• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gezi Parkı eyleminin sonuçları ;

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Hala bu cümleyi kuranlar var.
Bugün "NE var yani ,adam kesmeyecek,taşıyacak ağaçları " diyenlere ;"bu mevsimde ağaç taşınırsa ölür"dedim.
"E ama yerine 2 katı ağaç dikecekmiş"dediler:53: SUSTUM:50:
Yani hala o zihniyette insanlar var ve ben onlarla konuşmaktan bile yoruldum.

80'nin zihniyeti o zihniyet.
İnsanların içi boşaltıldı.

Bugünler için.
Emperyalistler koltuklarında oturup bıyıklarını buruyor şu anda.
 
o ağaçlarda sallandırmak lazım onları demiş. :50:

aslı bu şekilde imiş arkadaslar

Sosyal medyada yalan haberler, iftiralar havada uçuşuyor

Bunları ağaçları sallandıracaksın diyenlere sahip çıkan faşistler olduğunu görüyoruz
 
Son düzenleme:
Seyren bu budamayla taksimdeki ağaçların budanması aynı değil canım.
Bu ağaçlar doğru mevsimde bu şekilde budandıysa zaten kurumaz:34:

Canım bunlar Ziyapaşa,Atatürk,Dilberler caddesindeki budanalar ama bizim burada Nergiz caddesindekileri tamda senin bahsettigin şekilde budadılar eşim ve ben çok üzüldük hatta eşim küfür bile etmişti,normalde eşimden küfür duymamıştım,ondan sonrasında da agzından şu cümleler dökülmüştü.
Allahım ne olur bu ağaçlar kurumasın,çok şükür kurumadılar hatta yarın resimlerini çekeyim unutmaz isem.Umarım ağaçlarımıza ciğerlerimize uzanan eller yokolur.
 
21 Ağustos 1929' da Bursa' ya gitmek üzere Ertuğrul Yatı ile İstanbul'dan hareket eden Atatürk Yalova sahilinden geçerken dallarını özgürce uzatmış, başı dik asırlık bir çınar ağacını görür. Atatürk yatından inerek, çınar ağacının olduğu yere çıkar, sırtını gövdesine dayanarak gölgesinde oturur. Sonrasında Atatürk' ün isteği üzerine çınar ağacının yanında yapımına başlanan köşk, Eylül ayında tamamlanır. Atatürk bir gün Millet Çiftliği içinde yer alan bu köşk' e geldiğinde, köşkün hemen yanındaki Ulu Çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: Ağacın dalları uzamış binanın duvarına dayanmıştır. Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkânsız olan bir emir verir: “AĞAÇ KESİLMEYECEK. BİNA KAYDIRILACAK.” Görev İstanbul Belediyesi Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi’ne verilir. Sorumlu baş mühendis Ali Nuri (ALNAR) binanın temellerini açtırır. Temellerin altına zor ve çok yavaş ta olsa raylar döşenir. Bina rayların üzerinde doğuya doğru 4 m kaydırılır. 11 Ağustos 1936 günü yapılan bu işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule Hanım, Affet Hanım, Yunus Nadi, Muhafız K. İsmail Hakkı, Yaver B.N.B. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan sona izler. Yapılan bu olağanüstü ve riskli iş sonunda Ulu Çınar Ağacıda kesilmekten kurtulur.

O günden beri köşkün adı “Yürüyen Köşk” olarak kalmıştır.

cok güzel paylaşımdı cnm
 
Buyrunuz, İzmirde olanlar

Sabah Gündoğdu meydanında gayet barışçıl bir şekilde başlamıştı eylemimiz oturduk şarkılar söyledik, halay bile çektik çünkü ne kışkırtan polis vardı ne saldıran. Kordon ve Alsancakta dilediğimizce yürüdük ve sloganlar attık birçok kişi bize destek verdi, otobüslerden inip katılanlar oldu, otobüsler durdu, pencerelerde, kapılarda bir sürü insan vardı.

Akşam üzeri Basmaneye ilerlememizle geri püskürtülmemiz de bir oldu. Kordonda Alsancakta hiçbir sloganımıza karışmayan polis bir anda olaya müdahale gerçekleştirmeye karar vermiş olsa gerek. İspatlamak için fotoğraf çektik, inanın insanlar görünmüyordu dumandan. Geri çekilip maskelerimizi alıp geri geldik bu kez de ilerleyemedik, ön safhalarda çok arkadaşımız direndi, yaralandı Allahtan sağlık ekipleri yetişti. Şahsen ulaşamadığımız arkadaşımız var şu an iki tane ve bir arkadaşım da biber gazından dolayı baygınlık geçirdi. Tanımadığım onca insanın da taşındığını gördüm. Düştüğünü gördüm, kolu, bacağı sarılı yandaşlarımızı hala ilerlerken ve eyleme devam ederken gördüm.

Düşünce kolumdan tutup kaldıran ve omzuna yaslanarak yürümeme izin veren iyi yürekli insanlar gördüm. Birbirinin eline sirkeli su, limon tutuşturan, hasta var mı diye barım barım bağıran bizleri kontrol eden doktorlar gördüm. Parası olmayana taksi tutan, hiç tanımadığı insanlar için dinini, dilini, siyasi görüşünü sorgulamadan bunu yapan insanlar gördüm ve o insanlar benim canım ülkemin insanları. Öyle tuhaf duygular içerisindeyim ki unuttuğum var ise affola.

Ha hiç beklenmeyen anda ve beklenmeyen yerde saldıran polislerimizi de gördüm ne yazık ki!

Bir ara maske ihtiyacını karşılamak için hastaneye (Behçet Uz Hastanesi) gittik ve orada sıkışıp kaldık, ancak oradan da kaçmayı başardık. İzmiri bilenler bilir polis Lozan kapısı girişini tamamen kapattı, Montröden geçmek zaten mümkün değildi. Ana caddelerde önümüzü kestiler, otobüsler zaten durmak zorunda kaldılar. Ara caddelerden kaçabildik. (Arkadaşım baygın olmasa sabaha kadar orada kalacaktım.) Geri dönüp Çankaya metrodan baygın arkadaşımızı ortamdan uzaklaştırmaya çalıştık ancak orada da önümüz kesildi. Ortalık duman altıydı. Aynı şekilde Kemeraltına yöneldik orası da ayrı bir muamma idi.

Ayrıca medyada bazı şeyler kesinlikle çarpıtılıyor. Polis İzmirde geri falan çekilmedi, göz gözü görmeyecek derecede biber gazı sıkmaya devam etti, joplarıyla devam etti. Sahte zaferlerin kutlanmasına izin vermeyin lütfen.

Bir ara Twitterdan, Facebooktan sizlere (kk) ve genel yazmayı düşündüm yaşadıklarımızı, tweet atmak istedik, facebooka yazmak istedik ama haberleşmek bile çok zordu. Telefonları açmaya çalışınca "hat meşgul" uyarısı alıyorduk. Nadiren ulaşabiliyorduk aradıklarımıza ya da internete. Dolaysıyla iletişim de fazlasıyla aksadı. Yani "jammer" olayı gerçek arkadaşlar. Daha önce oralarda kaç kez bulundum, internete girdim, telefonla görüştüm ama nedense birden bire bu gece ulaşılmaz olduk!

İzlemek ve yaşamak çok farklıymış gerçekten... İnsanların gözünüzün önünde düşmesi kalması, yaralanması...

Aç kaldık, susuz kaldık, iki gündür uyumamıştık ama yılmadık, dimdik durduk orada...

Bu arada bizleri fazlasıyla haksız duruma düşürecek şeyler de yaşandı. Starbucksın paramparça edilmesi, Kordondaki evlerin ahşap tahtalarının sökülmesi gibi ama inanın belediye otobüslerinin üstünde bile direniş sloganları yazılmıştı. Ve en çok güldüğüm de Kordona giderseniz, silinmeden görürsünüz belki yerde "Nyse Tayyip sn çekiliysun glb .s.s" yazmışlardı =)
 
Son düzenleme:
arkadaşlar zarar vermeyin polise saldırmayın lütfen amacımız bu değil!!!! onlar saldırsın cezaları kesiliyor yavaş yavaş!!!
 
teşekkürler o halde


bilgi kirliliği olmaması adına düzeltme yapmak istedim. hep derim haklıyken haksız çıkmamak adına.

o ağaçlarda sallandırmak lazım onları demiş. :50:

dememiş işte yukarıda açıklamayı yaptım. Lütfen yanlış bilgi vermeyelim.


ek olarak rica ediyorum mişli muşlu cümle kurmayın içimizden bir sürü kişi meydanlardaydı onlardan birinci ağızlardan alalım bilgileri...



Buna ek olarak elektriklerin kesileceğine inanmıyorum ama bir taraftan da site 1,5 saat kapanınca acaba mı demeden de kendimi alamıyorum.



Şimdi esas soruma geleyim ;
 
$03[1].jpg $05[1].jpg kız polise isyan etti bu sert davraşınız nedir diyor...
 
Şimdi sorum şu başbakanın istifası mı isteniyor ?

evet ise ;

yerine kim başbakan olacak ?

Hayır ise ; istenen nedir ?


gelelim ikinci soruya ;

hükümetin mi istifası isteniyor ?

evet ise ; %52 gibi bir oranla (hile hurda artık ne derseniz) seçilmiş hükümet böyle istifa etmeli mi ?

Hükümet istifa ederse hükümet kurma yetkisi hangi partiye verilmeli ?


akp dışında bir partiye verilirse demokrasi diyip duruyoruz demokrasi çiğnenmiş olur mu olmaz mı ?


bu sorular içimde dönüp duruyor ...
 
Şimdi sorum şu başbakanın istifası mı isteniyor ?

evet ise ;

yerine kim başbakan olacak ?

Hayır ise ; istenen nedir ?


gelelim ikinci soruya ;

hükümetin mi istifası isteniyor ?

evet ise ; %52 gibi bir oranla (hile hurda artık ne derseniz) seçilmiş hükümet böyle istifa etmeli mi ?

Hükümet istifa ederse hükümet kurma yetkisi hangi partiye verilmeli ?


akp dışında bir partiye verilirse demokrasi diyip duruyoruz demokrasi çiğnenmiş olur mu olmaz mı ?


bu sorular içimde dönüp duruyor ...

bunu ben de düşünüp durdum bugün adam istifa etse düşürülse kim gelecek başa?
hiçbiri iyi değil ki. memleketin haline bakın işte basımıza gelecek düzgün insan bile yok
 
Şimdi sorum şu başbakanın istifası mı isteniyor ?

evet ise ;

yerine kim başbakan olacak ?

Hayır ise ; istenen nedir ?


gelelim ikinci soruya ;

hükümetin mi istifası isteniyor ?

evet ise ; %52 gibi bir oranla (hile hurda artık ne derseniz) seçilmiş hükümet böyle istifa etmeli mi ?

Hükümet istifa ederse hükümet kurma yetkisi hangi partiye verilmeli ?


akp dışında bir partiye verilirse demokrasi diyip duruyoruz demokrasi çiğnenmiş olur mu olmaz mı ?


bu sorular içimde dönüp duruyor ...

artık benımde ıcımde donuyo
 
aslı bu şekilde imiş arkadaslar

Sosyal medyada yalan haberler, iftiralar havada uçuşuyor

Bunları ağaçları sallandıracaksın diyenlere sahip çıkan faşistler olduğunu görüyoruz

Tabii ki medyada yaptığı resmi açıklamada bu sözü yok ama söylenmiş olduğu birçok ağızdan doğrulandı tam bu şekilde söylendiği. Twitteki her haberi paylaşmıyorum çok çok fala bilgi kirliliği var kim neyi görse direkt paylaşıyor bu da kafa karışıklığına neden oluyor hatta paylaşılanşara baıp şurada yardım var sözüne hemen inanıp insanları oralara yönlendiren ve polis pususu ile karşılaşan insanlar oldu. O yüzden herşeyi hemen paylaşmamak retweetlerden değil illk ağzından olanı paylaşmak ve onu da kimin paylaştığına bir bakmak gerekiyor.
 
birlik olmak bölünmeye izin vermemek dileğiyle Allaha emanet olun.kargaşa çıkararak değil sandıkta demokratik olarak cevap verilmesi dileğim.

Demokratik olmak sadece sandıktan sandığa oy verip kenara çekilmekle olmuyor.......verdiğin oyun hesabını soramayacaksak bu ülkede boşa yaşıyoruz
 
Şimdi sorum şu başbakanın istifası mı isteniyor ?

evet ise ;

yerine kim başbakan olacak ?

Hayır ise ; istenen nedir ?


gelelim ikinci soruya ;

hükümetin mi istifası isteniyor ?

evet ise ; %52 gibi bir oranla (hile hurda artık ne derseniz) seçilmiş hükümet böyle istifa etmeli mi ?

Hükümet istifa ederse hükümet kurma yetkisi hangi partiye verilmeli ?


akp dışında bir partiye verilirse demokrasi diyip duruyoruz demokrasi çiğnenmiş olur mu olmaz mı ?


bu sorular içimde dönüp duruyor ...

yürüyen merdıvene ters bınendense püskevitçiyle ıdare ederız ne yapalım mutlaka çıkar bırı

diğer soruyu kafam almadı bu saatte
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back