- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.836
Cumhurbaşkanı Erdoğan Fetih Şöleni'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı’daki miting alanında düzenlenen Fetih Şöleni’nde yaptığı konuşmada, fethin, Batı’nın aşılmaz sandığı duvarların aşılması ve 21 yaşındaki bir sultanın bin yıllık Bizans’ı dize getirmesi olduğunu vurgulayarak, 663 yıldır bu fethin hesaplaşmasının bitmediğini söyledi. Erdoğan, "Sadece Akdeniz’e değil Avrupa’ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler" dedi.
Sitene Ekle
DHA
Erdoğan, şölende yaptığı konuşmaya, "İstanbul... Ey İstanbul... İki kıtanın gözdesi İstanbul... Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar İstanbul. Her semtinde, her sokağında, ayrı güzellikleri sinesinde barındıran İstanbul... Deniziyle, yeşiliyle, tarihiyle herkesi kendine hayran bırakan İstanbul... Minareleriyle, camileriyle, türbeleriyle, saraylarıyla, çeşmeleriyle milletimizin şahikası İstanbul" sözleriyle miting alanındaki kalabalığı selamlayarak başladı.
Erdoğan'ın konuşması sırasında Ak Partiİstanbul Gençlik Kolları tarafından 'Dağları delelim terörü bitirelim' yazılı pankart açıldı:
"Dünyanın neresinde olursa olsun, kardeşliğimiz adına, insanlık adına, derdini derdimiz bildiğimiz herkesi selamlıyorum. Bize eğilmek yakışır mı? Bizde eğilmek var mı? Biz sadece Rabbimizin karşısında, huzurunda, rük?da eğiliriz. Başka eğilmek yok... Fethin 663. yıldönümü coşkusunu birlikte kutlamak için Yenikapı’da, burada gelmiş sizi selamlıyorum" diyen Cumhurbaşkanı, şunları söyledi:
"İstanbul’u çekip alırsanız, şairler ilhamsız ve sözsüz, şiirler öksüz kalır. İstanbul’u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız mürekkebiniz kurur, kaleminiz körelir. İstanbul’u görmeden, İstanbul’u yaşamadan geçen ömür eksiktir. Onun için bu şehrin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. İstanbul, bizim için sevgili Peygamberimizin övgüsüne, müjdesine mazhar olmasıyla ayrıca önemlidir. Çağ kapatıp çağ açan, tarihin gördüğü en muhteşem zaferlerden biri olan İstanbul’un fethinin 563. yıldönümü mübarek olsun, kutlu olsun. Rabbim bu şehri fetheden komutan Fatih Sultan Mehmet Han’dan, Akşemsettin’den, bu şehrin bizim olması için, bizim kalması için çaba gösteren herkesten razı olsun. Ya Rab, bize her gün yeni gönüller fethetmeyi nasip eyle. Bu şehrin manevi zırhını kıyamete kadar muhafaza et. Bu şehri koru. Ya rab, bu şehrin ve vatanımızın korunması için, asırlardır bir gül bahçesine girercesine toprağa giren şehitlerimizin şahadetini kabul eyle. Allah dualarımızı kabul etsin..."
"FETHİN HESAPLAŞMASI 563 YILDIR BİTMİYOR"
"Bu fethin hesaplaşması 563 yıldır bitmiyor. İstanbul semalarında ezanlarımız okunmaya, ay-yıldızlı bayrağımız dalgalandığı sürece bu hesaplaşma bitmeyecek ve devam edecektir. Bu şehri sadece şehirlerden bir şehir sayanlar, nasıl bir gaflet içinde olduklarını bilseler, inanın bana gözyaşlarıyla nedamet getirirler. İstanbul’u anlamak için Medine’nin huzurunu içinizde yaşamalısınız, Kudüs’ün acısını içinde hissetmelisiniz.
Fetih, Batı’nın aşılmaz sandığı duvarların aşılmasıdır. Fetih, 21 yaşındaki bir sultanın bin yıllıkBizans’ı dize getirmesidir. Fetih, askeri teknolojinin o dönemdeki zirvesidir. Fetih, ayak basılsa bile fazla kalınmayacak sanılan bir kıtaya kök salınmasıdır.
Fetihten sonra bize artık ne İstanbul’dan ne Trakya’dan ne Anadolu’dan hicret yoktur. Sadece Akdeniz’e değil Avrupa’ya da bir
kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler."
"HASTA ADAM’DAN 2023’E..."
"Bu millet yüzyıl önce, ’hasta adam’ ilan ettikleri Osmanlı’nın küllerini havaya savurmanın hevesiyle Çanakkale’de, Kut’ül Amare’de, Kafkas cephesinde tüm güçleriyle üzerine saldıranlara hak ettikleri cevabı vermişti. Kurtuluş Savaşı sonunda adeta küllerinden yeniden doğan son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, bu yıl 93. yıldönümünü geride bırakıyor. İnşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak, 100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz."
"BİZE ÇOK DUA EDEN TOPLUMLAR VAR"
"Kardeşlerim, evet dünyada bizi seven var, sevmeyen var. Bize çok dua eden toplumlar var. Ama maalesef hiçbirinin imkanları bizden iyi değil. Onlar ümitlerini bize bağlamış durumdalar. Biz hem kendimize bakacağız, hem de dostlarımızın, kardeşlerimizin ihtiyaçlarını giderecğiz. Bizlere, Fatih’in torunlarına bu yakışır. Çünkü Fatih İstanbul’u fethederken, ihtiyacı olan toplardan güllelere kadar, kendisi bizzat tasarlayarak yaptı. Eğer fetih için diğer devletlerin toplarına, tüfeklerine ihtiyaç olsaydı, Fatih İstanbul’u uzaktan seyreder, geri giderdi."
"MECLİS’TE PKK İSTEMİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meclis’te PKK istemiyoruz" sloganları atılması üzerine de şunları kaydetti:
"Şu anda bildiğiniz gibi, dokunulmazlıklarla ilgili parlamentoda iktidar partisinin vermiş olduğu teklif görüşüldü ve 376 kabulle geçti. Bu ne demektir? Yargı parlamentoya fezlekeleri gönderiyor ve bu fezlekeler rafa konuyordu. Şimdi rafa konmuyor. O tarih itibariyle bu fezlekeler, 168 milletvekilini kapsayan fezlekeler ve bu fezlekeleri şu anda parlamento oyladı ve yargıya gönderiyor. Onun için de şu anda Meclis Başkanlığı’nda. Bundan sonra karar yargının. Yargının vereceği kararla da sizin bu arzularınız, inanıyorum Allah’ın izniyle yerine gelecek."
"BUNLARIN BAŞINDAKİLER ZERDÜŞT İNANCINA MENSUP"
"Hatırlayınız, Gezi olayları sırasında duvarlara ne yazmışlardı; "Zulüm 1453’te başladı" diye yazmışlardı. Ankara’da, ODTÜ’nün önünde Malazgirt Meydanı’nın açılışını engellemek için Bizans miğferleriyle polisimize saldırmışlardı. Terör örgütü Güneydoğu illerimizde eylemlerine başladığında, ilk hedefi tarihi camilerimiz olmuştu. Bunlar, Diyarbakır’da tarihi Kurşunlu Camii’ne kurşun sıkmışlardı. Bunların hepsi aynı sancının ürünüdür. Bunların başındakiler, evet Zerdüşt inancına mensuptur. Ama benim saf Kürt kardeşlerim bu oyuna geliyorlar. Diyorum ki, bu ülkede Kürt sorunu yok, bu ülkede terör sorunu var, terör... İşte şu anda, Silahlı Kuvvetlerimizle, polislerimizle, korucularımızla operasyonlar yürüyor ve bu operasyonlar huzuru, refahı getirinceye kadar devam edecek. Bir devletin, hükümetin görevi neder? Huzuru sağlamaktır. Can güvenliğini, mal güvenliğini sağlamaktır. Ve bunu sağlayacağız. Onun için bu mücadele devam edecek. Şu anlaşılıyor ki, medeniyetimizin 1400 yıllık ışığı birilerini rahatsız ediyor. Fethin 563 yıllık acısı da devam ediyor. Biz uyusak da onlar uyumuyor. Asıl hedeflerinden, asıl rüyalarından vazgeçmiyorlar. Onun için biz de uyumayacağız."
"MÜTTEFİKLERİMİZ DE BU ÇİRKİN OYUNA GÖZ YUMUYOR"
"İşte Suriye’de olanları görüyorsunuz. Ne iş var orada Rusya’nın? Ne işi var İran’ın? Ne işi var sözde terör örgütünün armalarıyla dolaşan Amerika’nın? Bunun yolu, öncelikle Suriye’yi zalim Esed’den ve onun kanlı rejiminden kurtarmaktır. Rejim, DAİŞ ve terör örgütü, birbirlerini destekleyen üçlü bir sacayağı haline dönüşmüştür. Maalesef müttefikimiz dediğimiz ülkeler de bu çirkin oyuna göz yumuyor, hatta destek veriyor."
"OLMADI, BU ÜLKEYİ TERK EDECEKLER"
"Benim sizden bir arzum, bir isteğim var. 13 yılda defalarca çok ciddi ekonomik saldırılara maruz kaldık. 23 milyar dolar IMF’ye borcu olan bir Türkiye’den, bu borcu sıfırlayan Türkiye’ye geldik. Daha da iyi olacağız. Hiç endişeniz olmasın. 114 milyar dolar döviz revervimiz var. Allah’ın izniyle 165 milyar doları yakalayacağız. Küresel krizi aşacağız. Ama bunları yapmak için rabiamızı yapacağız. Birincisi, tek millet olacağız. Türk’üyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Roman’ıyla, Boşnağıyla, 79 milyon tek millet... İki, tek bayrak... Rengi, şehidimizin kanı. Hilal, bağımsızlığımız ifadesi. Yıldız, şehidimizin ta kendisi. Bu tek bizde var. Üç, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Onun uğrunda ölenler olması lazım. Bizim bu topraklarımız uğrunda ölenler var mı? Var. Buralara kolay gelmedik. Vatan... Dördüncüsü, tek devlet. Bunlar kongrelerinde bayrak asmıyorlar. Parlamentonun içerisinde olanlar da oraya gidip konuşma yapıyor. Yapacakları tek şey var. Silahları gömecekler ve betonlayacaklar. Ve koordinatlarını verecekler. Olmadı, bu ülkeyi terk edecekler."
"FETHULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ"
"Son MGK’da karar aldık. Fethullahçı Terör Örgütü dedik. Hükümetimize bunu gönderdik. Şimdi hükümetimiz bunun kararını alacak, Bakanlar Kurulu kararıyla bundan sonraki yargı süreci daha farklı işleyecek. Bu ümmeti, bu milleti parçalayanlar bunun hesabını verecekler."
http://www.milliyet.com.tr/cumhurbaskani-erdogan-konusuyor/siyaset/detay/2253655/default.htm
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı’daki miting alanında düzenlenen Fetih Şöleni’nde yaptığı konuşmada, fethin, Batı’nın aşılmaz sandığı duvarların aşılması ve 21 yaşındaki bir sultanın bin yıllık Bizans’ı dize getirmesi olduğunu vurgulayarak, 663 yıldır bu fethin hesaplaşmasının bitmediğini söyledi. Erdoğan, "Sadece Akdeniz’e değil Avrupa’ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler" dedi.
Sitene Ekle
DHA
Erdoğan, şölende yaptığı konuşmaya, "İstanbul... Ey İstanbul... İki kıtanın gözdesi İstanbul... Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar İstanbul. Her semtinde, her sokağında, ayrı güzellikleri sinesinde barındıran İstanbul... Deniziyle, yeşiliyle, tarihiyle herkesi kendine hayran bırakan İstanbul... Minareleriyle, camileriyle, türbeleriyle, saraylarıyla, çeşmeleriyle milletimizin şahikası İstanbul" sözleriyle miting alanındaki kalabalığı selamlayarak başladı.
Erdoğan'ın konuşması sırasında Ak Partiİstanbul Gençlik Kolları tarafından 'Dağları delelim terörü bitirelim' yazılı pankart açıldı:
"Dünyanın neresinde olursa olsun, kardeşliğimiz adına, insanlık adına, derdini derdimiz bildiğimiz herkesi selamlıyorum. Bize eğilmek yakışır mı? Bizde eğilmek var mı? Biz sadece Rabbimizin karşısında, huzurunda, rük?da eğiliriz. Başka eğilmek yok... Fethin 663. yıldönümü coşkusunu birlikte kutlamak için Yenikapı’da, burada gelmiş sizi selamlıyorum" diyen Cumhurbaşkanı, şunları söyledi:
"İstanbul’u çekip alırsanız, şairler ilhamsız ve sözsüz, şiirler öksüz kalır. İstanbul’u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız mürekkebiniz kurur, kaleminiz körelir. İstanbul’u görmeden, İstanbul’u yaşamadan geçen ömür eksiktir. Onun için bu şehrin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. İstanbul, bizim için sevgili Peygamberimizin övgüsüne, müjdesine mazhar olmasıyla ayrıca önemlidir. Çağ kapatıp çağ açan, tarihin gördüğü en muhteşem zaferlerden biri olan İstanbul’un fethinin 563. yıldönümü mübarek olsun, kutlu olsun. Rabbim bu şehri fetheden komutan Fatih Sultan Mehmet Han’dan, Akşemsettin’den, bu şehrin bizim olması için, bizim kalması için çaba gösteren herkesten razı olsun. Ya Rab, bize her gün yeni gönüller fethetmeyi nasip eyle. Bu şehrin manevi zırhını kıyamete kadar muhafaza et. Bu şehri koru. Ya rab, bu şehrin ve vatanımızın korunması için, asırlardır bir gül bahçesine girercesine toprağa giren şehitlerimizin şahadetini kabul eyle. Allah dualarımızı kabul etsin..."
"FETHİN HESAPLAŞMASI 563 YILDIR BİTMİYOR"
"Bu fethin hesaplaşması 563 yıldır bitmiyor. İstanbul semalarında ezanlarımız okunmaya, ay-yıldızlı bayrağımız dalgalandığı sürece bu hesaplaşma bitmeyecek ve devam edecektir. Bu şehri sadece şehirlerden bir şehir sayanlar, nasıl bir gaflet içinde olduklarını bilseler, inanın bana gözyaşlarıyla nedamet getirirler. İstanbul’u anlamak için Medine’nin huzurunu içinizde yaşamalısınız, Kudüs’ün acısını içinde hissetmelisiniz.
Fetih, Batı’nın aşılmaz sandığı duvarların aşılmasıdır. Fetih, 21 yaşındaki bir sultanın bin yıllıkBizans’ı dize getirmesidir. Fetih, askeri teknolojinin o dönemdeki zirvesidir. Fetih, ayak basılsa bile fazla kalınmayacak sanılan bir kıtaya kök salınmasıdır.
Fetihten sonra bize artık ne İstanbul’dan ne Trakya’dan ne Anadolu’dan hicret yoktur. Sadece Akdeniz’e değil Avrupa’ya da bir
kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler."
"HASTA ADAM’DAN 2023’E..."
"Bu millet yüzyıl önce, ’hasta adam’ ilan ettikleri Osmanlı’nın küllerini havaya savurmanın hevesiyle Çanakkale’de, Kut’ül Amare’de, Kafkas cephesinde tüm güçleriyle üzerine saldıranlara hak ettikleri cevabı vermişti. Kurtuluş Savaşı sonunda adeta küllerinden yeniden doğan son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, bu yıl 93. yıldönümünü geride bırakıyor. İnşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak, 100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz."
"BİZE ÇOK DUA EDEN TOPLUMLAR VAR"
"Kardeşlerim, evet dünyada bizi seven var, sevmeyen var. Bize çok dua eden toplumlar var. Ama maalesef hiçbirinin imkanları bizden iyi değil. Onlar ümitlerini bize bağlamış durumdalar. Biz hem kendimize bakacağız, hem de dostlarımızın, kardeşlerimizin ihtiyaçlarını giderecğiz. Bizlere, Fatih’in torunlarına bu yakışır. Çünkü Fatih İstanbul’u fethederken, ihtiyacı olan toplardan güllelere kadar, kendisi bizzat tasarlayarak yaptı. Eğer fetih için diğer devletlerin toplarına, tüfeklerine ihtiyaç olsaydı, Fatih İstanbul’u uzaktan seyreder, geri giderdi."
"MECLİS’TE PKK İSTEMİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meclis’te PKK istemiyoruz" sloganları atılması üzerine de şunları kaydetti:
"Şu anda bildiğiniz gibi, dokunulmazlıklarla ilgili parlamentoda iktidar partisinin vermiş olduğu teklif görüşüldü ve 376 kabulle geçti. Bu ne demektir? Yargı parlamentoya fezlekeleri gönderiyor ve bu fezlekeler rafa konuyordu. Şimdi rafa konmuyor. O tarih itibariyle bu fezlekeler, 168 milletvekilini kapsayan fezlekeler ve bu fezlekeleri şu anda parlamento oyladı ve yargıya gönderiyor. Onun için de şu anda Meclis Başkanlığı’nda. Bundan sonra karar yargının. Yargının vereceği kararla da sizin bu arzularınız, inanıyorum Allah’ın izniyle yerine gelecek."
"BUNLARIN BAŞINDAKİLER ZERDÜŞT İNANCINA MENSUP"
"Hatırlayınız, Gezi olayları sırasında duvarlara ne yazmışlardı; "Zulüm 1453’te başladı" diye yazmışlardı. Ankara’da, ODTÜ’nün önünde Malazgirt Meydanı’nın açılışını engellemek için Bizans miğferleriyle polisimize saldırmışlardı. Terör örgütü Güneydoğu illerimizde eylemlerine başladığında, ilk hedefi tarihi camilerimiz olmuştu. Bunlar, Diyarbakır’da tarihi Kurşunlu Camii’ne kurşun sıkmışlardı. Bunların hepsi aynı sancının ürünüdür. Bunların başındakiler, evet Zerdüşt inancına mensuptur. Ama benim saf Kürt kardeşlerim bu oyuna geliyorlar. Diyorum ki, bu ülkede Kürt sorunu yok, bu ülkede terör sorunu var, terör... İşte şu anda, Silahlı Kuvvetlerimizle, polislerimizle, korucularımızla operasyonlar yürüyor ve bu operasyonlar huzuru, refahı getirinceye kadar devam edecek. Bir devletin, hükümetin görevi neder? Huzuru sağlamaktır. Can güvenliğini, mal güvenliğini sağlamaktır. Ve bunu sağlayacağız. Onun için bu mücadele devam edecek. Şu anlaşılıyor ki, medeniyetimizin 1400 yıllık ışığı birilerini rahatsız ediyor. Fethin 563 yıllık acısı da devam ediyor. Biz uyusak da onlar uyumuyor. Asıl hedeflerinden, asıl rüyalarından vazgeçmiyorlar. Onun için biz de uyumayacağız."
"MÜTTEFİKLERİMİZ DE BU ÇİRKİN OYUNA GÖZ YUMUYOR"
"İşte Suriye’de olanları görüyorsunuz. Ne iş var orada Rusya’nın? Ne işi var İran’ın? Ne işi var sözde terör örgütünün armalarıyla dolaşan Amerika’nın? Bunun yolu, öncelikle Suriye’yi zalim Esed’den ve onun kanlı rejiminden kurtarmaktır. Rejim, DAİŞ ve terör örgütü, birbirlerini destekleyen üçlü bir sacayağı haline dönüşmüştür. Maalesef müttefikimiz dediğimiz ülkeler de bu çirkin oyuna göz yumuyor, hatta destek veriyor."
"OLMADI, BU ÜLKEYİ TERK EDECEKLER"
"Benim sizden bir arzum, bir isteğim var. 13 yılda defalarca çok ciddi ekonomik saldırılara maruz kaldık. 23 milyar dolar IMF’ye borcu olan bir Türkiye’den, bu borcu sıfırlayan Türkiye’ye geldik. Daha da iyi olacağız. Hiç endişeniz olmasın. 114 milyar dolar döviz revervimiz var. Allah’ın izniyle 165 milyar doları yakalayacağız. Küresel krizi aşacağız. Ama bunları yapmak için rabiamızı yapacağız. Birincisi, tek millet olacağız. Türk’üyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Roman’ıyla, Boşnağıyla, 79 milyon tek millet... İki, tek bayrak... Rengi, şehidimizin kanı. Hilal, bağımsızlığımız ifadesi. Yıldız, şehidimizin ta kendisi. Bu tek bizde var. Üç, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Onun uğrunda ölenler olması lazım. Bizim bu topraklarımız uğrunda ölenler var mı? Var. Buralara kolay gelmedik. Vatan... Dördüncüsü, tek devlet. Bunlar kongrelerinde bayrak asmıyorlar. Parlamentonun içerisinde olanlar da oraya gidip konuşma yapıyor. Yapacakları tek şey var. Silahları gömecekler ve betonlayacaklar. Ve koordinatlarını verecekler. Olmadı, bu ülkeyi terk edecekler."
"FETHULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ"
"Son MGK’da karar aldık. Fethullahçı Terör Örgütü dedik. Hükümetimize bunu gönderdik. Şimdi hükümetimiz bunun kararını alacak, Bakanlar Kurulu kararıyla bundan sonraki yargı süreci daha farklı işleyecek. Bu ümmeti, bu milleti parçalayanlar bunun hesabını verecekler."
http://www.milliyet.com.tr/cumhurbaskani-erdogan-konusuyor/siyaset/detay/2253655/default.htm