Genital siğil tiplendirmeleri nelerdir ve nasıl tedavi edilir?

OpDr

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
3 Kasım 2020
57
25
42
HPV Tipleri Nelerdir?

HPV türlerinin her biri neredeyse kendine has özellikler içerir. Bazı HPV türleri vücutta hiçbir belirti vermez ve hiçbir şikayete neden olmaz. Bazı HPV türleri ise kansere kadar gidebilecek düzeyde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Genel olarak HPV türlerinin en yaygın görülenleri yüksek riskli ve düşük riskli olarak kategorize edilir. Yüksek riskli HPV türleri 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73, 82dir. Düşük riskli HPV türleri ise 6, 11, 40, 42, 43, 44, 54, 61, 70, 72, 81dir.

Genital Siğiller Lazerle Alınır mı?

Lazer teknolojisi genital siğillerin alınması için de uygulanan yöntemler arasında yer alıyor. Ameliyatsız olarak genital siğillerden kurtulmak için de en etkili yöntemlerden biri olduğunu belirtmek mümkün. Hasta açısından gayet konforlu bir süreç eşliğinde gerçekleştirilen tek bir uygulama ile genital siğillerden kurtulmak mümkün olabiliyor. Kesi uygulanmadığı için dikiş uygulamasına da gerek olmaz.

Genital Siğil Tedavisinde Önce Bir Tahlil Yaptırmak Gerekir mi?

Herhangi bir tahlile gerek olmaz. Tedavi yapılan muayene ve incelemenin ardından tanı konmasıyla birlikte başlanabilen bir süreçtir.

Genital Siğilin Hamileliğe Etkisi Var mı?

Siğillerin aşırı büyük olması durumunda normal doğumu etkileyebiliyor. Bu durumda hastalara sezaryen ile doğum önerilir. Sezaryen aynı zamanda normal doğum esnasında bebeğe HPV bulaşmaması için de tercih edilebiliyor.

Genital Siğil Nasıl Tedavi Edilir?

Vücuttaki genital siğiller için birkaç farklı tedavi yöntemi uygulanabiliyor. Bunlar arasında en çok uygulanan eksizyonel yöntemdir. Eksizyonel yöntemde cerrahi bir müdahale ile siğiller çıkarılır. Destrüksiyon adı verilen tedavi yönteminde ise siğiller yakılır ve bu sayede ortadan kaldırılır. Kriyoterapi adı verilen yöntem ise genital siğilleri dondurma üzerine uygulanan bir tedavi protokolüdür. Tüm tedaviler anestezi altında gerçekleştirildiği için hastanın bir acı ya da ağrı hissetmesi mümkün olmaz.

Hastalarımız genital bölge siğillerinin tedavi edilip edilmeyeceğini merak ediyor. Bağışıklık sistemi ile tedavi yapılabiliyor. Kişinin savunma sistemi güçlü değilse, siğillerin yayınlaşması söz konusu olabiliyor.

Elektrokoterizasyon;

Elektrik akımı ile siğillerin yakılması söz konusu olur.

Kriyoterapi;

Siğillerin dondurulması işlemidir.

LEEP;

Bu yöntem ile kesme ile siğil yok edilir.

Genital Siğiller İlaçla Tedavi Edilebilir mi?

Şayet siğiller çok büyümemiş ise, büyüme eğilimi içerisinde değilse ve bunlarla birlikte çok fazla yayılmamışsa ilaç tedavisi mümkün olabiliyor. Ancak yayılma veya büyüme eğilimi içerisinde olan siğiller için diğer tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekir.

Hamilelikte Genital Siğil Çıkar mı?

Gebelik dönemi vücudun direncinin en zayıf olduğu dönemlerden biridir. Bu nedenle daha önce siğil şeklinde kendini göstermemiş olan virüs hamilelik döneminde siğillerin çıkmasına neden olabilir. Uygun tedaviye hamilelik döneminde de başlanabilir. Mutlaka gebeliğin bitmesini beklemeye gerek olmaz.

Genital Siğiller Tekrarlanır mı?

Hangi tedavi yöntemi uygulanmış olursa olsun, maalesef genital siğiller tekrarlama eğilimi gösterebilir. Ancak bu herkeste tekrarlanır anlamına gelmez. Bazı kişilerde tek bir tedavi sonrasında siğillerin tekrar çıkmadığı da gözlemlenir. Yapılan araştırmalar sağlıksız beslenme, stres ve bağışıklık sisteminin zayıf olması gibi unsurların siğillerin tekrarlama olasılığını güçlendirdiğini ortaya koyuyor.

Tedaviden Sonra Genital Siğiller Partnere Bulaşır mı?

Uygulanan tedavilerin HPV virüsüne yönelik değil, siğilleri ortadan kaldırmaya yönelik olduğunun unutulmaması gerekir. Dolayısıyla siğiller ortadan kalksa da tedavi sonrasında HPV virüsü partnere bulaşabilir ve bu da partnerde genital siğillerin çıkmasına neden olabilir.

Genital Siğiller İçin Biyopsi Yapılması Gerekir mi?

Şayet hekimin mevcut dokunun genital siğil olup olmadığı yönünde bir şüphesi olursa biyopsi yapılmasına ihtiyaç duyulabilir. Ancak kati tanı konması halinde biyopsiye ihtiyaç duyulmaz.