"Bugün bizim için çok güzel bir mucize yaratıyorum." Mantrası da benim çok hoşuma gitmişti. Daha başlayamadım. Yine de herşey çok güzel gidiyor.
Bundan daha iyi nasıl olur? Umut ederek, üzerimizde düzenli çalışarak yeni bir "biz" yaratıyoruz. Hem bedenen hem zihnen aslında. Dün bir doktorun videosunu izledim. Hızlı göz hareketleriyle zihni susturma diye. 5 dakika yaptım öyle iyi geldi ki.
Zihin konuşmaya ve sizi karartmaya başladığında; gözlerinizi sağa sola, yukarı aşağı oynatarak dikkatinizi başka şeye veriyorsunuz ve geveze zihin yok oluyor
Sen mi büyüksün ben mi uleen! Ben büyüğüm bennnnnnnnnn Yaşar Usta! Ay pardon bu başka replikti
Öhömmm. Öhömmm. Velev ki mutluyuz be sözlük. Derdimiz kendimiziz. Canım kendimi çok seviyorum. Bugün izin paramı da aldım. Hem eğlence hem şan dersi ücretim çıktı hobaaaa! Dün işe gelirken o yağmurun üzerine sokakta kırmızı kalpli bir balon gördüm. Size anlatamam öyle tatlı ve güzel geldi ki. Daha çok an'da kaldığımı fark ettim mesela. Daha çok gözlüyorum çevremi. Şikayetten işleyen kimseye,
acıdan beslenmesine izin veremiyorum. Bu sanırım biraz kötü. Çünkü benim bakış açım değiştiyse herkes bunu yapabilir. Kimse kendine zulmetmesin istiyorum. Ve enteresan olan bakış açım değiştikçe herkesle uyumlu, pamuk gibi bir insan haline dönüyorum.
İnsanlar değişir hemşireler. Ama bu güçlü bir irade istiyor. İnsanlar arıyor, güzel şeyler söylüyorlar kötü söyleyen de var elbet ama hepsini kabul ediyorum sevgiyle. İnanın dışarda hiçbirşey yok. Herşey bakış açımızda ve bizde. O insanı kötü, pis, şerefsiz yapan bizleriz. Bizi sinirlendiren, öfkelendiren şey yargılarımız.
-İnsanlar iyi olmalıdır
-Erkekler değer vermelidir. Hep sevdiğini söylemeli ve süpriz yapmalıdır.
-Çocuk dediğin söz dinlemelidir vs.
Ama maalesef hayat böyle işlemiyor. Sorular sorun, gerçekten neye ihtiyacınız var? İstediğiniz ve arzu ettiğiniz nedir? Kimden katkı alabilirsiniz? Kime katkı olabilirsiniz? Mutlu yahut iyi değilseniz bir başkasını mutlu etmeye çalışın. Hergün " daha iyiye" gitisn diye bişeyler yapın.
Yarın, bugünle var oluyor. Düşünün yarını nasıl inşa ediyorsunuz? Ne konuşuyor, neleri düşünüyorsunuz?
-Hayat çok boktan.
-Ölsem keşke anlamı yok hayatın!
-Yalnız ölücem!
-Herkes şerefsiz!
-Bütün akrabalarım pislik ve kıskanç!
-İş arkadaşlarım tam bir çakal!
Böyle mi yaratıyorsunuz yarını?
Bütün bu etiketlerin aslında sizinle ilgili olduğunu biliyor musunuz peki?
Gerçek, bunlar size mi ait? O halde neyi ve neleri temizlemeniz gerekiyor?
Her nerede, hangi zaman ve mekanda hayatı boktan, yaşanılmaz, insanları ciğeri beş para etmez pislik olarak etiketleyip yaftalayıp bunu kendi gerçeğiniz yaptıysanız var olan herşeyi şuan, tam olarak "şimdi" godzilyon kez yaratımını yakıp, yıkıp iptal edelim mi? EVEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEETTTTTTTTTTT!
Şifa olsun!