Evliliğin ilk yıllarında bir ara bizde öyleydik. Akşam bile çalışırdı ek iş yapardı. Sonra ben yine böyle bir yeter artık moduna geldim düzeldi. Yani bıraksanız 7/24 çalışır işkolik biraz. Ben dizginlemeye çalışıyorum.İs yoğunluğundan olabilir . Eşimde aksam bile iş getiriyor. Küçük bebeğimiz uyuyunca çıkarıyor dosyalari ve biz aynı saatte yatamıyoruz. Eşimin dediği beden gücüyle is yapmıyorum ama beyin yorgunluğu cok zor. Bizim hep böyle olduğu için büyük oğlum babasinin mesleğini tercih etmeyeceğini söylüyor aksamlari hep çalışıyor diyor. Eşinizin is temposuyla böyle olmuşsunuz belki rayına oturur. Bizim için hayatın içinde bişey ki eğer çalışmazsa aksam şaşırıyoruz.
Evet herkes mutlu ve huzurlu aile ister doğru. Ben hiç öyle bir ailede büyümedim. Hep kavga gürültü. Bunun da etkisi var mı bilmiyorum.İşte kırdığınız yerden kırılıyorsunuz, Karşıdaki kişi sizi seven bunca zaman sevgisini gösteren ve çabalayan,Siz ise öyle laflar ediyorsunuz ki ,çok ağır,Aynı lafları duysaydiniz ne hissederdiniz?
Evliliğin başında yapılan hatalar var ama siz evliliğe devam etmişsiniz, üstüne sünger çekmek yerine her tartışmada her kavgada çıtayı yükselmiş yakıp yıkan kişi olmuşsunuz,artık bu huyunuzu bırakın,adamı bezdirmiş kendinizden sogutmuşsunuz,ben böyleyim duzelmem derseniz bosanin, herkes mutlu ve huzurlu bir aile hayatı yaşamak ister, sevmiyorsanız adamı da yormayın,onu gerçekten sevecek biri çıkar ,sizinde belki öyle......
Son cümlem kalpte bir sızı yaptıysa hâlâ şans var ,terapiste gidin , evliliğinizi kurtarın
Haklısınız. Konuyu açarken bu kadar haksız olduğumu düşünmüyordum ama çoğu hemcinsim böyle yazınca hatalarımı farkettim.Partnerime ilgi gösterip karşılığında sıkkınlik görürsem ilişkiye dair motivasyonum düşer ve kaçınılmaz son olarak soğurum . Kadın erkek ilişkisi karşılıklı al verdir kadının sürekli ay uy yaptığı ilişki bir süre sonra malesef tam da sizin duruma dönüyor
Yani ben de değişip çaba gösterince hala olmazsa zorlamayı ben de düşünmüyorum tabi.Olmuyorsa zorlamayın bence.
Hep erteledim bu durumu. Aslında biliyorum bir destek almam gerektiğini ama bi türlü harekete geçmiyorum. Artık ertelememem gerek emin oldum. Teşekkürler yorumunuz içinBen de eşinizi sevmediğinizi düşünüyorum. Daha doğrusu sevmeyi bilmediğinizi, bağlanma biçiminizin problemli olduğunu hissettim konuşmalarınızdan. Ben de böyleydim. Bir sürü ilişkim oldu, evlilik dahil, meğerse hiç (sağlıklı bir şekilde) sevmemişim, sevmeyi bilmemişim yani. Hep almaya odaklanmışım, hep ne kadar sevildiğime bakmışım, hiçbir zaman da yetinmemişim karşıdan gördüğüm sevgiyle, hep eksik gelmiş, hep doyumsuz davranmışım. Ben sizin yerinizde olsam çift terapisinin yanı sıra bireysel terapi de alırdım.
Evet artık öncelikle benim terapiye gitmem gerekiyor kabullendim. Bu anlattıklarımdan başka pek bir problemimiz yok. Ben sanırım mutlu bir aile ortamının ne olduğunu bilmiyorum. Üstte bir arkadaş yazmıştı. Daha doğrusu evliliğin ne olduğunu bilmiyorum galiba. Çocukluktan gelen bir şey büyük ihtimal.Anlattığınız şeylere göre eşiniz sizi sizden daha fazla sevmiş ve göstermiş. Göstermekten çekinmemiş ama karşılığını alamadığı için bir noktadan sonra yüksek ihtimal göstermeyi bırakmış. Siz de bu ilgiye alışık olduğunuz için bocaladınız azalmaya başladığında. Evliliğin ilk zamanlarında çatışmalar çok normal. İki farklı dünyadan tek bir dünya yaratmaya çalışıyoruz ama siz pek destek olmamışsınız bu düzene. Eşiniz bir noktadan sonra işi kaçış olarak görmüşte olabilir, bilemiyorum. Elle tutulur bir problem anlatmadığınız için bunların çözülebilir olduğunu düşünüyorum. Evlilik terapisi + kişisel terapi almanız benim tavsiyem. Çünkü problemin çoğu sizde gözüküyor. Siz kendinizi iyileştirmez iseniz, evliliğinizi de iyileştiremezsiniz.