canım ben torrentten indiriyorum
eğer orda yoksa da google a yaz filmin ismini ordan rastgele indir ben öyle yapıyordum kimileri üyelik istiyodu üye oluyodum 2 dakikalık iş zaten
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
*Guney Kore Sinemasi Sevenler*
- Konu Sahibi Asmin
- Başlangıç Tarihi
canım ben torrentten indiriyorum
eğer orda yoksa da google a yaz filmin ismini ordan rastgele indir ben öyle yapıyordum kimileri üyelik istiyodu üye oluyodum 2 dakikalık iş zaten
dediğin gibi çok çok farklı ama çok hoş bi filmdi..mantık aramadan eğlenmek için izleyeceksin
yetenekleri transfer etme sahnesi de çok hoştu
ama ben en çok kızın sırtına cihaz yerleştiriyormuş gibi yaptığı sahneye bayıldım çok duygusaldı..bi de kıza yemek yedirmeye çalıştığı sahne çok hoştu
iyi ki izlemişim teşekkürler asmincim..senle tarzlarımız çok uyuyo senin tavsiye ettiğin her filmi gözüm kapalı izlerim artıkın opuyorumnanaktan
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
Old Boy'u izledim sonunda bugün, ama tahmin ettim sonunugene de çok çok ilginç bir filmdi.Riskli konulara el atmış hatta yer yer takip edilmesi bile zorlaşıyordu ama gene de izleyecinin aklında kalacak filmlerden biriydi.:lepi:
oldboy aslinda herkese gor bir film degil cunku cok siradisi bir konusu var. ama intikam filmi dedigin zaman benim aklimda oldboy vardir. kurgusu bence cok iyi. bana sonunu soyledikleri halde cok keyifle izlemistim. begendigine sevindim.
binjip sessiz bir film.. hatta sessiz sinema oynuyor gibiler o derece. ama orda ozellikle adamin girdigi her eve ordaki aile yasantisina dikkat edebilirsen filmde cok fazla sey anlatildigini farkedersin sanirim. uykun oldugu icin belki sklmis olabilirsin.. ama ben bir sans daha vermeni bitirdikten sonra da eksisozlukteki yorumlari bir okumani dilerim.. umarim begenirsin..
canim ben sharebus denilen bir yerden indiriyorum. yok yok orda yani. ama bunun icin dns ayarlarinda duzenleme yapman gerekiyor cunku youtube gibi mahkeme karari ile engelli bi adres o da. bunun icin internette baya bilgi var :)
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
tevecceugunuuuuzbuyrunnnnnnnnn
ayy cok sevindirik oldum bi anda.. zaten filmin en duygusal sahnesi bence o aleti yerlestirfigi sahneydi.. sonu nasildi amadelikafadulden
ama sadece coraplarimiz islanmadi
cok guldum ben orda ya:))
sarap sisesini de serce parmagi ile tikadi ya hey allahiiim geberdim gulmekten :))
cok sevdim ben de filmi cok cok seker.. hele de kizin diline pilleri dokundurdugu sahneler cok hosuma gitti kucukken ben de yapardim onugamyoncuiremsu
Fark ettim aslında filmde anlatılanı , yansıtılmak istenen duyguyu
Sessizlik beni sinir etti ama , bunuda es geçmemek lazım..
Sabah ilk işim ekşide yazılanları okumak oldu..Düşüncelerm pek değişmedi ama filmi bitirecem...
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
Shigan i yeniden izledim..ilk izledigimde de cok etkilenmistim ama nerdeyse unutmusum filmi detaylari felan.. bi de tam izleyememistim o zaman boluk porcuktu.. cok etkilendim ya inanilmaz guzel bir filmdi.. kim ki duk un elestirileri cok net abartili bir skeilde insanin gozune sokulmus. sonlarina dogru ozellikle cok guzellesti filim.. ama benim en etkilendigim sahne suydu:
Az önce izledim bu filmi..çok duygusaldı yine ağladım bol bol..tavsiye ediyorum
filmden sonra insan sevdiğinin değerini daha iyi anlıyo hemen telefona sarılası geliyo seni seviyorum demek için mafoldumben
Humming(2008)
Konusu:
filmden sonra insan sevdiğinin değerini daha iyi anlıyo hemen telefona sarılası geliyo seni seviyorum demek için mafoldumben
Humming(2008)
Lee Cheon-hee
Tür;Dram, romantik fantastik
Tür;Dram, romantik fantastik
Konusu:
Jun-seo, Mi-yeon ile yaşamakta olduğu ilişkiden yorulmuş ve biraz yalnız kalmak için yollar aramaktadır. Mi-yeon ise harıl harıl beraberliklerinin 2000. gününü kutlamaya hazırlanmaktadır. Bu sırada Mi-yeong bir trafik kazası geçirir ve komaya girer. Ertesi sabah hiçbir şey olmamış gibi sevgilisini ziyaret ettiğinde Jun-seo'nun bu kazadan henüz haberi yoktur. Önce kazaya inanmak istemese de hastanede yatan Mi-yeon'u kendi gözleri ile gördükten sonra yaşadığının bir rüya olabileceğinden şüphe duymaya başlar.
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
bi mong yonetmen kimki duktan bir film..
konusu: in bir kabus görmüştür; rüyasında onun yüzünden bir trafik kazası oluyordur. Uyanıp, rüyasında gördüğü kaza yerine gittiğinde, kabusundaki gibi bir kazayla karşılaşır. Fakat kazaya Ran adında bir kadın sebep olmuştur.
Jin kaza mahallinde Ran'la tanıştığında aralarında bir bağ olduğunu anlar. Ran Jin'in rüya gördüğünde yaptıklarını, gerçek hayatta yapıyordur.
Aşk, hafıza, hayal öğelerini insanların doğru kuramadıkları iletişim üzerinden anlatan yönetmen Kim Ki-duk 'un on beşinci uzun metrajlı filmi Rüya'da da usta, insan ilişkilerinin yarattığı dramı beyazperdeye taşıyor.
!!!!Filmle ilgili bilgi icerebilir filmi izleyecek olanlar bu kismi okumasin!!!!
yorumum: simdi filmde bir karmasa ve zitliklar mevcut ozellikle ying yang felsefesi bence burda esas detay. kiz beyaz giyinirken adamin siyah giyinmesi ve en son intihar ettigi sahnede de admain bembeyaz karlar uzerinde siyah kiyafetleri ile uzanmasi. burda esas olaya bakinca ikisi de bedenlerinden kurtuldu huzura erdiler mi demek lazim yoksa bu kismi tamamen adamin bir ruyasi miydi. burda bence yonetmen her iki ihtimale gore filmin sonunu getirmis dileyen bu sekilde dileyen bu sekilde dusunsun selinde. cunku kizin intihar edip kelebege donusmesi ile tapinakta bi kelebegin pesinden gitmesi ve adamin kisin kelebek olmaz ki lafinin uzerine sadece gulumsemesi baya manidar. bu durumda o kismin gercek oldugunu dusunsek dahi sonunun gercek olmadigi imajini o tapinak kisminin ruya oldugunu dusunursek de sonunun gercek oldugunu gosteriyor. yani ikisi de olmemis hepsi adamin ruyasi olmus oluyor. acikcasi bu karmasyi ve izleyiceye birakilmis sonu begendim ben. filmin geneline hakim olan bilinmezlik de guzeldi. sevdim binjip kadar guzel bir film.. gorsellik acisindan cok guzel zaten kurgusu da cok akillica hazirlanmis bence.
bi mong yonetmen kimki duktan bir film..
konusu: in bir kabus görmüştür; rüyasında onun yüzünden bir trafik kazası oluyordur. Uyanıp, rüyasında gördüğü kaza yerine gittiğinde, kabusundaki gibi bir kazayla karşılaşır. Fakat kazaya Ran adında bir kadın sebep olmuştur.
Jin kaza mahallinde Ran'la tanıştığında aralarında bir bağ olduğunu anlar. Ran Jin'in rüya gördüğünde yaptıklarını, gerçek hayatta yapıyordur.
Aşk, hafıza, hayal öğelerini insanların doğru kuramadıkları iletişim üzerinden anlatan yönetmen Kim Ki-duk 'un on beşinci uzun metrajlı filmi Rüya'da da usta, insan ilişkilerinin yarattığı dramı beyazperdeye taşıyor.
!!!!Filmle ilgili bilgi icerebilir filmi izleyecek olanlar bu kismi okumasin!!!!
yorumum:................
benim ilk izlediğim Kore filmi bu işte... yorumunu okudum da ben hiç o kadar derin düşünmemiştim... sanırım ilk olduğundan -tatlicadiarzu- sen çok dikkatli izlemişsin...
ama güzel bir filmdi gerçekten... özellikle benim beklediğimden çok farklı bitişi hoşuma gitmişti...
bu arada "My Sassy Girl" izlemeye çalıştım ama çok geç saatte izlemeye başladığımiçin yarısını izleyebildim sadece... ertesi gün de aniden eskişehire gidince kaldı... uykum olduğundan sanırım biraz sıkıcı geldi ama kızın bazı tepkileri gerçekten eğlenceliydi... olmadı baştan tekrar izleyeyim :)
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
evet ben de sevdim bu filmi.. filmde beni rahatsiz eden sey iki tane.. birincisi birbirlerinin farkina bu kadar cabuk varmis olmalari.. ikincsi de adamin uyumamak icin kendine yaptigi iskence.. ordaki oyunculuklari begenmedim. olmamis yani..
ama adam ilhan mansiza benziyordu o ayri :1closedeyes:
ayyy evet uyumamak için yaptığı şeyler beni de rahatsız etmişti... yaptığı şeyler bayılmasına neden olacak temelli uyuyacaktı... sinir olmuştum... ayy kahve içsin; dışarda dolansın diyip duruyordum yanımdaki arkadaşıma kaydirigubbakcemile3
bir de birbirlerinin evlerine ne kolay giriyorlardı :sinifsinif:
- 11 Temmuz 2008
- 7.771
- 211
- 163
ayni tekpkiyi ben kendi kendime vermistim . iste evlerine kolay girmeleri birbirleri ile uyumalari o gereksiz aslinda guneykore filmlerinin cogunda gormedigimiz kadin erkek samimiyeti bu flmde beni rahatsiz etti baya acikcasi.
adamı ben de ılhan Mansıza acayip benzetmiştim Asmin hoş adam valla ne diyim
işte benim gerildiğim sahneler de o kendine yaptığı işkence sahneleriydi amma kasmıştım kendimi ya kızı iyice bağla yatağa kelepçeyle melepçeyle hiç kıpırdayamayacak şekilde olsun
sonra git kestir bi iki saat hiç akıl yok bunlarda kaydirigubbakcemile3
ama iyi filmdi ben baya beğenmiştim
işte benim gerildiğim sahneler de o kendine yaptığı işkence sahneleriydi amma kasmıştım kendimi ya kızı iyice bağla yatağa kelepçeyle melepçeyle hiç kıpırdayamayacak şekilde olsun
sonra git kestir bi iki saat hiç akıl yok bunlarda kaydirigubbakcemile3
ama iyi filmdi ben baya beğenmiştim
ayyy evet yaa ben de anneanneler gibi söylenip durdum... sinema salonunda sadece 4 kişi oluncaaa kaydirigubbakcemile3
kelepçe de kullandı şaşkın ama onu da yüzüne gözüne bulaştırdı... o sahnede de sinir olmuştum... zaten ondan sonra iyice kötüleşti...
benim ilk filmim olduğu için samimiyetlerini kıyaslayamadım tabii ama uzak doğu insanı sanki bizim gibi düşünürdüm hep... yani biraz daha mahremiyete dikkat eden... ama çok da irdelememiştim...
A Man Who Was Superman(2008)
Yönetmen: Jeong Yoon-cheol
Oyuncular:Hwang Jeong-min
Jeon Ji-hyeon
Jin Ji-hee
Kim Tae-seong
Tür:Komedi,drama
Imdb puanı:7.2
Çevresine yardım etmeyi yaşam biçimi haline getirmiş orta yaşlı tuhaf bir adam, şehrin sokaklarında yaşlıların çantalarını taşıyıp onları karşıdan karşıya geçirmekte, çocuklara yardım etmekte, olmayacak yerlere çöp dökenlere kızmakta, yankesicileri kovalamakta, yaralıların, zor durumda kalmışların imdadına yetişmektedir. Kendisinin Superman olduğunu iddia eden bu adam kısa zamanda halkın olduğu kadar medyanın da dikkatini çeker. Onunla ilgili bir program hazırlaması istenen güzel yapımcı Soo-jung, deli saçması olarak gördüğü bu haber işini bir an önce bitirmek için harekete geçer. Ama çantasını kaptırdığı bir yankesiciyi yakalayan, üstelik kendisini bir kamyonun altında ezilmekten kurtaran Superman’ın hikayesine ilgi duymaya başlayınca, kamerasını alıp bu ilginç adamı çözmeye çalışır. Onun hikayesinde umduğundan çok daha fazlasının olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlayacaktır.
Dün izledim ve cidden etkilendim..Bizim hırçın kız yine başrolde.
Çok güzel mesajlar veriyordu film.İnsanların nasıl da duyarsızlaştığını anlatıyordu.Kimi yerlerde çok duygulandım içim cız etti ama kimi yerlerde de güldüm
İzleyin derim ben opuyorumnanaktan
Yönetmen: Jeong Yoon-cheol
Oyuncular:Hwang Jeong-min
Jeon Ji-hyeon
Jin Ji-hee
Kim Tae-seong
Tür:Komedi,drama
Imdb puanı:7.2
Çevresine yardım etmeyi yaşam biçimi haline getirmiş orta yaşlı tuhaf bir adam, şehrin sokaklarında yaşlıların çantalarını taşıyıp onları karşıdan karşıya geçirmekte, çocuklara yardım etmekte, olmayacak yerlere çöp dökenlere kızmakta, yankesicileri kovalamakta, yaralıların, zor durumda kalmışların imdadına yetişmektedir. Kendisinin Superman olduğunu iddia eden bu adam kısa zamanda halkın olduğu kadar medyanın da dikkatini çeker. Onunla ilgili bir program hazırlaması istenen güzel yapımcı Soo-jung, deli saçması olarak gördüğü bu haber işini bir an önce bitirmek için harekete geçer. Ama çantasını kaptırdığı bir yankesiciyi yakalayan, üstelik kendisini bir kamyonun altında ezilmekten kurtaran Superman’ın hikayesine ilgi duymaya başlayınca, kamerasını alıp bu ilginç adamı çözmeye çalışır. Onun hikayesinde umduğundan çok daha fazlasının olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlayacaktır.
Dün izledim ve cidden etkilendim..Bizim hırçın kız yine başrolde.
Çok güzel mesajlar veriyordu film.İnsanların nasıl da duyarsızlaştığını anlatıyordu.Kimi yerlerde çok duygulandım içim cız etti ama kimi yerlerde de güldüm
İzleyin derim ben opuyorumnanaktan
T
TheShe
Ziyaretçi
Bir sürü kore filmi arşivledim ama izleyemedim bu ara, izlediğim son iki film.
Palwolui Christmas/Ağustosta Noel
Bu filmi önerilere bakarak izledim, beğenenler vardı ama ben çok etkilenmedim kızlar, hatta anlayamadığım yerler de oldu. Bu filmde millet salya sümük ağlamış ama benim acı eşiğim yükseldi heralde, o kadar ağır kore filmlerinden sonra bu çerez gibi geldi boshayallersmile
Diğeri Geuhae yeoreum/ Bir keresinde yazın
Bu da yine ağlamaktan içim dışıma çıktı yorumlarını okuyup, afişten de etkilenip izlediğim filmlerden. Ama yine bizim gibi en iyileri izlemişler için biraz eksik kalıyor. Bolca klişe var, eski türk filmi havasında ama sonunda beni çok etkileyen bir sahne vardı ve yine çok büyük bir fedakarlık, ama bu sefer erkek değil kız tarafından.. Yaşlandırma makyajları çok amatördü, keşke bu makyajlar yerine yeni oyuncular kullanılsaydı.. Çok büyük beklentilere girilmeden izlenebilir boshayallersmile
Palwolui Christmas/Ağustosta Noel
Bu filmi önerilere bakarak izledim, beğenenler vardı ama ben çok etkilenmedim kızlar, hatta anlayamadığım yerler de oldu. Bu filmde millet salya sümük ağlamış ama benim acı eşiğim yükseldi heralde, o kadar ağır kore filmlerinden sonra bu çerez gibi geldi boshayallersmile
Diğeri Geuhae yeoreum/ Bir keresinde yazın
Bu da yine ağlamaktan içim dışıma çıktı yorumlarını okuyup, afişten de etkilenip izlediğim filmlerden. Ama yine bizim gibi en iyileri izlemişler için biraz eksik kalıyor. Bolca klişe var, eski türk filmi havasında ama sonunda beni çok etkileyen bir sahne vardı ve yine çok büyük bir fedakarlık, ama bu sefer erkek değil kız tarafından.. Yaşlandırma makyajları çok amatördü, keşke bu makyajlar yerine yeni oyuncular kullanılsaydı.. Çok büyük beklentilere girilmeden izlenebilir boshayallersmile
Tokyo!
Tür : Dram
Yönetmen : Bong Joon-Ho Leos Carax Michel Gondry
Senaryo : Bong Joon-Ho , Leos Carax , Michel Gondry , Gabrielle Belle
Görüntü Yönetmeni : Jun Fukumoto , Caroline Champetier , Masami Inomoto
Müzik : Étienne Charry
Yapım : 2008, Fransa / Japonya / Almanya / Güney Kore , 112 dk.
Konu:
Tokyo! Üç ayrı yönetmenden kalabalık ve karmaşık bu kente üç farklı bakış... Film, Michel Gondry’nin ıç Mimari’siyle başlıyor. ıç Mimari’de, Tokyo’ya yeni taşınmış olan Akira ve Hiroko’nun hikayesi anlatılıyor.
Filmin ikinci bölümünde Leox Carax’ın Bok’u var. Bu bölümde kanalizasyonda yatan, insanların parasını ve sigarasını çalan, yaşlı kadınları korkutan, okullu kızlara sarkan bir adamın hikayesi anlatılıyor.
Güney Kore'li yönetmen Bong Joon-Ho'nun çektiği son bölüm Tokyo Sallanıyor’da ise "hikikomori" diye adlandırılan, evden hiç çıkmayan, dünyayla ilişkisini koparmış birinin evine gelen pizzacı kıza aşık olmasıyla başlayan hikayesi anlatılıyor.
Yorumum:
3 film tadında birbiriyle bağlantısız, sıradışı hikayeler . Bana göre 3 hikayede ayrı ayrı filmler olabilecek kadar güzel ve etkileyici .Son bolüm bana göre en zayıf halka ,ilk bölümse favorim :) değişik tadlar almak istiyorsanız mutlaka izleyin derim.
Benzer Konular
Makyaj Ürünleri olmazsa olmaz drugstore ürünleri
