Gece gece açtım bilmem kaçıncı kez i am sorry i love you izledim.
Moo-Hyuk:
''Tanrım... gerçekten varsan, sana bu sözü veriyorum.
Eun-Chae'nin kalan günlerimde yanımda olmasına izin verirsen,
Kalan günlerimi bu kadınla geçirmeme fırsat verirsen bana...
Herşeye bir son vereceğim..
Kinimi ,öfkemi bir kenara atacağım ve huzur içinde öleceğim.
Tanrım sana söz veriyorum... ''
*** *** ***
Moo-Hyuk:''İstediğin şey bu muydu?
İstediğin şey kalbim miydi?
Bende, bende...
Senin evladınım.
Aynı Yune gibi...
Beni sen doğurdun. Beni bu dünyaya sen getirdin.
Bende senin kanındanım.. Bende senin oğlunum. Bende senin oğlunum..
Bende, bende...''
*** *** ***
Moo-Hyuk:'' Terk edilmenin nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
Terk edilmiş olmak hikayenin sonu demektir.
Geri gelmiş olsan bile kimse hasretle kollarını açmaz.
Evlatlık görevin yüzünü asla göstermeyip,burnunu işlere sokmamaktır.
Senin gibi hayırlı bir evlat değiliz biz.Birimiz her an ölebilecek bir sokak serserisi,diğeri de hiç bir şey bilmeyen aptalın teki.
Aşağılanmayı biliyoruz ama bizimde gururumuz var...
*** *** ***
Eun-Chae:''Yarın yine geleceğim. Ertesi günde geleceğim.
Ondan sonraki günde...
Sana bakmaktan usanıncaya kadar geri geleceğim. Onun için benden gitmemi isteme bayım.
Asıl bunu yapamam işte...
Yune'nin emriyle gelmek, senin emrinle gitmek...
Dilediğiniz gibi itip kakacağınız biri değilim ben...
Benim de istediğim şeyler var. Sahip olmak istediğim şeyler var. Yapmak istediğim şeyler....
Ne kadar da çok denesem de inkar edemeyeceğim şeyler var. Bende sizin gibi duyguları olan bir insanım. Bunu bilmiyordunuz değil mi? Benim de sizler gibi bir insan olabileceğimi.....
Seni seviyorum! Seni Seviyorum!
Seviyorum!
Seni Seviyorum bayım!''