ama sonuna kadar izlemedim..pek beğenmedim açıkçası ..a moment to remember i da baska bir konuda da yazmıştım çok severek izledim bilmiyorum burda konusu geçti mi..şimdilik bukadarına yorum yapabilcem..
Benzer Konular
