Gerici akademisyenden 'Yaşam ve cinsellik' dersleri: Bakirelik


Ne kadar da akademik (!) bir kitap.

Dikkatimi son paragrafta bir cümle çekti. "Onları olduğu gibi kabul eden anlayışlı bir erkek."

Olduğu gibi kabul edilecek ne varmış ortada?
Anlayış gösterilecek?
Sanki erkeğin haddi de!

O bahsettiği dine göre, bir erkek karısına kendisinden önce ne yaşadığını soramaz. Kızlık zarının neden bozulduğunu soramaz. Daha kaç fetva istiyorlar bu konuda?

Adamlar bunları söyleyeceklerine, hala çok önemli diye zırvalıyorlar.

O geleneklere göre de, kanlı çarşaf sabaha balkona asılır. E bu konuda ne düşüyor acaba hocamız?

Sinirlendim.
 
Bir profun iffet ve namusu sadece kadın üzerinden üstelik yalnış kelimeler seçerek anlatması yalnış ama ondan daha yalnış olan şey ise toplumun temelini sarsacak olan gayrı meşru ilişkinin yine kadın bedeni üzerinden zar özgürlüğü vs zırvalıklarıyla masumane bir şekilde meşrulaştırılmaya çalışılması çok haince ve acıklı.
 
Kesinlikle hak veriyorum size. Kadının, pardon kızın, evlilik dışı kendi isteğiyle bir erkekle sevişebilmesi kadar büyük bir zırvalık olamaz. Keşke evlilikte bile seks olmasa, o kadar büyük bir edepsizlik bence seks.
 
Herkesin zarı kendine, kimisi gitsin çatır çatır sevisin, kimisi de evleneceği güne kadar bekleyip sevissin, bıktık artık illallah geldi.

Erkeklerin bakir olması gerektiğine dair yazılarda okusak keşke daimi olarak bir kadına dayatma söz konusu

Erkekler o kadar ozgur yetistiriliyorken kadının bu kadar kistas altında degersizlestirilmesi açıkçası artık mide bulandiriyor

Eşitlik ; Ortak yaşam alanında fitri özelliklerimizi baz alamaz elbette ama dünya nimetlerinde ortak paydaş oldugumuz gerçeğini ele alırsak ortada sorun kalmayacaktır
 
Son düzenleme:
shot Cum çarpıtma konu sevişmek değil bunun gayrı meşru yollardan olmasını sağlamak .ben dinime göre konuşuyorum ama din zaten kadınıda erkeğide koruyan dolayısıyle neslin korunması saglıklı ve huzurlu bir aile toplum oluşmasının yollarını gösterir. yapıp yapmamak insana kalmıştır. herkes kendi tercihine göre yaşar .
İnananlar için iffet kadın ve erkek için geçerlidir ölçüsü zar değildir. belki profun erkekler için iffet yazılarıda vardır tahmin ediyorum sadece bu yazıyı alıp saldırmak hiç insaflı değil.kelimeleri yalnış seçmiş olsa dahi.sonuçta zar üzerinden bir günahın meşru edilme çabası bana göre daha yalnış. buda benim düşüncem.
 
Bir kadının bir erkekle sevişebilmesi için belediyeden yazılı izin alması gerektiğine inanmadığım için yetişkin bir kadının arkasında durabileceği her kararı verebileceğini söylemenin hainlik olduğunu da düşünmüyorum.

Günah meşrulaştırılamaz, bunun günah olduğunu düşünen insan zaten etrafındaki herkes sabahlara kadar sevişiyor olsa da sevişmez. Ha sevişiyorsa da demek ki günaha o kadar da kıymet vermiyor demektir.

Ancak sizin (siz derken sizin görüşünüzdeki insanlar) kendi hayatını yaşayan insanları yerden yere vurmanız, devamlı ithamlarda bulunmanız, baskılamaya çalışmanız bence acıklı.

Bu da benim düşüncem :)

İyi akşamlar :)
 

Öperim seni Prezentabl

Sorun sadece kadınlara bir takım kutsallıklar yüklenip erkeklerin alabildiğince özgürleştirilmesi.
Erkek her kadını açılacak kilit olarak görmeseydi, kadın cinsel objedir, açılacak kilitdir mantığıyla büyütülmeseydi, bugün birlikte Olmayı reddetti diye kızlara tecavüz edilmezdi, evine gitmek için minibüse binen kızlar işte bu kilit bende bunu açacağım denip önce tecavüz edilip sonrada öldürülmezdi.

Sadece kadınların ahlakı sorgulanıyor, ya erkekler?
 
Ben de seni operim Mune mucuk mucuk

Erkekler anahtar Mune biz de kilit :)

Ya anahtar kaybolursa?

Kim açacak o zaman bizim kilidi

Aklımda deli sorular
 
Sorun yok aslında shot sen inandığına göre yaşıyorsun neticesi sana ait.
Ama ben burada bunu söylemek zorundayım benim düşüncemdeki insan büyük bir günahın herkes istediğiyle istediğini yaşar diyerek normal etmesine susamam bu başka bir günah için sözkonusu olursa gene aynı tepkiyi veririm.
Ben dilsiz şeytan olmamak için görevimi yaptım.
Saldırmıyorum ayrıca bunu inanan bir insan yaparsa benim ona şurada ettiğim iki kelamdan başka hiçbir yaptırımım olamaz.
Ki toplumda fazlasıyla mevcut kimse kimsenin gidip dur sen inanan bir insansın diye pipisine vuramaz :) demi.
Ama yazışabiliriz haytlarımızı yaşamak bize kalır.
 
hey maşallah sevdiğiyle beraber olan kızlara demediğiniz kalmamış.
çöp,
altına yatmak
kendini saklamak,
sefil duruma düşmmek,
değersiz olmak
kalpleri eskitmek
kendi bozuk olmak
maskara,
iğrençlik,

başka hakaretiniz kaldımı.kadına hakaret,obje haline koymak,feci betimlemeler..
valla şu adam sizden daha hafif şeyler yazmış. boşuna dememişler kadının düşmanı kadındır diye.
 
insanları sevdiğiyle beraber oldu diye ahlaksız olarak betimleyemezsiniz. bir kendinize gelin
 
@Stkyurl 'un uslubunu onaylamıyorum.

Ama değindiği bir yer var. "Kızlar erkeklerin maskarası olmuşlar, adını da sevgi aşk koymuşlar. "

Geçen gün, 14 15 yaşlarında bir kızın "kanka"ları tarafından nasıl kullanıldığına şahit oldum. Kızı sendeleyip, sen ne halt yiyorsun diyesim geldi. Ve gördüğüm tek örnek o değildi. "Kanka", "kardeş" ayağına kızların dokunulmayan yeri kalmıyor.
Ne hale geldik dedim içimden.

Ama suçlu orada sadece o kız değil.
O kıza bedeninin değerli olduğunu öğretmeyen, arkadaşlık için illa orasına burasına dokunulmasının gerek olmadığını anlatmayan ebeveynde.
Sırf o kız ses çıkarmıyor diye, bunu kendine hak bilen erkek çocuklarında.
Onları o kafayla yetiştirmiş anne-babada.

Maalesef ki, çocuklar erken yaşta tüm cinsel uyaranlara maruz kalıyor. Ve kendilerinin değerli olduğunu unutuyorlar.

Küçük bir kızın kendini değersiz hissedip, kendi bedenini kullanarak erkek arkadaşlar edinmesi çok acı.
Ama kızı suçlamadan önce, suçlayacak çok kişi var.

"Normalleştirmek" demişsiniz @Stkyurl . Normalleştiren biz değiliz.

Normalleştiren piyasa, reklamlar, televizyon...

Biz sadece bekaret uğruna öldürülen, evinden kaçmak zorunda bırakılan, evinden kaçıp Beyoğlu'nda sokaklara düşen kızlar için "bekaret önemli değildir" diyoruz. Evet, bekaret birini öldürecek, onun namusuna laf edecek kadar önemli değildir.

Birinin kızlık zarı artık yok diye, kimsenin ona namussuz deme hakkı olamaz.
Namus bu kadar basit değil.

Bu kadar hırsız, katil, sapık, tecavüzcü varken, bir kadın sadece sevişti diye "namussuz" sıfatını hak edemez.

Evet, haram da helal de sağlıklı toplum için varlar. Katılıyorum. Ama haram ve helal sadece kadın için yok. Bu olgular, kadına yüklenemez.

Evet, özgürlük naraları atıyorum. Ufacık bir kan için, ölen, dayak yiyen tüm kadınlar için.
 
Son düzenleme:
Konu da kız ve erkeklerin yetiştirilme Tarzı zaten K_G .

Tabir için çok özür dileyeceğim ama kız çocukları Açılmamış hediye paketi düşüncesiyle yetiştiriliyor, erkek çocukları da hediye paketini açan şanslı kişi.

Kızların bilinçaltına sürekli Erkeğe itaat işleniyor, babaya itaat, kocaya itaat, abiye itaat ve sürekli erkeklerin dediğini yapması isteniyor, babanı dinle yoksa kötü olur, Abinin sözünden Çıkma yoksa fena olur, erkek hep memnun edilmesi gereken merci, böyle okuyunca kimi heh işte zaten olması gerekende o diyebilir, hayır bilinçaltına işlenen bu itaat ve Erkeğin dediğini Kayıtsız Şartsız yapmak, kız biriyle Flört ettiğinde erkek tarafından kullanılıyor, beni seviyorsan dediğimi yaparsın, beni seviyorsan birlikte olursun, kız birlikte olmazsa sevilmeyeceğine inanıyor, bedenine dokundurmazsa cezalandırılacakmış gibi düşünüyor.

Erkek çocuğu da sen erkeksin yaparsın, göster amcalarına, sünnetler göstere göstere şatafatlı yapılır, kesilirken herkes başında, erkek oldu diye sevinip Göbek atmalar, kızkardeş varsa kızkardeşin itaat etmesini isteme, kızlar elin kiri vs.

Birde tabii sürekli ayıp ayıp ayıp denerek aşırı sıkmak, aşırı baskı sonucu ailesine hiçbir konuşup paylaşamayan çocukların Özgür dünya diye düşündükleri sokaklarda yalan yanlış öğrenmesi ve bir zaman sonra birbirini karşılıklı Kullandıkları içinde duygusallık barındırmayan ilişkilere dönmesi.
 
Bu söylediklerinin hepsi erkeğe de kadına da doğru din ve din kaynaklı ahlak eğitimi vermekten geçiyor bence.
Şimdi ahlak geneldir inanmayan ahlaksız mı sonucu çıkmaz zaten genel olan kuralların çoğu din kökenli. Din birde helal haram mefhumu getiriyor ama uyulmadığı ve kendimize uydurmaya çalıştığımız bir din aradığımız için toplumsal sonuç böyle kötü oluyor.
Yani bunlara çözüm benim dinime göre haramlara:beden,özgürlük vs diyip meşrulaştırarak gelmez.Gelmediği de ortada zira artık zina meşru kabul ediliyor.
Bu arada senden alıntı ile genel yazdım yalnış anlama. anlaşılmasın istemem.
 
Mune ,

Evet, aslında sorun görünenden daha büyük. Sorun, kızlık zarından da öte bir şey. Koca bir toplumun, hatta dünyadaki bir çok toplumun zihniyeti.

Biz burada, bekareti, bu zihniyetin ufak bir parçasını konuşuyoruz. Tecavüz eden adamın "O kadın benim olmalı", dayak atan kocanın "Karımdır döverim.", sahip çıkmayan babanın "Banane, kocası düşünsün." gibi bir çok örnekle her konunun kadına yüklenmesi asıl sorun.

Kadın ya babasının kızı, ya kocasının eşi. Bir birey bile değil.

Erkek ne yapmasını isterse onu yapmalı, hizmet etmeli, susmalı.

Erkek öyle bir yetiştiriliyor ki, "bir kadının ona hayır deme hakkı olmamalı."

Kadınsa, her şeyin suçlusu.

Aldatılırsa, kocasını elinde tutamamış olur.
Dövülürse, mutlaka bir sebebi vardır.


Tüm toplum sorunlarının (namus ve şiddet) temelinde, aynı zihniyet yatıyor.
Ve bu zihniyeti, dine uydurmak...
Dinin, her şeyi kadından bilin, kadın namustur, dediğini sanmıyorum.
 
Kuran ahlakı yetişmiş bir erkeğin evdeki kızına,hanımına vereceği kıymeti göstereceği hassasiyeti kimse gösteremez. O erkek ki başkasının kızına,hanımına namusuna helal olan birinci bakışla bile bakmaya korkar.
Değil ki tecavüze uğrayan kızını zar deyip öldürecek .
O Allah ki güzeldir güzel olanı sever.Kulu içinde en güzelini hayırlı olanı dilemiştir emrettiği Kuran ahlakı ile.
İçimden geldi dine geldi ama :)
 
Son düzenleme:
Reactions: K_G
efide yok Yanlış anlamam, bizde burda yani en azından ben kendi yazdıklarım adına konuşayım, bazı şeyleri meşrulaştırmaya çalışmıyorum, herkesin kendince bir ahlak anlayışı vardır, çocuklarını da bu anlayışa göre yetiştirir ama örneğin benim bir kız bir erkek Çocuğum varsa, kızımı tabu ve yasaklarla, Oğlumu da olabildiğince Özgür yetiştirmem, her ikisi de Eşit yetişir.

Ki defalarca söyledim burda 20 Yaşında kızım var benim, gayette ahlaklıdır ama benim ahlak anlayışıma göre bu ahlak herşeyi kapsar, kimsenin özeline karışmamak, dürüst insan olmak, karıncayı bile incitmemek, her koşulda doğru olanı yapmak, başına ne gelirse gelsin bizlere yalan söylememek, küçüklerini koruyup sevmek büyüklerine saygı göstermek, hakkını edebince aramak gibi.
Bunların bütününe ahlak denir benim anlayışıma göre.

Bedeniyse onun özeli, ben artık onu bu yaştan sonra zincire vurup dizimin dibinde tutamam, birşeyler yaşayacaksa Yaşar fakat zaten ben doğduğundan itibaren bir ebeveyn olarak ona hayatı anlatmış, eğriyi doğruyu tam manasıyla öğretmişsem, ben yanıbaşında olayım veya olmayayım o kendinle ilgili doğru kararlar verip uygulayacaktır.
 
Aynen zaten anne baba mesul dur din eğitimi vermekle belli bir yaştan sonra da yapıp yapmamak ona aittir sonuçta hiçbirimizin mezarında ne anne ne baba olacak.
Ahlak konusunda da dediğim ve dediğin gibi hertürlü ahlak yani Kuran ahlakından bahsettim katılıyorum.
 
Senin ne demek istediğini baştan beri yazdıklarından Anlıyorum ama malum netteydiz, mimiklerle anlatamadığımızdan yanlış anlaşılmalara sebep oluyor.

Burda kimse oğlu veya kızı alabildiğince Özgür yaşasın istemez, çok modern ve özgürlükçü insanlar gibi düşünsekte bilinçaltımızda kendimizce kurallarımız vardır, kendimden örnek vereyim ki yanlış anlaşılmalara da mahal vermesin, ben çocuğumu ben tanıyıp bildikten sonra x bir arkadaşıyla bir cafeye, bir arkadaş toplantısına gönderirim ama mesela 14 Yaşında bana gelse anne saçımı kızıla boyayacağım dese veya topuklu ayakkabı giyeceğim dese buna karşı çıkarım fakat bunu sebeplerini açıklayarak anlatırım, yasak giyemezsin boyayamazsın deyip kestirip atmam, saç boyamak saçların formunu bozar ve yıpratıcı bir işlemdir, topuklu ayakkabı da Yaşından büyük Gösteren bir aksesuardır gibi.

Veya ben çocuğumu belli yaşa kadar gayet Özgür belli yaştan sonra kısıtlayan biri olmadım, 10 yaşına kadar şort giyip 11 yaşına gelince sen büyüdün uzun etek giyeceksin demedik ona.
Doğdu kurallar başladı, 20 yaşına geldi o kurallar devam ve bizde o kurallara ailenin her Ferdi uyar, kurallar çocuğa has değil, evin kuralları olunca da çocuk bu kurallar benim için koyuldu deyip kendini baskı altında hissetmiyor, ki çocuklar bireydir, bizim çocuklarımız olabilirler ama onlar birey ve Eşit muameleyi hak ediyorlar.

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…