Benim 2 yıl önce bir ilişkim vardı. Onunla 8 ay gibi bir süre çıktık. İlk buluşmamızda ben yanımda bir arkadaşımı o da bir arkadaşını getirmişti. Hani biz çıktığım kişiyle konuşurken onlar da birlikte takılır, konuşur, tanışır diye.Neyse... Gel zaman git zaman biz 4 aydır çıkıyorken, onun bu yanında getirdiği arkadaşıyla benim yanımda getirdiğim arkadaşım da çıkmaya başladılar. Ama şöyle bir şey var ki(çıktığım kişinin yanında getirdiği arkadaşına Cem diyelim) Cem biraz da bizim gazımıza ve zorumuza gelerek çıkmıştı arkadaşımla. Neyse biz dörtlü olarak(sevgilim ben, cem ve arkadaşım) iyice kaynaştık, bir kaç kere daha birlikte dışarı çıktık. Ama onlar 1 ay çıkıp ayrıldılar, Cem sevmediğini bizi kırmamak için arkadaşımla çıktığını söyledi ve arkadaşımın eski sevgilisini unutamadığını düşündüğünü o yüzden ayrıldığını söyledi. Daha sonra arkadaşım dediğim bu kişi de Cem ile ayrıldıktan sonra benden uzaklaştı, bir kaç ay sonra benle ilişkisini tamamen kesti. Benim hakkımda yalan yanlış şeyler söyledi ortak arkadaşlarımıza, bunların hepsi benim kulağıma geldi... Onunla görüşmemeye başladık, iyice koptuk, gerçek yüzünü öğrenmiştim. Bu arada benim ilişkim hala devam ediyordu. 8 ay sonra biz de ayrıldık çıktığım çocukla. Birden bire beni terketti, ne olduğunu bile anlayamadım. Biz Cemle dertleşmeye başladık. Msn'den konuştuk önce, aylar böyle geçerken biz çok yakın iki arkadaş olmuştuk. Hemen hergün konuşurduk, eğlenirdik, makara yapardık, zor günlerimizde birbirimize destek olup, mutlu günlerimizde mutluluğumuzu paylaşırdık. O bana hoşlandığı biri olduğunda anlatır, benden yardım isterdi. Çok değer vermeye başlamıştık birbirimize. Hala da böyledir. İkimiz de mezun olup üniversiteye başladık. Benim 3 hafta önce bir ödevim vardı. Kapalıçarşıya gidip esnaflarla röportaj yapmam gerekiyordu. Üniversiteye yeni başladığım ve ortam yeni olduğu için Cemle gitmek istedim ödevi yapmaya. Aradım onu, birlikte gidelim hem yemek felan yeriz sohbet ederiz dedim. Bakırköy meydanında buluştuk. Benim Nur diye başka bir arkadaşım da geldi. Birlikte Beyazıt otobüslerine bindik.Otobüste Nur oturdu, Cemle ben ayakta durduk, boş yer yoktu. Sonra yaşlı bir adam yanımıza geldi. Çok yakışıyorsunuz, birbirinizin kıymetini bilin, bu zamanda bulunmaz böylesi felan diye konuşmaya başladı. Ben, 'biz arkadaşız amca' dedim. Her neyse şimdi arkadaş, sonra belli olmaz dedi. Cem tek kelime etmedi, adam sonra dertlerini anlatmaya başladı. Biz de hemen anlatsın, bitirsin diye tek kelime etmeden dinledik. Arada birbirimize bakıyoruz, gülümsüyoruz felan.Böylece çarşıya geldik. Tam çarşıya girdik, Nur'un işi çıktı ve gitmesi gerekti. Biz Cemle ikimiz kaldık, önce röportajımızı yaptık, sonra Kapalıçarşı'da bir esnaf ile konuşurken esnaf Cem'in hemşehrisi çıktı. Adam da biraz patavatsız bir tipti. Siz sevgili misiniz? diye bir soru sordu. Ben dedim , 'yok biz çok yakın iki arkadaşız'. Cem'de başka konulardan konuşmaya devam etti adamla, işte memleketten vs. Sonra adam dedi ki Cem'e 'bak oğlum bu zamanda böyle iyi kız bulunmaz, sen bunu kaçırma' dedi. Cem'de 'tamam amca dedi, gülümsedi.' Ben şok oldum tabi. Ağzım açık kaldım resmen. Sonra ordan ayrıldık, Cem benle dalga geçmeye başladı 'gelin hanım' diye. Ben de makaraya vurdum, benden de ne gelin olur ya felan dedim Sonra bizim aramızda bir makara konusu oluştu böyle. Kimse seni almazsa beni alırım, evleniriz felan demeye başladık birbirimize. Ama sadece şakasına takılıyorduk. Dönüş yolunda tramvaya bindik, tramvay tıklım tıkış doluydu. Malum iş çıkışı. Yani öyle ki adım atacak yer yoktu. Millet dip dibe gidiyordu. Baktım Cem bir süre sonra tutunacak yer bulamadım diye bana sarıldı. Zaten kıpırdayacak yer de yoktu. Ben de beline sarılmak zorunda kaldım. Öyle sarmaş dolaş gittik gideceğimiz yere. Bir ara düşüyordum, iyice kendine çekti beni. Soğan yemiştik yemekte. Birbirimizle dalga geçmeye başladık yine, 'leş gibi soğan kokuyorsun' felan diye Onun 2.öğretim olduğu için akşam 8 de dersi vardı. Okula yetişmesi gerekiyordu. O yüzden metrobüsle aktarma yaptık ben evimin olduğu durakta inecektim, o da okulunun olduğu durağa devam edecekti. Hava kararmıştı. Ben indim, baktım o da indi benle birlikte. 'Dersi kaçıracaksın, ne yaptın sen' dedim. 'Bir şey olmaz, seni evine bırakayım, arkadaşa imza attırırım yok yazılmam' dedi. Yürümeye başladık, arada koluna girdim ama çok yakın arkadaşım yani bu çok doğal gibi geliyordu. Evimin önüne kadar bıraktı. Ben eve girene kadar kapının önünde bekledi. Sonra eve girdim, ulan dedim kendi kendime. Neler oldu bugün böyle. Fazla mı yakındık acaba diye düşünmeye başladım. Şimdi yine diyaloğumuz aynı, yine aynı makaralar felan devam ediyor. Msn'de konuşuyoruz, arada telefonda konuşuyoruz ama o günden sonra buluşamadık. Bir yandan da düşünüyorum. Ben onun arkadaşıyla çıktım, yakın olmasalar da arkadaşıydı. O da benim şu an arkadaşım olmayan ama o zaman arkadaşım olan biriyle kısa süreli olarak çıktı.Böyle bir şey birbirimiz için düşünemeyiz... Ama zaten belki de düşünmüyoruzdur . Kafam karma karışık oldu. Bütün bunları size anlattım, çünkü objektif bir bakış açısına ihtiyacım var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Son düzenleme: