Selam arkadaşlar, Ben ikinci bebeğime hamileyim.İlk oğlum 15 aylık şu an da hamileliğim 19 haftalık.İlk hamileliğimde 14 ile 16 haftalar arası her gün baş ağrısı yaşamıştım.O zaman düzenli tansiyon kontrolü yapıldı ama hep normal çıktı.Sonrada kendiliğinden geçti.Şimdi yine başım ağrımaya başladı bu sefer her gün değil ara ara ama çok rahatsız edici.İşin kötü yanı ağrıkesici içsemde fayda etmiyor.CAnım oğlumun hareketliliği sayesinde yatıp dinlenemiyorumda.Doktorum yine tüm kontrolleri yaptı ama her şey normal.Migrenim var ama bu ağrılar migren ağrısı gibide değil.Of ya kafayı yicem.Arkadaşlar sizdede aynı sorunu yaşayan var mı?Ne olur beni rajatlatın bu dudum çok canımı sıkıyor.
Benimde şuan 18.haftam ve 14-16 haftalar arasında aynı sorunu bnde yaşadım migrenimde yoktu üstelik. Doktorum bunun normal olduunu ve vücut daha fazla kan pompaladığı için o basınç yüzünden olur demişti.İşte hamilelikte ağrılar, nedenleri ve neler yapabiliriz ile ilgili faydalı bilgiler benm için çok işe yaradı umarım sizler içinde faydalı olur.Herkese hayırlı sağlıklı doğumlar
AĞRILAR
Her anne adayı sağlıklı ve keyifli bir hamilelik dönemi geçirebilmeyi ister. Fakat genellikle ağrılar, kramplar, kasılmalar sık sık endişelenmenize neden olur. Üstelik, sizi sadece endişelendirmekle kalmaz, hayat kalitenizi de düşürür. Hatta bazen bu ağrılar, sizin ve bebeğinizin sağlığını tehdit eden hastalıkların habercisi bile sayılabilir.
Az ya da çok, hamileyken ağrı çekmeyen kadın yok gibidir. Baş ağrısı, karın ağrısı ve kasılmalar, bel ağrısı, bacak ağrıları, hatta ellerde uyuşmalar en çok görülen hamilelik şikayetlerindendir. Fakat, ağrıların nelerden kaynaklandığını, ağrısız bir hamilelik için neler yapmanız gerektiğini ve ağrınız olduğunda çözüm yollarını bilmeniz, sağlıklı bir süreç yaşamanızı sağlayacaktır. Hamilelikte yaşanan ağrılara dair herşeyi Kadıköy Şifa Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Operatör Doktor Tanju Demirören sizler için anlattı...
BAŞ AĞRISI
Baş ağrısı, hamilelik sırasında en sık rastlanan şikayettir. Hamilelik boyunca zaman zaman karşınıza çıksa da, özellikle birinci ve üçüncü üç aylık dönemlerde (trimester) sıklıkla görülür. Genellikle ciddi bir soruna işaret etmez.
Hamileliğin ilk üç ayındaki baş ağrılarının sebebi olarak genellikle, salgılanan hormonlar ve dolaşan kan hacmindeki artış suçlanır. Bu tür baş ağrıları, ikinci üç ayda kaybolur. Son aylarda ise, baş ağrısı nedeni olarak duruş pozisyonunun değişmesi ve artmış ağırlığa bağlı zorlanmalar sorumlu tutulur. Bu tip ağrılar, gerilim tipi baş ağrılarına benzer ve başın her iki tarafında veya boynun arkasında hissedilir. Stres, yorgunluk, kafeinli gıdaların kesilmesi, yeterli sıvı alınmaması, uykusuzluk, açlık veya kan şekeri düşüklüğü ağrıların artmasına zemin hazırlar.
Hamilelik sırasında, anne adayı migren ağrıları ile de ilk kez tanışabilir veya önceden yaşadığı migren ağrıları tekrarlayabilir. Migren tipi baş ağrıları tek taraflı ve daha kuvvetlidir. Bu ağrılar ile birlikte, bulantı ve kusma da sıklıkla görülür.
Hamileliğin son üç ayında görülen duruş pozisyonu ve artmış ağırlığa bağlı ağrıların yanı sıra, yüksek tansiyona ( preeklampsi) bağlı baş ağrılarına da rastlanabilir. Bu durum ciddi tıbbi müdahale gerektirir.
Değişik gıdalar veya stres baş ağrılarını tetikler. Özellikle migren ağrılarını tetikleyen gıdalar arasında çikolata, bazı peynirler, taze mayalı ekmekler, yerfıstığı sayılabilir.
NE YAPMALISINIZ?
Hamilelik sırasında görülen baş ağrıları genellikle ciddi bir duruma işaret etmese de, ortaya çıktığında doktorunuzla paylaşılması ve ona göre davranılması uygun olur. Gerilim tipi baş ağrılarını engellemek için; özellikle son üç ayda duruş pozisyonunu düzeltmek, tavsiye edilen egzersizleri uygulamak, yeterli uyku, az ve sık öğünlerle iyi bir gebelik rejimi sağlamak, gevşeme egzersizleri yapmak şikayetlerinizi azaltacaktır. Ayrıca, enseye soğuk kompres uygulanması, sessiz ve loş bir odada dinlenmek de iyi gelebilir. Sinüs nedenli baş ağrılarında ise, alna ve burun etrafına ılık kompres uygulanması gerekir.
Hamilelikteki baş ağrıları nadiren ciddi hastalıkların bulgusudur. İlk kez migren tipi bir baş ağrısı olduğunda veya daha önce hissedilenlerden farklı bir ağrı yaşadığınızda, derhal doktorunuzla konuşmalısınız. Ani ve şiddetli veya uykudan uyandıracak bir baş ağrısı sözkonusuysa, ateş ve ensede sertlik hissi ile birlikteyse; görme bozukluğu, konuşma güçlüğü, baş dönmesi, duyu değişiklikleri ile birlikteyse; veya düşme ve çarpma sonrası başlamışsa, yine mutlaka doktorunuza haber vermelisiniz. Ağrı ve baskı hissi gözlerin altında veya dişlere vuruyorsa, burun tıkanıklığı veya boğaz ağrısı ile birlikte ise yine doktorunuzu aramanız uygun olur; çünkü bu belirtiler solunum yolu enfeksiyonlarında görülen şikayetlerdir.
İkinci ve üçüncü üç ayda, baş ağrınız sık sık tekrarlıyor ve kolay geçmiyorsa, ani ve şiddetli ise; görme bozukluğu, gözlerde uçuşan noktalar, ani kilo artışı, karnın sağ üst kısmında ağrı ve elde-yüzde şişme ile birlikte ise, yine zaman kaybetmeden doktorunuzu aramalısınız. Çünkü tüm bu bulgular, yüksek tansiyona bağlı olabilir. Yüksek tansiyon ise hamilelikte risklidir.
KARIN AĞRISI VE KASILMALAR
Hamilelik sırasında, sindirim sistemindeki hormonal değişikliklere bağlı olarak şişkinlik ve gaz; kabızlık ve rahim büyümesi nedeniyle de karın ağrıları görülebilir. Rahmi tutan bağların gerilmesi nedeniyle, özellikle otururken, kalkarken, öksürürken veya yürürken; ani tek taraflı çekme veya batma tarzı ağrılar yaşanabilir. Hareket durdurulduğunda bu ağrılar da geçer.
Hamileliğin son aylarında, yalancı doğum ağrısı da denen (Branxton-Hicks kasılmaları) düzensiz rahim kasılmaları sözkonusudur. Bunlar genelllikle ağrısızdır, ancak zaman zaman ağrılı da olabilirler. Gerçek doğum ağrıları (erken veya gününde doğuma işaret eden); düzenli, her 5-10 dakikada bir gelen, bele ve kasıklara vuran (adet sancısına benzer) ağrılardır. Gerçek kasılmalar sırasında veya öncesinde, artmış bir vaginal ıslaklık farkedilebilir. Yalancı ağrılar ise; yürüyünce kaybolur, düzensizdir, zaman geçtikçe araları kısalıp şiddetleri artmaz. Gerçek doğum ağrıları zamanla sıklaşır ve şiddetlenir, kasılmalar ile konuşmak veya yürümek zorlaşır.
NE YAPMALISINIZ?
Karın ağrısından şikayet ettiğinizde; rahat bir yere oturup, ayaklarınızı hafifçe yukarı kaldırarak gevşemek ağrıyı hafifletir. Ani hareketlerden kaçınmak (özellikle bel hareketlerinden) önemlidir. Gaz ve kabızlık nedeniyle ortaya çıkan ağrılarda hafif yürüyüşler rahatlatıcı olur.
Hamilelikte ufak kasılmalar ve ağrılar sıkça görülür. Fakat, şiddetli kasılmalar ve ağrılar her zaman için bir hastalık belirtisi olabileceğinden, her zaman doktorunuzla paylaşmanız gereken ağrılardır. Ayrıca, ağrıya eşlik eden, vajinal kanama, ateş, titreme, vajinal akıntı, bayılma gibi belirtiler olduğunda özellikle en kısa sürede doktorunuzu aramalısınız.
BEL AĞRILARI
Bebek bekleyen kadınların yaklaşık yüzde 50-80’i gebelikte bel ağrısından yakınır. Hamilelikteki bel ağrıları bel, kalça ve gece ağrıları olarak sınıflandırılabilir. Bu ağrılar 12. gebelik haftasında veya öncesinde başlayıp, doğum sonrası 6. aya kadar sürebilir. Hamile kalmadan önce de bel ağrısı olması ve çok sayıda doğum yapmış olmak risk faktörleridir.
Bel ağrısı (lomber ağrı) ayaklara yayılabilir; gerçek siyatik ağrısı nadir görülür ve gebelikteki ağrıların az bir kısmını oluşturur. Ağrıyı oluşturan dokular, bel eklemi yüzeyleri etrafındaki kaslar, omurganın bağlarıdır. Bebek büyüdükçe anne dik durabilmek için denge sağlamaya çalışırken, omurganın duruşunu değiştirir. Rahim, 12. gebelik haftasından sonra leğen kemikleri dışına çıkarak yukarı, öne ve yanlara doğru büyür. Karın kasları büyüyen gebelik nedeniyle gerilir ve tonusları azalır, böylece omurgaya destek vermeleri de güçleşir.
Gebelikte salgılanan hormonlar (özellikle relaksin) eklemlerin gevşemesine neden olur. Ve eklem gevşemesi belde ön ve arka bağlarda belirgindir; dolayısıyla bu dokular ağrı yapabilir. Belde mevcut girintinin artması da etraftaki kasların fazla gerilmesine yol açarak hamile kadına ağrı yaşatabilir.
Kalça ağrıları (sakroiliyak ağrı) ise, leğen kemiğini oluşturan eklemlerin benzer şekilde gevşemesi ve ağırlık nedeni ile mevcut eklemleri tutan bağların gerilmesi ile meydana gelir.
Hamile kadınlar ayrıca, gece ağrılarından şikayet ederler. Gün boyu kasların yorgunluğunun gece ağrısı yaptığı, beldeki pozisyon bozukluğu ve kalça ekleminin gün boyu mekanik stres yaratması gece şikayetlerinin başlıca nedenidir. Ayrıca, büyümüş rahmin baskısı ile genişlemiş toplardamar sisteminin, sırtüstü yatınca ağrı oluşturabileceği de bilinir.
NE YAPMALISINIZ?
Bel ağrılarının tedavisinde; hamilenin duruş şeklini korumak için yapacağı egzersizler, beldeki yükü azaltacak alçak topuklu uygun ayakkabı şeçimi, ağırlık taşımamak veya kaldırmamak, uzun süre ayakta kalmamak önemlidir. Ağrı kesici kullanmadan mutlaka doktora danışmak, özellikle bebek üzerinde olumsuz etkisi olabilecek ilaçların kulanımını engellemek açısından önemlidir. Uzun süre ayakta kalınacaksa bir ayağı biraz yüksek bir yere koymak, uzun oturuşlarda ayakları hafif yüksekte tutmak kalça kemiklerinin pozisyonunu düzeltir, beldeki girintiyi azaltır ve ağrıyı engeller. Gece ağrıları için yan yatarken karnın altına ve ayakların arasına yastık konulması rahatlatıcı olur. Sandalyede otururken bir bel desteği kullanılması yararlıdır. Hamilelik sırasında yapılacak egzersizler bel ve kalça ağrılarını gidermede yardımcı olsa da, gece ağrılarını gidermede etkili değildir.
Yapılan çalışmalar, doğumdan bir ay sonra annelerin 1/3’ünde ağrıların sürdüğünü, altı ay sonra ise bu tür ağrı şikayetlerinin genelde kalmadığını göstermiştir.
BACAK KRAMPLARI
Hamilelerin yarısı son aylarına doğru artan sıklıkla, özellikle akşamları ve gece uyurken, ağrılı kas spazmlarından yakınır. Gün boyunca, her geçen gün artmakta olan kiloları taşımak ayak kaslarını yorar. Hamilelik sırasında değişime uğrayan dolaşım, gebe rahmin toplardamarlardan dönüşü engellemesi ve leğen kemiklerinden bacağa giden sinirlere baskı uygulaması, gebelikteki biokimyasal değişimlere bağlı kullanılabilen kalsiyumun göreceli olarak azalması gibi pek çok neden, bacak kramplarının meydana gelmesine yol açar.
NE YAPMALISINIZ?
Uyumadan önce ayak kaslarının gerilmesi gece kramplarını azaltabilir. Bu germe işlemi sırasında ayak parmaklarının ileri doğru uzatılmaya çalışılmaması önemlidir. Kramp hissedildiğinde, ayağın ileri uzatılıp ayak parmaklarının oynatılması rahatlatıcıdır. Yumuşak masajlarla kasın gevşetilmesi, ılık havlu ile kasların ısıtılması önerilir. Yatmadan ılık duş alınması kasları gevşetir ve krampları azaltır. Kan dolaşımını azaltacak pozisyonlarda uzun süre oturulmamalıdır. Akşamları ayakları hafif yüksekte tutacak pozisyonlarda dinlenmek yararlı olur. Günlük yürüyüş gibi düzenli egzersizler krampları azaltır. Gün içinde yeterli sıvı alınması ve yeterli miktarda kalsiyum alınması önemlidir.
Kramplar sık tekrarlıyor ve çok ağrılı ise, ayaklarda kızarıklık, ısı artışı, şişme ve hassasiyet varsa mutlaka doktorunuzu haberdar etmelisiniz.
Genel önlemlerin yanı sıra, doktorunuzun önerisi doğrultusunda kalsiyum ve magnezyum kullanımı krampları azaltabilir.
Benzer şekilde ellerde gece artan uyuşmalar, parmaklarda iğne batması ve hissizlik gibi şikayetler gebeliğin özellikle son aylarında artar. Bu tür şikayetler, artmış sıvı birikimi ve dokulardaki şişme ile eldeki sinirlerin baskıya uğraması sonucu gerçekleşir. Şikayetler genelde gece artar ve hamileler ellerini yatağın dışında tutarak rahatlamaya çalışırlar. Masa başında çalışırken dirseklerin sert yüzeylerle temasını azaltan ince yastıklar kullanılması yararlı olur.