Afedersiniz ama kaçırdığınız bir nokta var; o kız orda misafir değil.Konu sahibinin daha önceden kabul ettiği gibi beraber yaşadığı 'insan'.Konu sahibinin yanlışı da burda başlıyor zaten.Hala kızcağızın onun evinde fazlalık olduğunu, orasının yanlızca kendisinin olduğunu düşünüyor.Herkes yetim diye 2 kişi yaşamak bile ne kadar sorun yaşatırken 3 kişiyle yaşamayı kabul etmek zorunda değil.Ama baştan kabul ettiyse o kıza 'misafir', evlense de gitse olarak bakmamak zorunda.
Pardon,neden kaale almasınmış ?
Bunca insan,konu sahibinin derdini kaale alıp yorum yazmış.
Kimsenin yorumunu kaale almasın,sizinkini mi alsın ?
Benim de bildiğim bir laf var : Kendi düşen ağlamaz.
Birlikte oturmayı kabul eden kendisi,ilişkiyi bu hale getiren kendisi.
E şimdi herkes ne desin ? Kov gitsin mi desin ?
neden mi? Ben sana söleyeyim meleğim :) çünkü olaya objektif bakabiliyoruz,kendimizi hem görümcenin hem de konu sahibinin yerine koyup öyle yorum yapıyoruz..sadece konu sahibini haklı görme ve "ayy gerçekten çok zor,allah sabır versin canımmm" demekle olmuyor bazı şeyler..bunu demek onu daha da kışkırtmak aslında.belki bizim yorumlarımızla ne kadar yanlış bir tutumun içinde oluğunu görür..bazılarımzı biraz sert yazmış oalbiliriz.örneğin ben,ama eşinin bu günlere gelmesini sağlayan birine yetimliğinin ceremesini ben mi çekeceğim diyen kişiye de çok yumuşak yazamazdık sanırım..
Not:bu olayda konu sahibi iki farklı kişi olduğunu iddia ediyor.ama hikayeler aynı.ve ortada bir yalanda var
Banada akıl verin kızlar bi görümcem var yanımda kalan anne babaları öldüğünden beri abisiyle basbasa kalmıslar kocam okudugu için görümcem cogu kere maddi yardım yapmıs kendi okumamıs calısmıs görümcemle aynı yastayz nişanlıyken bir sorun yoktu yada ayda 1-2 kere görüştüğümüzdenmiydi bilemiyorum evlendik ilk hafta gelmedi ablalarında kaldı sonra geldi ayy gelmez olaydı kıskanclıkmı dersiniz patavatsızlıkmı dersiniz pasaklılıkmı dersiniz ne ararsanız bunda var kocamda arada kalmasn diye demedm ama artık daral geldi herşeyini söylüyorum kocamla aram acıldı anlamıyor eşim beni. beni cok sevio eşim ama asırı sinirli bi yapısı var daha anlatamadıgım cok şey olduda içimi dökmek istedm bizi cok kıskanıo abisi bana yanassn hemen bişeyler uyduruyo felan alısım artık.abiside normal oldugunu kıskanclıgı abarttıgında ben devreye girerim diyo gayet normalmiş davranısı bide yetim büyümüş ya onun ceremesini ben cekiyorum ablalarına gitmiyo evli ablaları var arada onlara gitse nerdeee gitmiyo orda rahat edeiyomus ama bende rahat ediyo demekki onuda sylemiyo. evlenirken cok zorluk cektik maddi manevi kimse yanımızda yoktu ama konusan coktu işte bulamadım bi süre bide en nefret ettiğim huyları kendilerini övmeleri neylerine övüyolarsa onlar güzeller onlar iyiler onlar bitaneler.eşimde sagolsun ne ablalarına ne kardeşine laf söyletmez kendi söyler ama...bi iyi yönü benim hakkımdada laf ettirmemesi.onun dısında cok bunalıyorum.evlenmekte istemiyor basımızda kaldı işte.bide cocuk istiyor eşim okadar sıkıntıya bide cocuk olucak zaten yardımları yok hepten köstek olcaklar.eşime sürekli söylüyordum böyle yapıyo söyle yapıyo diye oda bana kızıo ben napabilirim diye bir derdin varsa onla konus diger türlü ben konussam vayy karısı doldurusuna geliyo derler daha beter olursun gözlerinde diyo.cok dertliyim cokokadar ki evlenirken bir kırık ignelerini bile almadık herşeyin cogunu babam yaptı genede eşim dısında eşimin ailesi Allah razı olsn demedi.ama allah büyük inş. ben gibi sorun yaşayanlara yardımcı olur (
siz beni sinir etmeyemi calısıyorsnuz yoksa yardımcı olmayamı calısıyorsunz bayan.ben size bastan iyiydik aynı eve girince ona bi haller oldugunu belirttim olumsuz özelliklerine ragmen yengeyim diye ona kendimce bildiğim seyleri gösterttim ama beni kale bile almadı onuda geçin inatından vazgecmedi hem bişey bilmio hemde herseyi biliyor havalarında. abisini seveblir sevmesin demem beni sevsinde demiyorum o beni sevmedi diye ölmedim benim derim eşimle sorun yaşamamız sırf onun yüzünden. işleri yapmıyor bana yenge gibi davranmıo sanki o büyük ben ufak gibi büyüklük taslıyor birde sen cirkinsin abim seninde nerene baktı felan bunlar hoş seylermi? pnun davranıslarına göre ben olgunluk gösterdiğimi düşünüyorum yeterince. sizin önerinize göre kız bana naparsa yapsın susayımmı yani. sabır ediyorum ettimde ama dayanamıyorum bundan sonra nasıl bi teori izlemliyim onu sordum hepinize cok bunaldım cünkü.sırf bu yüzden yuvamın bozulmasını istemiyorum cünküü abiside kardeşine laf ettirmiyor bana ettirmediği gib..
Eski bir Çin atasözü: “Gül veren elde, gül kokusu kalır” der ve devam eder.
Li-Li, gelin olup Çin geleneklerine uygun biçimde kaynanasının evine taşınmıştı… Ancak kısa bir süre sonra, kaynanasıyla arasında geçimsizlik baş gösterdi. Çünkü kişilikleri tamamen farklıydı ve birinin ak dediğine diğeri kara diyordu…
Genç gelin ayrı bir eve taşınmak için nabız yoklayınca ortalık ayağa kalktı… Hiçbir gelin kaynanasından ayrı ev açamazdı… Çin gelenekleri buna asla izin vermiyordu.
Li-Li mecburen vazgeçti. Arzusunu isteğini bastırıp kaynanasıyla oturmayı sürdürdü…
Fakat hayat gitgide çekilmez oluyordu… Hele de eşinin hali perişandı… Annesiyle karısı arasında tükeniyordu adeta… Aslında hayat üçü için de cehennem azabına dönmüştü…
Genç gelin çaresizlik içinde kıvranırken, aklına çılgın bir fikir geldi… Kaynanasını zehirleyecekti… Lakin bunu kimseye fark ettirmeden yapmalıydı…
Doğruca babasının eski bir arkadaşı olan ihtiyar bir aktara koştu ve planını anlattı ona…
- “Peki” diyen yaşlı baharatçı, ona bitkilerden bir şurup hazırladı:.. “Bu” dedi, “etkisi üç ay içinde görülecek bir zehirdir. Üç ay boyunca her gün azar-azar kaynananın yemeğine karıştıracaksın.” Parmağını havaya kaldırarak devam etti yaşlı Çinli aktar: “Kaynanan öldüğünde kimsenin senden kuşkulanmaması için, üç ay boyunca kaynanana çok iyi davranmalı, bir dediğini iki etmemelisin. Kadıncağız üç ay sonra nasılsa ölecek, bari gözü arkada kalmasın.“
- “Tamam” diyen Li-Li, sevinç içinde eve döndü ve yaşlı baharatçının dediklerini aynen uygulamaya koydu…
Kaynanasına her gün çok güzel yemekler pişiriyor, o güne değin hiç olmadığı kadar da iyi davranıyordu… O kadar iyi davranıyordu ki, kaynanası gelinine yaptıklarından dolayı pişman olmaya başlamıştı… Gelinine haksızlık ettiğini düşünüyordu… Birkaç gün içinde o da değişip iyileşmeye karar verdi… Artık o da gelinine çok iyi davranıyordu…
Böylece aileye dirlik ve düzen gelmişti… Herkes çok mutluydu… Özellikle Li-Li’nin eşi, bu değişimden son derece memnundu… Annesiyle karısı arasında öğütülmekten kurtulmuştu…
Fakat zehir etkisini gösterip kaynana ölünce ne olacaktı… Genç gelin yaptıklarından pişman bir vaziyette aktar dükkânının yolunu tuttu… Babasının dostu olan yaşlı aktarı tekrar buldu… Kaynanası için bir panzehir yapmasını rica etti…
Artık ölmesini istemiyorum; lütfen verdiğiniz zehiri etkisizleştirecek bir panzehir hazırlayın…
Li-Li konuşurken ağlıyordu… Yaşlı baharatçı, karşısında ağlayarak konuşan genç gelini gülümseyerek dinledikten sonra, sordu:
- “Neden artık kayınvalidenin ölmesini istemiyorsun? Oysa buraya ilk geldiğinde çok kararlı görünüyordun!”
- “İstemiyorum, çünkü…” dedi Li-Li gözyaşlarını silerek, “O çok değişti, artık eskisi gibi aksi değil; benim ak dediğime kara demiyor, evin içinde gülümseyerek dolaşıyor, bana kızım diye hitap ediyor… Anlayacağınız ey babamın dostu, evde her şey yolunda…”
İhtiyar baharatçının gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı…
- “Demek işler yolunda, birbirinizle artık zıtlaşmıyorsunuz.”
- “Asla!” dedi genç gelin, “zıtlaşmak şöyle dursun, çok seviyoruz birbirimizi… Biraz görmesek özlüyoruz… Ve artık onun ölmesini istemiyorsun. Asla! Kaynanamı o kadar seviyorum ki, ölürse dayanamam… Bu benim başıma gelebilecek en büyük felaket olur.”
Yaşlı aktar uzun sakalını çekiştirerekten tane-tane konuşmaya başladı:
- “Ey benim eski ve iyi dostumun kızı Li-Li! Merak etme, sana zehir diye verdiğim şey iştah açıcı etkisi olan bir şuruptu… Ondan yemeğine katarak, sadece kaynananın iştahını artırabilirdin.” Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti: “Gerçek zehir senin beyninde idi… Adı ‘peşin hüküm’ ve ‘nefret’ti… Zaten nefret, peşin hükmün çocuğudur… Bir beyne yerleştiler mi, beyindeki bütün iyi şeyleri öldürürler… Kaynanana iyi davranınca beynindeki zehirlerden kurtuldun. Kaynanan da, senin iyi davranışların sayesinde kendi beynindeki zehirlerden kurtuldu… Sana iyi davranmaya başladı… Peşin hükümle birlikte nefret dağıldı gitti, yerlerine sevgi geldi… Sonuçta olmanız gerektiği gibi ana-kız oldunuz.”

sizin nezdinizde ayrı ayrı konulara cvp veriyorum erkek kaynı olan kuzenimdi o yazdı o evlenecek ben evliyim bir senedir. ben ilkkez acıyorum konuyu bu bir. 2.cisi kıza acımasam zaten yanıma almazdm sadece bıkkınlıkllarım oldugunu ve nasıl çözebilceğimi sordum herkes bana yüklendi teşekkür ediyorum herkese.
Töbe ya rabbim kıza acımasam yanıma almazdım yazmış ben orayı kaçırmışım
anası babası olmayan kız nereye gidecekti pardon
bence o evden biri gidecek gibi duruyor yakında ama o kız değil
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?